2 Mayıs 2009 Cumartesi

Denver Nuggets - Dallas Mavericks

İki takımın da formu, eğlenceli basketbolu ve karşılıklı ismleri ile seri başlamadan insanın ağzı sulanıyor. Umarım teoride oluğu gibi pratikte de güzel bir seri olur biz izleyenler için. Normal sezon maçlarına baktığımızda Denver hiç yeilmemiş ancak skorlar hep yakın..

Dallas ilk tur avantajlıydı. Karşısında yaşlı ve eksik bir Spurs bulan Mavs en büyük kozu Dirk'ün sadece bir maç ritim bulmasına karşın seriyi 4-1 ile rahat geçmişti. Dirk eğer bu seri adına da bir şeyler yapmak istiyorsa standartını yakalaması gerekli. Bunun dışında Nowitzki'nin pota altında Martin tarafından yavaşlatılmaya çalışacka olması hangi taraf adına avantaj teşkil edecek mera kediyorum. Aynı tür eşleşme D.Jones ile Terry eşleşmesi olacak.

Kidd-Billups ikilisinin birbirine karşı üstünlük sağlayabileceklerini düşünmüyorum. Biri bir maç çıkar sahne alır öteki diğer maç. Her maç çıkıp birinin oyunu domine etmesini beklemiyorum. İki numaralarda benchten gelen önemli dış skorerler var. Terry ve Smith. Bu iki ismin varlığı da seriyi başka noktalara taşıyor. Bench derinliklerine bakacak olursak Barea-Bass ve Hllins ile üçlü bir kontak kurulmalı ve faydalı olmaları sağlanmalı Dallas'ta. Denver'da Billups'ın gelişinin ardından yapı oturdu tam anlamıyla. Kenardan gelecek Smith dışında savunma da oldukça dirençli Andersen - Kleiza ve Carter kağıt üstünde Dallas'a göre daha ağır basmakta.

Denver'ın bir diğer artısı Nene olacak elbette. Dampier karşısında oldukça avantajlı olacaktır. Dampier her ne kadar Spurs karşısında x-faktör olacak oyunlar sergilese de bu konsantrasyon bu maçta sürmez. Howard-Melo eşleşmesi de iyi ir eşleşme izletecek bizlere. Spurs serisinde Howard'ı Hornets serisinde Melo'yu rahatsz edebilecek düzeyde bir savunma yoktu. Bakalım birbirlerini bulunca ne yapacaklar mera kediyorum. Ama Melo'nun formu ibrenin birazda olsa Denver'a dönmesini sağlıyor.Denver'ın zaten ev sahibi olarak bir adım önde başlıyor seriye. İyiden iyiye hissettirmeye başlayacak artık kendini ev sahibi avantajı olmak. Denver pek takılmadı buna Hornets karşısında zira Dallas'ta saha avantajına sahip Spurs'u yendi ama şu seri için önemli bir nokta saha avantajı. Denver ilk iki maçı kayıpsız geçerse seriyi rahat noktalayabilir.

Tahmin: 4-2 Nuggets

1 Mayıs 2009 Cuma

Game 7: Celtics vs Bulls





Chicago Bulls 128-127 Boston Celtics
Final 3 OT

Boston-Chicago serisi beklentilerin üzerinde olan belki de play-off'un play-off olduğunu gösteren bir seri oluyor. Şu serinin 7. maça gitmesini beklemezdim ama Bulls öyleine bir direnç gösteriyor ki aman aman. Üçüncü maç haricinde her maç Greatest Game'lere girecek cinsten. İlk maç uzatma ile sonlandı. İkinci maç Ray Ray'ın 'buzzer-beater'ı ile kapandı. Üçüncü maç Boston farkı yakalasa da serinin çekişmesi kaybolmadı. Dördüncü maç iki uzatma sonunda Bulls'a gitti. Serinin beşinci maçında bu kez uzatma ile kazanan Boston oldu. Ve dün gece üç uzatma sonunda Bulls seride 3-3'ü sağladı ve 7. maça uzadı. Şu seriye de cidden o yakışır. Cumartesi günü oynanacak yedinci maçta 4 uzatmadan aşağı olursa ayıp ederler yalnız.

NBA All Rookie First Team


Player (Team) First-place votes Second-place votes Total
Derrick Rose (Bulls) 29 -- 58
O.J. Mayo (Grizzlies) 29 -- 59
Russell Westbrook (Thunder) 24 5 53
Brook Lopez (Nets) 21 7 49
Michael Beasley (Heat) 17 10 44

Mayo'nun seçilmeyeceğini düşünüyordum birinci takıma. Takımları koçların oyları belirlediğinden Mayo'nun Westbrook'u geçemeyeceğini, 2. beşe kalacağını düşünüyordum (geçen yıl Durant de Mayo'yla aynı durumdaydı ve oylamada ikinci olabilmişti). Hadi takıma 3 tane guard alınınca takıma seçilebilir. Ama oylamayı nasıl birinci bitirir onu anlamıyorum. Westbrook takımına mayo'dan çok daha faydalıydı.

Beasley'nin seçilmesi de Marc Gasol ve Kevin Love'a ayıp olmuş sanki. Hadi bir tane pivot var o yüzden Gasol seçilmez anlarım ama Love'un durumunu cidden anlamak zor. Çaylakların ribaunt kralı sayıda da fazla bir fark göremiyorum. Zaten olay istatistikler de değil. Love sezonun ilk ayından sonra hep çok efektifti. Al Jefforson'ın yanında oynamasına rağmen hem de. O sakatlandıktan sonra da performansını düşürmedi, pota altında canla başla mücadele etti. Beasley'nin bu adamdan daha iyi bir çaylak yılı geçirdiğine inanmıyorum ben...

30 Nisan 2009 Perşembe

Hesabı Erken Kapatanlar


Cavaliers 4-0 Pistons

Bu eşleşmenin tahminini yapmak seri başında kısmen kolaydı. 4-2 demiştim play-off'lar öncesi Pistons'un geçmiş başarılarının hatrına onların evinde maç alacağını düşünerek. Ancak düşündüğüm şekilde gitmedi ve Cavs seriyi domine ederek Doğu yarı finaline rahat bir şekilde ulaştı. Miami-Atlanta serisinden gelecek rakibini beklemeye başladı.

Cavs bu sezon evinde 40 galibiyet aldı. 41 maçta 40 galibiyet çok önemli bir istatistik. Play-off'ta her seride maksimum 4 maçını evinde oynasa şampiyonluğa rahatça ulaşacağı öngörülen bir istatistikle karşılaşıyoruz. Ki bu rahatlığı Pistons karşısında gayet rahat gösterdiler. İlk iki maçı rakibe orta sahada top göstermeyerek rahatça aldılar.

Üçüncü maç öncesi Pistons koçu Curry bu mücadeleyi takımları için bir 'Onur Savaşı' olarak lanse etti ancak düşündüğü gibi gitmedi seri. Cavs deplasmandaki ilk maçı da kazanınca seri geri dönülemez bir yola sapmıştı bile. Cavs serinin kapılarını ardına kadar aralamıştı. İçeri adım atması ise 4. maç sonunda oldu ve Cavs, Pistons'u 8 günde oynadığı 4 maçta yenerek seriyi geçen taraf oldu.


Lakers 4-1 Jazz

Cavs'ın ardından bu senenin bir diğer favori ekibi Lakers ise rakibi Utah Jazz'a yalnızca bir maç vererek seriyi geçen taraf oldu. Bu iki ekibin formu insanı korkutmuyor değil. Bakalım play-off öncesi yapılan Cavs-Lakers final tahmini Haziran'da tutacak mı ?

Lakers'a karşı herhangi bir cevabı olmayan Utah'ta Memo'nun ilk üç maçtaki sakatlığı fazlasıyla can yaktı. Üçüncü maçta Boozer'ın bir hayli ekstra performansını kenara koyacak olursak seri boyunca sürekli boyalı alanda ezilen taraf olan Utah Staples'taki maçlarda varlık gösteremedi. Zaten deplasman da maç kazanmaları da beklenen bir durum değildi. Evlerindeki o tek maçı da kaybedince seri ellerinden kaydı gitti.

Boyalı alanda çare üretemeyen Utah'ı, Deron'un çabaları da ayakta tutmadı. Kobe'ye karşı zaten bir savunma alternatifi olmayan Utah, Lakers'ın guardlarının kötü günlerinde olduğu zamanlarda dahi seriyi yada en azından ivmeyi lehlerine çevirecek atakları yapamadı. Lakers rahat bir şekilde Batı yarı finaline çıktı ve Rox-Portland eşleşmesinden gelecek rakibini beklemeye başladı. Sağlam seri olur o da..


Spurs 1-4 Mavericks

Eski günlerin hatrına şu serinin daha bi çekişme dolu olmasını isterdim ancak Spurs'un yaşlanan kadrosu ve kadrosundaki oyuncuların kiminin aşırı tecrübeli kiminin tecrübesiz olması, Mavs'ın son haftalarda yakaladığı müthiş çıkışın burada da devam etmesi, Ginobili'nin yokluğu, Howard'ın form tutması vs vs vs..

Tüm bu etmenler Dallas'ı bir adım değil bir kaç adım öne çıkarttı ve seriyi kazanan taraf oldular. Seri başlamadan hemen önce yaptığım analizde Dallas'ın Spurs'e ilk maçta bir sürpriz yapabileceğini yazmıştım. İlk maçta da Howard'ın müthiş oyunu ile Spurs'u devirerek seride saha avantajını ele geçirdiler. Tony Parker serinin ikinci maçında resmen kendi aşan bir performans sergileyerek Spurs'u ayakta tuttu.

Dampier üçüncü maç için 'Parker kendini kollasın' tarzında açıklamalarda bulundu. Ki o Dampier seri boyunca belkide Dallas adına x-faktör olan isimdi. Çok iyi konsantre oldu maçlara. Dallas üçüncü maç rakibini denize döktü. Çekişmeli geçen ve Parker'ın yine harika oynadığı maçta Dallas adına Howard'da sahne alınca seri 3-1 ile tekrar San Antonio'ya taşındı. Dallas dış şutlarda başarı yakaladığı son maçtanda galip ayrılarak seriyi geçen taraf oldu. Spurs'un de Detroit gibi bu kadro ile belkide son play-off mücadelesi olacak.


Nuggets 4-1 Hornets

Çok çekişmeli geçmesini beklediğim ancak bir maç dışında beklediğimi bulamadığım bir seri. Gerçi 2009 Play-off'ları diyince belkide aklımıza Bulls-Celtics serisi gelecek belki ama beklentilerimin çok altında kalan bir seri oldu.

Hornets'in geçen sene Batı Finalini bir maçla kaçırdığını düşünürsek bu sezonda aynı çekirdek kadro ile daha fazlasını başaracağını yada en azından ilk turda varlığını gösterebileceğini düşünmüştüm. Seriyi yine Denver'ın geçmesini bekliyordum ancak bu kadar kolay olmamalıydı. İlk iki maç Denver Billups'un sazı eline almasıyla rahat kazandı.

Serinin maç gibi maçı Hornets'in evindeki ilk maç oldu. Büyük çekişmeye sahne olan maçta son topla kazanan Hornets seriye tutunmuştu. Ancak takımın seriyle bağlarını kopartan maç Hornets Arena'daki 4. maç oldu. Denver play-off tarihinin en yüksek farkını yakalayarak rakibini 58 sayı ile mağlup etti. Öyle ki farkın 21'e indiği bir dönem taraftar sevinçten deliye dönmüştü.

Denver evindeki son maçı da ikinci devre Melo'nun ritmini bulması ile geçerek Batı yarı finalinde Mavs'ın rakibi oldu. Mavs-Denver eşleşmesi de iki formda takımın eşleşmesi olacak ve şimdiden insanın ağzı sulanıyor. Sezon içindeki 4 maçın 3'ünün son topa kaldığını ancak Denver'ın 4-0 üstünlüğü ile normal sezonun geçildiğini de hatırlatalım.

28 Nisan 2009 Salı

58 !!




2009 Nba Play-Off 1st Round
Denver Nuggets 121-63 New Orleans Hornets

27 Nisan 2009 Pazartesi

26 Nisan 2009 Pazar

Hawks vs Heat: Game 3


Atlanta'da ki 2. maçın üzerinden 3 gün geçti ancak iki takım adına da değişen bir şey yok görüldüğü üzere. Heat yine afresif oyunu ve dış şutlarındaki başarılı grafiği ile Hawks'ı bir kez daha geçmeyi bildi. Hawks farklı olarak bu sefer Joe Johnson ve Josh Smith'in isteksiz oyunlarıyla yenilgiye davetiye çıkardı.

Maça o kadar kötü başladı ki Atlanta bir an hiç basket atamayacaklar gibi geldi bana. Bibby ve Murray'ın bir iki basketi ile toparlanır gibi olan Hawks'ın karşısında eli sıcak bir Chalmers ve pota altında yine sert oynamaya çalışan ve rakiplerini yıldırmaya uğraşan bir O'Neal vardı. İkinci çeyrek Hawks farkı indirir gibi oldu ancak devreye Wade'in girmesiyle ibre tamamiyle Florida ekibine döndü. Wade tıpkı 2. maçtaki gibi bu maçında aynı dakikalarında eli ısındı ve Hawks'ın canını yakan isim oldu.

Üçüncü çeyrek Hawks'ın geri dönüş çabaları vardı. Ki başarılı da oldular bu noktada farkı 11'e kadar çektiler ancak ard arda gelen Heat basketlerine engel olamayınca takım yine kaybetmeye mahkum olarak oynadı. Hawks dördüncü çeyrek berbat bir yüzle ile mücadele edince olayı kurtarma çabası da kalmadı.

Aslında farktan dolayı maç erkenden koptu gitti. Maçın asıl konuşulacak noktası Heat'in erkenden maçı koparması değil hakemlerin maç içindeki tutumları. Wade bazı pozisyonlarda dayak yemişte olsa hiç bir pozisyonda kimsenin gözünün yaşına bakmadı hakemler. Düdükler nadiren çalındı ve kemik seslerinin duyulduğu sert bir mücadele oldu.

Heat'te ilk maçın aksine bench katkısı üst düzeyde değil ancak bu maçta üst düzey oynayan bir başka isim var. Jermaine O'Neal.. Cidden buralarda tecrübesi ile brçok şey kattı O'Neal. Onun olgunluğu sayesinde buralardayız. Bunun dışında maç boyu eli titremeden şutlarını bir bir gönderen bir isim vardı ki oda kritik anlarda attığı basketlerle seri adına önemli istatistikler geldi.

Hawks'ta Joe Johnson son yılların en kötü play-off maçını çıkarttı. Bunun üstüne Heat'te kendisine cevap olmayan Josh Smith bütün gün evde yattıysa helal olsun diyorum. Zaza ikinci maçtan farklı olarak ribauntlardaki aktifliğini dile getirdik.

Seriyi 2-1'e getirdik. Önemli bir maç ve önemli bir galibiyetti bizim için kazanmamız sevindirici. Takımında Wade gibi bir oyuncun varsa kafan rahat olsun o maç bir şekilde istenirse alınır.. :)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...