2 Ocak 2009 Cuma
How ı Met Your Mother
Ne güzel ne tatlı ne cici bir dizidir öyle yahu. Geçenlerde izlemeye başladım şu an 2.sezonun ortasındayım. Ders aralarında kafa dağıtmak için birebir. Süresi açısından son dönemde üstüne fazlasıyla düştüğüm bir dizi oldu How I Met Your Mother.
Dizi garip bir bölümle başlıyor aslında. Kendi spoiler'ını ilk bölümden veren 'Hımym' gayet hoş bir şekilde devam ediyor. Romantik-Komedi böyle olur diyebileceğim bir tür 'Hımym'. Karakterleri yaşadıkları hikayeleri izlerken o derece benimsiyor ki insan onlarla 'ouv,ahh' diyebilecek konuma geliyorsunuz. Yeri geliyor durağan ilerleyen bir anda sizi gülme krizine sokabiliyor. Dizinin favorosi benim için Barney onun dışında romantik Ted'e de bazı bölümlerde üzülmüyor değilim. Robin bana biraz soğuk gelse de Marshall ve Lilly'i çok seviyorum.
Dizi ilk sezon finalindeki son sahnesi için bile izlenebilir. Kalbimin cız ettiğini hissettiğim bir sahne olmuştu. Bunun dışında ''Peki ananas nasıl geldi'' bölümü de cidden iyiydi. İkinci sezon Robin-Ted ilişkisi yüzünden biraz durağan geçsede benim için 4.sezona ulaşmış bir dizi olarak gelecek bölümlerin fena olmadığını tahmin edebiliyorum. Zaten alışkanlığım olmadığı halde 4.sezonu takip etmeye başladım bile Cnbc-e'den. Yakında 4.sezona yetişirim haftada bir Tv'den izlerim. Öyle de zor olacak ama.. Şiddetle tavsiye ederim.
Diziden bahsetmişken son günerde fazla izleyemedim. Prison Break'le haşır-neşir oldum son bir hafta. 8 bölüm izleyerek 16. bölüm sonuna ulaştım. Artık sıkmaya başladı desem de ilk sezonun hatrına izlettiriyor kendini namussuz. Kötü eleştrileri dyuyorum çevremden ama aldırmıyorum. Prison Break devam ettiği sürece daimi izleyicisiyim.
1 Ocak 2009 Perşembe
Kural Hatası
Girdik 2009'a
Ulan hiç çekinmeden paylaşıyorum. Yeni yıla İsmail Yk'nın Bas Gaza şarkısıyla girdim. Star Tv ilk dakikalarda adamı uygun görmüş açıktı izledik öylecene :D
Şimdide babalar gibi Victoria Secret izliyorum. Tadından yenmiyor vallahi defile :P Kızlar xD
Gece de bol bol Nba maçı var zaten...
Hadi hayırlısı girdik 2009'a..
Şimdide babalar gibi Victoria Secret izliyorum. Tadından yenmiyor vallahi defile :P Kızlar xD
Gece de bol bol Nba maçı var zaten...
Hadi hayırlısı girdik 2009'a..
31 Aralık 2008 Çarşamba
Kısa Kısa Nba
* Dikembe Mutombo Mpolondo Mukamba Jean Jacque Wamutombo -off ne uzun lan- tekrar Nba'e döneceğini söylemişti. Spurs ve Celtics talipleri arasındaydı ama Mutombo bir kez daha Rockets ile sözleşme imzaladı. Onu ve bloklarını 2009'da tekrar izleyeceğiz.
* Bir-iki hafta önce buradan bahsettiğim hadise gerçekleşmiş ve Kristic, Okc ile resmen sözleşme izlamış. Bekliyoruz bakalım maça çıkmasını görmek istiyoruz Kidd olmadan performansını.
* İki eski takım arkadaşı S.Jackson ve B.Davis arasında sözlü bir atışma başladı gibi. İlk olarak Jackson Davis için ''Gsw'a geri dönmek istiyor.'' demiş ve sonrasında Davis cevap olarak ''Burada sisteme alışmakta zorluk çekiyorum daha ilk yılım bu normal ama böyle bir şey söylemedim.'' demiş.
* Sakatlığı nedeniyle bu sezon henüz forma şansı bulamayan Knicks pivotu Eddy Curry dönüş hazırlığındaymış. Önümüzdeki hafta k*çını kaldırıp antrenmanlara başlayacakmış. Marta doğru gelir herhalde :)
* Bir dönüş haberi de Bulls'un guardı Hinrich'den geldi. En son 7 Kasım'da maça çıkan ve sakatlanan Kaptan Kirk'ün 3 hafta içinde tekrar takıma döneceği bekleniyormuş.
* Utah Jazz de dönüşü yılan hikayesine dönen Carlos Boozer'ın, yapılan son testleri sonrası ameliyat olmasına karar verildi. Boozer 9 Ocak'da sol dizinden yaşadığı sorunlar nedeniyle arthroscopic ameliyatı olacak.
* New Jersey Nets, ikinci sezonunu geçiren yetenekli uzun Sean Williams'ı NBDL'in Colorado 14ers takımına gönderdi. Aslında iyi oyuncuydu kerata geçen yıl çaylaklar maçında iyi iş çıkartmıştı.
* TalkBasket.net'in haberine göre İtalya Ligi takımlarından Virtus Bologna, eski NBA oyuncusu Earl Boykins'i takımdan gönderdi. Takım başkanı ''Bizden 4 günlük tatil istedi, izin vermedik. İzinsiz Amerika'ya gitti.'' ifadelerini kullanmış.
* Dönüş haberleriyle doldurduk burayı ama Arenas'ın da döneceği konuşuluyor son dönemde. Dönsün o da bir zahmet. Kontratı alıp yatmasın.
* Unutmadan son dönemde Joe Johnson'u izlerin derim bi.. Hawks şu sıra 6 maçlık bir seri yakaladı ve son dönemdeki performansı cidden çok iyi.
* Bir-iki hafta önce buradan bahsettiğim hadise gerçekleşmiş ve Kristic, Okc ile resmen sözleşme izlamış. Bekliyoruz bakalım maça çıkmasını görmek istiyoruz Kidd olmadan performansını.
* İki eski takım arkadaşı S.Jackson ve B.Davis arasında sözlü bir atışma başladı gibi. İlk olarak Jackson Davis için ''Gsw'a geri dönmek istiyor.'' demiş ve sonrasında Davis cevap olarak ''Burada sisteme alışmakta zorluk çekiyorum daha ilk yılım bu normal ama böyle bir şey söylemedim.'' demiş.
* Sakatlığı nedeniyle bu sezon henüz forma şansı bulamayan Knicks pivotu Eddy Curry dönüş hazırlığındaymış. Önümüzdeki hafta k*çını kaldırıp antrenmanlara başlayacakmış. Marta doğru gelir herhalde :)
* Bir dönüş haberi de Bulls'un guardı Hinrich'den geldi. En son 7 Kasım'da maça çıkan ve sakatlanan Kaptan Kirk'ün 3 hafta içinde tekrar takıma döneceği bekleniyormuş.
* Utah Jazz de dönüşü yılan hikayesine dönen Carlos Boozer'ın, yapılan son testleri sonrası ameliyat olmasına karar verildi. Boozer 9 Ocak'da sol dizinden yaşadığı sorunlar nedeniyle arthroscopic ameliyatı olacak.
* New Jersey Nets, ikinci sezonunu geçiren yetenekli uzun Sean Williams'ı NBDL'in Colorado 14ers takımına gönderdi. Aslında iyi oyuncuydu kerata geçen yıl çaylaklar maçında iyi iş çıkartmıştı.
* TalkBasket.net'in haberine göre İtalya Ligi takımlarından Virtus Bologna, eski NBA oyuncusu Earl Boykins'i takımdan gönderdi. Takım başkanı ''Bizden 4 günlük tatil istedi, izin vermedik. İzinsiz Amerika'ya gitti.'' ifadelerini kullanmış.
* Dönüş haberleriyle doldurduk burayı ama Arenas'ın da döneceği konuşuluyor son dönemde. Dönsün o da bir zahmet. Kontratı alıp yatmasın.
* Unutmadan son dönemde Joe Johnson'u izlerin derim bi.. Hawks şu sıra 6 maçlık bir seri yakaladı ve son dönemdeki performansı cidden çok iyi.
Etiketler:
Arenas,
Baron Davis,
Basketbol,
Boozer,
Boykins,
Eddy Curry,
Jazz,
Knicks,
Nets,
Rockets,
Stephen Jackson,
Thunder
Yeni Yıl
Yeni bir yıla giriyoruz.
Yaşamımızdan hiçbirşey değişemese de tarih 2008'i terk ediyor.
Yeni yılın tek değiştirdiği gazetelerdeki, dijital saatlerdek ve bilimum yerdeki tarih göstergesi.
Yoksa kasmayın boşuna kimsenin değişeceği yok, herşey aynı..
Bende değişmiyorum..
Her zaman olduğum gibi.
Aynı benliğimle ortasında duracağım hayatın.
Aynı hayallerimle, aynı aşkla, aynı umutsuzlukla..
Unutmadan kutlu olsun hepinizin yeni yılı.
Değişen bir şey olmasa da seviyorum yılbaşı gecelerini.
En azından lotonun bana çıkma ihtimali var :)
Yaşamımızdan hiçbirşey değişemese de tarih 2008'i terk ediyor.
Yeni yılın tek değiştirdiği gazetelerdeki, dijital saatlerdek ve bilimum yerdeki tarih göstergesi.
Yoksa kasmayın boşuna kimsenin değişeceği yok, herşey aynı..
Bende değişmiyorum..
Her zaman olduğum gibi.
Aynı benliğimle ortasında duracağım hayatın.
Aynı hayallerimle, aynı aşkla, aynı umutsuzlukla..
Unutmadan kutlu olsun hepinizin yeni yılı.
Değişen bir şey olmasa da seviyorum yılbaşı gecelerini.
En azından lotonun bana çıkma ihtimali var :)
30 Aralık 2008 Salı
4 Steps - No Travelling
Bugün özetlerde izlerken gördüm Young'un smacını. Cidden enfes bir pas fake'i ile rakibini çarşı yapıp basmış smacı. İzlerken baya bi iyiydi ama bariz bir şekilde steps var pozisyonda bende izlerken farkedemedim ancak bu videoyu izleyince farkedebildim..
28 Aralık 2008 Pazar
Rockets 120-115 Jazz
Houston-Jazz maçlarını izlemek bana her zaman keyif vermiştir. Mehmet'in Yao'nun arkasındaki performansı, Memo Yao ile boğuşurken arada kaynayan Boozer'ın sergilediği oyun Houston cephesinden T-Mac vs vs.. Önemlidir benim için Jazz-Rockets maçları. İki takımın yakın geçmişindeki play-off mücadelelerini de düşününce cidden iyi maç olacağı belliydi maç öncesinden.
İyi maç olacağı belliydi ama yukarıda saydığım Memo,Boozer,T-Mac gibi isimler bu maç sahada yoktu. Maçın Yao veya D.Will dışında izlenecek bir yönü neredeyse kalmamıştı. Uzatma anları hariç öyle aman aman bir maçta izlediğimi sanmıyorum ama beni gecenin bi vakti ayık tutmayı başardı ve yine kendini izlettirdi Jazz-Rockets maçı.
Utah'ın önemli dezavantajları vardı. Pota altında Boozer ve Memo gibi iki ismin olmayışı fiziki açısından Rockets pota altında karşı dezavantajlı konumdaydılar. D.Will halen ritmini tam olarak bulamadı ama bu dezavantajı Alston'un da kötü oynaması ile biraz kapattılar. Bir de bench olayı var ki rakipte Artest başta olmak üzere önemli bench isimleri varken Utah'ta bench neredeyse ilk beş çıktığından kenardan beklenilen katkı glemedi.
Houston'da Jazz'da ribaunt takımı. Oyunda sertliği seven ve uygulayan takımlar. Belkide maçlarını da benim açımdan ilgi çekici hale getiren en önemli neden bu. Dün gece Utah eksiklerinden dolayı ribauntlar konusunda Rockets ile yarışamadı. İlk periyotta sürekli olarak Houston hücumları Scola ve Yao'nun üzerinden döndü ve Utah pota altı zor anlar yaşadı. Zaten oyunun ilk bölümünde Houston'un yakaladığı ivme ve gelen fark maç sonuna kadar hemen hemen sürecekti.
Houston bir fark yakaladı. Sürekli 8-10 sayılarda Rockets üstünlüğü ile geçildi maç. Utah maç boyu ne Rox'u yakalayacak ciddi bir atak yaptı ne de Rockets maçı koparacak bir atak. Maç böyle olduğundan aslında sıkıcı geçiyordu benim için ancak maçın hep ortada kalmasıda önemliydi.
Nitekim son çeyrekte Deron Williams'ın oyuna ağırlığını koymaya başlaması ile Utah rakibini yakaladı ve son anlar baya bir heyecan içinde geçti. Uzatmanın ilk periyounda iki takımda birbirini tarttı bu dakikalarda Yao'nun fazlasıyla yorulduğu gözlenebiliyordu. Neredeyse oyunda olduğu her an onun üzerinden oynanan oyunlar onu bitkin düşürdü. İlk uzatma periyodunda da hücumda eline top aldı ancak çok aktif değildi.
2. uzatma devresinde Rockets bu sefer B planını uygulamaya başladı. B planının odağınadki isim ise Ron Artest.. Ron Artest maçın bu son 5 dakikalık bölümünde her hücumda topu eline alarak kendinden bekleneni yaptı. Artest bu ikinci uzatma periyodunda tam 10 sayı sığdırarak taraftarların bir ağızdan ''Ron Artest'' temposu tutmasını sağladı. Buna bir daha tanıklık edebilir miyim bilemiyorum...
Utah'ta maç boyunca D.Will etken olamadı. İlk çeyrek skor üretememesine rağmen asistleriyle oyuna katkı sağlayan Deron son çeyreğin son 5 dakikasına kadar ruh gibi oynadı. Ancak o dakikalarda elini taşın altına soktuğunda takımını geriden gelmesini sağlayan isimdi. Bunun dışında Utah'ta Brewer önemli katkılar verdi. Sahada 53 dakika ile en çok kalan isimdi neredeyse hiç kenara gelmedi ve ciddi bir katkı sağladı takımına.
Krilenko maç boyu takımını ayakta tutan isimlerden biriydi. Gerektiğinde hücumu ile gerektiğinde savunması ile Rockets'e cevaplar veren Krilenko maç boyu Utah'ın kritik anlarda başvurduğu isimdi. CJ Miles ise yalnızca skor katkısı verdi 15 sayı ile. Diğer alanlara katkı sağlamadı ve tek yönlü bir oyun oynadı.
Utah'ın pota altında eksiklerinde bol bol süreler alan Koufos ve Fasenko dün gece gayet efektifti ve Yao karşısında fena da değildiler. Özellikle ben Koufos'un faul problemine girmesin rağmen Yao arkasında sergilediği oyunu beğendim. Son çeyrekte de Utah hücumunda önemli işler yapan bu iki isim özellikle Fesenko'nun katkıları ile de oyunda tutundu. Fesenko Utah'ın benchden gelip verim alabildiği yegane isimden biriydi.
Yao dediğim gibi fazlasıyla yoruldu maçta. İnfilak edecek diye korktum bir an.. Her hücum neredeyse onun üzerinden oynandı ve kesinlikle maç boyu süren bu ısrar Utah'ın geri dönüşünde en önemli etkendir. Son çeyrekte ve uzatma periyotlarında yorgunluğu net anlaşılıyordu. Nitekim ikinci uzatmada oyunda etken olabilecek bir seviyede izleyemedik onu.
Artest Rox benchinden gelerek önemli bir katkı yaptı. İlk yarı sergilediği şut performansı ikinci yarıda ritmini kaybetse de uzatma periyounda yeniden ritmini buldu ve Utah'ı deviren isimdi maçta. Dediğim gibi taraftarlar bir daha ne zaman bağırır ''Ron Artest'' diye muamma.. Özel bir geceydi onun için hele ki son günlerde sergilediği performansların içinde.
Alston baya kötü bir maç çıkarttı. Maçı 1 asistle bitirmesinin yanında şut performansı da bir hayli düşük seviyedeydi. Uzatma periyodu ve son çeyreğin bitimlerinde yaşanan faul seanslarında başarılı bir iki ft'si ile çift haneli skorlara ulaştı. Yani karşısında kötü bir Deron Williams varken Alston'un da kötü bir maç çıkartmaması gerekirdi.
Houston kolay alacağı bir maçı zora soktu ama sonuçta kazanmasını bilerek önemli bir galibiyet aldı. Utah bu sene sakatlıklardan çok çekti ki bu maçtada etkileri görüldü. Sertlikleri eskisi gibi değil ve bir an önce toparlanmaları gerek..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)