Malum yaz geceleri filmsiz geçmiyor. Bende geçen hafta hatırı sayılır derecede filmlerle haşır neşir oldum. Eh başlayalım ...
Lost Highway (1997)
Neredeyse 1.5 yıldır odada Dvd'si duruyordu ama izleme fırsatım olmamıştı. David Lynch filmlerini sevmişimdir. Boşlukları seyirciye bırakan zeki bir bilinçaltı yönetmen..
Dvd'nin arkasında yazan ''David Lynich'in dünyasına hoş geldiniz boşuna aramayın çünkü çıkış yok.'' cümlesini görünce filmi izlemeye karar verdim.
Bence gayet iyi bir filmdi. Olay kurgusunda kopukluklar gözlemlenebilir ancak Lynch bu işte. Filmin hikayeside ilginç cidden. İktidarsızlık sorunu yaşayan bir adam bilinç altında kendisiyle tamamen zıt bir karakter yaratıyor. Ki karakterimiz Wc'ye gitmekten çok ilişkiye giriyor. Filmin sonu da harika cidden.
Spy Game (2001)
Spy Game'i de beğendiğimi söyleyebilirim ama biraz karışık anlatılmış olaylar yine de gerçek yaşamdan alınmış gerçekten iyi bir film. Heyecan izleyeni her an diri tutuyor. Fazla yorum yapamayacağım sağlam kafayla izlemedim. Zaten bir kez daha izleyip iyice anlamayı düşünüyorum ama casusluk filmleri konusunda iyi bir seviyede.
The Hurricane (1999)
Bu film de Spy Game gibi gerçek bir yaşam öyküsünden uyarlanmış. Konu harika cidden ee bir de başrolünde Denzel Washington olunca tadından yenmez oluyor. Bu adamın kötü oynadığı bir filmi yok hakikaten.
Siyah-beyaz çatışması bu filmde de gözler önüne seriliyor. Denzel Washington'da mükkemmel bir bireysel performans ile tek başına taşımış filmi. Trt'de zamanında 16. Raund adında yayınlanmış film. Eğer bir kez daha yayınlanacak olursa kaçırmayın derim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder