9 Kasım 2008 Pazar

Nba - Gecenin Maçları


Bir hafta sonu gecesi daha ayaktaydık ve Nba heyecanını yaşadık. Gecenin en önemli maçı şüphesiz Cleveland-Chicago maçıydı. Lebron'un son zamanlardaki çıkışı -Çıkış derken geçen akşam 41 atan bir adamı izleyecektim geldi dün gecede attı- ile iyice merak ettiğim maçlardan biriydi. Chicago'nun deplasman karnesi pek iyi olmasada evinde oynadığı 3 maçta yenilgi görmemişti. En büyük güvencesi şüphesiz salonlarıydı ancak LeBron o güveni yıktı geçti maçı getirdi takımına.

Bulls en büyük silahı olan atletik ve hızlı oyuncuları ile transition hücumlardan yararlandılar maç boyunca. Özellikle Rose'un hızlı basketbolu ile karşı alana çabuk top geçiren Bulls Cavs savunması yerleşmeden gerek boş şutlar gerekse de Nocioni'nin dün gece bir hayli haşır neşir olduğu ceza üçlükleri ile Cavs'ın canını fazlasıyla yaktılar. Sete set kaldıklarında ise gözler Gordon'u aradı Bulls'ta.
Cleveland'ın ise hücumda üç alternatifi vardı. Öncelikle uzundan gelen perdeleme ile James ve Mo-Williams boalı alana penetre ediyor. Bulls oyuncularının yardım getirme çabalarından faydalananıp topu boştaki arkadaşlarına veriyorlar. Zaman zaman Lebron yapı faktörü ile pas vermeden potaya yükleniyor elbette. Bir ikincisi ise genelde Lebron'un arkasına oyuncuyu alıp ufak ufak pota altına yaklaşması ve sayıyı bulması. Yardım durumunda ise pas kanalı ile boş bir oyuncu bulunuveriyor. Bir diğer alternatif ise elbette James.

Bunun dışında dün Iglauskas zayıf Bulls pota altında oldukça etkiliydi. Oyuna sonradan giren ve agresifliği ile oyuna yeni bir boyut katan Varejao'da dün Cavs adına etkili olan isimlerdi. Bulls'ta Gordon özellikle ilk çeyrek fevkalade bir performans sergiledi ancak maçın geneline yayamadı performansını. Deng'de ilk çeyrek kötüydü ancak sonradan açıldı. Rose'a gelince elbet pişmesi lazım ama şu maçta daha tecrübeli bir Hinrich olsa son anları böyle kötü oynamazdı Bulls.

Portland-Minnesota maçıda heyecanlıydı. Fazla izleyebilme şansım olmasa da Minnesota özellikle ilk yarıda Al-Jeff ve benchten gelen McCants ile etkili olup Portlan'ı zor duruma itmişti. İlk yarının son dakikasında atağa geçen Portland Roy ile beraber ilk yarıyı fazla farkla bitirmedi. İkinci yarıda yine Roy önderliğinde oyuna tutulan Portland'da Batum ve Alridge'ın iyi oyunu da görülüyordu. Rudy Fernandez'i dün çok beğenmesem de kritik işlerew imza attı yine İspanyol oyuncu. Roy yine son hücumlarda eli titremeden top kullandı.
Bu gidişle Portland'ın oynadığı tüm maçlar son topa kalmaya aday maç olacak.

Heat ise deplasmanda Hornets'e konuk oldu. Wade yine olağan üstü bir performans sergilese de bu akşam yanında başka önemli bir katkı gelmedi. Paul ve West önderliğinde iyi bir maç çıkartan Hornets rahat bir galibiyet elde etti. Zaten bütün maç boyunca öndelerdi.

Nets-Pacers maçını da ikinci yarı biraz izledim. İlk yarı Carter 20 sayı bulmuş ve Nets oldukça rakibini zorlamaktaydı Harris'in olmayışına rağmen. Karşı tarafta ise Granger'ın oldukça kötü bir şut yüzdesi vardı. İkinci yarı ile beraber özellikle Daniels ve Tj'in etkili oyunlarıyla kontrolü eline alan Pacers'ta Granger kaçırmaya devam etsede çaktırmadan 23 sayı yollayıverdi rakip potaya. Özellikle Tj Ford'un çok yönlü oyunu görülmeye değerdi.

Magic evinde Wizards'ı rahat geçti. Maçı izlemedim ki zaten izlenecek tarafı da yoktu. Orlando ilk yarıdan geri dönülmesi bir hayli zor olan bir farkı yakaladı. Ee rakip Wizards olunca bu geri dönüşe de imkan olmuyor. Howard etkiliydi pota altında oldukça iyi rakamlar elde etmiş.
Suns ise deplasmanda zorlansa da Bucks'u mağlup etmeyi bildi. Shaq yıldızlaştı maçta 29 sayı 11 ribaunt ile. Son günlerin formda ismi Amare fazla etkili gözükmese de serbest atışlarıyla 24 sayı yolladı Bucks potasına ve galibiyette önemli bir rol oynadı.

Pazar günü İnenler-Çıkanlar yapacaktım. Hala daha yapacağım. Geç kalktım ve birazdan dershaneye gideceğim, akşam malumunuz derbi var. Derbiden sonra oturup İnenler-Çıkanları yazarım..

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...