28 Aralık 2008 Pazar

Rockets 120-115 Jazz


Houston-Jazz maçlarını izlemek bana her zaman keyif vermiştir. Mehmet'in Yao'nun arkasındaki performansı, Memo Yao ile boğuşurken arada kaynayan Boozer'ın sergilediği oyun Houston cephesinden T-Mac vs vs.. Önemlidir benim için Jazz-Rockets maçları. İki takımın yakın geçmişindeki play-off mücadelelerini de düşününce cidden iyi maç olacağı belliydi maç öncesinden.

İyi maç olacağı belliydi ama yukarıda saydığım Memo,Boozer,T-Mac gibi isimler bu maç sahada yoktu. Maçın Yao veya D.Will dışında izlenecek bir yönü neredeyse kalmamıştı. Uzatma anları hariç öyle aman aman bir maçta izlediğimi sanmıyorum ama beni gecenin bi vakti ayık tutmayı başardı ve yine kendini izlettirdi Jazz-Rockets maçı.

Utah'ın önemli dezavantajları vardı. Pota altında Boozer ve Memo gibi iki ismin olmayışı fiziki açısından Rockets pota altında karşı dezavantajlı konumdaydılar. D.Will halen ritmini tam olarak bulamadı ama bu dezavantajı Alston'un da kötü oynaması ile biraz kapattılar. Bir de bench olayı var ki rakipte Artest başta olmak üzere önemli bench isimleri varken Utah'ta bench neredeyse ilk beş çıktığından kenardan beklenilen katkı glemedi.

Houston'da Jazz'da ribaunt takımı. Oyunda sertliği seven ve uygulayan takımlar. Belkide maçlarını da benim açımdan ilgi çekici hale getiren en önemli neden bu. Dün gece Utah eksiklerinden dolayı ribauntlar konusunda Rockets ile yarışamadı. İlk periyotta sürekli olarak Houston hücumları Scola ve Yao'nun üzerinden döndü ve Utah pota altı zor anlar yaşadı. Zaten oyunun ilk bölümünde Houston'un yakaladığı ivme ve gelen fark maç sonuna kadar hemen hemen sürecekti.

Houston bir fark yakaladı. Sürekli 8-10 sayılarda Rockets üstünlüğü ile geçildi maç. Utah maç boyu ne Rox'u yakalayacak ciddi bir atak yaptı ne de Rockets maçı koparacak bir atak. Maç böyle olduğundan aslında sıkıcı geçiyordu benim için ancak maçın hep ortada kalmasıda önemliydi.

Nitekim son çeyrekte Deron Williams'ın oyuna ağırlığını koymaya başlaması ile Utah rakibini yakaladı ve son anlar baya bir heyecan içinde geçti. Uzatmanın ilk periyounda iki takımda birbirini tarttı bu dakikalarda Yao'nun fazlasıyla yorulduğu gözlenebiliyordu. Neredeyse oyunda olduğu her an onun üzerinden oynanan oyunlar onu bitkin düşürdü. İlk uzatma periyodunda da hücumda eline top aldı ancak çok aktif değildi.

2. uzatma devresinde Rockets bu sefer B planını uygulamaya başladı. B planının odağınadki isim ise Ron Artest.. Ron Artest maçın bu son 5 dakikalık bölümünde her hücumda topu eline alarak kendinden bekleneni yaptı. Artest bu ikinci uzatma periyodunda tam 10 sayı sığdırarak taraftarların bir ağızdan ''Ron Artest'' temposu tutmasını sağladı. Buna bir daha tanıklık edebilir miyim bilemiyorum...

Utah'ta maç boyunca D.Will etken olamadı. İlk çeyrek skor üretememesine rağmen asistleriyle oyuna katkı sağlayan Deron son çeyreğin son 5 dakikasına kadar ruh gibi oynadı. Ancak o dakikalarda elini taşın altına soktuğunda takımını geriden gelmesini sağlayan isimdi. Bunun dışında Utah'ta Brewer önemli katkılar verdi. Sahada 53 dakika ile en çok kalan isimdi neredeyse hiç kenara gelmedi ve ciddi bir katkı sağladı takımına.

Krilenko maç boyu takımını ayakta tutan isimlerden biriydi. Gerektiğinde hücumu ile gerektiğinde savunması ile Rockets'e cevaplar veren Krilenko maç boyu Utah'ın kritik anlarda başvurduğu isimdi. CJ Miles ise yalnızca skor katkısı verdi 15 sayı ile. Diğer alanlara katkı sağlamadı ve tek yönlü bir oyun oynadı.

Utah'ın pota altında eksiklerinde bol bol süreler alan Koufos ve Fasenko dün gece gayet efektifti ve Yao karşısında fena da değildiler. Özellikle ben Koufos'un faul problemine girmesin rağmen Yao arkasında sergilediği oyunu beğendim. Son çeyrekte de Utah hücumunda önemli işler yapan bu iki isim özellikle Fesenko'nun katkıları ile de oyunda tutundu. Fesenko Utah'ın benchden gelip verim alabildiği yegane isimden biriydi.

Yao dediğim gibi fazlasıyla yoruldu maçta. İnfilak edecek diye korktum bir an.. Her hücum neredeyse onun üzerinden oynandı ve kesinlikle maç boyu süren bu ısrar Utah'ın geri dönüşünde en önemli etkendir. Son çeyrekte ve uzatma periyotlarında yorgunluğu net anlaşılıyordu. Nitekim ikinci uzatmada oyunda etken olabilecek bir seviyede izleyemedik onu.

Artest Rox benchinden gelerek önemli bir katkı yaptı. İlk yarı sergilediği şut performansı ikinci yarıda ritmini kaybetse de uzatma periyounda yeniden ritmini buldu ve Utah'ı deviren isimdi maçta. Dediğim gibi taraftarlar bir daha ne zaman bağırır ''Ron Artest'' diye muamma.. Özel bir geceydi onun için hele ki son günlerde sergilediği performansların içinde.

Alston baya kötü bir maç çıkarttı. Maçı 1 asistle bitirmesinin yanında şut performansı da bir hayli düşük seviyedeydi. Uzatma periyodu ve son çeyreğin bitimlerinde yaşanan faul seanslarında başarılı bir iki ft'si ile çift haneli skorlara ulaştı. Yani karşısında kötü bir Deron Williams varken Alston'un da kötü bir maç çıkartmaması gerekirdi.

Houston kolay alacağı bir maçı zora soktu ama sonuçta kazanmasını bilerek önemli bir galibiyet aldı. Utah bu sene sakatlıklardan çok çekti ki bu maçtada etkileri görüldü. Sertlikleri eskisi gibi değil ve bir an önce toparlanmaları gerek..

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...