12 Aralık 2008 Cuma
Jazz 97-88 Blazers
Kuzeybatı Grubu adına önemli bir maçtı Utah Jazz-Portland T.Blazers maçı. Mesaj maçıydı bir kere bu iki takım arasındaki mücadele. Portland'ın yavaş yavaş kadrosunun oturması ve çıkış yapması ve Denver'ın da Billups takasının ardından vitesi yükseltmesi henüz iki yıl önce Batı Finali yapmış Utah'ın geri planda kalmasına neden olmuştu. Özellikle Utah için maç önemliydi..
Portland maça hücumda Aldridge'ı kullanarak başladı. Aldridge'da Utah potasına başarılı hücum ederek maça iyi bir başlangıç yaptı. Maç sonunda 22 sayı ile oldukça başarılı bir maç çıkartmış gibi gözükse de ben dün gece öyle aman aman bir oyun görmedim Aldridge'den. Belkide nedeni Utah'ın Portland pota altını süpürmesiydi.
Aldridge'ın arkasında duran Millsap o dakikalarda savunma da aksak gözükse de maçın geri kalanı için Utah savunmasının önemli bir parçasıydı. Millsap hücumda da oldukça etkendi Portland önünde. 17 sayısının yanında 12 ribaunt alarak double-double yapan Millsap hücum ribauntları ile takımına maç içinde ayrı bir boyut kazandırdı ve Portland'ın direncini yavaş yavaş azalttı.
Millsap'ın yanında Memo'da Oden'ın yavaş ayaklarını fırsat bilip sürekli yüklendi. İlk yarı 21 sayı ile oynadı Memo. Hücumda çok efektif bir gece geçirdi. Nerdeyse her hücumda topu eline alan potaya bakmaktan çekinmeyen Memo başarılı şut yüzdesinin yanında ribauntlarda da önemli katkı verdi. Hem Memo hem de Millsap adeta duman etti Portland pota altını.
İlk çeyrek sonunda McMillan potaya yüklenmemiz lazım demişti mikrofonlara. Bunu oyuncularına da söylemiş olacak ki ikinci çeyrekten itibaren o korkutucu Utah pota altına karşı drive'lar başladı ama pek başarı sağlanamadı bu konuda. Boyalı alanda aradığını bulamayan Portland lig genelinde iyi olduğu dış şuta yöneldi. 27 üçlük kullanan Portland sadece 6'sında isabet bulunca teslim bayrağını çekti adeta. İçerden skor üretemediler dışardan yüzdeli olamadılar.
Herşeye rağmen Roy savaşmaya devam etti. Özellikle üçüncü çeyreğin son bölümlerinde gösterdiği performans ile takım arkadaşlarının uykudan uyanmasını amaçlayan Roy her ne kadar skorer bir oyun ortaya koysa da galibiyeti getiremedi. Şu güne kadar oldukşa başarılı maçlar çıkartan Portland benchi de İspanyol oyuncular dışında vasat gözüktü.
Utah'ta benchten gelerek önemli katkılar veren iim Krilenko'ydu. Çaldığı toplar ile Portland hücumlarını kesen ve hızlı Utah hücumlarına yön veren Krilenko gayet başarılı bir perfrmans sergiledi. Utah hızlı hücumlarda rakibine büyük üstünlük sağladı bu maçta. Bunun dışında Deron Williams'ta oldukça başarılıydı. Maç sonunda sakatlığım şut için sıçramama engel oluyor bu yüzden yüzdem düşük seviyede demişti Deron. Her ne kadar düşük yüzde ile oynasa da yaptığı asistler ve yönettiği hücumlar ile galibiyeti getiren isimlerin başında geliyor Utah adına.
Bu iki takım arasındaki ilk maç 5 Kasım'da yine Utah ev sahipliğinde oynanmış ve kazanan yine Jazz olmuştu. Bu gece de evinde 97-88 ile kazanan Jazz oldu. Bundan sonra bu iki ekip iki kez daha karşılaşacak ikisi de Rose Garden'da. Bu iki galibiyetin rövanşını alabilecek mi bakalım Portland?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
5 yorum:
Haberde belirtildiği gibi bu bir mesaj maçıydı her şeyden önce ve kazanan ikinci defa Utah oldu.
Millsap, Memo, Deron önderliğinde skora gittiler. Tebrikler.
güzel 'recap'.. greg oden'ın geleceği hakkında ne düşünüyorsun? ben bi türlü göremiyorum onu 'top pick' yapan o ışığı.. belki de benden kaynaklanıyor..
maçtan aklımda tek kalacak olan craig sager'ın devre arası röportajında memo'nun kadınına yavşamasıdır.. memo, gerekli duruşu gösterememiştir bu altmışlık amca karşısında.. yazıklar olsundur :)
Devre arasında Craig amcamızı kaçırmışım bilemiyorum ne oldu xD
Oden konusuna gelince öncelikle daha çok genç 20 yaşında ve üzerine çizilen herhangi bir set oyun da yok. Yanındaki diğer oyuncularda kendisine göre oldukça tecrübe sahibi oyuncular. Bu yüzden yanlarında biraz sırıtıyor olabilir.
Arkasından seçilen Durant şimdiden takımını sırtlamaya başladı her ne kadar üst seviyede olmasalarda. Oden'dan da belkide bu bekleniyor ve sonuç alınamayınca kötü olarak lanse ediliyor.
En başta bir uzun ve gelişimi daha olacaktır. Çaylak senesinde ve büük bir ameliyat geçirdi. Zaman tanımak lazım Oden'a.. Şu an bende performansını iyi görmüyorum ama yavaş yavaş kendi ritmini bulacaktır. Umalım ki ritmi bu düzeyin üstünde olsun..
valla craig dayı, "ayak hareketlerin çok güzel, bu sene adımların da daha hızlı, türkiye güzeli eşinle bi dans yarışmasına katılsan şansın olur muydu, ne diyorsun?" gibi bi zevzeklik yaptı.. memo da "karar sizin" minvalinde ortak oldu bu zevzekliğe.. 'american dad' olmuş çıkmış, yakıştıramadım :P
oden'da sanıyorum işleri zorlaştıran oyun olarak ona benzeyen bi süperstar yok şu anda bu ligde, bi 'comparison' veremiyorsun.. sadece 'boxscore'a baksan sakatlık etkisiyle hücumda rahat hissedemiyor belli ki, yüzdesi düzelir dersin ama hiçbi şekilde bi takımın hücumunun temel parçası olabilecekmiş gibi gözükmüyor ne zaman izlesem.. ama tabi zaman vermek lazım, yine de ben denver'daki dönemlerini falan hatırlayarak en fazla dikembe mutombo olabilir diyorum.. erken konuşmuş oluyorum tabi de, illa konuşmak gerekirse böyle diyorum yani.. yoksa bekleyelim..
Bak haklısın bu konuda. Kıyaslayabileceğimiz bir oyuncu yok şu an için Oden'la işte ya benim gibi Durant diyenler var yada son yıllarda gelişen ve lige etki eden uzunlar oldukları için Bynum-Howard ile karşılaştırılıyor.
Yani hücum performansı vasat gerçekten. Ben onun adam akıllı oynadığı üç maçı izledim birinde zoraki Blake ve Roy'un bir iki pasıyla boş şutlarla 10 sayı yaptı diğerlerinde de çok vasattı. Ama savunma konusunda gerçekten önemli bir uzun olacakmış gibi geliyor. Hani bi isteği arzusu var savunmada. Hücum potansiyeli de elbet gelişecektir diye ümid ediyorum. Muhakkak ki sakatlığının da etkisi var.. Pozisyona girerken 'Acaba' sorusu geçiyordur elbet aklından..
Yorum Gönder