25 Kasım 2010 Perşembe
Gündem Konusu: Heat
Nba'in bir numaralı gündeminde şu an Miami Heat var şüphesiz. Sezon başında yaptığı takas ve hamlelerle şampiyonluk adayları arasına giren Miami için Bulls'un 72 galibiyetlik rekorunu kırabilirler söylemi ortaya atılıyordu. Hazırlık maçlarının daha ilkinde Wade'in sakatlanması ile beraber sezona başına kadar Wade-Bosh-James üçlüsünü beraber olarak izleyemiyorduk. Sezonun açılış maçı Celtics'e kaybedildi ve uyum problemlerini aştıklarında çok daha tehlikeli bir takım olacağı da savunuldu. Peki durum şimdi nasıl?
Sezonda 15 maç geride kalırken Heat'in derecesi ise 8-7. Burada daha sezonun ilk ayında alınan 7 yenilgiden bahsediyoruz. Hani şu rekor kıracak olan takımın aldığı 7 yenilgi.
Üst üste üç maçtır galibiyet alamıyor Miami. Önce çok kötü oynadıkları Memphis maçını haklı olarak kaybetti Heat. Sonrasında kendi sahasında Indıana'ya karşı 77 sayıda kaldı. Rakip Celtics yada Spurs gibi savunma kısmını ön plana çıkaran isimlerde değil ayrıca sadece Indıana. Son olarak dün gece toparlanmaları için son bir fırsat olan hem Doğu'daki hem de Florida'daki rakibi Magic karşısına çıktı Miami. Ancak Magic karşısında da maç boyu geride olan Heat yine kaybeden taraf oluyordu.
Miami'nin pota altı evlere şenlik. Chris Bosh gibi biri mevcut kadroda ama o hiç bir zaman savunması ile ön plana çıkan bir uzun olmadı. Joel Anthony'nin de hücumda sınırlı katkısı olması nedeniyle Bosh ile tammlayıcı bir ikili de değiller. Benchten gelen Ilgauskas ise gerekli katkıyı verse de son yıllarda 5 numaradan 4 numaraya doğru kaymaya başladı oyun stili. Cavs'ta bir ara sadece dış şutu ile hücum eden ve sertlikten çekinen bir yapısı vardı ama bereket burada biraz direnç gösteriyor.
Pota altı rotasyonunun işe yarayan tek uzunu Haslem. Haslem gerek ribaunt mücadelesi ile gerek dış şutu ile oldukça katkı sağlıyor ve bir alternatif oluyordu Heat açısından. Ancak Memphis maçında sakatlanan ve Şubat'a kadar takımdan uzak olacağı ve hatta çıkan haberlere göre sezonu kapatabileceği söylenen Haslem'in eksikliğini fazlasıyla yaşamaya başladı Miami. Indıana karşısında boyalı alanda normalden 12 fazla sayı gördü potasında Heat ve hücum ribauntlarında da önemli bir yüzde de azalma vardı. Bunlar sadece görünen istatistiksel katkılar ancak Haslem'in o sertliği ve aktifliğini çok arayacak Miami. Sene başında anlaşılan ancak Riley'in vetosu ile gönderilen Dampier ile tekrar anlaşıldı Haslem'in sakatlığı üstüne.
Gelelim takımın hücum sorununa. Miami'nin bu sezon bir çok maçını izledim ve görülüyor ki oynanani yapılmaya çalışılan tek bir hücum seti dahi yok. James yada Wade sıcaklık durumuna göre topu istiyor alıyor ve oynuyor. Bu kadar basit. Sadece James ve Wade odaklı takım hücumları. Wade'in son dönemde hafif sakatlığı ve durgunluğu olsa da Magic maçında geri dönüşteki en etkin isimdi. Kritik anlarda ise topu eline alan James oldu ve maçın kaybedilmesinde baş rol oynadı. Heat sahasında oynadığı Pacers maçında da taraftarlar James'e ağır bir şekilde yüklendi. Zaman zaman top ona geldiğinde salondaki taraftarlar James'i yuhalayarak ona tepki gösterdi. İşin hücum kısmında Bosh ile ilgili yorum yapadım. Bosh Wade ve LeBron gibi kısa oyuncu olmadığı için topu bekleyen kısımda ve top ona geldikçe işini yapıyor. Bunun dışında James yaptığı açıklamalarla da dikkat çekiyor. Göz önüne alınması gereken en önemli açıklaması ise;
'Artık eskisi kadar eğlenmiyoruz!'
Miami Heat için ise ilginç iddialar ortaya atılmaya başladı. Son olarak Dennis Rodman çok tartışılacak bir iddia ortaya attı. Söz konusu olan açıklamada Rodman Heat oyuncularının oyunu sabote ettiğini ve takımın başına Riley'i getirmek için kötü performans sergilediklerini söylüyordu. Hani gerçekliği olur olmaz tartışılır ama ateş olmayan yerden de duman çıkmaz. Phil Jackson'da bu kötü gidişin devam etmesi durumunda Riley'in takımın başına geçeceğini öngren açıklamalarda bulundu.
Spoelstra'yı oldukça beğenirim ve bugüne kadar arkasında durmuşumdur. Ancak kaybedilen Jazz maçında yapmadığı hamleler ile tamamen gözümde sıfırlandı. Herhangi bir Nba takımına gitse çoğu takıma sınıf atlatacak bir koç öyle ki Miami'yi geçen sezon ligin iyi savunma yapan takımları arasına sokmuştu. Ancak bu kadroyu yönetemediği, idare edemediği çok açık. Taraftarlarda Spoelstra'nn kovulması ve göreve Riley'in gelmesi için çeşitli kampanyalara start verdi bile.
Riley gelirse ne değişecek peki? Riley'in gelmesi durumunda oyuncular kenara baktığında saygı duyacağı bir ismi görecek ve ona göre oynayacak. Burada Spoelstra'yı yermiyorum ancak kuşkusuz Wade'de, James'te, Bosh'ta başlarında Riley'in olmasını ister. Riley her oyuncudan maksimum verimi alacaktır eğer kadronun başına geçerse. Riley'in gelmesiyle takımın guard sorunu ve pota altı bir anda çözülmeyecek haliyle ama bundan daha iyi olacakları kesin. Heat adına söylenecek kesin bir şey var ki Riley gelsin gelmesin bu takımın bir seneye daha ihtiyacı var yapılacak eklemeler ve güçlendirecekleri bench için. Bu sezon yine şampiyonluk mücadelesini iyi kötü verirler ancak kağıt üstünde ne Boston'dan ne de Lakers'tan iyi değiller ancak önlerinde daha iyi olmak için fırsat var.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder