Lakers'ın 2 galibiyetiyle serinin LA ayağı geride kalmış ve 3 maç için Florida'ya dönülmüştü. Magic adına önemli bir maçtı. Baskı vardı üzerlerinde kazanmak için. Kaybedecek olurlarsa şampiyonluk şansları da kalmayacaktı şu noktada. Takım ve seyirciler maçın öneminin farkındaydı ve Magic gerekeni yaparak kazanmasını bildi.
Lakers topu pota altına indirerek oyuna başladı. Bynum ve Gasol endeksli hücumlarla boyalı alanı maçın başında ele geçirmeyi hedeflemişlerdi. Daha sonra ise boyalı alandan hücum etmek yerine başka bir alternatif önlerine çıktı. Kobe Bryant. İkinci maçın özellikle ilk devresindeki kısırlık iki takım adına da ortadan kalkmıştı bu maç. Lakers Kobe önderliğinde, Magic ise takım halinde oldukça yüzdeli oynuyor ve hücumda iki takımda sıkıntı çekmiyordu. İki takım da hücumda böylesine iyiyken işin savunma kısmına baktığımızda Magic adına aslında işler kötü gitmiyordu. Tek sorun Kobe idi onlar için. Yine muazzam bir ilk çeyrek geçirdi. Atmakla kalmadı kendine gelen ikili sıkıştırmalarda da çevresindkei isimleri rahatça buldu. Hem sayıları hem asistleri ile ilk çeyreğin Lakers adına yıldızıydı. Orlando'nun savunma adına verebilecek bir cevabı zaten yoktu, özellikle Kobe bu denli ısınmışken. Lakers ise boyalı alanda üstünlük kurma sevdasına dış bölgeyi boş bıraktı savunmada. Howard'a endeksli savunma sayesinde takımın en önemli şutörü Lewis bile bomboş şutlar buldu. Bunun da üstüne Lakers'ın savunmasını riske ettiği Alston'un ekstra bir gece geçirmesi Orlando adına fazlasıyla olumlu bir gelişmeydi.
Evet Alston ekstra bir gece geçiriyordu. Sokak basetbolundan kalma hünerleri, gözyaşıvari basketleri ile Lakers'ın savunmadaki dengesini bozdu. Ancak Alston bu kadar iyi oynadığı bir maçta dahi takımını baltalamayı, ritim bozmayı sürdürdü. Bir hücumda basketi bulduysa diğer hücumda gereksiz şut tercihleri yaptı, takımın dengesini alt-üst etti. Buna rağmen onun böyle ekstra bir günde olması önemliydi. Magic'in ekstra katkılara ihtiyacı var, öyle ki ilk iki maç benchten yeterince yararlanamamıştı bile.
Alston da değil sadece tüm Magic oyuncuları şut konusunda fazlasıyla iyimser bir maçı geride bıraktı. İlk devreyi finaller rekoru kırarak %76 isabet oranı ile noktaladılar. Kobe'nin ilk devredeki muazzam performansı olmasa Lakers adına fark fazlasıyla açılmıştı. Orlando benchten yararlanamadı dedik.. Cavs serisinin yıldızı Pietrus beklenen katkısını dün gece verdi. Belki bazı şans sayıları oldu ama bunu da Magic'in şut konusunda fazlasıyla iyi olmasına bağlayabiliriz. Pietrus gerek hücumdaki aktifliği, gerekse 2.devre Kobe'ye karşı savunmasıyla oldukça katkı sağladı.
Stan Van Gundy'yi bu konuda anlamak mümkün değil ancak. Tamam çeşitli rotasyon denemeleri yapıyorsun ancak takımın buralara kadar gelmesinde büyük pay sahibi olan Johnson'un günahı ne. Üç maçtır adam gün yüzü göremedi. Şut atmaktan başka bir şey yapmayan -hoş onu da yapamayan- Redick'ler, sakatlıktan yeni çıkmış Nelson'lar ile yeni sistem denemeleri yapacağına koysana oyuna Johnson'u.. Gerek tecrübesi gerek oyun anlayışıyla hiçte fena olmaz oyunda olması. İlk maç Gortat, ikinci maç Redick fazlasıyla süre aldı ancak bu maç için aynı şeyleri söylemek mümkün değil onlar adına. Tamam bir kemik var ancak yan parçaların da belli bir düzende işlemesi gerek. Bir gün o bir gün bu şeklinde olmaması lazım bu işlerin.
He Orlando'nun bu maç yüksek şut isabetiyle oynadığı, gelecek maçlar öyle olmayacağını söylemekte biraz basit kaçar. Orlando'nun bu oyununa karşı Lakers 14 fazla top kullandı ve %50'nin üzerinde isabet oranıyla maçı tamamladı. Yani sadece göz önünde olan Magic değil Lakers'ta şut konusunda ekstra bir gece geçirdi. Bunda Kobe'nin ilk devredeki performansı etken ancak olayın Orlando yüksek yüzdeyle attı maçı kazandıya bağlanması da oldukça gereksiz.
Orlando kazanması gereken maçı kazandı. Lakers karşısında finallerde üst üste üç maç kazanmak zordur. Bunu başarabilirler mi bilemiyorum, ancak bu maçı unutup sıradaki maça da belli bir konsantre ile hazırlanırlarsa neden olmasın. Daha Florida'da oynanacak iki maç var ve Orlando gösterdi ki şu oyunu ile Lakers'a kafa tutabilir. Seri 2-1'e geldi ve şampiyonluk için şansları uçurum değil. Bir maç daha kazanmalarına bakar iş..
2 yorum:
Abicim gözünü seveyim Reddick deme şu adama. Redick onun adı yav.Adam hamuduyla çekiyor adında dick var diye sıkıntıyı bir de biz dalmayalım.
Eyvallah, bana ne oluyorsa, bi içim rahatladı :D
Yorum Gönder