13 Haziran 2009 Cumartesi
Magic vs Lakers : Game 4
Gecikmeli olarak final serisinin 4. maçını yazıyoruz. Malum karne günüydü okula gittik, sonrasında gezdik tozduk maç yazısı kaldı. Muhtemelen de yazacağım son final yazısı olacak. Lakers zaten şampiyonluğunu ilan etti gibi. Şu saatten sonra Orlando'nun geriye dönüşü çok zor olacak. Evlerinde Lakers'a karşı 3 galibiyet hesapları vardı, şimdi ise o hesap serinin kalanı için olacak.
Maça Orlando müthiş başladı. Özellikle Howard pota altını hakimiyeti altına alırken Lakers uzunlarının ard arda faul düdükleri almasıyla daha ilk yarıdan Mbenga-Powell gibi isimleri final serisinin bu kritik maçında sahada yan yana gördük. Lakers zaten uzunlardan ziyade savunma olarak çok kötü başlamıştı. Üst üste verilen boş şut imkanları Lakers'ın maça ne kadar konsantre olduğunu kanıtlıyordu. Kobe yine üstüne düşen görevi yapmış bu kötü başlangıç içinde ilk çeyrek takımının 20 sayısından 13'üne imza atmıştı.
İkinci çeyrek oyuna Pietrus'un da dahil olması ile hücum varyasyonları gelişen Orlando pota altındaki üstünlüğünü kullanarak farkı biraz daha açtı ve devreye 12 sayı farkla önde girdi. Orlando gayet ritminde hücum ederek farkı 12'ye kadar çıkartmış ve devreyi oldukça iyi noktalamıştı. Lakers'ın ise kötü savunması halen devam ediyor ve maçın geri kalanı için fazla umut taşımıyorlardı. Ancak soyunma odalarında iki takım adına da neler oldu bilemeyeceğim. Yani ikinci yarıya iki takımda çok ters başladı.
Lakers'ta özellikle Ariza'nın 3. çeyrek yaptığı katkılar yadsınamaz derecede önemli. Ariza 3.çeyrek oyunun her alanında boy göstererek takımının ayağa kalkmasını sağlayan tek isimdi. Sayıları, çaldığı toplar, hücumuyla, savunmasıyla takım arkadaşlarını ateşleyen isim oldu. Şu maçın kazanılmasındaki iki isimden biri Ariza'dır. Fisher'a zaten daha sonra değineceğiz.
Orlando ikinci yarıya çok silik başladı. Tabii bunda Van Gundy'nin ısarcı guard seçimlerininde etkisi büyük. Alston yada şu mantelitesiyle Nelson final seviyesinde oynayabilecek oyun kurucular değil. Elde olanla yetinmek zorunda derim ama elde olan bir Johnson'da var benchte unutulmuş. Bu iş Tanjevic'in Ömer Onan'ı unutma işine dönmeden finallerde rotasyon denemeleri ile kendisine farklı bir bakış açıyla bakmamı sağlayan Van Gundy'nin bir an önce Johson'u oyunda kullanması gerek. Orlando'nun maçı kriza sokmasındaki bir diğer neden de top kayıpları. Howard cidden övülesi bir performans ortaya koydu ancak 7 top kaybı Orlando'nun bu alandaki çöküşünü hazırladı. Rakibinden 10 fazla top kaybeden Magic serbest atış yüzdelerinde de %59 gibi berbat bir yüzde de kaldı.
Magic'te Howard çok iyi başladı dedik, öyle de sürdürdü maçı. Savunma gayreti ile Lakers'ın hücumlarına etki eden , yaptğı bloklarla moral bozan ve topladığı ribauntlarla pota altında hakimieti tek başına sağlayan Howard rakip uzunların faul probleminde olması sebebiyle fazlasıyla da rahat bir maç geçirdi. İstatistikleri de bunu kanıtlar nitelikte ancak en kritik anda bir tek serbest atışı sayıya çevirebilse şu an şu yazı da Lakers'ın galibiyetinden bahsetmiyor olacaktık.Belki de şampiyonluğundan..
Howard'ın yanında Hedo yine maestro gibi oynayarak bu takım için ne denli önemli bir isim olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle ilk yarı şut kaçırmayacak dediğimiz Hedo, doğru penetreleri, doğru pasları ve doğru basketbolu ile her şeyi doğru yaparak takımını omzunda taşıdı. İlk yarıdaki müthiş performansının ardından üçüncü çeyrek faul prblemi nedeni ile kenarda fazla süre geçirse de son çeyrek yine hakimiyeti eline alan isimdi. Orlando'nun her hücumunda topu eline alan, oyunu okuyan ve doğru hamleyi yapmaya çalışan Hedo bu konuda başarılı da oldu. Arkadaşlarını besledi, skor üretti, faul aldırdı kısacası fazlasıyla verimli oldu. Cidden Hedo fazlasıyla olgunlaşmış.. Son hücumlara da gerekeni yaptı basketleri buldu. Ancak onun performansına engel olarak yine karşısında Fisher vardı.
2004 Batı Konferansı Yarı Finali'nde Hedo'lu Spurs'e karşı 0.4 saniye kala maçı kazandıran basketi atan Fisher belki de Spurs'un o seneki şampiyonluk yolunun önünü tıkıyordu. Bu kez farklı takımda karşısında çıkan Hidayet'e karşı yine maçın en kritik üçlüklerini sokma başarısı göstererek başka baharı gösteriyordu. Fisher maçta son ana kadar 0/5 üçlük isabeti ile oynadı ve maçı 2/7 isabet ile tamamladı. Biri maçı uzatmaya götüren, bir diğeri de uzatma da Orlando'yu oyundan koparan üçlüktü. Cidden tecrübe çok önemli. Orlando guardları resmen savunmada hücumda sıçarken Fisher tecrübesiyle buralarda neden olduğunu gösteriyordu. Onu uzaktan savunan Nelson'a ise diyecek tek bir lafım yok. Tabi burda Kobe'ye yönelen Magic savunmasına karşı Fisher alternatifini ortaya koyan Jackson'un da başarısını atlamamak gerekir.
Uzatmada da işin tecrübe yönü ağır bastı. İki takımında şut atacak dahi enerjisi kalmamışken tek bir set oynanmadan uzatma periyodu sona eriyordu. Lakers 12-4 ile uzatma periyodunu geçerek serideki 3.galibiyetine uzanıyordu. Şu andan itibaren Orlando'nun işi çok zor. Tek amaçları evlerinde şampiyonluğu vermek istememeleri olacaktır. Yoksa şu tabloda 3-1'den geri dönmek çok ama çok zor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder