10 Ocak 2009 Cumartesi

Cavaliers 98-83 Celtics


Garip bir geceydi bu gece benim için. Geceye Magic-Hawks maçıyla başladım ancak o maçın seyirlik adına ikinci yarı izlenecek yönü yoktu. Orlando resmen +18'lik bir maç sonunda Hawks'ı devirmeyi bildi. Üç gün içinde ikinci kez. Heat-Sacta maçını izlemedim ama Wade'in 41 sayısı, Beasley'in 2 numaralı çaylak olduğunu hatırladığı bir maç sonunda kazananın Heat olması benim açımdan gece için olumlu notlar arasında. Ama bu gece için tv kanalımı bir hafta öncesinden rezerve ettiğim bir maç var. Cavs-Celtics.

NtvSpor'un daha sene başında belirlediği perogramda vardı bu maç. Cavs-Celtics. Dün maçtan önce buraya yazmıştım o enfes 7 maçlık serinin tadı hala biryerlerde saklı. Bu gece içinde çekişmesi bol kemik seslerinin geldiği cidd ibir maç bekliyordum. Normal sezonda böyle ciddi bir maç bulmak zor olduğundan bu maçı atlamakta olmazdı zaten.

Cleveland'ın bu sezonki en önemli artılarından biri Mo Williams. Bugüne kadar savunmasındaki sıkıntıları kapatmasına karşın oyunun hücum yönünde durağan bir görüntü çizen Cleveland'ın bu sezonki en önemli atılımı oyunun hücum yönünde oldu. Mo Williams ile beraber hücum yönüne enerji getiren Cavs ''Topu LeBron'a ver ve ne yapacağını izle..'' sisteminden de vazgeçmiş oldu böylece.

Girişi hücum konusu ile yaptım ki Cleveland'da dün geceki maça hücum performansı ile öyle bir giriş yaptı ki aman aman. Mo Williams ile başlayan hücumlarda pota altında özellikle Varejao ve Ben Wallace'ın aktifliği ile devam eden Cavs hücumu ilk yarıda makine gibiydi. Düzenin teklediği anlarda ise garip olarak sahnede Lebron vardı ilk çeyrekte. Lebron potaya yolladığı şutlarda ilk çeyrek verimli olamasa da takımı 33 sayı bularak muazzam bir periyot geçirmiş oldu.

İkinci çeyrek ilkine göre nispeten daha savunmaya yönelik bir çeyrek oldu. Hem Celtics hem de Cavaliers Nba'de en iyi savunma yapan en iyi takımlar sıralaması yapılsa ilk üç sırada kendilerine yer edinirler. İkinci çeyrek iki takımın da savunmasını gördük. Boston'da özellikle Garnett'in çabaları Cavs'ın enfes hücum performansını durdurmasına yardım etti. Ki maç içinde Boston adına oyunun içinde olan tek isimdi belkide Garnett.

Üçüncü çeyekte özellikle Cavs'ta Lebron'un sahneye iyiden iyiye çıkması ile ateşlenen The Q Boston'un fişini son kez çeken takım olmak için hazırlanıyordu. Lebron özellikle üçüncü çeyrekte sergilediği performansla maçın düğümü de neredeyse çözülmüş oldu. Üçüncü çeyrekte Cavs adına bir diğer kritik performansta Varejao'nun performansıydı.

Son çeyreğe 12 sayı geride giren Boston geri dönmek için başvurabildiği ne kadar yol varsa denedi. Öyle ki umutsuzluk içinde Ben Wallace'a ''Hack a Ben'' taktiği bile uyguladılar. Ben Wallace rakibin bu taktiğine karşı isabetli ft'ları ile cevap verdi. Maç adına aklımda kalan en önemli görüntü ise Pierece'ın surat ifadesiydi.

Boston'da Garnett dışında maçın içinde olan bir kişi bile yoktu dedik. Pierece Lebron'un karşısında ezildi adeta. Pota altında Powe ve Perkins Rondo'nun asistleri ile öne çıkar gibi oldu ama nafile. Zira daha Z'nin olmadığı Cavs pota altı durdurulacak gibi değildi. Ben Wallace afrosunu çıkartıp bu maç için ne kadar konsantre olduğunu sergilediği performansla gösterdi. Ekürüsi Varejao'da 14 sayı 9 ribauntluk oyunu ile Boston'a karşı oldukça başarılı bir performans sergiledi.

Celtics'te geçen sezon final serisinde Lakers'ın özellikle savunmada boş bıraktığı ve şutuna güveni konusunda bariz sorunları olan Rondo bu maçtada yaptığı garip hatalar ile bu tip maçların altından henüz kalkamadığını gösterdi. Daha geçen sene final serisinde boş bir turnikeye gitmek yerine pas vermeyi tercih ettiği bir pozisyon hafızamda iken dün gece özgüveni konusunda yine ciddi problemler yaşadı Rondo. Cavs savunmada zaman zaman onu riske ederek Celtics'in işini zora soktu. Rondo'nun muhakkak artık şutunu geliştirip bu tip bir durumda takımını sırtlayabilecek seviyeye gelmesi şart.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...