8 Kasım 2008 Cumartesi

Kadın Olsaydım...

"Kadın olsaydım, hayat kadını olurdum herhalde. Kendimi kadın olarak düşününce erkeklere saldırasım geliyor.''

Haydi Gel Bizimle Ol /Cem Davran

Bu Maçlar Kaçmaz ...


Bugün :

14.45 = Arsenal - M . United ;

Bu maçın önemini anlatmaya gerek yok sanırım . İki dev , iki dünya markası . Avantaj deplasman takımından yana . Çünkü Arsenal ağır yaralı . Tottenham ile 4-4 berabere kaldılar içeride , hem de 4-2 ' den . Sonra Stoke ' a yenildiler iki taç golüyle ve son olarak Fenerbahçe ile berabere kaldılar . Ama vahim olan bu değil , sakatlıkların , cezalıların çokluğu . Yine buna rağmen çıkıp , aslanlar gibi oynayacakları için bu maç kaçmaz . Ama benim favorim United . Bomba gibi oynuyorlar , hele Ronaldo . Aman aman , yaklaşmayın . Çarpar ... Hele geçen hafta Digitürk ' ü eve bağlattıktan sonra , bu maçı kaçırmak hiç olmaz ...

19 . 00 = Trabzonspor - Hacettepe ;

Herkes için bir anlam ifade etmeyebilir bu maç . Doğaldır ... Ama benim için çok şey ifade ediyor . Saat 17.45 civarlarında evden çıkıp , statta yerimi alacağım . Sesim kısılacak , belki strese gireceğim . Ama hepsine deyecek . Maçın mutlak favorisiyiz ... Konuşmaya bile gerek yok . Banko 1 , banko liderlik ...

21 . 00 / 23 . 00 = Madrid - Malaga / Barça - Valladolid ;

Üst oynayın ondan sonra alın çayınızı , kahvenizi , kolanızı , doya doya izleyin ...

Yarın :

14 . 00 = Ankaraspor - Eskişehir ;

İki haftada Galatasaray ve Fenerbahçe ' ye yarım düzine gol atan takımın maçıyla , haftaya girerken puan cetvelinde ikinci olan takımın maçı izlenir arkadaş . Favorim ; Ankaraspor . Eskişehir , geçen haftadan ağır yaralı çünkü . Fenerbahçe maçının yıldızlarından Serdar yok . Ve bunun yanında bir kaç kart cezalısı daha var . Ankaraspor zorlansada alır ...

16 . 00 = İnter - Udinese ;

Udinese balon mu , balon değil mi ? İşte bu maçta öğreneceğiz . Bunun yanında , İnter ' in de formsuz olması maçı güzel kılacak etkenlerden .Herşeye rağmen İnter ' den patlama bekliyorum . Banko ; 1 ...

18 . 00 = Schalke - Bayern ;

İster , istemez kaçıracağız . Alt biter diyelim geçelim ...

19 . 00 = Fenerbahçe - Galatasaray ;

Tahminimi yazıp , geçiyim bir köşeye : ilk tercih üst . Sonra beraberlik ...

Nba - Gecenin Maçları

Yine haftasonu nedeni ile kurulduk ekranın başına pc'nin karşısına. Aslında öyle aman aman bir maç yok günlerden Cuma olmasına rağmen. Hani hangi maça bakarsak fark olur yada rahat biter tabiri kullanılabilir. Gecenin önemini arttıran iki olay var Iverson ve Billups'un yeni takımlarıyla sahaya çıkacak olmaları.

Iverson ile başlayalım. Detroit ilk maçını kaybetti ama oldukça verimli oynadığını söylemek mümkün. Özellikle Stuckey-Rip ve Iverson'un aynı anda oyunda olduğu bölümlerde Nets iyiden iyiye zorluk çekti. Prince çok kötü bir gece geçirdi. Savunmada hücumda zarar verdi takıma. Boş şutlar yaratıldı ona ama Prince ritmini bir türlü bulamadı. Pistons Iverson'lu kadrosuyla hazır hale gelebilmek için en az bir haftaya ihtiyacı var. Hale yola gelecektir bu takım.

Nets cephesine bakacak olursak Devin Harris sezon başından beri beklediğimiz patlamayı yaptı. Tamam iyi oynuyordu ama skorda takımını sırtlamıyordu. Hoş bir guard olarak ondan buu beklemek iyi birşey değil sonuçta ama onunda skora dayalı oynadığını biliyoruz. Dün çıktı serbest atışlarının da katkısı ile 38 sayı yolladı Pistons potasına. Bunda hakemlerin her müdahaleye faul çalmaları yada Pistons guard ikilisi Ivy ve Rip'in faul problemine girmesi sebep olarak gösterilebilir. Sonuç olarak Harris 38 sayı atarak günü kurtardı Nets adına.


Takasın bir diğer tarafıında ise Billups vardı ve onunda yeni takımında nasıl oynayacağı merak ediliyordu. Billups kötü başladı özellikle şut konusunda ama takım arkadaşlarına yarattığı pozisyonlar gerektiği yerde oyuna ivme kazandırması vs ile olumlu gözüktü bana. Son çeyrek kritik katkılar yaptı her ne kadar kaçırsa da.. İyi gözüktü ilk maçtan. Maç sonunda da oldukça eğlenceliydi iyi bir takıma geldim vs sözler etti..

Bu ayki Slam dergisinde Dallas konu edilmiş. Orda Kidd ve Dirk'ün önemle vurguladığı bir olay var öncelikle. Rahat hücum ediyoruz. Belirli bir şablon üzerinde değil en kısa sürede potaya gitmeye çalışacağız gibi şeyler söylüyorlardı. Tamam Kidd'in saha görüşü sayesinde belki en az 10 kadar pozisyon tam saha atılan bir pas sonucunda boş turnike ile bitmiş olabilir Dallas adına ama maç boyunca 35 üçlükte fazla geliyor şöyle bir bakınca. Özellikle Kidd ilk yarı fazlaca kaçırmasına rağmen Denver'ın da bir zaman sonra onu riske edişi ile yüzde tutturdu oradan ama takım halinde kötü bir yüzdeleri var. Gerald Green son çeyrek çıkıp o sürpriz katkıyı yapmasa Denver rahat kazanabilirdi.

Spurs bir kez daha kaybetti. Beşinci maçta alınan dördüncü yenilgi. Dahası 33.2 ve 7 küsür asist ortalaması ile oynayan parker dünkü Heat maçında sakatlandı ve 2 hafta oynyamayacak. Zaten hücum varyasyonları çok kısıtlı olan ve bu sene sürpriz Mason dışında katkı alamayan Spurs'ün hücumları artık iyiden iyiye durma noktasına gelecek şu dönemde.

Heat'te Wade yine harika bir maç çıkartmış. İstatistiklere bakınca bile adama helal olsun diyesim geliyor. 30 sayı 10 ribaunt 9 asist 3 top çalma. Yine tek başına oynamış oynatmış ve maçı kazandırmış. Beasley yavaş yavaş kendini bulmaya bşaladı. Geçen haftadan bu yana büyük yok kat etti. Yavaş yavaş ortalamaları artıyor ve kendini kabul ettirmeye başladı takımda. Chalmers ile beraber ilk beşte iki çaylağın olması gelecek sezonlar adına da güven getiriyor.

Namağlup unvana sahip Hawks dün gecede kaybetmedi Raptors önünde. Maçı fazla izlemedim ama istatistiklerden takip edebildiğim kadarıyla Hawks daha ilk dakikadan belli bir skor üstünlüğüne sahipti ve maç boyunca bunu korumasını bildi. Mike Bibby'nin 2 yönlü oyunu galibiyette önemli bir rol oynadı ama Atlanta en önemli oyuncularından biri olan Josh Smith'i kaybetti. Smith 1 ay basketbol oynayamayacak.


Gecenin bir diğer önemli maçı Rockets-Clippers maçıydı. Denver maçını izlemem sebebiyle fazla bakma şansım olmadı bu maça ama Clippers'ın yine son çeyrekte nefeslerinin tükendiğini ve maçı teslim ettiklerini görüyoruz. Clippers 6 maçta galibiyet alamadı. Büyük bir umutla girdiler sezona ancak şu ana kadar görünüm hüsran. Rockets'te Artest son iki maçta skorda verimsizdi ancak dün gece bunu üstünden attı ve 23 sayı üretti ama yine yüzde bakımından kötüydü. T-Mac etki olmadı maça ancak benchten gelen Brook önemli katkı verdi.

Dün gece sürpriz bir sonucu da Bobcats elde etti ve evinde Paul'lu Hornets'i devirmeyi bildi. Knicks deplasmanda Wizards'ı yenerek rahat bir nefes alırken, Cavs evinde Pacers'ı yıldızı Lebron ile devirmeyi başardı.

Jerry Sloan


Jerry Sloan az önce Oklahoma City Thunder'ı yenerek Utah Jazz'ın başında 1000. galibiyetini almış oldu. 1979'da koçluk kariyerine başlayan ve 1988'den bu yana tam 20 yıldır Utah Jazz'ın zamanla değişen kadrosunda tek değişmeyen isim olmayı başaran Sloan bir takımın başında 1000 galibiyete ulaşan ilk koç oldu.

Son dönemde fazlasıyla eleştirilmekte. Özellikle sabit bir planı var ve oyunun yenileşen yönlerinie göremediğinden dolayı.. Ama şunuda unutmamak lazım bu adamın 20 yılı aşkın bir tecrübesi var. Şehiri takımı oyuncuları da tanıyor artık. Şablonunu oynatacak elbet. Tebrik ediyorum Sloan'ı büyük bir iş bir takımın başında istikrarlı bir şekilde durup 1000 galibiyet almak.

7 Kasım 2008 Cuma

Rox-Blazers OT 'Roy and Wow'



Utku Abi'den..
40 küsür saniye kala T-Mac basketi çakar, aynı zamanda faul bekler, verilmez, ardından 30 sn kala Roy Aldridge'e pası indirir ancak faulle durdurulur, Aldridge 2 serbest atışı da sayıya çevirip durumu 94-94'e getirir, Rockets sonraki hücumda Brooks ile topu rakip yarı alana taşır, T-Mac hücumu kullanır, sonuç vermez, sonra Roy 1.9 saniye kala sağ çaprazdan ve el üstünden zor bi şutu sokar, Blazers 2 sayı farkla öne geçer, ardından Rockets son molasını alır, gözler T-Mac üzerindedir ancak ona top ulaştırılamaz, panik halinde Yao'ya verilir o da turnaround şutu sallar, girer de, temas olduğu için bir de faul verilir, Yao serbest atışı sayıya çevirir, artık maçın bitimine 0.8 saniye kalmıştır, catch&shoot'a yeteri kadar süre kalmıştır, Blazers son molasını alır, Blake topu oyuna sokacaktır, Roy yarısahanın gerisinden topu kapar döner, bombayı bırakır, cuk diye girmiştir top çemberden içeri, ardından gergin bir bekleyiş , Salvatore bir türlü onayı vermez, didikler de didikler, ama o da gerçeği kabullenir, gün Blazers için zafer günüdür, ben de virgül kullanma rekorunu böylece kırarım abi...

Billups #7



Takasın Denver tarafında ise Billups'un 7 numaralı forma giyeceği öğrenildi eski takımında. Daha önce 2 yıl formasını giydiği Nuggets'ta 4 numara ile oynamıştı Billups.
McDyess hakkında da şu ana kadar net bir açıklaam gelmedi. Denver basına da tanıtmadı yeni oyuncusunu. Cidden çıkan dedikodular gibi serbest mi bırakacaklar acaba..?

Iverson ve Billups yeni takımları ile bu akşam ilk defa maça çıkacaklar..

6 Kasım 2008 Perşembe

Mtv Europe Music Awards


Mtv Avrupa Müzik Ödülleri -Ema- bu akşam saibini bulacak. 22.00'da başlayacak ve Mtv Türkiye'nin canlı olarak yayınlayacağı bu gecede yarışacak olan önemli kategorileri aşağıda belirttim..
Aynı zamanda Emre Aydın'da en iyi Avrupa'nın en iyi sanatçısı kategorisinde Türkiye'yi temsil edecek. Emre Aydın geçtiğimiz ay yapılan Türkiye seçmelerinde Sagopa Kajmer, Hayko Cepkin, Hande Yener ve Hadise'yi oylama ile geçerek gecede yarışmaya hak kazanmıştı..
Yılın Albümü
• Alicia Keys – As I Am
• Britney Spears - Blackout
• Coldplay – Viva La Vida or Death And All His Friends
• Duffy – Rockferry
• Leona Lewis – Spirit

2008’in Yıldızı
• Foo Fighters
• Linkin’ Park
• Metallica
• The Cure
• Tokio Hotel

En İyi Şarkı
• Coldplay – Viva La Vida
• Duffy – Mercy
• Katy Perry – I Kissed A Girl
• Kid Rock – All Summer Long
• P!nk – So What

En İyi Yeni Sanatçı
• Duffy
• Jonas Brothers
• Katy Perry
• Miley Cyrus
• One Republic

2008'in En İyi Sanatçısı • Amy Winehouse
• Britney Spears
• Coldplay
• Leona Lewis
• Rihanna

En İyi R&B – Hip Hop
• Alicia Keys
• Beyoncé
• Chris Brown
• Kanye West
• Lil Wayne

En İyi Rock
• 30 Seconds to Mars
• Linkin’ Park
• Metallica
• Paramore
• Slipknot

Prison Break


Prison Break 4.sezonu bu akşam Cnbc-e ekranlarında başlıyor.
Kaç bölüm izlediğimi hatırlamıyorum 4.sezondan 6 yada 7 bölüm izlemişimdir sonrasını da bıraktım tv'den izlemek daha iyi olur diye düşündüm. Bırakmamın nedeni birazda o heyecanı yine yakalayamamış olmam.
Pc'de bozuk görüntü kalitesiyle işin heyecanı kalmıyor. Üstüne bozuk çevirilerde gelince. Cnbc-e'de mükkemmel yapıyor değil ama yine de tv'den izlemek ayrı bir hava katacak. 4.sezonu tekrardan izlemeye başlayıp daha bir anlamak için ve yeniden Prison Break heyecanını yaşamak için ekran karşısında olacağım bu kaşam 21.10'da..

Bu arada 13 Kasım Perşembe gününden itibaren saat 18.10'da pazartesiden perşembeye One Tree Hill'de 4.sezonu ile Cnbc-e ekranlarında yeniden görünecek. Bir an önce 5.sezonu bekliyoruz. Amerika'da 6 bile çıkmış ve sürmekteyken..

Teker Teker Gelin


Tony Parker @ Min: 50 Dakika 55 Sayı 10 Asist 7 Ribaunt

Amare Stoudamire @ Ind: 44 Dakika 49 Sayı 11 Ribaunt 6 Asist 5 Top Çalma 2 Blok

LeBron James vs Chi: 36 Dakika 41 Sayı 9 Ribaunt 6 Asist 4 Top Çalma


Dwyane Wade vs Phi: 34 Dakika 29 Sayı 7 Ribaunt 6 Asist 5 Top Çalma 3 Blok

5 Kasım 2008 Çarşamba

Allen Iverson #1



Allen Iverson.. 1996 draftının 1 numaralı seçimi. Sixers ile 10 yıllık kariyerinin ardından Denver Nuggets'a takas oldu ancak aradığını bulamadı. İki gün önce ise sürpriz bir takas ile Detroit yolunu tuttu. 13. sezonuna giriş yapan Iverson'un şampiyonluk yakalayabileceği en iyi kadro şu dönemde. Bu şansı azmi ve hırsıyla birleştirirse Pistons içinde onun içinde bir şans olabilir.

Neyse konu şu.. Iverson gerek kariyerinin başından beri Sixers'ta gerekse Denver'da 3 numaralı forma giymiş ve artık o numra ile özdeşleşmişti. Detroit'te şu an Stuckey 3 numaralı formayı giymekte. Önce internet siteleri Ivy'nin 23 giyeceğini yazdı ancak Iverson sürpriz bir şekilde Billups'tan boşalan 1 numarayı almış. Hayırlı olsun diyelim tekrardan yeni takımı..

İnternet Nesli


Facebook olayı iyi güzel ama bazen bu grupların yada Fan Page'lerin haddi hesabı kaçıyor. Bir de üstüne her gün gelen bir ton davet. İnsana bir zaman sonra bıkkınlık yaratıyor bu durum. Lordlar Kamarası adlı blogda sedürt adlı biladerim bu konu hakkında ''İnternet Nesli'' başlığında cidden çok güzel bir yazı yazmış. Kendisinin izniyle burada da yayınlıyorum.. Buyrun;

Çok garip bir nesil yetişiyor dostlarım. İnternet gibi uçsuz bucaksız bir bilgi kaynağı her gencin elinin altında artık. Bilgiye ulaşmak falan müthiş. Lakin garip bir şekilde insanların bilgilenip entellektüel birikimlerinin artması gerekirken, aksine bilgiden uzaklaşan ve de inanılmaz bir hızla yozlaşan garip bir nesil yetişiyor. Okumayan, dinlemeyen, öğrenmeyen, internette birilerinin güdümünde sürüklenen garip bir nesil.

Beni bu yazıyı yazmaya iten en önemli sebepten bahsedeyim sizlere. Facebook denen bir oluşum var hepinizin bildiği. Ben de içindeyim bayadır bu oluşumun. İşte dün gene girdim facebooka. Anasayfada Ali şunu yaptı, Fatma bunu yaptı tadında bir şey çıkıyor hani. İşte orada görüğüm bir cümle beni çok derin düşüncelere sevk etti. "Ayşe became a fan of Atatürk".

Ne kadar garip olmuşuz artık. Atatürk, arkadaşlara hava atmak için internet üzerinden "fan"ı olunan birisi olmuş. Herkes de kabullenmiş bu durumu. Yani insanlara garip gelmiyor. Ayşe'nin de kafası rahat çünkü Atatürk fan club'a üye olarak siyasi duruşunu belli etti, çünkü cumhuriyet değerlerine sahip çıktı. Ayşe'nin kafası rahat çünkü hoşlandığı erkeğe, bak ben de Atatürk seviyorum, böyle modern böyle inanılmaz bir cumhuriyet kızıyım mesajı verdi. Ayşe muhtemelen ilerleyen günlerde çocuk pornosunu msn iletisinin başına çocuk simgesi koyarak protesto edecek. Ayşe muhtemelen kişisel iletisini "ampülü söndürmenin vakti geldi" diye değiştirecek seçimler yaklaştığında. Belki de bir iki sözlük sitesi gezip oradan daha afilli bir tepki cümlesi bulacak kelime esprili falan. Etkileyecek arkadaşlarını. Hoşlandığı erkeğe hem espriliyim gündemi de takip ediyorum, tepkimi de çok pis koyarım mesajı verecek. Vicdanı hep rahat olacak Ayşe'nin. Ayşe muhtemelen hiç gazete okumayacak, Ayşe muhtemelen hiç kitap okumayacak. Arkadaşlarının kişisel iletilerinden ve de forward maillerden takip edecek gündemi. Fanı olduğu Atatürk'ü wall'a yazılanlardan öğrenecek. Belki bir yazı da o yazacak oraya "Atam sen rahat uyu biz yeniden kalkındıracağız bu ülkeyi" diyecek.

Dün cumhuriyetmizin 85. yılını kutladık. Ayşe 85. yılda Atatürk'e fan olarak daha katmerli bir şekilde hissetti bu coşkuyu içinde. Ayşe umutlu ülkeyi kurtaracaklarından. Ben mi? Umudumu kesmek üzereyim.

Diyecek söz yok hakikaten. Bu güzel yazı için tekrar teşekkürler.

4 Kasım 2008 Salı

Iverson-Billups Takası Hakkında


Sezona başlayalı daha bir hafta olmadı lan.. N'oluyoruz.. Dün ortalık sakindi pc'yi kapattığımda az önce bir açtım ki ne göreyim. Iverson Denver'dan Billups ve Mcdyess karşılığında Detroit'e takas olmuş. Hoppalaa!! Cidden nerden çıktı diyesi geliyor insanın. Neyse iki takım açısından da bakalım biz duruma..

Şimdi Denver'da nbu sezon bir Iverson hamlesini bekliyorduk cümbür cemaat ama bu biraz erken oldu gibi.. Böyle bir takas olanağı vardı neden sezon başlamadan işi bitirmediniz de bu zamana bıraktınız. Neyse konuyu dağıtmayalım.. Denver'dan bir Iverson hamlesi bekleniyordu nihayetinde kontratı bu sene sonunda bitecek olan Iverson'u takımdan göndermek ve karşılığında da ele avuca gelir birşeyler almayı planlıyorlardı.

Detroit cephesine baktığımızda şöyle bir durum var. Yaşlanmaya yüz tutmuş bir kadro ancak arkasında genç ve yetenekli oyuncularıda kadrosunda barındıran bir kadro mevcut. Detroit'te takas dedikoduları hep vardı yaz boyu ancak bir hamle göremedik. Demek ki bi yerde patlıyor ki Iverson'u Pistons forması ile izleyeceğiz bu sezon.
Yazın neler neler konuşuldu.. McGrady'nin Pistons dedikoduları çıktı. Odom'un Prince karşılığı dedikoduları çıktı. Yine Prince karşılığı Al Harrington ve Golden State'ten Baron Davis dedikoduları çıktı. Yani burdan da görüyoruz ki Detroit bu yapıda bi düzenlemeye gitmek istiyordu. Onca çıkan dedikodu boş değilmiş bugün gördük bunları.

Bütün bu olanlar doğrultusunda Iverson = Billups + Mcdyess + Samb takası gerçekleşti.


Takasa öncelikle Detroit açısından bakalım;

*Şimdi öncelikle Detroit Iverson'u kadroya katmakla Billups'un tam zıttı bir oyuncuyu da kadrosuna katmış oluyor. Billups şutu fazla dert etmeyen takımı için oynayan bir guard ve Rip'in gelişiminde en çok payı olan isimlerden biri. Iverson'un gelişi ile beraber takım hücumda Rip'ten çok Ivy'e bakar hale gelecek. Bu Rip'in özellikle son iki yılda yakaladığı verimi düşürebilir.

*Iverson'un takıma gelişi ile bu sezon Pistons'un amacının ne olduğunu da anlamak zor. Şöyle ki ellerinde var olan bir yapı var ve şampiyonluk yolunda gidebilecke potansiyalleri de var. Iverson'un gelişi ile belki kariyerinde hiç yüzük kazanamamış biri olarak hırslı ve istekli bir basketbol ortaya koyarsa Detroit için olumlu bir yıl olabilir.

*Iverson'un takıma katılışının bir diğer açıklaması salary cap'de boşluk yaratılmak istenmesi. Elinde 3 yıllık kontratı bulunan Billups'un gidişi ile bu sezon sonu kontratı bitecek ve Pistons'ta kalıp kalmayacağı meçhul olan Iverson'un kontratından 20 milyonluk düşme ile beraber cap'te bir hayli yüklü miktarda boşluk olacak. En azından 25 milyon civarı bir boşluk olacak. Ki bu boşlukta Stuckey-Rip-Maxiell çevresinde kurulacak olan bir yapıya eklenmesi muhtemel bir yıldız demek oluyor. Ivy yerine guard mid-level'den şutu önemsemeyen bir guard bulunur ve bir yıldız isim de takıma katılırsa 2009/10 yılında Detroit çekirdeğini bozmadan bir kaç yıl daha ligi götürecek bir kadro kuracaktır.
Şimdi Lebron James olayları da konuşulmuyor değil yine ama ben sanmıyorum Lebron için bu hamle yapılsın.

*Takımdaki isimler pek hoşnut olmuşa benzemiyor takas sonrası. Özellikle Rip ve Sheed Billups'u öven açıklamalarda bulundu takasın ardından. Dediğim gibi verimi düşmesi muhtemel bir oyuncu Rip. En azından şu istatistiklerini yakalayamayabilir.

*Şimdi 2009/10 için temel atıyor dedik Dumars için. Takasın akabinde Rip'le kontrat yaptı Dumars. Doğru da bir hamledir. Rip'in üzerine bir takım inşa edilmesi planlanıyor. Son yıllarda gelişimi ile parmak ısırtan bir oyuncu. Eleştriler geldi ama yılmadı ve şu seviyesine ulaştı. Rip sonuna kadar hak etti bu kontratı.

Denver tarafına bakacak olursak;

* Billups'un gelişinden önce Iverson'un gidişinden bahsedecek olursak bu takas en çok Jr Smith ve Melo'ya yaradı kuşkusuz. Öncelikle Jr artık 2 numarada ilk beş olarak başlayacak ve bu sene Smith'in oldukça verimli olmaya başlaması beklenebilir. Melo açısından da tekrar takım kendine kaldı. Tamam takım zaten onundu ama şimdi yeniden Melo'nun Pistons'u diye anılacak. Bir de takas A.Carter'ın pek işine gelmedi. Billups'un gelişi ile dakikaları azalacak adamın.

* Billups takımı derleyip toparlayacak kaliteye sahip. En azından savunma konusunda yadsınmayacka kadar iyi ve dengeli bir isim. Az öncede dediğim gibi şuta fazla önem vermemekle birlikte daha çok Melo ve Jr'a çalışan bir guard olacak. Iverson Denver'a gelince son şutu kim kullanacak gibi soru ve sorunlar sıkça dile getirilmişti. Olası bir durumda kesinlikle Billups'a emanet edilmeli bu el yakan toplar. Tecrübesiyle oldukça katkı sağlayacaktır. Billups lider kişiliği ile de takıma çok şey katacaktır.

*Mcdyess geldi ama kafalarda soru işareti var. Takasın ardından yaptığı açıklamada Denver'da oynamak istemediğini ve kariyerini Pistons'ta sonlandırmak istediğini söylemişti. Yani Denver her an kontratını iptal edip serbest bırakabilir Mcdyess'i. Ama hani olurda takımda kalırsa Nene ve Kenyon gibi bir ikilinin bulunduğu pota altında oldukça verim sağlayacak ve bir üçüncü alternatif olarak bölgeyi sağlamlaştıracaktır.

* Şimdi sorulması gerken soru pek takasla alakası olmasada artık bence şu: Billups ve Mcdyess gibi savunma kimlikli iki isim takıma geliyor. Takımın play-off yapması için önünde bir şans var. Sen yok yere Camby'yi neden gönderdin e be Denver?

Bu arada Detroit'te Stuckey'in 3 numara giymesi ve Denver'da 1 numaralı formayı giymesinden ötürü iki yıldız oyuncuda numaralaının başına 2 eklediler. Billups'ın Denver'da forma numarası 21 olacak, Iverson ise Pistons'ta 23 numaralı formayı giyecek.
Bu arada (#2) Iverson eğer oynarsa Pistons'un önümüzdeki ilk maçı son şampiyon Celtics'e karşı olacak.

3 Kasım 2008 Pazartesi

Ramon Sessions


Geçtiğimiz yıl çaylak sezonunu geçiren Sessions Mart ayının son zamanlarına kadar süre alamamışken sezonun son on maçında toplam 113 asist yapmıştı.
Yukardaki istatistik bu sezon gözlerin ona çevrilmesine neden oldu elbet. Koç Skiles nedense takımdaki guard problemine rağmen ilk iki maçta dakika vermedi Sesions'a.
Önce Raptors sonrasında da dün gece Knicks karşısında ilk beş başladı ve gerçekten ilgi çekici istatistiklere imza atmaya başladı şimdiden.
Nov 1 vs Tor: 12 sayı 2 ribaunt 9 asist 1 top çalma %50 fgm
Nov 2 @ Nyk: 18 sayı 7 ribaunt 8 asist 3 top çalma %47 fgm

Melo Style


Carmlo Anthony 2 maçlık cezasının ardından Cumartesi gecesi oynanan Lakers maçı ile sezona başladı.. Bugüne kadar hep örülü olarak saçını gördüğümüz Melo imajında bir değişikliğe giderek saçlarını kestirmiş. Morrison'dan sonra Melo'da kestirmiş.. Yeni bir yola baş koyunca ilk saçlar mı gidiyor ne oluyor ?

2 Kasım 2008 Pazar

İnenler-Çıkanlar

Her hafta pazar günleri Nba'de haftanın inenler-çıkanlar'nı incelemek istiyorum. Bazı haftalar sarkabilir tabi duruma göre. Bu haftadan başlayalım hemen..

Houston Rockets: Artest'in takıma katılması ile daha bir toparlanmış gözüken Rox ilk üç maçından galip ayrılarak Günerybatı'nın zirvesine çıktı. Özellikle takım sağlıklı kalacağı takdirde çok can yakacağını gösterdi ki Yao ve T-Mac'in yanında işin savunma kısmını yapan ve Rox'un savunmasına bir derinlik katan Artest'te bulunuyor.

Los Angeles Lakers: Sezona Portland galibiyeti ile fırtına gibi girdikten sonra yazın en çok konuşulan takımı olan Clippers'ı da devirmeyi başardılar. Son olarak geçen yıl play-off ilk turunda süpürdükleri Denver'ı geçmeyi başararak 3-0 ile sezona giriş yaptılar. Benim ve birçoklarının şampiyonluk adayı Lakers bu sezona oldukça iyi başladı. Birde hemen ekleyeyim Farmar'da üç maçlık dönemde öne çıkan önemli bir isimdi.

New Orleans Hornets: Fikstürleri oldukça zordu. Warriors ve Suns deplasmanının ardından gelen Cleveland maçı. Ama Chris Paul ve ekibi bu zorlu fikstürü kayıpsız atlatmayı başardı üstelik Chandler gibi bir silahının bu maçları benchten seyretmesine karşın. Posey'de bu takımda iş yapabileceğini gösterdi. Gerek Suns gerekse Cavs maçlarında önemli katkılar yaptı..

Danny Granger: Pacers'ta O'Neal takası ve Dunleavy'nin kenarda oturması ile sezon başında da öngörüldüğü gibi Pacers'ı sırtlayan isim olmaya çalışıyor Granger. Detroit karşısında 33 sayı bulmasına rağmen takımı yenilirken dün gece de Celtics karşısında oynadığı iyi oyun ve bulduğu 20 sayı ile takımına galibiyeti getiren isim oldu. Şutunu da geliştirdiği açık..

Toronto Raptors: Az kalsın Raptorlardan bahsetmeyi unutuyordum. Sezona çok iyi bir giriş yaptılar. Özellikle O'Neal'ın takıma katılımıyla daha da sertleşen pota altında Chris Bosh geçen sezonlara oranla daha çok boş olan bulabiliyor ve iyi de bir giriş yaptı. Bunun dışında takımda guard pozisyonunu alan Calderon'da takımı çok iyi yönetiyor.



Derrick Rose: Draftın 1 numaralı ismi Rose'da çıkışta olan oyunculardan. Bulls adına ilk beş çıkan ve oynadığı 3 maçta beğeni kazanan Rose ilk beş çıkmaya devam eder ve bu performansını sürdürürse çok yakında süperyıldız seviyesine ulaşacaktır. İki gece önce Boston'da takımı dökülmesine rağmn ayakta kalan tek isim olan Rose dün gece de Memphis karşısında 26 sayı bularak galibiyeti getiren isim oldu.


Greg Oden: Düşenlerede bakmak lazım. Greg Oden henüz bir maç hatta 12 dakika oynamasına karşın benim listemde düşüşte. Hazırlık maçlarında oldukça iyi performanslar sergileyen Oden bir türlü resmi olarak şu ligde oynayamadı. Sezonun ilk maçında 12 dakika kaldıktan sonra sakatlandı ve 2 hafta oynayamayacağı belirtildi. İzlemek istiyorum şu adamı..

Los Angeles Clippers: Sezona yaptığı hamleler ile büyük umutlarla giren Clippers bir türlü galibiyetle tanışamadı bu sezon. Kopuk bir görüntüleri de var.. Baron Davis'in sakatlığı ciddi mi bilemiyorum ama onun da kendine çeki düzen vermesi gerek. Kötü başladılar sezona.

San Antonio Spurs: Zaman Spurs'un lehine işliyor. Ginobili'nin sakatlığı ile sezon başında sarsılan Spurs'te şu ana kadar galibiyetle tanışamadı. Batı'da ciddi rakiplerinden önce Suns'a sonrada Blazers'a kaybeden Spurs Parker ve Duncan'ın iyi oyunlarına rağmen kazanamıyor. Önlerinde bir Dallas maçı var bakalım o nasıl sonuçlanacak?

İnactive List: Koçlarda bu sezon buraya bol bol başvuruyor. Öncelikle D'Antoni Marbury ve Curry'yi kadroya almadı ve bu sezon istediği randımana ulaşamaması durumunda bu ikiliyi gözden çıkarabileceğini belli etti. Bunun dışında pre-season'da da formsuzluğu ile dikkat çeken ve ligin ilk maçında dökülen Sean May'de Larry Brown tarafından İnactive List'e yollanmış..
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...