5 Haziran 2009 Cuma

Lakers vs Magic : Game 1


Sahada iki takım düşünün. Biri istediklerini harfiyen uygulayan oyuna hükmeden ve rakibini kilitlleyen bir takım. Diğeri ise panik anlarında bir ihtimal skor üretebilen, set hücum edemeyen, savunması dağılmış bir takım. Ehh buna bir de ilk bahsettiğimiz takımın süper star oyuncusu da olağanüstü bir gece geçirince bunun adı tecavüz oluveriyor.

Orlando aslında istediği gibi başladı maça. Howard'a bol bol top indirdiler, rakip uzunlara zor anlar yaşattılar. Bunun yanında takımda sorumluluk alması beklenen isim Hidayet ilk çeyreğe muazzam bir başlangıç yaptı. Orlando oynadığı oyunla sinyali vermiş gibiydi ancak hatalı sollama kötü sonuçlara yol açabiliyor.

Orlando ilk çeyrek belli şeyleri ne kadar iyi yapmaya çalışsa da maçın geri kalanında yaptıklarının üstüne koymak yerine düzeni bozmaya karar verdi. Öncelikle sakatlıktan dönen bir Nelson var. Finalde oynaması bekleniyordu ancak henüz ilk maçtan rotasyona dahil edileceğini bilmiyordum. Nelson bir hayli de fazla süre aldı ancak özgüven sorunu vardı. Maça fena başlamadı aslında ancak hazır olmadığı kesindi. Sakatlıktan yeni çıkmış olmasına rağmen drive'ları Fisher ve Farmar'a zor anlar yaşattı. Ancaak belki de sakatlıktan yeni çıkmanın etkisiyle şut konusunda henüz kendine güveni yok. Bunu fırsat bilen Lakers savunması Nelson'u savunmada riske etti ve istediğini aldı. Böylece doğru ikili sıkıştırmalarla da Magic hücumuna zor anlar yaşattılar maç boyunca.

Şimdi yenilgiyi Nelson'a bağlamak mantıksız sonuçta kötü oynayan bir takım var ancak takımın form durumu iyiyken yapılan bu rotasyon değişikliğinde yeni parça sorun oluşturacaktır. Cavs serisinde Alston ve Johnson gayet güzel idare etmişti. Hani biraz biraz alıştırırsın Nelson'u belki 3.maçtan sonra adam akıllı süre verirsin ancak 3.5 ay kenardan maçları izlemiş birine henüz finallerin ilk maçında 23 dakika süre alırsa fatura birazda ona ve koça çıkar. Normaldir.

Lakers'ta maç boyu pota altından oldukça fazla skor buldu. Boyalı alanda Magic'e karşı net bir üstünlüğü olan Lakers ribauntlarda da rakibini geçmeyi bildi. Özellikle rahat boyalı alanda rahat pas alışverişi dikkatimi çekti Lakers'ın. Hey gidi hey geçen sene Celtics serisinde bunları göremiyorduk işte.

Şimdi Howard yine etkiliydi maçta. En azından Orlando maç boyu topu ona indirmek için çaba sarf etti, eskiden olduğu gibi ilk periyottan sonra Howard'ı boyalı alanda unutmadılar. Howard gerek Bynum'u gerekse Gasol'u zorladı hatta ilk yarı için faul problemine dahi sokmuştu uzunları.

Howard pota altında bunları yapadursun Lakers'ın ise farklı bir cevabı vardı: Kobe Bryant.. Lakers'ın uzunları faul yaparken Orlando'da Kobe karşısında kimse duramadı. Önce Lee'yi perişan eden -Lee'ye de ayrı parantez açmak lazım adam savunma da Kobe ile boğuşsa da hücumda verimli olmaya çalıştı. Fena iş yapmadı- Kobe daha sonra LeBron'u savunan adam olarak ün yapan Pietrus'u da denize dökerek mükammel bir maç çıkarttı. İkinci periyotta 33-28'den sonra sazı eline alan Kobe'nin hücum performansı Lakers'ın takım halinde gaza basmasına neden oldu. O andan itibaren savunmada da inanılmaz dirençli oynadılar ve maçı kazanmak için gerekli her şeyi yaptılar. Savunma da vites arttıran Lakers'a karşı yine bir üçüncü çeyrek sendromu yaşayan Orlando doğru düzgün hücum edemedi ve maç orada koptu. Set hücumu oynayamayan dış şutlara yönelen ve orada da yüzdeli olamayan Magic'de Hedo'da beklenilen performansı gösteremedi. Özellikle Lakers'ta savunmasıyla Hedo'yu kilitleyen adam olan Luke Walton'un da finalde cidden iyi oynadığı bir maç gördük ya daha ne göreceğimiz kaldı bilemiyorum.


Maçın hikayesi Kobe'ydi. Adam çıktı çatır çatır oynadı aldı maçı. Yukarıdaki fotoğrtaki gibi maç boyu hırslı olan içeriye yüklenen, istediğini elde eden Kobe belli ki kafasına koymuş. Bu şampiyonluğu kaybetmeye niyeti yok. Kobe maçı 16/34 şut yüzdesiyle tamamladı ancak son 7 şutunu oyunun laçkalaşan döneminde attı ve sadece bir isabet kaydedebildi. Zaten onun neler yaptığını görmek için maçı izlemek yeterli. Attı, attırdı, yönetti, kazandı..

Orlando için deplasmandaki 2. maç kritik olacak. Eğer 2-0 ile dönerlerse Florida'ya üst üste 3 maç sahalarında olmalarına rağmen seriyi çevirmek kolay olmayacak. Tecrübe farkı da terazinin Lakers tarafında ağır basmakta. Bu yönden Orlando'nun işi zor olacak. Lakers aldığı ilk maçla beraber iyi oyunu ile mesajı da verdi, bu şampiyonluğu kaybetmeye niyetleri yok.

4 Haziran 2009 Perşembe

Hadi Rastgele !!




Hedo gayet rahat ve sakin. Her zamanki gibi..

3 Haziran 2009 Çarşamba

Los Angeles Lakers - Orlando Magic

Eveeet.. Sonunda geldik bu büyülü arenaya. Nba Finalleri.. Lakers'ın sezon başından beri burada olacağı tahmin ediliyordu. Ancak işin diğer kısmı konusunda Magic pek tahmin edilebilir bir isim değildi. Cavs yada Celtics Doğu'dan gelecek finalist için en güçlü iki adaydı ancak bu iki takımı da Magic basketboluyla adeta denize döktü ve kazıyarak, basketbol oynayarak finallere çıktılar.

Buraya kadar gelmeleri büyük başarıdır. Özellikle Celtics önünde 3-2 geriye düştükten sonra, moralman çöküntü yaşamadan seriyi çevirmek, Cavs serisine yorgun ve 20 sayı farkla başlayıp buna rağmen adeta basketbol dersi vererek Doğu'nun en büyüğü olmak kolay işler değil. Başarıları fazlasıyla takdiri hak ediyor Orlando'nun. Tabi bu başarıda en büyük pay sahiplerinden birinin bir Türk olması da bizleri fazlasıyla gururlandırıyor. Hidayet'i finallerde izleme şansına sahibiz bu sene. Hem de takımda topu elinde tutan, sorumluluk alan biri olarak, sadece biz değil tüm dünya ile beraber izleyeceğiz Hidayet'i.

Guard rotasyonundan başlayalım. Öncelikle Nelson'un dönme ihtimali var ve ciddi ciddi konuşulmakta ilk maç öncesinde. Hazır mı sorusunun cevabı net değil avantaj yada dezavantaj mı olacak bu Magic'e göreceğiz. Ancak karşısında son yılların en kötü performansını sergileyen Fisher'ın olması hem Nelson için hem de Alston için oldukça önemli olacaktır. Lakers'ın yapısında guard önemli değil özellikle hücumunda ancak savunma da iş değişiyor. Savunma da bir şekilde rakip guard gelip Fisher'a karşı kariyer maçı oynayabiliyor. Orlando'nun fazlasıyla ekmek yiyebileceği bir nokta ve seri boyu Fisher'ı zorlamaları gerek.

Şutör guard'lara gelelim. Orlando eğer Lebron'a yaptığı gibi Kobe'yi de durdurmaya çalışmaz ve savunmasını yan parçalara uygularsa gayet başarılı olabilir. Zaten o sistemde bile LeBron'a karşı inanılmaz oynayan Pietrus tüm gözlerin üzerine çevrilmesini sağladı. İlk beş başlayacak isim bu seride de Lee olacaktır. Henüz çaylak bir ismin play-off'ta bu kadar iyi oynaması sürpriz bir olay. Bir iki maçlık değil katkıları her maç elinden geleni ypıyor, ceza şutları konusunda tehlikeli. Ancak işin savunma yönünde özellikle de ligib en iyi oyuncularından birisine karşı ne yapacak orası muamma. Pietrus'u henüz ilk dakikalarda bile kenardan gelirken görebiliriz. Kobe'yi mümkün olduğunca yavaşlatmaya çalışacak Magic. Pietrus, Kobe'nin önünde durur ve içeri drivelarını engellerse avantaj sağlayabilirler. Ancak yine de bu bölgede avantaj sarılarda.


Kritik eşleşme sf pozisyonunda olacak. Ariza ve Hedo.. Hedo muhtemelen pozisyonuna rağmen buraları en iyi bilen isim olarak genelde rakip sahaya topu taşıyan isim olacaktır. Zaten onun saha görüşü ile verdiği paslar oynattığı oyun cidden inanılmaz. Oldukça başarılı bu konuda Hedo. Onun varlığı bile Orlando'nun nefes almasını sağlayabilen bir etmen. Ego sorunu da yok. Gelir oyununu oynar şut kullanmak önemli değil onun için. Bu seri de de karşısında zorlu bir isim var. Trevor Ariza Lakers'ta en büyük çıkışı yapan isim bu sezon. Özellikle ceza şutları konusunda oldukça meziyetli. Savunmada da aklı ile rakibine zor anlar yaşatan biri. Hedo için kolay eşleşme olmayacak ancak benim tahminim Hedo'yu oyunun büyük bölümünde özellikle son çeyreklerde Kobe'nin alacağı.

Serinin en kritik eşleşmesi ise Lewis-Gasol eşleşmesi olacak benim gözümde. Çünkü savunma konusunda iki takımında bu isimlere verebileceği cevap yok. Durdurulan isim belki de o gece maçı kaybettirecek takımına. Gasol'un fizik üstünlüğü yadsınamaz Lewis'e karşı. Özellikle onun saha görüşü sayesinde kendinden kısa oyunculara karşı oldukça faydalı olduğunu biliyoruz. Alçak post'ta bire bir yakaladığında affetmeyecektir Gasol. Lewis'in savunma kısmında Gasol'e dur diyebileceğini sanmıyorum. Gerek orta mesafe yeteneği gerek pas yeteneği gerek basketbol bilgisiyle Gasol ön plana çıkıyor. Ancak Magic hücumuna döndüğümüzde Lewis'in de ayrı avantajları var. Bir kere Lewis dış şutları seven bir uzun. Hani bir 4 numara değil de 3 numara özellikleri bulunan bir isim. Bu Gasol'u fazlasıyla zorlar. Eğer Gasol Lewis'i dışarılara kadar takip ederse Howard pota altını duman eder bırakır. Hangi takımın savunma da bu iki isme daha çok cevabı varsa o takım avantajlıdır benim gözümde.

Gelelim pivot kısmına. Howard gösterdi ki faul yüzdesini finallerde oldukça yukarıya çekti. Durdurulması için faule başvurulmaması gerek. Howard potaya yakın topu eline aldığında durdurulması çok zor bir isim. Lakers'ın onu potadan uzak tutması gerekecek. Bynum ise Lakers'a bu sezon play-off'ta aman aman katkı sağlayamadı. Henüz 21 yaşında ve ilk play-off'u. Onda da tecrübe eksiklikleri var ancak bu eksiklikleri takımdaki diğer elemanların kapattığını söylemek gerek. Onun yapacağı tek şey Howard'ı potadan uzak tutmak ve hücumunda ise ekstra katkılar vermek olacaktır. Sadece Howard'a odaklanmalı maç boyunca..

Bench desteğine bakacak olursak şüphesiz Orlando adına en önemli isim Pietrus olacak. Eğer Nelson dönüş yaparsa ki zaman zaman Hedo'nun da guard oynadığını düşünürsek A.Johnson'a fazla süre şansı olur mu bilemem ancak olursa da yine Fisher'a karşı sırıtmayacağı kesin. Bunun dışında Howard faul problemine girerse Gortat gibi savaşçı bir isim var ancak onun da ne yapacağı günden güne değişmekte. Pek güvenilmesi gereken bir isim olmadığı aşikar.

Lakers tarafına baktığımızda Odom'un adını söyleyebiliriz bench konsunda. Özellikle Bynum olurda faul problemi yaşarsa Howard karşısında bol bol sahada görebiliriz onu. Bu da Lakers'ı fiziksel açıdan oldukça zor bir duruma sokacaktır ancak Odom'un Denver'a karşı oynadığı son iki maçta oldukça umut verici finaller için. Fisher'ın yedeği olarak Farmar ve Brown var. Özellikle Shannon Brown büyük atılım yaptı son dönemde. Farmar'ın değil de Brown'un daha fazla süre alması taraftarıyım.

Yer yer Lakers yer yer de Magic avantajı eline alıyor pozisyonlarda. Oldukça güzel ve seyir zevki yüksek bir seri olacağı kesin. Eee biz de Hedo dolayısıyla farklı bir gözle izleyeceğiz bu sezonki finalleri. 2-3-2'lik serinin deplasman takımına daha fazla avantaj yarattığını düşünsem de üst üste 3 maç almakta biraz zor gibi geliyor Magic için. Bu yüzden kazanmak istiyorlarsa 2-0 ile dönmemeleri gerek Florida'ya. Staples'ta maç çalmanın bir yolunu bulmalılar. Lakers ise geçen sene başına gelenlerin ardından -özellikle 4.maç- bu sene ayrı bir motivasyonla çıkacak finallere. Kağıt üstünde de favori konumundalar ancak Orlando buraya gelene kadar bir bir o kağıtlarda yazılanları yanılttı. Bakalım hangi testi kırılacak hangi takım yüzüğü elde edecek?
Seri hakkında net bir tahmin yapmıyorum. Sadece ekran karşısına geçip zevkini çıkarmaya çalışacağım. Ancak 7. maça kalmadan 6. maçta bir tarafın işi bitireceğini tahmin ediyorum. Haydi başlıyoruz..

Seri için yukarıya ankette açtık. İkinci maç başına kadar anket sürecek. Bakalım takipçiler hangi tarafta ? Mvp seçimim tamamiyle apaçi'dir :)

Tahmin: 4-2 Lakers-Magic
Mvp: Kobe Bryant -Lakers-
Hedo Turkoğlu - Magic-

1 Haziran 2009 Pazartesi

Los Angeles Lakers vs. Orlando Magic: The Finals

İnişli çıkışlı bir playoff'ların daha sonuna geliyor Lakers, geçen yıl olduğu gibi finallere kalmayı başardılar.Bu senede.4-1'lik Jazz,4-3'lük Rockets ve 4-2'lik Nuggets serilerinden sonra finallerde Orlando Magic ile kapışıcaklar.

Önce Lakers'dan bahsetmek istiyorum.Öncelik olarak playoff'larda serileri çok kötü yönetmiş bir Phil Jackson var.Yeri geldi Bynum iyi oynadı köşeye aldı.Yeri geldi Odom berbat oynadı oyunda tutmakta ısrar etti.Yeri geldi Rockets serilerinde fark yememize rağmen mola almadı.Yani inat etti ama yinede Lakers buralara kadar geldi.Artık dananın kuyruğunun kopacağı vakit geldi.P-Jack inatlarından vazgeçip şampiyonluğa Lakers'ı ulaştırması gerekiyor.Oda 10 parmağına 10 yüzük takmalı artık.

Lakers oyuncularından bahsedersek yüzüğe aç bir Kobe Bryant var.Geçen yıldan kalan hesabı bu sene Boston'dan almak isterlerdi ama onlarından mecali kalmadı tabi gelemediler buraya kadar.Herneyse işte geçen sene finallerde elenmişdi Lakers.Bu sene Kobe çok istiyor yüzüğü belli.Ayrıca sadece Kobe ile şampiyon olunmayacağına göre,Pau Gasol ve Trevor Ariza'dan da şu kritik final serilerinde ekstra birşeyler gelmeli.Lamar Odom'da takımla beraber inişli çıkışlı bir playoff geçirdi.Oda istikrarını bir türlü koruyamadığı için ondan şüpheliyim biraz ama ondanda beklenmedik ekstra birşeyler gelirse Lakers adına çok iyi olur.Ayrıca Fisher'da saçma sapan şutlar kullanıp takımı rezil edeceğine topu Kobe'ye teslim etse çok daha güzel olucak.


Orlando Magic'e gelirsek playoff'ların en iyi koçu Stan Van Gundy başlarında.Gerçekten muhteşem bir koç 1 dakika bile yerine oturmadan her an oyunculara yön veriyor.Gerektiği zaman gerektiği taktikleri vererek oyuncularını ateşliyor.

Orlando 4-2'lik Sixers, 4-3'lük Celtics, 4-2'lik Cavs serilerinden sonra adını finallere yazdırdı.

Oyuncularından bahsederken,Orlando Magic'de herkes görevini ve ne yapması gerektiğini çok iyi biliyor.Aynı zamanda çok derin bir kadroya'da sahipler.Bench'den gelicek olan Mikael Pietrus Lakers'ın başını çok ağrıtıcak gibi.Ayrıca Lakes'ın başının belası olucak birşeyde üçlük sorunu.Rashard Lewis gibi süper şutör bir 4. numaraya sahipler.Bu Lakers'ı kötü yönde etkiliyebilir.Ayrıca maçın son bölümünde topu tamamen Hidayet Türkoğlu'na teslim ediyorlar.Ona takım tam anlamıyla güvenmiş durumda.Hedo'da iyi saha görüş özelliği sayesinde kötü gününde olsa bile skor yönünden katkı veremese bile her daim arkadaşlarını iyi besliyor.Maçın bir diğer kilit noktası ise Dwight Howard olacaktır.Son maçta Lakers'a gösterdiği inanılmaz performansla finaller için mesaj vermiş durumda.Kaan Kural'ın da dediği gibi:"94-95 Hakeem Olajuwon ve 00-01 Shaq'dan beri böyle performans NBA görmedi." gerçektende çok doğru söyledi.İnanılmaz oynadı sırtladı takımını finallere taşıdı.Finallerdede bu performansını sürdürürse karşısında ne Gasol durabilir nede Bynum.

Yazıma son verirken şunlarıda söylemek istiyorum bu seriye kağıt üstünde baktığımızda Orlando Magic biraz daha üstün taraf gibi duruyor.Ama Kobe gibi yüzüğe aç bir yıldızı var Lakers'ın. Ayrıca saha avatanjıda Lakers'da bu avantajı dezavantaja çevirmedikten sonra ve Lakers eksiklerine yoğunlaştığında şampiyon olur.Ayrıca P-Jack'in de adam gibi yönetmesi gerek maçları.

4-3 Lakers şampiyon olur diyorum ve Finallerin MVP'si ile son veriyorum yazıma.

Orlando Magic: Dwight Howard
Los Angeles Lakers: Kobe Bryant

-BUĞRA

31 Mayıs 2009 Pazar

TBL Final


Play-Off'ların başından beri beklenen, tahmin edilen eşleşme gerçekleşti. Fenerbahçe Telekom'u 3. maçta da devirerek 3-0 ile finale geldi ve Efes Pilsen'in rakibi oldu. İki takımda yarı finali zorlanmadan geçti 3-0 ile. Aslında çeyrek finalde de zorlanmadılar. Saha avantajı Efes'te ki ne kadar önemli olduğunu saha avantajının az önceki Telekom Fenerbahçe maçında. Fenerbahçe seyircisi play-off havasına girmiş. Efes'in Abdi İpekçi'de o taraftarın önünde maç alacağını düşünmüyorum. Fener dışarda maç koparırsa şampiyonluğa ulaşacaktır bence.
Bakalım hangi testi kırılacak? Efes 2007'nin intikamını alabilecke mi ? Fenerbahçe üst üste 3. şampiyonluğuna yürüyebilecek mi ? Bunların hepsinin cevabbını alacağız.. Seri tahminim 4-2 Fenerbahçe lehine.

Chris Bosh


Toronto Raptors denedi. Evet denediler. Bosh ve çevresinde kurulan iyi bir takım vardı. Colangelo'nun da gelişi ile takımda düzen sağlandı ve takım avrupai bir görünüm kazandı. Bosh'un en büyük yardımcısı olarak Jose Calderon takıma monte edildi. Takımın diğer yan parçaları da fena değildi. Ancak herşey Kapono'ya verilen 24 milyon dolar ile başladı belkide. Yapının bozulmaya başlamasının nedeni bu kontrattı belki de..

Herşey iyi güzeldi. 2007'de bir önceki seneden 20 galibiyet fazla aldılar ve play-off'ta Nets ile eşleştiler. Ancak olmadı, tecrübesizlikten ilk turda veda ettiler o sezon. Bir sonraki sezon Nba'in yükselen değeri Orlando ile karşılaştılar ilk turda ama yine olmadı. Bir türlü yapı tutmadı. O'Neal eklendi takıma sezon başında belki bir adım ileri götürebilecek bir hamleydi bu ama o aşı da tutmayınca böyle gitmeyeceği anlaşıldı.

Ve şimdi Bosh'un kontratının sona ermesine bir yıl kalmışken dedikodular da tavan yapmış durumda. Pistons, Warriors ve son olarak Bulls sıraya girdi Bosh için piyasa yokluyorlar. Colangelo'da gözünü karartmış takasa olumlu bakmaya başlamış. Bakalım Bosh nereye gidecek. Belki sezona Raptors formasıyla başlayacak belki de off-season da şehir değiştirecek. Nasıl bir pakete gidecek Bosh merak ediyorum. Şu kadroyla bir şey olmayacağı açık. Takımda kalıpta yeni bir kontrat için istekli olduğunu hiç sanmıyorum.

Orlando Finalde




Orlando evinde Cleveland'ı 103-90 mağlup ederek seriyi 4-2 noktaladı ve La Lakers'ın finaldeki rakibi oldu. Howard cidden en iyi performanslarından birini ortaya koydu belki de dün gece kariyerinin. Play-Off kariyer sayı rekorunu da kırdı. Cavs pota altını tek başına dağıttı. Onun iyi olması şutörlere de ekstra katkı sağladı. Hedo olsun Pietrus olsun Lewis olsun dün gece fazlasıyla iyiydiler. Pietrus'ta bu serinin ayrı bir kahramanıdır aslında.

Hedo'lu Orlando finale kaldı. Gönlüm Hedo'nun gerçekten iyi bir final serisi geçirerek yüzüğe ulaşması. Haydi bakalım cuma sabahı buradayız. Detaylı bir final yorumu da sonra bu sayfalarda olur.

Sen Ağlama !!



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...