21 Şubat 2009 Cumartesi

Takas Dönemi

Nba'te takas dönemi perşembe akşamı saat 22 itibariyle sona erdi. Takip ettik gelişmeleri ama bloga yazacak fırsat olmadı. Şimdi fazla detaya girmeden bi bakalım neler olmuş neler bitmiş.

  • Öncelikle hafta başında ilk büyük sürpriz gerçekleşti ve taslağı Joe Smith-Chris Wilcox for T.Chandler olan takas paketi bomba gibi düştü piyasaya. Hornets'in başta bu hamlesine anlam veremedim. Tamam ekonomik kriz falan var elbet ancak şampiyonluk yarışındaki bir takımın cap boşaltma adına yaptığı bu hamleye anlam veremedim.
Ardından 2 gün sonra çıkan haberde Thunder yönetminin takası veto ettiği yazıyordu. Haydaa !! Bakmışlar ki kontrollerde Chandler defolu çıkmış takası iptal etmişler. Oyuncular da git-gel yaptılar boşu boşuna. Hayır adamların psikolojileri de bozulur. Chandler kendisini gönderen Hornets'e 2 günde geri döndü ve bakalım nasıl katkı verecek? Oynayacak mı ? Oynamaz ise sakatlık durumu bunda ne kadar etken? Göreceğiz. Thunder cephesi de Wilcox'u takasın son günü Knicks'e postaladı zaten ona da değinecez.

  • Ardından yavaş yavaş fırtına öncesi sessizlik kıvamında gerçekleşen bir iki takas oldu. Sam Cassell Kings yolunu tutarken Celtics 2.tur draft hakkı aldı. Bunun dışında Detroit rotasyonuna fazla şans bulamayan Alex Acker, Clippers'a yine 2.tur draft hakkı karşılığı yollandı.
  • Çarşamba günü ortalıkta dolaşan bir çok dedikoduya rağmen takas göremedik ancak Perşembe günü bombalar patlamaya başladı. Öncelikle Bulls-Kings takasına bir göz atalım. Brad Miller - John Salmons for Drew Gooden - Andres Nocioni - Michael Ruffin takası ile günün ilk bombası patladı. Ardından Kings bir takasa daha imza atarak Ruffin'i Portland'a Ike Diıogu karşılığı yolladı.
Kings açısından bakarsak bana pek olumlu bir hamle gibi gelmedi açıkçası. Brad Miller ve John Salmons. Miller'ın kontratı yüksek gözükse de 2010 yılında bittiği için bir çok takımın ağzını sulandırmaktaydı. Salmons ise son dönemde sergilediği performansla bir çok takımın dikkatini çekmiş ve birçok dedikodu da beraberinde gelmişti. Kings nerdeyse en iyi takas malzemelerini kol gibi kontrata sahip bir Nocioni ve sene sonu serbest kalacak bir Gooden'a karşı kullandı. Kings kimilerine göre bu takastan karlı çıkmış gibi gözükse de ben öyle olduğunu düşünmüyorum. Ha Bulls karlı mı bu takastan ? Ona da evet diyemem. Salmons belkide gidebileceği en son takımlardan birine gitti. Takım şu dönemde iyi de giderken kimya bozmak yanlıştı. Brad Miler bakalım atletik Bulls pota altında uyum sorunu yaşayacak mı ? İki takım içinde gereksiz bir takastı.

  • Bu takastan sonra yine biraz vitesi küçültelim. Lakers, Chris Mihm'i Memphis'e 2014 yılı 2.tur draft hakkı karşılığı Memphis'e gönderdi. Eheh serbest bırakmaktan iyidir öyle değil mi ? Celtics ise son dakikada üçlü bir takasa imza attı. Takasın son günü gerçekleştiridği 4 takas ile en hareketli takım olan Kings ve Raptors'un katıldığı takasta yakından tanıdığımız Will ''King'' Solomon, Kings'e takas oldu. Toronto bunun karşılığında Boston'dan Patrick O'Braynt'ı kadrosuna katarken Celtics ise 2.tur draft hakkı aldı. Şu takasın önemi olmayabilir ama play-off dönemi öncesi Celtics'in 2 Lakers'ın ise 1 boş koltuğu var. Free-Agent piyasasında neler dönecek merak ediyorum. Unutmadan bahsedeyim Shelden Williams'ta Wolves yolunu tuttu son gece.
  • Gelelim takas döneminin bomba olmayan ama son günün bomba takaslarına. Kinicks iki takasa imza atarak kadrosunu güçlendirdi. Öncelikle Hughes'u aldıkları haberi geldi. Hughes karşılığı Tim Thomas, Jerome James ve Anthony Roberson Bulls kadrosuna katıldı. Bulls yüklü kontrata sahip Hughes'u göndererek yaz için olası hamlelere göz kırptı. Knicks ise Hughes'ın kontatını aldı almasına ancak 2010'da biteceğini unutmayalım.
  • Kinkcs adına günün bir diğer takası Malik Rose for Chris Wilcox takasıydı. Chandler takası yatınca Wilcox'un da takas değeri iyice düşmüş olacak ki Mailk Rose karşılığı takımdan gönderilebildi ancak. Biten 7 milyonluk bir kontrata sahip Wilcox ve daha iyi bir pakete gönderilebilirdi. Gerçi Malik Rose'da şu anda Oklahoma'da en çok kazanan oyuncu durumunda gözükmekte. Sene sonu onunda kontratı biteceğinden güzel bir boşluk yaratacaklar yine. Oklahoma ayrıca Seaatle zamanlarında büyük umutlarla draft ettikleri Sene'yi de serbest bırakmış.

  • Günün son bombası ise Magic cepheinden geldi. Memphis-Rockets ve Magic arasında gerçekleşen üçlü takas sonucu Rafer Alston Magic yolunu tutarken Rockets ise karşılığında Brian Cook ve Lowry'e sahip oldu. Memphis sie Magic'in ilk tur draft hakkını aldı. Magic açısından bakıldığında gayet mantıklı takas. Nelson'un sakatlığında takım hiçte fena gitmezken guard'sız oynamak adama koyardı. Bu sezon belli bir hedefleri varsa guard olmadan yapamazlar. Beklenen de birşeydi hamle yapmaladı ve tercihleri Alston'dan yana oldu. Hiçte fena değil. İlk karşılaşmasında da gayet temiz bir basketbol oynamış. Houston'da Cook önemli bir dış şutör olabilir sürpriz isim olarak. Lowry ise ilk maçına çıktı dün gece ama fazla süre almadı. Alston yerine de potansiyeli olan bir Lowry fena değil.
Evet işte böyle geldi-geçti takas dönemi. Bir çok dedikodu çıktı özellikle Richard Jefferson ile ilgili yada Celtics-Cavs ikilisinin bench'i güçlendireceği ile ilgili. Olmadı. Özellikle son gün çıkan bir takas haberi vardı ki aman aman. Shaq ve Cavs.. Düşünmesi bile ürkütücü. Neyse bakalım kadrosundan oyuncu eksilten -özellikle Celtics ve Lakers- bakalım bu haklarını nasıl kullanacaklar ?

18 Şubat 2009 Çarşamba

Bison Rumble


Oklahoma City Thunder'ın maskotu dün geceki Hornets maçı ile tanıtılmış.

16 Şubat 2009 Pazartesi

Nba All-Star Game

Maçı özetleyen resim işte budur. Gecenin en skoreri ile en eğlenceli adamı Mvp ödülünü kucaklıyor.

Çekişmeden uzak bir maçtı. Batı daha baştan rengini belli etti ve Doğu'nun size probleminden yararlanmasını iyi bilerek rahat bir maç çıkarttı. Son çeyrek formalite maçıydı. Amare-Cp-Kobe arasında geçen Mvp yarışına Shaq'da ortak oldu ve sonunda ipi göğüsleyen iki isimden biriydi.

Maça zaten eğlenceli bir giriş yapan Shaq daha baştan gönülleri fethetti. Şiddetle videosunu izlemenizi tavsiye ediyorum. Maç içinde guard tipi yaptığı hareketler, Howard'a karşı bacak arası attığı çalım vs derken maçın eğlencesiydi yine. Bu adamı All-Star'dan eksik etmesinler. Çıksın 2 daika oynasın ama yine oynasın. Öyle ki 11 dakikada Mvp oldu adam.

Doğu'da LeBron ve Wade'den beklediğim performansı göremedim. Maçın en etkili ismi Roy'du. En çok sahada kalan isimdi Roy'du ama performansı aman aman göz önüne gelmedi. Joe Johnson kötü bir maç çıkarttı ve skor üretemeyen tek isimdi. Bunun dışında Mo-Will ilk All-Star maçında gayet başarılı bir grafik çizdi.

15 Şubat 2009 Pazar

All-Star: Saturday Night

Haier Shooting Stars

Cumartesi Gecesi yarışmaları Takım Şut yarışması ile start aldı. Benim için bu yarışmanın pek bir önemi zevki yok. Kazananı orta sahadan atılan şut belirliyor. Oraya kadar 10 saniyede bile gelseniz kazanamayabiliyorsunuz örneğini de dün kaşam gördük.

Kaç senedir oynanıyor bu oyun ama takımların değiştiğini hiç görmedim. Hatta katılan isimler bile nadiren değişiyor. Aptalca geliyor yarışma bana. Belki başka takımlarda katılsa daha ilgi çekici olabilir ama her sene La-Detroit-S.Antonio-Phoenix. Bu dört takımdan başka bu oyunu oynayan yok.

Bu sene orta sahadan en çabuk isabet bula ntakım Detroit oldu ve yarışmayı kazandı. Seneye lütfen ya kaldırın yada alternatif takımlar sunun.

PlayStation Skills Challenge


Bir önceki yarışmaya göre gayet zevkli bir yarışma Skills Challenge. Bir-iki sene öncesi Kobe-LeBron-Wade gibi isimler birbirleriyle karşılaşırken bu seneki isimlerin bunlara nazaran sönük kalması kötü oldu. Üstüne ben katılımcılar arasında son şampiyon Deron'u da görmek isterdim.

İlk turda Parker'ın rezil derecesini seyrettikten sonra üstüne Mo-Will'de kazanmamak adına oynayınca finale Harris ve Rose kaldı. Yarışma öncesinde de 4 isimden Rose'u favori olarak görüyordum kendimce ve kazanmasına sevindim.

Foot Locker 3-Points Shootout


Yarışma öncesi herkesin favorisi Kapono idi. Eh adamın neler yapabildiğini gördük geçtiğimiz iki yıl boyunca. Üstüne üstlük antrenmanlarda yaptığı denemelerde 30 da 28 attığı videolarıda mevcut. Üçüncü kez kazanması kimseyi şaşırtmazdı.. Bense biraz apaçilik yaparak Kapono yerine Cook'un kazanmasını istedim ve kazandı da bizim bücür.

İlk turda Bibby'nin finale çıkabileceğini düşünüyordum ama kötü bir performans sergiledi. Danny Granger ve Roger Mason'da vasat bir performans sergiledi. Kapono beklentilerin çok çok altında kaldı ilk turda ama yine de 16 puanla final turuna çıkmayı bildi. Cook 18 puan ile ilk turun en başarılı ismiydi.

Final turunda en düşük puanı aldığından ilk yarışam isim Kapono oldu. 14 puan alarak etabı tamamladı. Kapono tek kelime ile hayal kırıklığı yaratmıştı. Kimin kazanacağının da bir önemi kalmamıştı. Kapono beklenmedik bir performansla noktaladı finali. Ardından gelen Lewis son renkli topta isabeti bulmasa Kapono'nun da gerisinde kalacaktı. Nitekim Cook'ta son etapta yüzdeli atarak 15 puana ulaştı. Yarışmanın kötü bir yarışma olduğu Kapono'nun az kalsın 14 puan ile şampiyon olacaktı.

15'er puan elde eden Lewis ve Cook bir kez daha sahne aldı ve Cook rahat bir şekilde bu kez şampiyonluğa ulaştı.

Sprite Slam Dunk Contest

Çok çok iyi bir gece değildi biz ekran karşısındakiler için ve smaç yarışmasında bir heyecan bir tat aranıyordu. Howard-Nate-Rudy-Jr. Smaç yarışmasına katılacak ilk Avrupa'lı olan Rudy'nin neler yapabileceğini görmek istiyordum. Bir aydır reklamları dönen Howard'ın nasıl bir sürpriz yapacağını mera kediyordum. Jr ve Nate fazla ilgimi çekmiyordu bu yarışma için.

Jr ile başladık geceye. Basit bir smaçla geçti ilk hakkında. Ardından gelen Rudy gecenin en iyi üç smacından birine imza attı. O an gördük ki yine rezil bir jüri vardı. Yarışmanın başından itibaren kısa ile uzunu finalde karşılaştırmak için ellerinden geleni yaptılar ve sonuca ulaştılar. Nate'de kısmen basit bir smaçla ilk hakkını geçerken Howard gayet güzel bir smaçla mesjaı veriyordu.

İkinci turda Rudy-Gasol işbirliği olağanüstüydü. İlk denemde smaç yapılabilse belki çok daha fazla puanı ha kederdi ama jüri işte. Ardından gelen Jr'da beş-altı denemenin sonucunda smacı vurabildi. Verilen puanlardan finale kalan isim belliydi zaten ama hala aranan tat bulunamamıştı.
Nate'in Chandler'In sırtından zıplayarak vurduğu smaç gecenin en kötü smaçlarından biriydi. Ayıptır yahu. Final performansına geleceğim ama hak etmeden adam çıktı finale bu smacın ardından.

Gel gelelim Howard show'una başladı ikinci hakkında. Öncelikle 'Superman' lakabının hakkını verircesine bir telefon kulübesine giren ve pelerinini takan Howard getirttiği pota ile bir hayli yükseğe smacını vurdu. O ana kadar kasvet içinde geçen geceye bir renk gelmişti.

Final turunda jüri istediğini elde etmiş ve kısa ile uzunu karşı karşıya getirmeyi başarmıştı. Eğlenceli sempatik tavırlarına diyecek sözüm yok bu ikilinin ancak orada Nate yerine Rudy'nin olmasını isterdim.

Nate ilk hakkında basit bir Reverse pump smacı ile ilk hakkını tamamladı. Kısa boyu sayesinde etkileyici bir görüntü oluştu ancak zor bir smaç değildi. Ardından sahne alan Howard ise gecenin en iyi smacına imza attı. Panyanın kenarına çarptırdığı topu alçak-posttan yakalayıp smaçlayan Howard yine yaptı yapacağını.

İkinci haklara sıra geldiğinde sahada hem pelerini ile Howard ve Nate vardı. Howard pota altında durunca neler olacağını anladık. Nate üzerinden uçacaktı. Howard'ın omzundan hafif destek alsa da ben beğendim yaptığı smacı ve ardından sergilediği dans show'unu. Howard'ın serbest atış çizgisinden vurduğu smaç bir önceki smacın gölgesinde kaldı. Kazananı telefon ve internet yoluyla yapılan oylama belirleyecekti. Oyların %52'sini alan Nate Robinson yarışmayı ikinci kez kazandı. Haksızlık ile finale çıkan Nate finaldeki başarılı performansı ile birinciliği aldı.

Smaç yarışmasına damga vuran olay ise bu dört isimden değilde kenarda oturan LeBron'dan geldi. Tnt'nin yaptığı röportajda James gelecek seneye smaç yarışmasına katılmak istediğini söylüyordu. Bu açıklama neredeyse yarışmayı gölgeledi.


Ve gönüllerin şampiyonu.. Rudy Fernandez yarışmaya damgasını vuran isimdi şüphesiz. Finale kalsa neler yapacaktı görmek isterdim.

All-Star H-O-R-S-E Game


Yarışmanın saati ve yayını hakkında bilgim yoktu. Bu organizasyonu da izleyemedik haliyle. Merak ediyordum açıkçası bu yarışmayı. Phoenix güneşinin altında ferah ferah yapılmış yarışma.
Özetini şuradan izleyebilirsiniz.

Horse ile ilgili de eskilerden bir video var. Yarışma öncesi o videoyu izlemiş ve hakkında fikir sahibi olmuştum Horse'un. Eskilerde daha bi pota dibinden atarlarken bizimkiler iyice abartıp seyirci aralarına falan çıkmışlar. Eğlenceli olmuş.

Soph 122-116 Rook








Maçı izleyemedim ama şöyle bir güzel fotoğraflarını koyalım. Şu anda yetenek yarışmalarını izliyorum. Yarın onlar hakkında da yazarım. Durant helal olsun be..
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...