Lakers etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Lakers etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Aralık 2010 Çarşamba

Grizzlies 98-96 Lakers (Lakers L3)

Üst üste gelen yenilgilerle dün gece Memphis karşısına çıktı Lakers. Deplasmanda Utah karşısında alınan yenilgi normal karşılanabilir ancak Staples Center'da Pacers'a kaybetmeleri ciddi sorunların işareti. Dün gece böyle bir ortamda Memphis deplasmanına konuk oldu Lakers ve kötü oynayarak bir yenilgi daha aldılar.

Maç ilk devre boyunca başa baş geçti. Memphis'te Conley ve Gasol'un etkili oyunları vardı ilk devrede. Lakers ise Gasol ve Kobe odaklı hücumlar ediyordu. Memphis'te ise özellikle Conley'in yüzdeli atışlarının yanında pota altında Zach&Gasol ile etkili oldu. Üçüncü çeyrek rakibin hücumda ritiminin bozulması ile öne fırlayan ve maç boyuna kadar üstünlüğünü kaptırmayan Memphis maçı kazanmayı bildi. Bir ara Shanon Brown şapkadan tavşan çıkartan bir basket ve hızlı hücum sayısıyla Lakers'a bir rüzgar kazandırsa da ayakları yere basan ve galiiyete uzanan taraf Memphis oldu.

Memphis'te galibiyeti getiren isim Conley oldu. Sezon başında aldığı kontratı tartıştık ettik ki halen de hak ettiğini düşünmüyorum ancak dün gece sezonun en iyi karşılaşmalarından bitini çıkarttı Conley. Kulandığı 13 şutta 10 isabet bulan Conley aynı zamanda 4te üçlük isabeti bularak 28 sayı ile maçı tamamladı ve takımının en iyisiydi. Conley'e aynı zamanda Rudy Gay ve benchten gelerek oldukça etkili olan Oj Mayo'nun da katılımı ile Memphis arka alanda fazlasıyla etkili oldu Lakers'a karşı. Pau Gasol'un fazlaca yorgun olmasına rağmen double-double yapmayı bildi ancak maç boyu kardeşi Marc'ı tutmakta onu potadan uzaklaştırmakta zorlandığını gördük. Marc'ın 10 sayı 9 ribaundu abisine göre etkisiz gözükse de maç içinde önemli anlarda fazlasıyla zorladı ve ekarte etti abisini.

Gasol'ün sürelerinin kısılması gündemde şu sırada. Sezona müthiş giren Gasol'un erken yorgunluğu bir sorun olabilir. Ancak Bynum dönene kadar Gasol'e mahkum durumdalar. Dünkü maçta da zaman zaman oyundan düştüğünü gördük. Hemen bir kaç gün öncesinde hafta sonunda Utah maçının sonlarında felaket seviyede yorgun gözüküyordu. Gasol'un sürelerinin kısılması için Bynum'un dönüşü bekleniyor acil bir şekilde.

Kobe Bryant'a değinmek istiyorum. Maçta bir şeyler üreteyim takımı kurtarayım derken takımı baltalayan isim oldu. Çoğu hücumda topu eline alan ve bire bir oynamaya çalışan Kobe'nin şut performansı rezil bir seviyedeydi ve takıma özellikle ikinci devre çok zarar verdi. Hani o üçgen hücumdur çizilen setlerdir vesaire nadiren görebildik bunları Lakers hücumunda. Savunmaya bakacak olursak

Lakers sezona müthiş bir giriş yapmasına rağmen Batı'da gün itibariyle dördüncü sıraya kadar geriledi bu yenilgiyle. Rotasyonda biraz sıkıntı yaşıyorlar ki Bynum'un dönmesi ilaç olacak takıma. Bunun dışında benchten gelen Barnes'ın da sezon başındaki gibi katkı vermediği açık. Lakers için bu kaybedilen üç maçın telafisi önlerinde nispeten kolay olan üç maçı almaktır. Bu akşam Rockets karşısında alınacak bir yenilgi işleri daha da kötü hale getirebilir.

27 Kasım 2010 Cumartesi

Jazz 102-96 Lakers (Geri Dönüş Çocukları)


Los Angeles Lakers'a sezon içinde Utah deplasmanları hep ters gelse de play-off'ta son üç yıldır eşleştikleri bu takımı her zaman elemeyi başarmışlardır. Normal sezon sizin mayıslar bizim söylemi için bu iki takım oldukça uygundur. Beş maçını kazanarak gelen Lakers maç başında 19 sayı ve bitime 2.30 dakika kala 5 sayı öne fırlamasına rağmen Utah bu sezon alışık olduğumuz geri dönüşlerinden birine daha imza atarak Lakers'ı devirdi.

Maça iyi başlayan takım Lakers'tı. İlk çeyreği muazzam hücum performansı ile domine eden Lakers rakibin guardını en baştan düşürmeyi hedefliyordu. Cidden öylesine akışkan, iyi paslara dayalı, verimli hücum ediyordu ki Lakers sadece hayranlıkla izliyordum. Farkın açılmasında Jazz'ın ribaunt konusundaki zaafiyetinin de payı vardı tabi. Ortadaki tüm ribauntlar Lakers tarafına düşüyordu. Maç sonunda ribauntlarda Jazz'ın üstünlüğü gözükse de ilk çeyrek felaket bir konumdaydı Utah.

İkinci çeyek başında benchlerin oyuna dahil olmasıyla yörünge bu sefer Jazz'ı gösteriyordu. Özellikle Deron'un yokluğunda ikinci çeyrek performansı ile dikkatleri üerine çeken isim Earl Watson oluyordu. Ronnie Price'ın smacı ile rüzgarı arkasına alan Utah Jazz üst üste üçlüklerle farkı eritiyor ve maça ortak oluyordu. Hatta ilk devre bitmeden öne dahi geçmeyi başarsa da devreye 4 sayı geride giriyordu.

Üçüncü ve dördüncü çeyrek maçın kıvama gelmesiyle izlenebilirlik açısından harika anlardı. Deron'un takımı yönetişi, Kobe'nin sahneye çıkışı derken tam bir play-off atmosferinde bir maç oldu. Ancak son sözü söyleyip maçı alan taraf gri dönüşü ile Utah oldu.

Kobe dün gee elinden gelen her şeyi yaptı. Utah'ın geri döndüğü kriz anlarında faul aldırarak serbest atışlarla iş yaptı, son çeyrek inanılmaz üçlükleriyle Utah'ın direncini kırmaya çalıştı maça tamemen kendini verdi yani. Kobe bu sene bir çok maçı 2. ve 3. viteste gitmiştir ve hatta sorumluluğu Brown Blake gibi isimlere bırakmaktan da çekinmemiştir. Sezon boyu Brown-Blake ikilisinden iyi katkı alan Lakers'ta dün gece planlar tutmadı. Bu ikilinin toplam şut isabetleri 2/15 olarak dikkat çekti. Benchinden sadece 13 sayı geldi Lakers'ın dün gece.

Utah'ta Deron her zamanki gibi takımın liderliğini üstlenerek galibiyeti getiren baş rol isimlerden biri oldu. Maç boyu takımı oyunda tutan ve maç sonunda da elini taşın altına sokarak galibiyeti getiren isim yine oydu. Bunun yanında guard rotasyonunda Williams'ın arkasından gelen Watson 8 sayı 5 asist ile mütevazi rakamlar çıkartmış olsa da maçın geri döndüğü anlarda bunları yapması ve Utah'ı taşıması adına bir artı da ona veriyoruz.

Pota altına bakacak olursak Lakers'ta Gasol her zamanki gibi hücumda işini oldukça iyi bir şekilde yaptı. Savunma konusunda sıkıntılı olsa da bir şekilde takım olarak bunu kapatıyorlar. Ancak dün gece maç sonuna doğru aşırı yorgunluk gördüm onda ki hiç verimli olamadı o anlarda. Gasol'un yanında Odom'da Lakers'ta iyi oynayan isimlerdendi. Yine bu ikili ribaunt konusunda oldukça başarılıydı. Utah cephesinde ise Jefferson ve Millsap iyi bir mücadele geçirdiler. Gerek ürettikleri sayı gerekse savunma gayretleriyle galibiyette payı en büyük olan isimlerin başında geliyorlar.

Utah üst üste dördüncü galibiyetini aldı ki bu galibiyetler Portland-Hornets ve son olarak Lakers gibi mesaj maçlarında alındı. Utah için işler şu an iyi gidiyor ve önlerinde kısmen kolay b2b maçları var şimdi. Eleştirmek istediğim nokta ise Utah seyircisine. Tamam bir şekilde Kobe bir kaç senedir sizin canınızı yakıyor olabilir ama saygı duyulası bir oyuncu olduğunu unutmamak gerekir. Nba seviyesinde oyuncu yuhalanmasını abes buluyorum. Deplasman takımlarına yönelik yuhalamalar tabi bahsettiğim. Örneğin Kobe yada herhangi bir oyuncu kötü oynar takımı baltalar kendi seyircisi tarafından haklılıkla yuhalanabilir ancak deplasmanda bir oyuncuyu yuhalamak çok acizce yapılmış bir harekettir ev sahibi takım adına.

27 Ekim 2010 Çarşamba

Nba'de Günün Maçları


Rockets 110-112 Lakers

Lakers-Houston maçını sabah okula gitmeden biraz olsun net üzerinden takip ettim. Eve gelincede özetlere baktım. Kısa olarak o maç içinde konuşacak olursak; Lakers'ta özellikle benchten gelen 32 sayılık katkı galibiyette büyük pay sahibi olmuş ve kritik basketlerde de Blake ve Brown'un imzası mevcut. Bunun dışında Gasol pota altında yine muazzam bir performans sergilerken maç boyu rölantide oynayan Kobe kritik anlarda yine sahneye çıkmış ve sessiz sedasız maçın en iyilerinden olmuş. Lakers'ta özellikle Odom yazın da basketbol oynamasının etkisi ile lige gayet hzır girmiş. Houston ise tecrübesizliğinin ceremesini çekmiş bu maçta. Maçı son çeyreğe kadar getirip son anlarda kaybetmek tecrübesizliklerinin bir kanıtı. Ancak ikinci yılını geçiren Budinger'ın olumlu basketbolu ve oyuna katkısı Rockets adına sevindirici bir gelişme olsa gerek. Scola maçı en çok isteyen ve oyunda savaşan oyuncuymuş okuduğum yorumlara göre ki o da Odom gibi İstanbul'da kaldığı yerden devam ediyor. Brooks ve Martin gibi bir guard ikilisine sahip olmak hücum anlamında sorunsuz kılmış olabilir Rockets'i ama savunmada da aynı derecede sorunları mevcut. Uzun süre aradan sonra basketbola geri dönen Yao Ming ise ilk maçına göre iyi bir performans sergilediğini söyleyebilirim.


Suns 92-106 Blazers

Hidayet'in yeni takımı Suns Amare'nin takımdan ayrılmasıyla ister istemez bir yenilenme dönemine girmiş durumda. Takımın kadrosunun değişmesiyle ister istemez hedefleri de değişmiş durumda. Geçen yılki Batı Finali'ni bu sene göremeyecekleri dün gece oynadıkları basketbolla kanıtlanmış oldu. Öncelikle Nash ve Richardson ikilisi skor bakımından yine üst düzey oynadılar. Ancak Hidayet'i 4 numarada oynatmak hangi akla hizmettir onu anlamıyorum. Hidayet bence bu pozisyonda oynamaya devam ederse Toronto günlerini mumla arayacaktır. Portland'da özellikle maçın kritik anlarında sahne alan Batum skora önemli katkı sağlayarak maçı kopartan isim olurken maç boyu dengeli bir şekilde takıma katkı yapan Roy ise maçın kazanılmasında önemli rol oynayan isimdi. Marcus Camby'nin double-double ile Suns'un zayıf pota altında önemli katkı sağladı. Bu sezon oldukça yüksek ve önemli bir kontrat vererek Matthews'e olan güvenini gösteren Blazers yönetiminin iyi bir iş çıkardığını da görüyoruz aynı zamanda. Blazers benchi oldukça önemli birine kavuşmuş oldu, Matthews bu sene benchten gelerek sağlayacağı katkılarla çok can yakacaktır.

29 Eylül 2010 Çarşamba

Jackson'ın Hakkı 3'tür


Basketbolu takip etmeye başladığım yıllarda Hidolu Kings'e yaptıklarından sonra Shaq'ın gidişiyle Gasol'ün gelişi arasında "Oh olsun, canıma desin" tarzında birkaç sene geçiren sonrasındaysa arka arkaya 3 final ve arka arkaya 2 şampiyonluk gören Lakers, bu sezonun da en büyük 3 şampiyonluk adayından biri. Geçen yıl Play-Off her tur bir vites daha artıran Kobe-Gasol-Bynum üçlüsüün yanındaki tecrubeli kadroyu muhafaza ederek üstüne ufak tefek eklemeler yapan Lakers'ın bu sezon da finale ulaşıp ulaşamayacağı büyük merak konusu.


Lakers geçen sezonu NBA Finali 7. maçında kupayı kaldırdıktan sonra aktif sayılabilecek bir yaz dönemi geçirdi. Kobe'nin ameliyatı, Fisher ve Farmar'ın kontratlarıyla ilgili çıkan sorunlar, Phil Jackson'ın Three Peat aşkına kontratında fedakarlığa gidip gitmeyeceği sorunsalı, gelenler, gidenler derken LA'de yaz, New York'taki kadar aktif geçti.

Öncelikli sorunlar son iki sezonun Finaller MVP'si Kobe'nin ameliyatı ve koç Phil jackson'ın kontratıydı. İkisi de olumlu sonuçlandıktan sonra sırada Farmar ve Fisher ile anlaşmak vardı. Farmar takımla anlaşamayıp liderlik özelliklerini (!) gösterebileceği Nets'e giderken, 2010 Play-Off'larının Sheed ile birlikte en önemli X-Factor'ü Fisher ile anlaşıldı. Farmar'ın yerine Blake takıma eklenirken, bir sürpriz sayesinde takıma katılan Matt Barnes ve veteran uzun Theo Ratliff deeklenen diğer isimler oldular.

Eklenenlere kısaca bakmak gerekirse, üçünün de sistem içinde faydalı olacak, eksiklere cuk oturan oyuncular olduğunu söyleyebilirim. Yıllardır takımın en büyük sorunu Parker, Fisher, Farmar gibi aşırı istikrarsız oyun kurucularla idare etmek zorunda olmasıydı. Blake'in Farmar'a göre en büyük katkısı beklenen/alınan oranı sanırım. Süper potansiyel falan değil sonuç olarak sadece set içinde gelen boş şutları kullanması ve top çevirmede bütün yükü Kobe'nin üzerinden alması isteniyor. Yaşı kemale ermiş ve sadece Play-Off katkısı için takımda tutulan Fisher'ın normal sezonda takım taraftarlarını ifrit etme olayı da en aza indirildi böylece. Matt Barnes da Artest'i yedekleyecek ilk oyuncu olacak. Geçtiğimiz yıllarda bu işi yürüten Walton'dan daha istikrarlı, daha iyi bir şutu var ve daha ucuza oynuyor. Theo Ratliff ise bir son adam olarak en azından soyunma odasında Mbenga'dan daha çok yararlı olabilecek bir oyuncu. 3 tane orta seviye oyuncu ama üçü de öyle cuk oturuyor ki sistemin açıklarına, Lakers'ın balı da zaten işine tam yarayan parçaları hep alabilmesi. GM başarısı ve şans...

Takım

Blake/Fisher/Brown
Bryant/Vujacic
Artest/Barnes/Walton
Gasol/Odom
Bynum/Ratliff

İlk yazdığım isimlerin beş çıkmasını bekliyorum. Artest'in istirarsızlıktaki istikrarı devam ederse Barnes'ın süreleri -normal sezonda- onun önüne geçebilir. Bynum sakatlık problemleri devam ederse Barnes 4 numaraya kayabilir. Sakatlıklarından birinin etkisinden kurtulmuş ve dinlenmiş bir Kobe Bryant daha verimli olacaktır şutlar açısından bakarsak. Milli takımda ilk 5 oyuncusu olarak dünya şampiyonluğu yaşayan Odom'un da daha verimli olabileceğini söyleyebiliriz. Oyun kurucular hakkındaki fikirlerimi daha önce söylemiştim. Sasha ile Artest'ten kurtulsalar sempatik kadro aslında...

Gelecek Sezon

Lakers yine bir sezonu daha zirve mücadelesi içinde geçirecek. Suns, Thunder, Mavericks, Spurs ve Nuggets gibi takımlarla geçen seneki gibi nefis bir mücadele izleyeceğiz Batı'da. Lakers geçtiğimiz iki sezonun aksine en baştan fark atıp Play-Off'a doğru boylu boyunca uzanabileceğini düşünmüyorum. Batı'nın 1. sırası 2 sezondur olmadığı kadar tehlikede onlar için.

Play-Off'ta ise hedef elbette şampiyonluk. Daha önce 3 tane 3 Peat yapmayı başarmış olan Phil jackson 4. 'nün de eşiğinde. Ama hem kendi konferansları çok çekişmeli olacak hem de Doğu uzun zamandır hiç olmadığı kadar güçlü. Son şampiyonunun zor sezonunu kaçırmayın derim.

17 Temmuz 2010 Cumartesi

Nba Gündemi


* Nets'in peşinde olduğu Lois Scola takımı Houston Rockets ile 5 yıl 47 milyon dolara anlaştı. Öncelikle bu adam 30 yaşında ve kariyerinin en önemli noktasında yaptığı bu anlaşma ile hem iyi para kaldıracaktır hem de Batı uzunlarının bir bir Doğu'ya geçmesiyle Yao ile beraber üst seviye de bir ikili olabilirler sağlıklı kalabilirlerse. Önemli bir hamle gelmiş Rockets için.

* Bulls'un ön anlaşma sağladığı Reddick'in kontratını Magic karşıladı. Aslında Q.Rich hamlesi ile Reddick'in takımda kalmayacağını düşünüyordum ancak Otis Smith lüx vergisini düşünmeden oyuncusunu takımda tuttu Yapının bozulmaması için Reddick önemli bir oyuncu. Dış şutlarda Magic'in fazlasıyla işini gören Reddick'in Bulls'a gönderilmemesi de avantajlı oldu. En azından rakip bir takıma şutör bir isim kazandırılmamış oldu. Bu gelişmelerden sonra Bulls Ronnie Brewer ile 3 yıl 12.5 milyonluk bir kontrat imzaladı. İhtiyaçları olan oyuncu mu? Belki hayır ama atletikliği ve hızlı penetreleri ile takıma olumlu katkılar sağlayabilir. Ancak Bulls'un halen bir şutöre ihtiyacı olduğu da gerçek..

* Serbest oyuncu piyasasında kontrat kovalayan Shaq'ın sign&trade ile takası gündemde. Cavs yönetimi Shaq ile imzalayıp karşılığında oyuncu alabilmek için Knicks ve Hawks ile görüşüyormuş. Hawks Marvin Williams'ı önermiş ve görüşmeler olumlu imiş. Bunun yanında halen Heat&Shaq iddiaları da sürüyor.

* Miami Heat yönetimi kadro çalışmalarına devam ediyor. Haslem'in ardından uzun rotasyonunda Joel Anthony'de takımda kalmayı seçti. Joel 5 yıl için 18 milyon dolar alacak. Ayrıca çaylak Pittman'da kontrat imzalayan oyunculardandı.

* Boston Celtics'te geçtiğimiz sezon önemli roller alan ve final serisinde özellikle benchten gelip artı katkı sağlayan Nate Robinson 2 yıl 9 milyon dolar karşılığı takımı ile yeniden anlaşmaya vardı.

* Cavs geçtiğimiz günlerde Kyle Lowry ile 4 yıl 24 milyon dolarlık bir anlaşma imzalamıştı. Ancak Rockets yönetimi bu kontratı karşıladı ve Lowry'yi takımda tuttular. Brooks ve Lowry.. Çelimsiz gibi görünen iki guard. Ancak hızları ile artı puan toplayacaklardır.

* Farmar'ın ardından Shannon Brown'ın da gidişine kesin gözüyle bakılan Lakers'ta Fisher'ın ardından Brown'da takımda tutuldu ve guard rotasyonu tamamlanmış oldu. Muhtemelen Blake ilk beş başlayacaktır ve Brown'un kenardan getireceği sertlik ve hızlı oyun etkili olacaktır. Hem böyle atletik bir oyuncuyu takımda tutmak Lakers adına olumlu bir gelişme.

13 Temmuz 2010 Salı

Nba'den Kısa Kısa


* Lakers ile bu sezon kontratı biten ve kendine takım arayan Farmar bu yaz bol bol kontrat dağıtan Nets ile anlaştı. Farmar 3 yıl 12 milyon dolarlık bir kontrat ile Nets kadrosuna katıldı. Harris'i yedekleyecek iyi birini bulan Nets'te şimdi sorulacak soru şu. Acaba Farmar koç Avery Johnson ile geçinebilecek mi ?

* Lakers'ın bir diğer guardı Derek Fisher'ın geçtiğimiz cuma 'Heat Welcome Party' de görülmesi ve Riley ile görüşemesinin ardından Heat'e gideceği konuşuluyordu ancak o tekrardan Lakers ile anlaşmaya varmış. Kontratı ile ilgili henüz bir bilgi yok. Ancak Lakers'ın Fisher'ı elinde tutması önemli bir olay, özellikle play-off'larda sergilediği üst düzey performans ile maksimum katkıyı verebilecek bir isim Fisher.

* Bu sezon özellikle play-off'larda yaptığı savunma ile ön plana çıkan Tony Allen 3 yıl 10 milyonluk bir kontrat ile Grizzlies ile anlaşmaya varmış. Açıkçası Celtics'in onu elden bırakacağını düşünmüyordum son sergilediği performanslardan sonra ama benim için de sürpriz oldu. Grizzlies'in da elindeki malzeme iyi olmaya başladı hafiften.

* New Orleans Hornets geçtiğimiz kış takas ettiği Aaron Gray'i kadrosunda tuttu. 2 yıllık bir kontrat ile Gray takımda tutuldu.

4 Temmuz 2010 Pazar

Gündemden Kısa Kısa #2


Evet 8 temmuza kadar oyuncular ve takımlar arasında görüşmeler devam edecek ondan sonra imzalat atılmaya başlanacak. Bir kaç isim kendilerine takım buldu. İlk günkü gibi yüksek fiyatlara gitmedi oyuncular bu sefer. Ancak Wade-LeBron-Bosh-Amare gibi isimlerin durumu ise hala belirsizliğini koruyor.

* Phoenix Suns 5 yıl 30 milyon karşılığında Frye ile anlaşmaya vardı ve oyuncusunu takımda tuttu. Play-Off'larda sönük kalsa da sezon içinde gösterdiği başarılı performans ona kontratı getirdi. Özellikle dış şutunda önemli bir tehdidi olması Suns organizasyonunun aradığı tipte bir oyuncu olmasını sağlıyor. Geçtiğimiz sezonu Bulls forması altında tamamlayan Warrick'te Suns yolunu tuttu. Bu hamlenin ardından Amare'nin takımda kalmayacağı da kesinleşmiş oldu. Warrick 4 yıl 18 milyonluk bir kontrata imza attı. Ancak Amare'nin yerine Warrick tercihi soru işaretleri doğuruyor. Suns gelecek sene konferans finali gibi dereceler beklememeli.

* Kontrat kovalayan bir diğer isimlerden olan Nowitzki Dallas'ta kaldı. 4 yıl 80 milyon dolar karşılığında Dirk takımında kalmayı seçti. Dallas'ın sıradaki hedefi ise Haywood'u takımda tutmak...

* Oyuncu opsiyonunu kullanarak serbest kalan ve 21 milyonluk kontratından vazgeçen Pierce için acaba gidiyor mu soruları soruldu ancak Pierce takımı Boston ile yeniden anlaşma sağladı. Pierce 4 yıl 61 milyonluk kontrata evet derken kontratın üç senesi garanti para kapsamında olacak ve son sene serbest kalma opsiyonu bulunuyor.

* Fisher ve Farmar'ın serbest oyuncu statüsüne geçmesi ile guard rotasyonu için isim arayan son şampiyon Lakers Steve Blake ile anlaştı. Blake Lakers'tan 4 yıllık 16 milyon dolar alacak. Lakers'ın belki de tek sorunlu bölgesi olan guard rotasyonunda önemli bir isim katılmış oldu. Bu arada Fisher'ın gidebileceği yönde dedikodularda artmakta.

* Ömer Aşık ve Semih Erden'de Nba yolunu tutmaya hazırlanıyor. Semih seneye Boston Celtics forması giyecek ve yaz liginde Celtics forması ile ilk maçlarına çıkacak. Ömer Aşık ise takımı Bulls'a gitmek için gün sayıyor. Bu oyuncuların gidişi ile Fenerbahçe Lavrinovic'i transfer ederek pota altındaki açığı kapatmış oldu.

2 Temmuz 2010 Cuma

12.Yüzük İçin


Bu sezon sonunda takımdan ayrılacağını açıklayan Phil Jackson şampiyonluğun ardından yakın bir zamanda konunun netleşeceğine dair açıklamalarda bulunmuştu. Dün gelen haberlere göre Phil Jackson bir yıl daha Lakers'ın koçluğunu yapmayı sürdürecek. 11 yüzük sahibi Phil Jackson bir three-peat için daha kolları sıvadı mı acaba ??

30 Mayıs 2010 Pazar

Lakers - Celtics


Yine , Yeni, Yeniden....

25 Nisan 2010 Pazar

Lakers Tepetaklak


Los Angeles Lakers:89 Oklahoma City Thunder: 110

27 Aralık 2009 Pazar

Shannon Brown +18



Shannon Brown çok fena yakalanmış. Canlı yayındır olurdur diyeceksiniz ancak bu olur şey değil. Adamdaki rahatlık kimsede yok. Konyalı Portlandlılar'a video için teşekkürler...

25 Aralık 2009 Cuma

Lakers'tan Garanti Hamle


Pau Gasol 2014 yılına kadar Lakers'la kontrat uzattı. Gasol kontratı karşılığı 60 milyon dolar alacak. Lakers için işler zaten tıkırındaydı bu hamle ile geleceklerini iyice garanti altına aldılar. Gasol'un bu takıma katkıları yadsınamaz. Cılız görünümüne rağmen pota altında çok öneli bir silah. Kontatını da bu konuda hak ediyor. Kobe-Odom ve Artest üçlüsünün yanında önümüzdeki 4 yıl boyunca Gasol'de kadroda olacak. Lakers'ın zirve amacı daha uzun yıllar ilk planda kalacak...

16 Aralık 2009 Çarşamba

Kırık Parmak ?!?


Kobe Bryant'ın hafta sonu oynanan Wolves maçında işaret parmağında kırık oluşmuştu. O maçın ardından Utah maçında da pek varlık gösterememişti. Ancak Doğu turnesinin başlangıcı olan Bulls deplasmanında bu parmağıyla rakip potaya 42 sayı gönderdi Kobe..

Lakers, Bulls'u 96-87 mağlup etmeyi başarırken Kobe çok efektif bir oyunla Bulls'a karşı 42 sayı 2 ribaunt 3 asist 3 top çalma ile oynadı. Tek olumsuz istatistiği tek başına 8 top kaybına imza atmasıydı...

12 Aralık 2009 Cumartesi

Aynı Maç: Farklı İki Hareket

Corey Brewer'ın enfes smacı. Bu sezon bu tip bir smacı Wade yapmıştı Varejao'nun üzerinden. Gerçi burda bire bir kaldığından daha rahat olmuş ama yine de bu görselliği küçümsemeye gelmez. Fisher fena poster oldu. Sabah maçta uykumu açan andı bu smaç maçtaki.Gerçekten etkileyici.. Bir de uykumu açan bir diğer hareket var. Bu kez Kobe'den..



Maçın ilk çeyreğinde sağ elinde kırık oluşan Kobe buna rağmen parmağında bandaj ile oyuna döndü. Neredeyse tek elle bütün bir maçı oynadı ve 20 sayı 5 ribaunt 5 asist istatistikleriyle kendi adına etkileyici bir geceyi daha geride bıraktı. Şu pasa ne demeli peki. Sadece izleyin diyorum. Adam bunu çift el değil tek eliyle yapıyor Sol eliyle hemde..

5 Aralık 2009 Cumartesi

Kobe Bu Abi !?!



Kobe Bryant dün gece Heat karşısında maçı kazandıran isim oldu müthiş bir şutla. Miami galibiyete 3 saniye uzaktayken sahneye çıkan Kobe son çeyrekteki muhteşem performansına yaraşır bir final yaptı ve maçı takımına kazandırdı. Cidden inanılmaz bir şut. Yine de şu maçı bu noktaay kadar getirip aybetmek üzücüydü. Wade tutuk başlasa da istatistikleri fazlasıyla iyileşmiş son periyot, ancak son anda serbest atışlardan faydalanamaması Heat'in sonunu hazırlamış.

26 Kasım 2009 Perşembe

Brown - Slam Dunk??


Lakers'ın atletik guardı Shannon Brown bu sene maç içinde bir çok spektaküler harekete imza atarak bizlere ekran başına keyifli anlar yaşattı. Shanon Brown bu sezon Dallas'ta yapılacak All-Star hafta sonunda smaç yarışmasına katılabileceğini açıklamış. Eee hakkıdır da yani.. Bu sezonki performansı da ayrı bir övgü konusu Brown'ın. Gerçi Fisher'ın arkasından sırıtmak yerine ilaç gibi geliyor ya.. Birde geçtiğimiz sezondan LeBron'un katılma durumları vardı bakalım o netlik kazanacak mı ?

Shannon Brown'un bu sezon Mavericks'e ve pre-season'da Warriors'a karşı yaptığıposterlik smaçlarla postu kapatalım.. Hakıdır yani.. Katılsın bu çocuk..

31 Ekim 2009 Cumartesi

Shannon Brown #2



Shannon Brown harika bir takip smacı yapmış dün gece. Söylenecek laf bırakmıyor video. Buyrun izleyin..

28 Ekim 2009 Çarşamba

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...