4 Aralık 2010 Cumartesi

Nba'de Bugün - 03.12.2010

Nba'de dün gece 13 maç vardı. Yani 26 takım sahne aldı. Kısaca dün geceye dair notlara bakalım

* Gecenin önemli karşılaşmalarından biriydi Chicago-Boston maçı. Hem Doğu'da bu iki takımın elde edeceği konum için hem de Semih ve Ömer'in oynadıkları takımlar olduğu için. Boozer'ın dönüşü ile Ömer'in süreleri biraz olsun kesilmiş olsa da oynadığı dönemlerde katkısını vermeyi sürdürüyor. 3 sayı 2 ribaunt ile oynadı. Ancak Boozer'ın dönüşü ile Chicago kendine gelebilmiş değil henüz. Rondo ve Garnett performansları ile göz doldurdu maçta. Garnett fazla konsantre çıkmıştı maça. Semih'te 20 dakikaya yakın süre buldu ve 7 sayı 4 ribaunt üretti.

* Durant'in sakatlığında zorlanarak Nets galibiyeti alan Thunder'ın şansı dün Raptors karşısında tutmadı. İlk beşe yerleştiğinden beri oldukça iyi performanslara imza atan Calderon başta olmak üzere Bargnani ve Barbosa'nın önemli katkılarıyla Toronto üst üste 2.galibiyetine uzandı ve Cavs'ı altına alıp Doğu'da play-off potasına girdi.

* Elton Brand ve Iguodala'nın başarılı istatistiklere imza attığı gecede Sixers kazanabileceği bir maçı Hawks'a verdi. Maçın son çeyreği sadece 14 sayı üretebilen Sixers maçı kazanma şansını da kaybediyordu. Atlanta'da günün yıldızı All-Star isim Horford oldu yine.


* Batı'nın tepesindeki iki takımın mücadelesi de merak ediliyordu. Savunma odaklı bir mücadele oldu. Son çeyreğine kadar izleme fırsatı buldum ve Dirk'in fazlasıyla etkili performansı vardı. Utah'ta son dönemde takımı galibiyetlere taşıyan isim olan Deron usta isim Kidd'e karşı başarılı bir performans sergileyemedi.

* Üst üste dört yenilgi alan ve soru işaretleri taşıyan Lakers evinde Kings'i fena dağıttı. Maçın başından beri üstünlüğü eline alan Lakers ikinci yarısı formaliteden oynanan maçı 33 sayı farkla kazandı. Kobe'de takımının kötü gidişine dur dediği gece de 22 sayı üretti. Kaybettiği maçlarda benchten katkı alamayan Lakers farkın da etkisiyle oyuna sürdüğü bench isimlerinden bu maç 54 sayılık katkı aldı.

* Clippers'a deplasmanda yenilerek deplasman serisi son bulan Spurs evinde Wolves'i konuk etti. Son çeyreğe 15 sayı geride gire Spurs son bölümde müthiş bir geri dönüşe imza attı ve galibiyeti söke söke aldı. Duncan performansıyla izleyenleri yine mest etti. Yıllanmış şarap misali iyi oyununu sürdürmeye devam ediyor Duncan. Dün geceki Wolves galibiyetinde 22 sayı 10 ribaunt 5 asist 4 blok ile katkı sağladı.

* Howard, Pietrus, Nelson, Reddick'in midesinde problem olduğundan dolayı oynamadığı maçta sadece sekiz isimle mücadele etti Orlando. Vince Carter'ın eksik kadroyu sırtladığı maçta Detroit'i zorlansalarda tecrübe farkı ile geçtiler. Bu kadar eksiğin olduğu Orlando'da Lewis yine kendini bulamadı. Denecek laf kalmadı artık Lewis'e. Maçın kazanılmasında bir numaralı katkıyı da sadece bir şutu kaçıran ve benchten gelip 27 sayı atan Bass sağladı. Bu arada bu takım aşçısını değiştirsin herkes zehirlenmiş eheh.

* Son dönemde formsuz oldukları gözlenen Hornets evinde bir yenilgi daha aldı. New York karşısında beklenmedik bir yenilgi alan Hornets'te David West'te midesinden rahatsız olan oyuncular kervanına katıldığından forma giymedi. Knicks'te formda isimler Amare ve Felton takımlarını galibiyete götüren isimler oldular.

* Denver ise evinde Clippers'ı eli boş gönderdi. Billups-Jr-Melo'dan beklenilen katkılar gelince galibiyete uzanmasını da bildi Denver. Bu galibiyetle serisini de 6 maça çıkartan Denver üst sıralara biraz daha yaklaştı.
*Phoenix ise evinde Pacers'ı mağlup etmeyi başardı. Granger ve Hibbert gibi iki önemli yıldızının formsuz olduğu gece de McRoberts ile maça tutunan Pacers'a karşılık Frye sahneye çıktı ve 29 sayı üretti. Hidayet'te benchten gelerek 6 sayı 2 asist ile mücadele etti.

3 Aralık 2010 Cuma

Cavs 90-118 Heat (James'ten Sus Payı)

LeBron James'in tv ekranlarında Cleveland'ı terketmesi, 7 sezon formasını giydiği takımı yüzüstü bıraktığı yorumlarını da beraberinde getirmişti. Fikstür belirlendiğinden beri en çok konuulan maç 2 Aralık'ta oynanacak Cavs-Heat maçıydı. James'in eski taraftarlarının önüne çıkacağı gün yani. Son on-on iki gündür de maçın atmosferi, tansiyonu yükseldi. İki taraftan da gelen açıklamalar sayesinde. Ancak James her tepkiye gerekli ceabı sadece 30 dakikada yaptıklarıyla sahada verdi ve Heat, Cavs karşısında hiç zorlanmadan galibiyete ulaştı.

Maç henüz başlamadan atmosferi ile dikkat çekiyordu. Pankartlar giyilen t-shirtler bir salon dolusu kin kusmaya gelmiş insan. Maç öncesi bu atmosferi yaşamak bile yeterdi insana yani. James ise sahada ısınırken yalan gülümsemelerle etkilenmedim havası veriyordu ama biraz traş olduğu fazlasıyla açıktı. Maç başlayınca gördük etkilenip etkilenmediğini. İlk boş şutunda isabet bulsa da daha sonraları bi iki zorlama şut ya da normalde sorululuk alacağı noktalarda topu Wade'e teslim ederek başladı.

Cleveland taraftarı manyak inanarak gelmişti maça. Amaçları her ne kadar James'i yuhalamak yermek olsa da hafiften kendi takımlarına da gaz verdiklerini söylemek gerek. Biraz da Heat'in pota altı dağınıklığından faydalanan Byron Scott ilk dakikalarda dayadı oyunu Hickson'un üzerine, meyvesini de aldı tabi. Jamison'un dahi el üstü üçlük attığı ve rüzgarı arkasına aldığı bir dönemde Cavs'a cevap olarak sahneye James çıktı. Üst üste 6 sayı yaparak takımını öne geçirdi ve salonu sessizliğe boğdu. James'in en mutlu olduğu anlarda o anlardır zaten. Basket sonrsı salondaki müthiş sessizlik. James'te kısa süreli o gerginliğini atarak maçta etkisini göstermeye başladı.


İlk çeyreği yuhalamalar, ıslıklar ve tepkiler arasında geçiren James ilk çeyrekte 10 sayı 4 ribaunt 5 asist gibi oldukça iyi rakamlara imza atarak zaten mesajı çaktı seyirciye. Wade'in skora önemli desteği vardı ancak takımı düzlüğe çıkaran Byron Scott'un üçlük çizgisinde iki defa üst üste James Jones'u boş bırakması oldu. 16-0'lık seri yakalayan Heat'e cevap üçlükleriyle Gibson'dan geldi. 31-23 ilk çeyreği önde kapattı Heat ve aradaki sınıf farkını göstermiş oldu.

İlk çeyrekte önce Wade ve sonrasında James'in sahneye çıkmasıyla rahat oynayan Miami'de ikinci on iki dakikalık bölümde Chris Bosh sahne aldı ve 8 sayı üreterek Cavs'ın geri dönüş çabalarını sonuçsuz bıraktı. Zaman zaman pota altında zorlanan Bosh'un karşısında bu maç Jamison olunca hücumda ve savunmada işleri de kolaylaşıyor tabi biraz. Benchten gelerek kısa sürede iyi katkı veren bir diğer oyuncu da Chalmers'tı. Heat devreye 19 sayı ile önde girmeyi başarıyordu Cavs karşısında ve seyircide de iyiden iyiye yuhalamalar azalma belirtisi gösteriyordu.

İkinci devreye Wade ve James ikilisi öyle bir başlangıç yapıyordu ki beş dakikada maçı kopartıyordu. 30'lu sayılara ulaşan farkı Cavs'ın zaten eritmeye mecali yoktu bariz bir şekilde. Maçın son 16-17 dakikası boş yere oynanmış oldu. Bizde zevkli bir maç beklerken bununla yetindik eheh. Üçüncü periyot bir ara James 31 Wade'de 22 sayıdaydı yani toplamda 53. Bu dönemde Cavs'ın toplam ürettiği sayı 51'di. Bu biraz maçı özetliyor sanırım. Heat son çeyreğe 30 sayıyla önde girmeyi başardı. Üç çeyrekte atılan 95 sayı var ve en ufak bir mücadele olmadan çok rahat bir şekilde kazanmayı garantiliyor Heat. LeBron James ise üçüncü çeyrek tek başına 24 sayı üreterek hem 'siz kimi yuhalıyorsunuz' mesajını veriyor hem de maçı garanti altına alıyordu. Peki James'in tek başına 24 sayı ürettiği çeyrekte Cavs ne yapıyordu? 25 sayı...

Son çeyrek beklemediğim şekilde Wade ve Bosh oyundaydı. 30 sayılık farkı Heat çeyrek boyu sayı atmasa bile Cavs'ın kapatması zorken niye böyle bir tercih yaptı Spoelstra bilemiyorum. Son çeyrek istatistikleri geliştirmekten başka bir şeye yaramadı. James Jones biraz daha fazla üçlük attı Dampier House Powe gibi oyuncular süre buldu. Dördüncü çeyrek bundan ibaretti.


Bu maç ne yaptığını bilen bir takım vardı sahada. Hani zaman zaman yine sadece bireysele yönelik hücumlar izledik ancak maçın atmosferinden dolayı gelen birebirler oldu. Heat üç çeyrekte 95 sayıya ulaşarak hücumdaki verimliliğini de göstermiş oldu ki bunun yanında savunmada da çok hafif bir kemer sıkmayla rahatça galibiyete yürüdüler.

LeBron James müthiş bir performans sergiledi. 30 dakika sahada kaldı sadece tek başına üçüncü çeyreği domine etti ve yaptıklarıyla henüz devre olmadan taraftarı susturmayı başardı. Hani baya büyük bir kinden bahsediyoruz burada ki Cavs taraftarı günlerdir bu maçı bekliyordu. Buna rağmen devreyi bulmadan onca insanı susturmak büyük iştir. LeBron çıktı baskı altında çatır çatır oynadı basketbolunu. Wade'de onun yanında özellikle ribauntlara fazlasıyla destek sağladı. Dördüncü çeyrekte kısa bir süre oyunda kalsa da Wade'de oynaıdğı 33 dakikaya oranla fazlasıyla verimliydi. Öyle ki tüm gözler James'in üzerindeyken çaktırmadan triple'ı yapıp işini görecekti.

Cavs'ta ise bir cacık yoktu kaba bir tabirle. Zaman zaman Gibson ile Heat serilerini durduran ve biraz olsun umut sağlayan Cleveland maçın üçüncü çeyreği bitmeden havluyu atmıştı zaten sahaya. Hani şu takıma bakınca James'in 7 yıldır yaptıkları muazzam geliyor insana. James'siz Cavs rezillikten öte bir şey değil çünkü. Byron Scott'un da koçluk yapacağı bir yer değil. Hornets koçuyken Lakers için adı geçiyordu bir ara nereden nereye. Gibson'da bol bol şut sallıyor koçum benim buldu boş alanı karışanı edeni de yok oynuyor topla bol bol, helal olsun.

2 Aralık 2010 Perşembe

Büyük Maça Saatler Kala

Yeni sezon fikstürü açıklandıktan beri 2 Aralık'taki Cleveland-Miami maçı merak ediliyordu. James'in gidişinin ardından formalarını yakan beyzbol maçında James formalı isimleri yuhalayan Cavs taraftarlarının tepkisi fazlasıyla mera kediliyor.

2 Aralık günü geldi çattı. Cavs cephesi maç boyu James'e nasıl baskı uygulayacağına dair açıklamaları yaptı bile. Oldukça kabarık bir liste var ve maç boyu bunu uygulamaya çalışacaklar. Uygulamaya çalışan taraftarlar Türk olsa yaparlar derdim ama Amerika'da basketbol seyircisi gözümün önüne gelince biraz zor olacak gibi. Ama o kin herşeyin önne geçecektir.

LeBron cephesinde de duygusal fırtınalar yaşanıyor. Sahadaki her türlü tepkiye hazır olacğaını söyleyen James asıl önemli olan 7 yıldır arabasıyla gittiği salona şimdi takım otobüsü ile gideceğini ve misafir takım soyunma odasında olacağına dair açıklamalarda bulunmuş. Fazlaca duygusal ;) Ben asıl James'in her maç öncesi gelenekselleştirdiği pudra gösterisini yapıp yapmayacağını merak ediyorum.

Cavs taraftarlarının yapmak istediklerine bakacak olursak Maç öncesi tanıtımlarda Wade-Arroyo ve Bosh yuhalanacak, takımın eski sembol ismi Ilgauskas alkışlanacak ve James'e sıra geldiğinde kahkahalarla ona gülünecek. Olabildiğince kahkaha atın diye slogan yapıyor Cavs taraftarları. Onun dışında James serbest atış çizgisine geldiğinde çeyrek çeyrek yapacakları tezahüratlara bakacak olursak;

1.çeyrek ilk 6 dakika = 'No Ring King' - Yüzüksüz Kral
1.çeyrek son 6 dakika = 'Akron Hates You' - Akron Senden Nefret Ediyor
2.çeyrek ilk 6 dakika = 'Witness Nothing' - Nike reklamına atıfta bulunarak birşeye şahit olmadık
2.çeyrek son 6 dakika = 'SideKick' - Yancı
3.çeyrek başında besteli bir şarkı var. Bilmiyorum bunu yapabilirler mi. Zor olacak sanki ;)
3.çeyrek ilk 6 dakika = 'Scottie Pippen' - İkinci oyuncu olduğunu vurgulamak için.
3.çeyrek son 6 dakika = 'Traitor' - Hain
4.çeyrek ilk 6 dakika = Delonte West maskeleriyle 'Delonteeee' tezahüratı. *
4.çeyrek son 6 dakika = Cavs lehine tezahürat. Sonunda ;)

*Delonte'nin James'in annesi ile ilişki yaşadığı ortaya atılmıştı. İlginç olacaktır ama her türlü olaya eyvallah ama bu çok çok fazla.

Durumun özeti bu. Fazlasıyla enteresan olacağı ortada. Şu hazırlandıkları tezahüratları bir bir yaparlarsa ilginç görüntüler çıkacaktır. James topu aldığında da kahkahalar yükselecek aynı zamanda salonda. Ve ön sırada olan isimler de fazlasıyla James'e kinlerini kusabilirler. Bekliyoruz maçı...

Nba'de Bugün - 01.12.2010


Dün gecenin kuşkusuz en ilgi çekici yanı Carlos Boozer'ın sezonun ilk maçına çıkması oldu. Sezon başında elinden sakatlanan ve iki ay kadar basketboldan uzak kalan Boozer takıma döndü. Boozer'ın dönüşü ile Noah ve beklediğimiz gibi Ömer'in süreleri azaldı ancak dikkat çekii nokta Boozer gibi ribauntlara önem veren Noah gibi bu konuda lig ikincisi iki oyuncunun varlığına rağmen koca maç boyunca sadece 21 ribaunt aldı Bulls ki Noah'ın aldığı ribaunt sayısı 0'ı gösteriyordu. Ömer'de 9 dakikada, Bulls'un toplam ribauntlarının 7'de 1'ini toplayan isim olmuş. 3 ribauntla takımdakilere göre iyi bir maç çıkarttığını dahi söyleyebiliriz. Ayrıca Ömer'in 3 bloğuna da dikkat çekmek gerek.

Bir önceki gece Lakers'ı deviren Memphis deplasmanda Hawks ile karşılaştı ancak istediği sonuçla ayrılamadı salondan. Hawks ise sessiz sedasız kötü gidişe dur dedi ve üst üste 4.galibiyetini aldı. Conley dün gece yine takımının iyisi olurken Hawks cephesinde de dikkat çeken isim bu sezonun çoğu maçında olduğu gibi Al Horford olmuş.

Büyük maç öncesi evinde Pistons'u ağırlayan Heat rakibin kısa rotasyonunda bulunan Stuckey ve Rip'in kötü bir gününde olmasının da avantajını kullanarak maçı rahat bir şekilde kazanmayı bildi. Üçüncü çeyrekte sadece rakibe 9 sayı izni verdiler. Detroit adına sezonun en felaket maçı olarak görüyorum ben bunu ki takımın en iyisi Monroe oldu.


3 uzatmalı müthiş maçı kazanan taraf Durant'ın eksikliğine rağmen Oklahoma olmuş. Westbrook'un durdurulamaz yükselişi de hızla sürmekte. Dünkü maçı 38 sayı 15 ribaunt 9 asist 3 top çalma ile tamamladı. Muazzam istatistiklerinin yanında kısa rotasyondan gelen biri için ultra muazzam bir ribaunt rakamına sahip. Bunun yanında Green'de 37 sayısıyla kariyer rekoruna imza atmış. Nets ise kazanabileceği bir maçı çok ekstra bir üçlükle uzattı buna rağmen ilk uzatma ve ikinci uzatma sonunda da maçı kazanma noktasına geldiler ancak beceriksizliklerinin de katkısıyla galibiyetten oldular. Eh onlara müstahak artık diyecek laf yok.

Lakers'ın mağlubiyet serisi devam ediyor. Böyle bir cümle kuracağımı hiç düşünmezdim aslında. Grizzlies yenilgisinden sonra bu maçla beraber toparlanacağını düşünüyordum Lakers'ın ancak pota altındaki sorunu iyice dikkat çekmeye başladı. Ratliff ve Bynum zaten sakatlıktan dolayı oynayamıyorken Gasol'un 40 dakikada kendi standartlarına göre çok kötü oynaması kabul edilemez. Gasol yerine Odom çıkmış 45 dakika sahada kalarak fazlasıyla iş görmüş ancak savunma kısmında da problemleri var bu takımın. Dün Conley'e kariyer maçını yaaşttılar bugün Martin skorda Lowry asistleriyle baş belaları olmuş.

Boston evinde Portland'ı yenmesini bildi. Mühim olan o değil aslında mühim olan Celtics gibi bir takımın maç sonunda 15-0'lık bir seri yemesi ve kopan maçın ortaya gelmesi. Sorun. Semih'e baktığımızda 5 dakika süre alarak 2 sayı üretmiş. Portland'da Matthews'in müthiş performansları sürüyor. Utah'ta da bu ve buna benzer performansları vardı ama bir türlü dikkat çekemiyordu. Portland tam yeri belki de onun kendini göstermesi ve kariyeri için. Müthiş bir yüzdesi var biraz daha skordan ziyade diğer alanlara katkı da verirse tadından yenmez.


Clippers'ta Griffin muazzam performanslarını sürdürüyor. Hadi Knicks'e karşı ona buna karşı iyi maçlarını izledik ancak Spurs'e akrşı yaptıkları artık sınırı aştığının göstergesi. Her Clippers maçında en az bir muazzam hareketini izliyoruz özetlerde. Spurs'un aslında zorlu fikstür ve Warriors'un ardından b2b maçına çıktığını varsayarsak kabul edilebilir bir yenilgi onlar adına. Ki nisan ayında iyi olması beklenen bir takım için fazla önemsenecek bir olay değil ancak ilk deplsman yenilgileri olduğunu belirtmek gerekiyor.

Hornets ise kötü gidişe dur dedi Bobcats karşısında. West dolu dizgin kontrat seonunda iyi istatistiklerine devam ediyor. Dün yine takımının en skorer ismi oldu. Yine Batı'da tepeye oynayan bir diğer takım olan Dallas evinde Wolves'i geçmeyi bildi ve üst üste 7.galibiyetini aldı. Ribaunt makinesi Kevin Love 12 sayı 15 ribaunt ile yine takımını sırtlayan isimdi. Dallas'ta ise Dirk'ün 10 sayıda kaldığı bir maçı kazandığı için övgüyü hak ediyor.

Ersan'ın takımı Bucks ise deplasmanda Denver'a kaybetti. Denver'da Melo 2 teknik faul alarak oyun dışı kaldı. Ersan ise 41 dakika sahada kaldığı maçı kötü şut yüzdesiyle bitirdi. Toplamda 7 sayı 9 ribaunt 4 asist ile takımına katkı sağladı.

1 Aralık 2010 Çarşamba

1 Aralık - Nba'de Bu Gece


2 Aralık 02:00 - Hawks vs Grizzlies
2 Aralık 02:00 - Nets vs Thunder
2 Aralık 02:00 - Raptors vs Wizards
2 Aralık 02:30 - Celtics vs Blazers
2 Aralık 02:30 - Heat vs Pistons
2 Aralık 03:00 - Bulls vs Magic - NbaTv
2 Aralık 03:00 - Hornets vs Bobcats
2 Aralık 03:30 - Mavs vs Wolves
2 Aralık 03:30 - Rockets vs Lakers
2 Aralık 04:00 - Nuggets vs Bucks
2 Aralık 04:00 - Jazz vs Pacers
2 Aralık 05:30 - Clippers vs Spurs

Kalabalık bir maç programıyla karşı karşıyayız. 12 maç var. Gecenin dikkat çeken maçlarına bakacak olursak üst üste üç yenilgi alan ve çıkış arayan Lakers, Rockets deplasmanında olacak. Ligin lideri olan Texas ekibi Spurs ise Staples'a Clippers karşısına çıkıyor. Roy'un dönüşü ile çıkış hedefleyen Portland, Celtics deplasmanına çıkarken Doğu'da iki testiden biri Chicago'da kırılacak. Miami ise evinde Pistons'u konuk ediyor. Dallas ile Wolves Texas'ta karşılaşırken son dönemde Lakers'ı mağlup eden iki takım Salt Lake'de kozlarını paylaşacak.

Nba'de Ayın Çaylakları: Fields&Griffin


Nba'de ilk ay sona erirken ayın çaylakları da açıklandı. Doğu'da Knicks'te sürpriz bir şekilde ilk beş başlayan ve git gide iyi performansını arttıran Fields ayın çaylağı seçilirken, Batı'da ise beklenildiği gibi bu ödüle uzanan isim Blake Griffin oldu.

Blake Griffin lige bir sene geç başladı, bir sene basketboldan uzak kaldı falan. Dolayısıyla fazlasıyla aç bir isim olarak lige girdi ve muazzam performanslara imza atıyor. Knicks karşısındaki 44 sayı 15 ribaunt 7 asistlik performansı ile başlayan haftada birbirinden muhteşem dört güzel maç çıkarttı. Son dönemde çok formda. Oynadığı oyun kadar yaşattığı görsellikle de dikkat çekiyor. Tek sorun Clippers gibi bir takımda basketbol ateşini kaybetmemesi. Cidden yazık olur öyle bir şey olursa.

Fields ise D'Antoni'nin sürpriz hamlesiyle sezona ilk beş başlayan ve şu ana kadar da yerini kaptırmayan bir çaylak. Lige Griffin kadar çok hızlı bir giriş yapamadı ve ortalamaları insana 'vay bee' dedirtmiyor olsa da ufaktan sergilediği performanslarla kendisine tav olmamızı sağladı zaten. Denver'a karşı 21 sayı 17 ribaunt ile oynadığı maç şu an için kariyerinin en dikkat çekici maçı olarak kayıtlara geçti. Ribaunt sezgisi fazlasıyla iyi olan biri Fields.

Aslında henüz ligin ilk sekiz maçında gösterdikleriyle bile Wall ciddi ciddi Doğu'da bu ünvana layık görülebilirdi ancak son maçalrda sakatlık dolayısıyla forma giyememiş olması onu bir sıra geriye itmiş osla gerek. Yine de kariyerinin henüz 6.maçında triple-double yapğtığı gerçeğini görmezden gelemiyoruz. Büyük oyuncu vesselam...

Fenerbahçe 100-97 Cibona (Fırtına Devam Ediyor)


Euroleague'de fırtına gibi esen Fenerbahçe Ülker son olarak evinde henüz galibiyeti olmayan Cibona'yı geçmeyi bildi. Maçın başından beri kurduğu üstünlükle dikkat çeken Fenerbahçe Ülker maçı 30 sayı farkla 100-70 kazanarak averaj olarak da iyi bir avantaj elde etti grupta.

Maçın hemen başında savunmada fazlasıyla istekli başlayan Fenerbahçe Ülker, Ömer'in Bogdanovic'i savunmada alması ve hücumad bir anda 10 sayı ile fırlaması ile ilk molaya Fenerbahçe önde giriyordu. Maçın hemen başında öne geçen Fenerebahçe bir daha bu üstünlüğü kaptırmayacaktı. Ömer'in ilk çeyrekteki iyi oyununu devam ettiren isim Kaya Peker oldu. Euroleague kariyerinin 1000. sayısına ulaşma hedefi ile maçaç ıkan Kaya oldukça motive olduğu maçta pota altında önemli bir tehdit oldu.

Spahija çok cesur hamleler ile devam etti maça. Henüz ilk çeyrekte Erbil'i oyuna süren ve sonrasında da sahadaki beşi Can Maxif Mutaf ile takviye eden Spahija maçın henüz yarısı dahi geçmemişken bu genç oyunculara bu şansı tanımışsa iyi bir mesaj veriyor demektir. Bu takımda herkesin yeri var ve kim hak ediyorsa formayı o giyecek. Gençler adına da güzel bir tecrübe olmuştur bu maçta aldıkları süreler. Üçüncü periyotta Oğuz ve Kinsey ile skor bulmaya devam eden Fenerbahçe, Mirsad ile de üst üste hücumlar kullanıyordu. Rako Ukic'de fazlasıyla verimli oldu. Saha içi yüzdesi fazlasıyla yüksekti.

Fenerbahçe önemli bir sınavı daha atlattı. Haftaya Barca maçı içerde olacak ve eminim ki kazanırsak liderliğe kadar gideriz. Siena'yı burada 13 sayıyla geçmeyi bildik. Belirli bir avantajımız da mevcut. Kalan üç maçın ikisi de İstanbul'da. Fikstür avantajı, takımdaki hırs mevcutken bu takımın kolay kolay sırtı yere gelmez. Yürüyedur Fenerbahçe Ülker.

Grizzlies 98-96 Lakers (Lakers L3)

Üst üste gelen yenilgilerle dün gece Memphis karşısına çıktı Lakers. Deplasmanda Utah karşısında alınan yenilgi normal karşılanabilir ancak Staples Center'da Pacers'a kaybetmeleri ciddi sorunların işareti. Dün gece böyle bir ortamda Memphis deplasmanına konuk oldu Lakers ve kötü oynayarak bir yenilgi daha aldılar.

Maç ilk devre boyunca başa baş geçti. Memphis'te Conley ve Gasol'un etkili oyunları vardı ilk devrede. Lakers ise Gasol ve Kobe odaklı hücumlar ediyordu. Memphis'te ise özellikle Conley'in yüzdeli atışlarının yanında pota altında Zach&Gasol ile etkili oldu. Üçüncü çeyrek rakibin hücumda ritiminin bozulması ile öne fırlayan ve maç boyuna kadar üstünlüğünü kaptırmayan Memphis maçı kazanmayı bildi. Bir ara Shanon Brown şapkadan tavşan çıkartan bir basket ve hızlı hücum sayısıyla Lakers'a bir rüzgar kazandırsa da ayakları yere basan ve galiiyete uzanan taraf Memphis oldu.

Memphis'te galibiyeti getiren isim Conley oldu. Sezon başında aldığı kontratı tartıştık ettik ki halen de hak ettiğini düşünmüyorum ancak dün gece sezonun en iyi karşılaşmalarından bitini çıkarttı Conley. Kulandığı 13 şutta 10 isabet bulan Conley aynı zamanda 4te üçlük isabeti bularak 28 sayı ile maçı tamamladı ve takımının en iyisiydi. Conley'e aynı zamanda Rudy Gay ve benchten gelerek oldukça etkili olan Oj Mayo'nun da katılımı ile Memphis arka alanda fazlasıyla etkili oldu Lakers'a karşı. Pau Gasol'un fazlaca yorgun olmasına rağmen double-double yapmayı bildi ancak maç boyu kardeşi Marc'ı tutmakta onu potadan uzaklaştırmakta zorlandığını gördük. Marc'ın 10 sayı 9 ribaundu abisine göre etkisiz gözükse de maç içinde önemli anlarda fazlasıyla zorladı ve ekarte etti abisini.

Gasol'ün sürelerinin kısılması gündemde şu sırada. Sezona müthiş giren Gasol'un erken yorgunluğu bir sorun olabilir. Ancak Bynum dönene kadar Gasol'e mahkum durumdalar. Dünkü maçta da zaman zaman oyundan düştüğünü gördük. Hemen bir kaç gün öncesinde hafta sonunda Utah maçının sonlarında felaket seviyede yorgun gözüküyordu. Gasol'un sürelerinin kısılması için Bynum'un dönüşü bekleniyor acil bir şekilde.

Kobe Bryant'a değinmek istiyorum. Maçta bir şeyler üreteyim takımı kurtarayım derken takımı baltalayan isim oldu. Çoğu hücumda topu eline alan ve bire bir oynamaya çalışan Kobe'nin şut performansı rezil bir seviyedeydi ve takıma özellikle ikinci devre çok zarar verdi. Hani o üçgen hücumdur çizilen setlerdir vesaire nadiren görebildik bunları Lakers hücumunda. Savunmaya bakacak olursak

Lakers sezona müthiş bir giriş yapmasına rağmen Batı'da gün itibariyle dördüncü sıraya kadar geriledi bu yenilgiyle. Rotasyonda biraz sıkıntı yaşıyorlar ki Bynum'un dönmesi ilaç olacak takıma. Bunun dışında benchten gelen Barnes'ın da sezon başındaki gibi katkı vermediği açık. Lakers için bu kaybedilen üç maçın telafisi önlerinde nispeten kolay olan üç maçı almaktır. Bu akşam Rockets karşısında alınacak bir yenilgi işleri daha da kötü hale getirebilir.

30 Kasım 2010 Salı

Nba'de Bugün - 29.11.2010


Miami Heat einde kolay takımlara krşı maç kazanma geleneğini sürdürüyor. Kasım fikstürü Heat adına bulunmaz fırsattı ancak kadronun oturmaması belirsizliğini koruyan roller ve oyuncu koç çatışmalarıyla oynanan 18 maçta alınan 8 yenilgi var. Dün Wizards'ı 105-94 ile geçti Miami ve önlerinde kısmen kolay olan iki maçlık bir seriye iyi girdiler. Wade 26 sayı 7 ribaunt 8 asist ile takımı sırtlarken James ise 30 sayı ile mücadele etti. Wizards cephesine bakacak olursak Wall'ın sakatlığı halen sürerken Arenas'ın takımı taşıma çabaları devam ediyor ancak kısıtlı kadro seviye atlamalarına engel tanıyor.

*Heat'te başarılı ile sonuçlanan 33 serbest atışın 29'u Wade-James-Bosh üçlüsünden geldi.
*Wizards'ta Blatche 26 sayı 9 ribaunt ile bu sezon Heat pota altında devleşen bir diğer oyuncu oldu.

Dallas dolu dizgin galibiyetlerine devam ediyor. Dün kendi evinde Rockets'i konuk eden Texas ekibi üst üste 6.galibiyetine imza attı. Son üç-dört maçtır Nowitzki'nin yanında da olması gerektiği gibi katkı bulan Dallas'ta dün gece Dirk'in 20-10'luk performansının yanında dikkat çeken benchten gelen Marion'un double'ı ve Butler'ın son dönemdeki takım içindeki yükselen performansı olmalıdır. Houston ise sezon başından beri düştüğü yerden kalkabilmiş değil düşene bir de Dallas vurdu. Kadro yapısı olarak herkesin istediği bir kadroya sahipler ancak bir türlü dikiş tutturamadılar.


Hornets ara ara galibiyetler alsa da şu ara çok formsuz olduğu apaçık ortada. Önce Spurs sonrasında Thunder yenilgileri geldi üst üste mesaj maçlarını kaybetti Hornets. Bir sorun olduğu ortada ve bir an önce toparlanmaları gerekiyor. Spurs maçında olduğu gibi yine son çeyrek rakibine teslim olan bir takım görüyoruz. Belki de sorun benchte çünkü ilk beşteki her oyuncunun belli bir rolü ve ortalama olarak yaptığı istatistikler var ancak bench katkısı çok az Hornets'in. Jack'i aldılar Raptors'tan ancak ona da takas olduktan sonraki maç dışında pek süre ve şans tanınmadı. Oklahoma ise beklenmedik Rockets yenilgisinden sonra moral buldu b2b maçında. Westbrook bu sezonki iyi oyununu sürdürürken Durant'te skorer kimliği ile yine ön plana çıkan isim olmuş.

*Oklahoma ribauntlarda 56-36'lık müthiş bir üstünlük sağladı Hornets'e. Benchten gelen Ibaka skor üretemese de 11 ribaunt ve 3 blok ile önemli katkı sağladı takımına.

Son olarak Utah Jazz sessiz sedasız zirve takibini sürdürüyor. Sezona kötü başlasalar da Deron'un yükselen performansı ile şu an lider Spurs'un 1.5 maç gerisinde. Utah son çeyrek performansı ile dün gece Bucks engelini geçmeyi başarmış. Son çeyrekte sadece 15 sayı atmasına izin vermişler Bucks'un. Jennings'in 27 sayısına rağmen katkı vermesi beklenen Salmons'un felaket bir maç çıkartması nları yenilgiye götürmüş. Millsap'tan yeterli verimi alamayan Utah bir diğer pota altı Jefferson üzerinden oynadı ve Jefferson maçı 22 sayı 11 ribaunt 4 blok ile tamamladı. Utah'ta son dönem de Watson'da benchten gelerek sergilediği performans ile dikkat çekiyor.

* Ersan üst üste ikinci defa ilk beş başladığı mücadele de 41 dakika sahada kaldı. 18 sayı 6 ribaunt 3 top çalma ile mücadeleyi tamamladı.

Haftanın Oyuncuları: Nowitzki&Howard


Nba'de 5.haftanın oyuncuları belli oldu. Dwight Howard bu sezon 2.kez bu ödüle layık görülürken Batı'dan da Dirk Nowitzki haftanın oyuncusu seçildi.

Orlando haftayı 3-1 ile geçerken Howard'ın 26.3 sayı 14.5 ribaunt ortalamaları ve %63 şut yüzdesi dikkat çekiyordu. Son olarak Wizards maçında da 32 sayı 11 ribaunt ile oynayan Howard bu hafta dört maçta da double-double'a imza attı.

Nowitzki'li Dallas ise Batı'da fırtına gibi eserken geçtiğimiz hafta dört maçta dört galibiyet aldı. 31 sayı 7.5 ribaunt ve 3.5 asist ortalamaları ile haftayı kapatan Nowitzki'nin Detroit'e karşı sergilediği 42 sayı 12 ribauntluk müthiş performans onu bu ödüle taşıyordu. Dirk o maçta takımının sayılarının neredeyse yarısına imza atmıştı.

29 Kasım 2010 Pazartesi

Hornets 95-109 Spurs (Ginobili Mesajı Verdi)

Batı'da oldukça önemli bir maçtı Spurs-Hornets maçı. Güneybatı grubunda bulunan iki takım hem grup içinde çekişiyor hem de Batı'da liderlik mücadelesi eriyordu. Aynı zamanda iki testiden biri de kırılacaktı bu gece. Spurs deplasmanda şu ana kadar hiç kaybetmemişti Hornets ise evinde yenilgi yüzü görmemişti. Maçtan galip ayrılan taraf ikinci devredeki iyi oyunu ile Spurs oldu. 109-95 ile rakibini deiren Spurs, kaybedilen Dallas maçı sonrası bu zorlu maçtan galip ayrılmasını bildi.

İlk yarısı ile ikinci yarısı çok farklı bir maç oldu. İstatistiksel olarak bakarsak Spurs ilk yarı 44 sayı buldu ancak ikinci yarı bambaşka bir oyun oynadılar ve sadece son çeyrekte rakip potaya 37 sayı yolladılar. Son çeyrek çok ekstra oynadı zaten Spurs ki ilk kaçırdıkları şut bitime 6.26 dakika varken geldi. Spurs son çeyrek 37 sayıya imza atarken Hornets'in ikinci devrenin tamamında bulduğu sayı ise sadece 34.

Kontrat sezonunda olan ve son günlerde performansını yükselten David West maça iyi başlayan isimlerdendi. Hornets'in ilk 30 sayısının 16'sı West imzalıydı ancak performansını maçın ilerleyen bölümlerine yansıtamadı. Maçı 23 sayı 7 ribaunt ile tamamladı West. İlk bölümde pota altında ve boyalı alanda fazlasıyla eksik gözüktü Spurs. West olsun Okafor olsun buraları fazlasıyla iyi değerlendirdi. Okafor'da 12 sayı 7 ribaunt ve 5 blokla pota altında Hornets'in etkili ismiydi. İlk devre arı gibi çalışan Hornets, Spurs'un geri dönme çabalarına her türlü cevabı verdi. 61 sayı üreten Hornets'te West başta olmak üzere Ariza ve Belinelli'nin de hatırı sayılır katkısı vardı. Bench katkısını da ikinci çeyrekte fazlasıyla alan Hornets'te Green ve Thornton sayılarıyla farkın erimesini önleyen isimlerdi.

İkinci devre ise bambaşka bir Spurs vardı parke üzerinde. Ginobili'nin basketleriyle başlayan çeyrek Hill ve Jefferson'un iyi oyunuyla devam etti ve Spurs, Hornets'i fazlasıyla zorlamaya başladı. Bu dakikalarda hücumda tıkanan Hornets, Spurs hücumlarına cevap vermekte çok zorlanıyordu. Son çeyreğe farkı eritmiş ve maça ortak olmuş bir şekilde giriyordu Spurs. 5 sayı geride olmalarına rağmen çok kısa bir sürede farkı eriten ve Hornets'in geri dönüşüne engel olacak seviyelere farkı çıkaran Spurs fazlasıyla ekstra bir son çeyrek geçiriyordu. Üçlük yağmuru ile başladı San Antonio son çeyreğe ki Manu'nun bu kritik anlarda performansına bakacak olursak 5 sayı 4 asist ile takımını sırtladığını görüyoruz. Son çeyrek Hill'in de önemli katkıları oldu ve Spurs farkı açarak galibiyete yürümesini başardı.

Öncelikle söylüyorum ki Manu bu sezon kesinlikle All-Star'ı hak edecek düzeyde performans sergiliyor. Maçın en kritik anlarında takımını sırtlayan Manu Spurs'un geride olduğu anlarda da oyundan kopmayarak önemli bir karakter örneği gösterdi bizlere. Son çeyrek maçın çevrilip kazanılmasında payı büyük olan Manu'nun skordan ziyade asistleri ile de takımına verdiği katkı göz ardı edilemez. Manu'nun arkasında son çeyrek fazlasıyla önemli bir performansa imza atan Hill'de maçın kazanılmasında büyük katkı sağladı. Benchten gelerek 14 sayı atan Hill önemli dakikalarda yaptığı verimli işlerle dikkat çekti.

Tim Duncan'ta sessiz sedasız iyi performansını sergiledi yine. Hücum ribauntlarında çok efektif olan Duncan 21 sayıyla maçı tamamladı. Hornets'in uzunlarına karşı oldukça başarılı bir gece geçirdi Duncan. Bu sezon performansını arttıran Jefferson'da kırılma anlarında sürekli sahne aldı. Farkı azaltarak takımını diri tuttu, gerektiğinde basketleriyle Hornets rüzgarını başlamadan bitirdi ve maçın sonunda yaptığı basket faul ile şalteri indiren isim oldu. Tony Parker ise kötü bir gece geçirdi bu maçta ancak onun performansına rağmen Spurs'un kazanması fazlasıyla önemliydi.

Hornets'te ikinci yarı West'in oyundan düşmesi ile Paul bireysel olarak baş etmeye çalıştı Spurs'e karşı. Maçı yine iyi istatistiklerle noktalasa da galibiyeti getiremedi Paul. İkinci yarı zaten hücum da şutları girmeyen Hornets savunmada da guardı düşürdü. Pota altı ve yardım savunmasını unutan Hornets bunun zararını fazlasıyla gördü.

Manu Ginobili'nin yine çılgın attığı bir maçta önemli bir mesaj vererek kazanmasını bildi Spurs. Halen sezonun bir yerlerinde aktif dinlenmeye geçmelerini bekliyorum Spurs'un ancak performansları giderek yükseliyor. Normal sezonu 3.viteste geçirmesine alışkın olduğumuz Spurs'un bu performansını sürdürdüğü takdirde play-off'lar gelince neler yapacağını da merak etmiyor değilim. Hornets bu ara kötü bir dönemden geçiyor. Utah Clippers ve Spurs'e karşı gelen bu mağlubiyetlerden bir şekilde alacağını alıp önüne bakmalı Hornets.

28 Kasım 2010 Pazar

28 Kasım - Nba'de Bu Gece

28 Kasım 20.00 - Raptors vs Hawks
28 Kasım 20.30 - Pistons vs Knicks
28 Kasım 22.00 - Hornets vs Spurs
28 Kasım 22.30 - Clippers vs Lakers

Nba'de pazar geceleri erken maçlarıyla dikkat çeker ancak bu gece fazlasıyla cömert bir fikstür var. 4 tane maç Amerika'da öğlen oynanacak ve izlememiz için uygun saatlerde olacak. En dikkat çekici maç kuşkusuz Spurs-Hornets maçı. O maçtan önce de Raptors-Hawks ve Pistons-Knicks maçları da fazlasıyla iyi gidecektir. Seçenek bol bu akşam.

29 Kasım 02.00 - Nets vs Blazers
29 Kasım 02.00 - Rockets vs Thunder
29 Kasım 03.00 - Nuggets vs Suns - NbaTv
29 Kasım 04.30 - Lakers vs Pacers

Sabaha karşı oynanacak maçların da izlenebilirliği yüksek. Şampiyonluk adaylarından sadece Lakers sahne alacak olsa da Thunder'ın Rockets deplasmanı ve NbaTv'den yayınlanacak Denver-Phoenix karşılaşması izlenilesi maçlardan. Roy'un dönüş yaptığı Blazers ise Nets deplasmanına konuk olacak.

Nba'de Bugün - 27.11.2010


* Deplasmanlar Heat için cehenneme dönmüş durumda. 7.deplasman maçında 5.yenilgilerini aldılar dün Dallas'a karşı. %50 galibiyet seviyesindeki takımlara karşı da 2-7'lik bir istatistiği var Miami'nin. Hücumdaki sorundan tutun da pota altındaki soruna kadar herşey mevcut takımda. Dün Dampier 8 dakika süre buldu ilerleyen maçlarda daha da süresi artacaktır ancak birşeylerin değişeceğini söylemek zor.

* Dallas ise Spurs deplasmanından sonra b2b maçında önemli bir galibiyete imza attı. Dirk'in yanında yine yan parçalarından da katkı alınca Dallas'ın işi kolaylaşıyor. Dünkü maçta özellikle Butler'ın 23 sayısı ve Chandler'ın double'lık performansı galibiyeti getirirken benchten de 39 sayılık katkı aldı Dallas.

* Q.Rich dün gece Cavs karşısında ritmini biraz olsun bulmuştu ki Wizards karşısında iyi oyununa devam etmiş. Pota altında Howard etkeni ile de rahat olan Magic Howard'ın son saniye basketi ile de galibiyete uzanmış. Nelson'un son saniyede sorumluluk aldığından bahsetmiştik dün gece kötü bir tercih ile son şuta kalkmış olsa da Howard'ın takipçiliği galibiyeti getirdi Magic'e.

* Kontrat sezonundan mıdır basketbola olan özleminden midir bilemeyeceğim ama Arenas'ın güzel basketbolu izlenmeye değer. Wall'ın yokluğunda ipleri tümüyle eline alan Arenas 31 sayı 5 ribaunt 5 asist ile mücadele etti dün gece ancak fazlasıyla şut kaçırması hala bir şeylerin eksik oldğunun göstergesi.

* Bobcats-Bucks maçının sonu ilginç anlara sahne olmuş. G-Wall'ın korkusuzca iki penetresinden biri basket biri de faul ile sonuçlandı. Geriden gelerek rüzgarı arkasına alan Bobcats'ti ancak Wallace'in trnike pozisyonunda sakatlığı ve faulleri Kwame'nin kullanması ile Bucks galip gelen taraf oldu. Gooden'ın yokluğunda ilk beç çıkan Ersan'da 40 dakikada 17 sayı 9 ribaunt 6 asist ile Skiles'e iyi bir mesaj verdi.

* Chicago 2 haftalık Batı turnesi son buldu. 7 maçta alınan 4 galibiyet var. Kaybedilen maçlarda da sürekli oyunun içindeydiler ve iyi bir mesaj verdi Bulls Booer'ın yokluğuna rağmen. Denver maçında geri dönüşe rağmen maçı kaybetmişlerdi ve dün gece de maç başında geri düşen taraftılar ancak toparlanarak galibiyete uzandılar. Ömer sayı üretememiş 9 dakikada. Rose 30 sayı 7 ribaunt 7 asist ile oynasa da garip olan bir önceki maç Rose'un yokluğunda gayet iyi bir maç çıkartan Watson'un sadece 6 dakika süre alması.

* Sezona çok iyi giriş yapan Warriors biraz da zor fikstür ve Lee'nin eksikliği ile üst üste 5 yenilgi almıştı. Wolves deplasmanında Love'un 21 sayı 22 ribauntluk oyununa rağmen galip ayrılmayı bilmişler. David Lee'de bu maçla beraber takıma katıldı ancak sakatlık dönüşü ilk maçında beklenileni veremedi. Maçta dikkat çeken isim se 9 üçlük ile 30 sayı üreten ve şalteri indiren Wright oldu.

* LeBron'un yokluğuna rağmen çekirdeğini bozmayan Cavs beklenildiği kadar kötü bir görüntü sergilemiyor. Zaman zaman kopukluklar olsa da dün gece Memphis karşısında galip gelmeyi başarmışlar. Büyük maçlarda takımda sorumluluk alması beklenen ancak çok çabuk sinen Mo Williams bu maçta 25 sayı 12 asist ile galibiyeti getiren isim olmuş. Bakalım Mo bu hafta içinde Celtics ve Heat maçlarında da benzer performanslara imza atacak mı?
Heat demişken evet LeBron Ohio'ya geliyor. Perşembe gecesi 03.00'da. Bekliyoruz.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...