13 Kasım 2010 Cumartesi

13 Kasım - Nba'de Bu Gece


14 Kasım 02.00 Bobcats vs Jazz
14 Kasım 02.00 Nets vs Magic
14 Kasım 02.30 Cavs vs Pacers
14 Kasım 02.30 Heat vs Raptors
14 Kasım 03.00 Hornets vs Blazers
14 Kasım 03.00 Grizzlies vs Celtics - NbaTv
14 Kasım 03.00 Bulls vs Wizards
14 Kasım 03.30 Bucks vs Warriors
14 Kasım 03.30 Spurs vs Sixers

Hafta sonlarının kalabalık programı ile karşı karşıyayız yine. Maçların erken bitiyor olması da takip edilesi kılıyor günü. Heat evinde Raptors'u ağırlıyor. Üst üste evinde maçlar oynayacak olan Heat bu seriye iyi bşalangıç yapamamıştı ve moral arıyor. Güneydoğu Grubu'nun fatihi Utah ise yeni bir kurban peşinde. Batı'nın play-off hedefi olan iki takımı Portland ve Hornets'in maçı bence en dikkat çekici maç yine Bulls ve Wizards arasındaki maçta iyi bir maç olacaktır. Ersan'lı Bucks Lee'den yoksun Warriors'u konuk ederken, Spurs evinde Sixers'ı ağırlayacak. NbaTv'de ise şampiyonluk adaylarından Celtics sahne alıyor. Semih'i izlemek için fırsat...

Büyük Gelişim: Richard Jefferson

Sezon başında Spurs'un genel değerlendirmesini yaparken Richard Jefferson için 'Bu adamın Spurs sistemine oturması için basketbol tanrılarının işe el atması gerek' bu cümleyi kurmuştum. Jefferson Spurs'un yaşlanmaya yüz tutan kadrosuna taze bir kan olarak getirilmişti ve verimli katkılar yapması bekleniyordu. Ancak bir türlü Spurs'te istenilen düzeye ulaşamayan Jefferson çaylak sezonundan beri ilk kez maç başına 10'un altında şut kullanıyor ve bir önceki sezona göre yaklaşık 7 sayı da ortalaması düşüyordu. Spurs organizasyonu içinde iyice sırıtmaya başlayan Jefferson'un bu yaz serbest kalma opsiyonu vardı ancak Spurs yönetimi oyuncusunu bırakmadı ve yeniden oyuncu ile anlaşıldı. Peki takımda bu kadar sırıtırken ve istenilen basketbolu oynayamazken neden kontratını uzattılar Jefferson'un. İşte burada olaya basketbol tanrıları giriyor. Basketbol tanrısının ismi de kimseye yabancı değil:Greg Popovich...

Jefferson'un takımda kötü oynadığının farkına varan ancak oyuncuyu kazanmaya çalışan Popovich kontrat için bekleyen oyuncuyu yazın aramış. Kariyeri başarılı bir şekilde ilerleyen ancak son yılında Spurs formasıyla verimsiz kalan Jefferson'a Popovich telefonda basketboldan bi' haber olduğunu söylemiş. Senelik 15 milyonu cebine koyan Jefferson'a yeni kontratı için sana bu 15 milyonu 2 yılda vereceğiz, eskisine göre daha az kazanacaksın ama kadroda tutunabilmen için çok çalışman gerekiyor demiş Popovich oyuncusuna. Jefferson bu teklifi kabul etmiş ve yazın bir çaylak oyuncu gibi bir kolej oyuncusu gibi Popovich'in ekibi ile çalışmış ve bazı temel bilgileri öğrenmiş.

Jefferson'un bu yıl eski istatistiklerini yeniden tutturduğunun ve Spurs'un bu sezon en dikkat çeken ismi olduğuna söylememize gerek yok herhalde. Popovich'in sihirli dokunumu ve oyuncuyu kazanma projesi ile R.Jeff verimli performansları ile Spurs'u başarıya taşıyor. %58 şut isabeti ile kariyerinin en iyi seviyesine ulaşan Jefferson kariyeri boyunca %40 seviyesine ulaşmadığı üçlük çizgisinin gerisinden de %53 ile oynuyor. Köşe şutörü olarak fazlasıyla verimli oluyor Spurs'un hücum kısmında da... Jefferson'u hem Spurs'e hem de iyi basketboluna geri kazandıran Popovich'e bir kez daha hayran oluyoruz biz de tabi ki.

Cardinal'ın Oynama Sebebi



Brain Cardinal bu kadar geniş Dallas rotasyonunda neden oynar sorusuna, net bir cevap...




Duvarlarmızı süslesin diye...

Nasıl Çirkin Görünürüm Modası #4: Kirilenko


Madem böyle bir kategorimiz var Andrei Kirilenko'nun "Emo" modeli olmadan olmaz...Gururla Sunar..

Ben Geldim!


Bu adamda nerden çıktı diyebirsiniz belki ama kabul etsenizde etmesenizde ben de artık burdayım :)

Tabiki bu işin şakası.Önce kendimi tanıtayım, zaten tanıyanlar vardır.Ben Tugay Pektaş...Bulunduğum bloğu ve arkadaş ortamının, çeşitli NBA forumlarında yaptığım işlerle ve hareketlerle edindim.İstanbul'da oturan, Üniversite sınavlarının gölgesi altında yaşayan bir gencim.Başta basketbol olmak üzere, futbol,sinema,müzik ile yakından ilgileniyorum...Ne kadar yakın olduğumu yazılarımdan anlayacaksınız :). Televizyondan nefret eden ancak Radyo ve Televizyonculuk okumak için can atan bir tipim.TV'de bazı şeyleri değiştirmek için gideceğim...Normal olanı değil anormal olanı severim.Farklı olmak her zaman en iyidir.

Sizinle iyi vakit geçireceğimize inanıyorum.Şimdiden, bir hatam olursa özür dilerim...Ne derler;
Şürç-i Lisan edersek affola...

Utah 90-86 Atlanta (Hissetirmeden Galibiyet)



Maçla ilgili tabela anlatımınından fazla hoşlanmam.Takımların genel durumu ve oyunun kritik noktaları hakkında bilgi vermek daha işime gelir.Zira maçı izlemenin ayrıcaklı yanı da budur bana göre.

Maçı izlemeye başladığımda aslında Hawks'ın evinde bu kadar kötü oynacağını tahmin etmezdim...Lige iyi başlamalarına rağmen son maçlarda takımda çöküş olduğu haşikar...Hawks'ta kötü giden şeylerin yanında iyi gözüken bir şeylerde var.Ancak takımda tam olarak bir yapı oluştuğunu hala söyleyemem.

Öncelikle Josh Smith'in gelişiminden bahsetmek istiyorum.Josh Smith'i en son izlediğimde, potaya savruk bir şekilde hücum eden bir oyuncu görüntüsündeydi.Dün izlediğim Josh'ta bunların hiçbirini göremedim.Çok olgun bir hücum anlaşıyı ile oynuyor ve kendini çok geliştirmiş.Zaten mükemmel olan savunma becerilerinin yanına böylesie olgun bir hücumu açıkcası beni korkutuyor.Eğer şutunuda geliştirirse, çok can yakan bir oyuncu olacaktır...

İkinci nokta Joe Johnson...Ben hala sorumluluk almaktan kaçtığını düşünüyorum...Her ne kadar takımın lideri gibi görünsede, takımın iyi oynadığı dönemlerde liderlik yapıyor.Takımın kötü olduğu anlarda biraz top almaktan çekiniyor gibi.Maçın sonunda yaptığı bir iki yanlış hücum tercihide maçı kaybetmelerinde önemli rol oynadı.

Hawks'la ilgili son ve en üzücü notum Bibby'den...Bibby döneminin bittiğini dün gece bana gösterdi açıkcası...Savunmada ayaklarının yavaşlığını bir kenara bırakıyorum, artık ceza şutlarını da atamaz duruma gelmiş...Çok kopuk kopuk oynuyor...Hawks'ın bu konuda bir hamle yapması gerekebilir ilerleyn dönemlerde.

Utah cephesinde ise işler şuanlık iyi gidiyor.Ancak bu bench yapısı ve bu oyun sistemi ile Utah'ın patlaması çok uzun sürmez.Şöyleki;

Al Jefferson hücum anlamında Boozer'ın 3 te 1 'i bile değil bence.Bunun aksini düşünen basketbolseverler ellerini vicdanlarına koysunlar.Al-Jeff'in bildiği bir kaç hücum haricinde yapabilceği şeyler çok sınırlı...Kaldiki yaptığı hücumlarada önlem aldığınızda çok çabuk dağılıyor...Kendini geliştirmesi ve Utah oyununa alışması şart...Ancak buna rağmen dün son dakikalarda aldığı hücum ve savunma rübauntlarının hakkını yememek lazım.Kritik yerlerde kritij işler yaptı.

Deron Williams dün ortalama bir oyun sergiledi. 24 sayı-10 asist ile oynamasına rağmen, hala takımı organize etmede sorunlarının olduğunu bir kez daha gördüm.Utah'ın yeni yapısı gereği daha fazla şut kullanması gerekiyor doğrudur, ancak bazen abartıya kaçıp 1'e 5 hücumlar yapıyor ki felaket habercisi.Ancak yine kritik noktalarda takımının skor yükünü çeken oyuncu oldu.Ayrıca takım içinde konuşması ve maç sonunda takıma verdiği destek ise görülmeye değerdi...Takım arkadaşlarına kendini kabul ettirmişe benziyor...

Miles ve Utah benchinden bashetmek istiyorum.Miles gerçekten cesur bir oyuncu...Yeteneklerinin farkında ve her daim daha fazlasını istiyor...Dün gece maçı getiren savunma benchinin hücumda öncüsü idi.Perdeden çıkıp attığı şutlar, Josh Smith'in üstüne korkmadan gitmeler falan beni çok umutlandırdı...Bunları çok doğru yapamıyor belki ama en azından çaba gösteriyor.Utah benchine gelince tam bir felaket bana göre.Belki ortalama bir bench olabilir ancak bir Utah'lı olarak böyle bir benche alışkın değilim. Harpling,Korver,Almond,Wesley...Hatırlarsınız batı finaline kalındığında Utah maçlarda farkı benchi ile yakalıyordu. Şimdilerde ise Price,Fesenko, Elson gibi oyuncularla nereye kadar gidebileceğini düşünüyor...

Maç genel olarak düşüp tempoyla geçti.Hawks maç boyunca nispeten üstün bir oyun sergiledi...Üçüncü periyodun sonlarına doğru maçı kazanbilecek düzeyde fark yakalamalarına rağmen, hiç hissetmeden geriye düştüler...Maçın kritik anı Horford'un maçın sonunda fark 2 iken kaçırdığı serbest atışlar oldu.Muhtemelen çok üzülmüştür bu atışlara o da.Ki yüz ifadesi pek iyi değildi.

Wtf ?? Kevin Love !!!


Dün gece aşırı yorgunluktan maç izleyemedim. Sabah kalktığımda ilk iş sonuçlara istatistiklere bakmak oldu ki muazzam bir performans dikkatimi çekti. Wolves evinde formsuz Knicks'i mağlup ederek uğurlarken bir gece önce Kings'e 42 sayı atarak dikkat çeken Beasley bu maçta da 35 sayı üreterek takımının en skoreri oluyordu ama spot ışıklarının altına bir başka takım arkadaşı giriyordu: Kevin Love.

Knicks'e karşı 31 sayı 31 ribaunt 5 asist 1 blok ile oynayan Kevin Love istatistikleri duman etti. En son Nba'de 30-30'luk bir performans Moses Malone'dan gelmiş ki ligin elit uzunları arasında gösterilen bir şahsiyettir kendisi. Hepsini geçtim otuz yıl önce savunma direnci bellidir bunu şu anda yapmak cidden müthiş bir performanstır. Kevin Love zaten bu sezon takımının kötü gidişine rağmen dengeli olarak her maç ayakta kalan ve iyi istatistikler tutturan biri. Wolves gibi neyin ne olduğu belli olmayan bir takımda dahi her maç çıkıp belli bir ortalamayı tutturuyorsan ve bu ortalama kendi pozisyonundaki oyunculara göre ligin üstündeyse zaten belli bir saygıyı hak edersin. Ama böyle bir istatistiğin altına imza atmak herkesin harcı değildir. Helal olsun Kevin Love. Kaybeden bir takımda olsan da bu performansınla kazanan sınıfında yer alıyorsun benim gözümde.

12 Kasım 2010 Cuma

12 Kasım - Nba'de Bu Gece

13 Kasım 02.00 Wizards vs Bobcats
13 Kasım 02.00 Hawks vs Jazz
13 Kasım 02.00 Magic vs Raptors
13 Kasım 02.00 Pacers vs Rockets
13 Kasım 03.00 Wolves vs Knicks
13 Kasım 03.30 Mavs vs Sixers - NbaTv
13 Kasım 04.00 Suns vs Kings
13 Kasım 04.30 Thunder vs Blazers - NTV
13 Kasım 05.30 Clippers vs Pistons

Cumartesi gecesi kalabalık bir programla karşı karşıyayız. Ntv'de günün çekişmeli mücadelelerinden Thunder-Blazers maçı var. NbaTv'de de son günlerin formda ekibi Dallas'ı izleyebileceğiz Turner'lı Sixers karşısında. Florida'dan galibiyetlerle çıkan Jazz bir başka Güneydoğu ekibi Hawks karşısında galibiyet aryacak. Kings'e karşı son maçında galip gelen Wolves kötü gidişatıyla izleyenleri şaşırtan Knicks'i ağırlıyor. Bir önceki maç triple'ı ile dikkat çeken John Wall kendi sahasında bir kez daha sahne alıyor.

Heat 107-112 Celtics (Three Kings Komada)

Miami Heat evinde üst üste ikinci yenilgisini Celtics'e karşı aldı. Celtics sezonun ilk maçında olduğu gibi bir ara farkı 20'lere kadar çıkarttı ancak Heat, yıldızı James sayesinde geri dönüşü yapsa da kazanmaya götürecek son kurşunu atamadı ve maçı Celtics 112-107 kazandı.

Utah maçında zaten tüm kredimi tüketmişim yanlış hücumlara, top kayıplarına, verilen kolay basketlere karşı. Celtics maçında yapılan hatalarda o yüzden midir bilmem o kadar rahatım ki her maç yaşıyoruz ne küfür edip heyecan yapıp kendimi yoracağım diyorum. Henüz ilk molaya 9 sayı önde girdi Celtics. Miami'nin daha almış olduğu ribaunt yokken Celtics temiz üç tane hücumda toplamıştı ve tabi ikinci şans sayılarıyla farkı da açtılar. Alınan molalar benchten gelen House desteği de yetmedi -ilk çeyrek benchten 9 sayı- Miami'ye Celtics'i yakalamak için öyle ki Semih'ten basket faul dahi geldi o derece konsantreydi maça Celtics. Miami'de de henüz ilk çeyrekte Stackhouse oyuna giriyordu. Spoelstra'dan dahi çözümler olarak bakıyoruz tabi bu olaya. Celtics'te ise ilk çeyrek boyunca oyunda kalan Allen 9 sayısı ile dikkat çekti.

İkinci çeyek Celtics'te Ray Allen show vardı. Farkı bir ara 17'ye kadar çıkartan Celtics'te Allen 4/4 üçlük ile 18 sayı üretiyordu. Ray Allen'ın yanı sıra yaptığı asistler ve oyuna etkisi ile Rondo ve kritik anlarda sorumluluk alarak bulduğu basketler ile Pierce'da uyanışını yapan isimlerdi. Buna karşın Heat cephesinde Wade devre sonunda halen saha içi isabeti bulabilmiş değilken kötü bir maç çıkartan Bosh ikinci çeyrek 9 sayı bularak biraz olsun takımına katkı sağladı. 17'lere çıkan farkı biraz olsun James bireysel çabası ile aşağı çekmeyi başarmıştı ama son hücumlarda yine kolay bir iki basket gördüğünden dolayı Miami devreye 15 sayı geride giriyordu. 61-46

Üçüncü çeyrekte Wade maçtaki ilk isabetini bulurken Celtics farkı 20'ye kadar çıkartıyor ve adeta şalter indiriyordu. Bir ara silkinmeye çalışan Heat'e cevap olarak yine bir Rondo&Allen iş birliği ile cevap veren Celtics'te Pierce'da sessiz sedasız sayısını üretip farkın kapanmasına izin vermiyordu. Çeyrek sonuna doğru dümeni eline alan James farkı kendi çabasıyla 10'a kadar indiriyor son çeyreğe biraz da olsa umutlu giresini sağlıyordu takımının. James üçüncü çeyrek 12 sayı 4 asist üreterek geri dönüşte en etkili isim oluyordu.

Son çeyreğe biraz ümitle başlıyordu Heat ama o ümitleri söndüren isim bir anda parlaması ve daha çeyrek başında verdiği mesajla Nate Robinson maçı erken bitirme noktasına geliyordu. Hatta ve hatta Ray Allen son çeyrek Heat'in rüzgarı arkasına aldığı noktada bir kritik üçlük daha atarak Heat'in yolunu çok pis kesmişti ama karşı tarafta durmayacak biri vardı: LeBron James. Wade'in ve Bosh'un gecesi değildi bu belli ki çünkü istediklerinin hiç birini yapamadılar. Sahneye çıkan son çeyrek topu eline alan da James oldu. Farkı 7 sayıya kadar indiren hatta bir üçlük ile farkı 4'e indirme şansını yakaladı Miami. Ancak üçlüğü kullanan isim gecenin şanssız adamı Wade olunca top çemberin içine kadar girmesine rağmen dışarı sekiyordu. Celtics önde olmanın avantajını kullanarak maçı kazanıyordu.

İlk maça bakacak olursak bu maç ilk maça göre aynıydı. Skor olarak sürekli geride olan bir Heat, son çeyrek James ile toparlanma sürecine giren ancak yüzüp yüzüp kuyruğuna gelemeyen, en kritik anlarda Pierce ve Allen'dan gelen basketlerle 'derin bir oh çeken' Celtics izledik iki maçta da. Tek fark ikinci maç daha skorlu gçeti çünkü takımlar oturmuştu. Celtics bu maç fazlasıyla sıcaktı. Buna karşın Wade'in felaket bir maç çıkartmasına rağmen Heat'in benchi ile maç içinde kalması önemli bir ayrıntıydı.

Heat benchinden bahsetmek gerekirse ilk devre boyunca takımı oyunda tutan isim House ve Haslem oldu. Haslem maçın kritik anlarında Wade sahne dışındayken James'e en çok yardımcı olan isimdi ve benchten önemli bir destek getirdi. Yine Ilgauskas'ın ortalama katkısı vardı ancak James Jones'un da kötü bir gece geçirmesi hele ki Ray Allen çerez gibi ceza şutlarını sokarken hiç iyi olmadı. Bench'in bu kadar öne çıkması elbette ki beş oyuncularının kötü bir maç çıkartmasından dolayıydı. Wade'in günü olmadığı o kadar belliydi ki ilk basketini üçüncü çeyrek buldu. Farkın erimeye başladığı anlarda sorumluluk almak istedi top bir türlü onun yanında değildi. Bosh'ta 15 sayı üretti üretmesine ancak etkisizdi bana göre.

Heat'in tek etkili ismi LeBron James oldu. Maç boyu bir şeyler yapmak isteyen, Celtics'e karşı tek başına savaş veren isim James'ti ki 35 sayı 10 ribaunt 9 asist ile neredeyse triple-double'lık bir performansa imza attı. Hoş fark 7'ye kadar indiğinde biri üçlük olmak üzere iki şutu harcayarak maça tamamen ortak olma şansımızı çöpe atmış olsa da maç boyu gösterdiği karakter savaşı önemli olan noktaydı.

Celtics'e bakacak olursak Ray Allen çok ekstra bir gece geçirdi. Tamam onun böyle performanslarına biliyoruz ama bu her zaman olacak bir şey değildi. Kenarda durdu durdu ne zaman ihtiyaç olduğunu hissetti, topu Rondo'dan aldı yolladı üçlüğü. Genelde Miami rüzgarı aldığında bunları yaptı ki aında rüzgarı kesip moral bozdu Allen. 35 sayı attı ama öyle dominant olarak değil zaman zaman sahne alarak yaptı bunları Allen. Zaten 7/7 üçlük ile devam ediriyordu ancak maçı 7/9 ile bitirdi. Pierce işin dominantlığı kısmında sahne alan isimdi. Allen kadar sayı atmasa da onun gibi gerekli anlarda sahne aldı. Özellikle Heat'in iyiden iyiye geldiği ve taraftarını havaya soktuğu anda mola dönüşü attığı bir basket var ki aman aman. Her takıma lazım Pierce tarzı bir oyuncu her takıma.

Kevin Garnett'ten şu ana kadar hiç bahsetmedim. Hakkında şu sıralar çirkin açıklamalar olsa da performansında düşüş yok Garnett'in. Dün gece yine etkiliydi. Dış şutlarıyla olsun ribaunt katkısıyla olsun galibiyeti getiren isimlerin başında geliyordu. Rondo'da skor bulamasa da yaptığı 16 asist ile dikkat çekti. Bunların en az 6sını Allen'ın üçlükleri öncesinde yapmıştır zaten. Bench konusunda Robinson'dan ekstra katkılar gelirken, Semih iyi süreler buldu ama James'in içeri yüklenmeleri karşısında çabuk fauller aldı.

Heat üst üste evinde iki yenilgi aldı. Homurtular başlar artık ki kendisini çok sevmeme, övmeme bende çok kredisi olmasına rağmen Jazz maçında benim için Spoelstra'nın kredisi bitmiştir. Şöyle söyleyeyim onu en son yerecek adam olarak kendimi görürdüm ama bende bile kredisi sıfırlandığına göre yakında Riley takımın başına geçer diye düşünüyorum. Zaten maç boyu bir şeyleri not aldı Riley kameralarına gösterdiği kadarıyla. Hayırlısı...

Ps: Bu izlediğim 6. Miami maçı ve gördüğüm 4. yenilgi. Acaba sorun bende mi yahu...

11 Kasım 2010 Perşembe

11 Kasım - Nba'de Bu Gece


12 Kasım 03.00 Heat vs Celtics
12 Kasım 03.00 Bulls vs Warriors - NbaTv
12 Kasım 05.30 Nuggets vs Lakers

Perşembe geceleri Tnt gecesi olduğundan 'iki baba' maç izleme fırsatı buluyoruz. Gerçi ben her zamanki gibi sadece gecenin ilk maçını izleyebiliyorum. Bu gece Bulls-Warriors maçı da var onu da NbaTv veriyor. Warriors'u izlemek için güzel fırsat dahası karşsında rakip olarak Ömer Aşık olacak, iyi maç. Miami adına hiç umudum yok hele ki son Utah maçından sonra, ama rakip Celtics deyip ilk maçı hatırlayıp ayrı bir gazla da oynayabilirler. Lakers Wolves'e karşı kendi oyununa göre etkisizdi ancak Nuggets karşısında ulusal ekranlarda bunu göstermezler. Kötü giden Nuggets'ın galip gelmesini zor ihtimal olarak görüyorum. Hoş Nuggets hakkında ne zaman kesin konuşsam beni yanılttılar ama...

Nba'de Bugün - 10.11.2010


Utah Jazz fırtınası etmeye devam ediyor. Florida'dan iki maçta sıfır galibiyet ile dönmesini bekliyordum ancak önce Heat'e karşı müthiş bir geri dönüş ile önce maçı uzatmaya taşıyan ardından da galibiyet ile ayrılan Jazz, dün gece de Orlando karşısında geri düşmesine karşın karakter gösterisi ile mücadeleden galip ayrılmayı başardı. Bir gece önce Heat'e 46 sayı gönderen Millsap Magic'e karşı da 23 sayı ile oynadı. Utah'ta Deron Williams 30 sayı 14 asist 5 ribaunt ile galibiyeti getiren isim olurken Jefferson 21 sayı 8 ribaunt ile mücadele etti. Kontrat sezonunda olan Krilenko kötü şut yüzdesinde kalmasına karşın 12 sayı üretti. Bench desteği olmamasına karşın üstelik rakibine 18 hücum ribauntu vermesine karşın maçı kazanmayı başardı Utah Jazz. Magic'de ise Carter 20 sayı ile oynarken Howard 14 sayı 9 ribaunt ile mücadele etmiş. Nelson'un 19 sayı 7 asist 5 ribauntluk performansı da dikkat çekici performanslardandı.

Spurs ise sessiz sedasız galibiyetlerine devam ediyor. Clippers'ı evinde 107-95 ile geçen Spurs'ün rakibinden 15 fazla top kullanması dikkat çekici noktaydı. Parker 21 sayı 9 asisti ile dikkat çekerken Duncan 6 sayı 6 ribaunt ile son dönemde hatırladığım en kötü maçlarından birini çıkartmış. Ginobili 22 sayı ile oynarken Jefferson'un 22 sayısı ise farkı getiren nokta olmuş. Clippers'ta Kaman sakatlığından dolayı oynamazken D.Jordan ilk beş çıktı ama etkisiz kaldı. Griffin'in de ortalamalarını yakalayamadığı maçta Butler 18 sayısı ile dikkat çekmiş ancak galibiyeti getirememiş.

Ncaa'deki muazzam kariyerinden sonra gelişimini bir türlü gösteremeyen ve Heat'in bu yaz kadrosunda düşünmediği Beasley Wolves gibi silik bir takımda parlamayı sürdürüyor. Dün gece Kings'e karşı 42 sayı gönderen Beasley kariyer gecesini yaşarken takımına da uzun süre sonra galibiyet yaşattı. Kings ise üst üste 3.maçından da yenilgi ile ayrılırken evinde Wolves'e kaybetmesi hedef bir maçı kazanamadıkları anlamına geliyor. Lakers maçından önce gönderilmesi düşünülen Kurt Rambis'in Lakers'a karşı oynanılan başa baş oyundan sonra kredisinin arttığı söyleniyordu ki bu galibiyet bir süre daha onu takımın başında tutacaktır. Kings'de ise Udrih'in 16 sayı 7 ribaunt 9 asisti dikkat çekici bir performans sergiledi.

Galibiyet konusunda sıkıntı çeken iki takımın mücadelesinde ise gülen taraf Bobcats oldu. Raptors deplasmanında aldıkları galibiyet ile kötü gidişe dur diyen Bobcats'te G-Wall 19 sayı 14 ribaunt 5 asist ile dikkat çeken isim oldu. S.Jackson 20 sayı üretirken Felton'un gidişi ile süreleri artan ancak beklenen ilerlemeyi hala gösteremeyen Agustin ise 16 sayı 7 asist ile mücadele etti. Bu sezon aldığı kontratla sık sık gündemde olan ancak Raptors benchinde kısıtlı süreler ile oynamaya devam eden Amir Johnson ise biraz olsun kontratının hakkını verircesine oynamış dün gece 16 sayı 9 ribaunt 2 blok ile...


Nba'de Golden State Warrios devrimi devam ediyor. Nelson'un ayrılması ve takımın yeni koçu ile beraber savunma önceliğini de basketboluna yansıtması ile dikkat çeken ve Doğu Turnesinde deplasmanda aldıkları galibiyetler ile de dikkat çeken Warriors dün gece de Msg'de Knicks'i devirmeyi başardı. Warriors'da Curry ve Ellis ikilisinin uyumlu performanslarını her maç görmeye alışmalıyız böyle giderse. Curry 25 sayı 6 ribaunt 8 asisti ile öne çıkan isim olsa da Ellis 22 sayı kaydederek galibiyette baş rol oynamış. David Lee kariyerine başladığı Msg'de ayakta alkışlanırken 28 sayı 10 ribauntu ile eski taraftarlarına güzel bir basketbol sundu ama bu kez onları sevindiremedi. Knicks'de Amare'nin 33 sayı 10 ribaundu ve Chandler'ın 27 sayısına karşın galibiyet yüzü göremezken bu sefer dikkat çeken Warriors'un savunma zaafiyeti değil Knicks'in savunma zaafiyeti oldu.

Sabah biraz olsun bahsettim Wall'ın performansından ama yetmez. Daha kariyerinin 6.maçında triple-double yapan Wall takımını galibiyete taşıyan isim olmuş. Arenas'ın kötü bir maç çıkarttığı gece de Wall'ın bu performansı hem kariyeri hem de azalması beklenen süreleri açısından iyi bir cevap olmuş. Blatche'da 20 sayı 11 ribaunt ile double-double yaparak galibiyet önemli bir katkı sağlamış. Rockets'da ise kötü gidiş sürüyor. Dampier ile anlaşmaktan vazgeçen teksas ekibinde şimdi de Yao Ming sorunu yaşanıyor. Dünkü maçta sakatlanan Ming'in yokluğunda bakalım Rockets nasıl bir performans sergileyecek.

Geçtiğimiz sezon play-off'larda Lakers'a karşı sergilediği performans ve oyuncularının bir yıl daha tecrübelenmesi ile Batı Finali adayı olarak gösterilen Oklahoma City bir türlü o seviyede bir takım gibi bir performans sergileyemedi. Dün gece evinde Sixers'ı mağlup etmesine karşın sağlam bir pivotlarının olmayışı başlarına büyük dert açacak gibi. Sadece Durant ve Westbrook ile maçlar kazanan Thunder bunun eksikliğini ilerde fazlasıyla yaşayacaktır. Sixers'ta ise geçen sezon sonu ortaya çıkan sürpriz isim Jrue Holiday iyi performansını devam ettiriyor. Iguodala'nın yokluğunda bireysel olarak kimsenin öne çıkmadığı ve takım olarak iyi performans sergiledikleri maçta kaybetseler bile bu maçların kazanımları olacaktır.

Sezon başında istenilen süreleri bulamayan Ersan ise yavaş yavaş hem sürelerini arttırdı hem de performansını. Daha dün gece double double'ın kıyısından dönen Ersan bu sabah Hawks'ı deplasmanda yendikleri mücadelede 17 sayı 10 ribaunt ile dikkat çeken isim oldu ve artık iyiden iyiye Skiles'ın gözün girmiştir. Çünkü artık sürelerinin düşmesi kendi performansından değil tamamen Skiles'ın enteresan rotasyon denemelerinden kaynaklanır. Maggette ve Jennings'in de iyi performansları sürüyor Bucks'ta. Doğu'da yüksek sıraları hedefleyen Hawks ise daha o seviyede bir takım olmadığını kendi sahasında Bucks'a farklı mağlup olmaları ile bir kez daha gösterdi. Sadece bench desteği ile maça tutunan Hawks'ta ilk beşin kötü performansı dikkat çekiciydi.

İki gece önce iyi basketbol sonunda Celtics'i deviren Dallas iyi basketboluna ve galibiyetlere devam etti Memphis deplasmanında da. Nowitzki'nin kötü oyununa rağmen benchten gelerek skorda takımını sırtlayan Terry galibiyeti getiren isimdi. Memphis cephesinde ise Zach Randolph iyi oyununa devam ederken yeni kontrat imzalayan Conley ve Mayo'nun kötü performansları dikkat çeken noktalardandı. Geçtiğimiz sezonlarda iyi kötü süre bulan ve katkı yapan Haddadi'nin ise dört maçtır süre alamamasının nedeni nedir bilmiyorum ama kazanılması gereken birisi olduğu kesin Haddadi'nin.

Bir gece önce Nets deplasmanından galibiyetle dönen Cavaliers aynı başarıyı kendi salonunda gösteremedi ve Nets deplasmanda Cavs'ı mağlup ederek rövanşı aldı. Harris'in 31 sayı 9 asisti galibiyeti getirirken Humpries'in 13 sayı 18 ribauntluk performansı ise x-factor oldu. Cavaliers cephesinde ise Mo-Williams performans olarak yine döktürürken çoğu maç olduğu gibi yine bench ilk beş rotasyonundan daha verimli oldu.

John Wall !!!


Nov 10 vs Hou 19 Pts 10 Reb 13 Ass 6 Stl 1 Blk

Kariyerinin henüz 6. maçında triple-double yapan bir çaylak. John Wall geleceğe yönelik inanılmaz mesajlar vermiş. Top kayıplarını eleştirirdim ama bu maçta sadece 1 top kaybı yapması da dikkat çekici. John Wall kariyerinin henüz 6.maçında şu istatistikleri yapıyorsa gelişimi sonrası neler yapabileceğini düşünmek bile istemiyorum. John Wall !!!

Fenerbahçe:81 - Siena:68


Geçtiğimiz hafta Barcelona maçını aşırı yorgunluktan dolayı uyuyup izleyememiş ama müthiş son çeyreğine tanıklık etmiştim. Bu maçta da aynısı oldu. Maç öncesi ertesi günkü vizeme çalışayım derken uyuya kalmışım. Kalktığımda üçüncü eyreğin ortaları ve fark 15-20 civarlarındaydı. Maçı kaçırdığıma falan üzülmüyorum indirir arşivime katarım bu güzel galibiyeti kaçırdığım için, şu salonu böyle dolu olduğu bir maçı kaçırdığım için üzülüyorum. Şu ana kadar Euroleague seyirci sayısının bu sezon en çok olduğu maçı yaşadık dün gece.

Geçen haftaki Barcelona maçından sonra bu maç daha bi önemli hale gelmişti. Siena'da Fenerbahçe'de yoluna kayıpsız devam ederken gruun geleceği, liderlik açısından fzlasıyla önem arz eden bir maçtı. Geçtiğimiz sezon da aynı grupta bulunan Siena ve Fenerbahçe arasındaki İstanbul'daki maç Siena'nın 43 sayılık galibiyetiyle sonlanmıştı ve tribünde 1000 kişi dahi yoktu. Acaba Siena'lı oyuncular salona çıkıp o seyirciyi görünce neler düşünmüştür kim bilir. Fenerbahçe yine müthiş bir savunma yaptığı maçta her çeyrek skor üstünlüklerini ele almış ve rahat bri galibiyete ulaşmış. Sayı farkı maç sonuna doğru bir ara 20'lere çıktı ama 13 farkla maçı noktaladık. Sayı farkının da önemli olduğu grupta Barca'yı ve Siena'yı farklı mağlup etmek fazlasıyla önemli. Haftaya Charlotte deplasmanında olacağız Fransa'da. Barcelona ve Siena galibiyetlerinden sonra sürpriz bir yenilgi istemiyoruz zaten şu oyunu devam ettirelim yenemeyeceğimiz takım yok. Hedef Final-Four dedik sezon başında yoldan sapmadan oraya doğru ilerliyoruz. İnşallah Mayıs ayında da orada o dört takım arasında yer alacağız. Takımı yanlız bırakmayan taraftara bize bu sevinci ve gururu yaşatan oyunculara da sonsunz teşekkürler.

10 Kasım 2010 Çarşamba

10 Kasım - Nba'de Bu Gece


11 Kasım 02.00 Wizards vs Rockets
11 Kasım 02.00 Hawks vs Bucks
11 Kasım 02.00 Raptors vs Bobcats
11 Kasım 02.00 Magic vs Jazz
11 Kasım 02.30 Cavs vs Nets
11 Kasım 02.30 Knicks vs Warriors
11 Kasım 03.00 Thunder vs Sixers
11 Kasım 03.00 Grizzlies vs Mavericks - NbaTv
11 Kasım 04.30 Spurs vs Clippers
11 Kasım 05.00 Kings vs Wolves

Çarşamba gecesi yine kalabalık bir Nba programı ile karşı karşıyayız. Dün gece Heat karşısında mucizevi bir galibiyet alan Utah'ın şansının Magic karşısında da yanlarında olacağını hiç sanmıyorum. Geçtiğimiz sene play-off'ta karşılaşan ve 7 maça uzayan serinin iki kahramanı bu gece Atlanta'da karşı karşıya geliyor. Raptors evinde bir diğer kötü giden takım olan Bobcats'i ağırlarken deplasmanda aldığı Raptors galibiyeti ile morallenen Warriors ise Knicks deplasmanında. Memphis-Dallas maçı çekişmeli geçmeye aday maçlardan biri olacak şüphesiz. Yine dün gece karşılşan iki takım bu kez kozlarını Ohio'da paylaşıyor.

Nba'de Bugün - 9.11.2010

Nba'de Heat-Jazz maçı dışında 6 maç daha vardı dün gece...

Los Angeles Lakers galibiyet hanesine bir sayı daha ekledi eklemesine ama Minnesota karşısında takımın Kobe dışında isteksiz olması ve maçı zora sokmaları dikkat çekti. Ancak ne olursa olsun beklenen sonuç ortaya çıktı ve Lakers galibiyet serisine Wolves ise mağlubiyet serisine devam etti. Kobe Bryant 33 sayısı ile takımını galibiyete taşırken maç boyunca oyuna konsantre tek oyuncu olarak dikkat çekti. Sezona iyi başlayan ve çizgisini devam ettiren Gasol ortalamalarına göre düşük bir maç çıkartsa da double-double'a imza atmasını bildi. Artest ve Odom'un çift haneli skor katkılarının yanı sıra benchten gelen Barnes'ın çok yönlü oyunu galibiyeti getiren faktörlerdendi. Wolves'de ise takımın kötü gidişine inat her maç iyi performansını sürdüren Love bu maçta da 23 sayı 24 ribaundu ile dikkat çekenler arasındaydı. Ligin en kötü saç modellerinden biri ile dün gece sahne alan Beasley 17 sayı üretirken Telfair'in de etkili performansı vardı ancak bunlar galibiyeti getirmedi.

Doğunun arka sıralarındaki iki takımın mücadelesinde Nets evinde Cavaliers'ı ağırladı. James'in gidişi ile beraber sorumluluk almasını beklediğimiz Mo Williams 1/12'lik şut yüzdesiyle yenilgiye davetiye çıkartırken Cavs benchi ve Hickson pes etmeyen tarafta saf tutmuş. Özellikle bench katkısı ile Nets'e karşı üstünlük kuran Cavs'ın genç forveti Hickson18 sayı 10 ribauntu ile bu sezonki iyi oyununu sürdürmüş. Nets ise potansiyeli olan genç bir takım ancak bir türlü birlikte oynama becerisi gösteremiyor oyuncular. Her maç farklı bir isim sahneye çıkarken takımı toparlayacak birinin eksikliği dikkat çekiyor. Bu maçta da Outlaw'ın 27 sayısı var ancak ona eşlik etmesini beklediğimiz Morrow iyiden çok uzaktı.

Knicks sezona istenilen başlangıcı yapamadığı gibi toparlanma sürecine de bir türlü giremiyor. Dün gece Bucks deplasmanında daha 2.periyottan maçta teslim olan Knicks ne zaman düzlüğe çıkacak merak ediyorum. Dün geceki maçın bizler iin olumlu bir yanı varsa o da şüphesiz Ersan'ın 18 dakikada 12 sayı 9 ribaunt ile oynayıp galibiyete önemli bir katkıda bulunmasıydı. Gece Heat maçını takip ederken dikkat ettim ki Jennings komple bir oyun sergileyip galibiyeti getirirken '0' top kaybı ile oynaması günün dikkat çekici istatistiklerindendi. Bogut'un maç içinde Amar'e'ye yaptığı blok ve ardından gelen smacı da görülmeye değer hareketlerden olsa gerek. Amar'e 19 sayı üretmiş ancak sadece 4 ribaunt alabilmiş. Zaten Knicks'in ribauntlarda takım olarak Bucks'a karşı etkisizdi ve maçın bir numaralı kaybedilme sebeplerinden biriydi bu.

Dün gece Millsap'ın 28 saniyede attığı 11 sayı dışında konuşulan müthiş bir olaya daha tanık olduk. Denver Nuggets'in Bulls yenilgisinden sonra Pacers'a karşı üstün oynayarak galip geleceğini düşünüyordum. Ancak Pacers için dün gece fazlasıyla ekstra bir geceydi. Üçüncü periyot 54 sayı kaydeden Pacers Nba tarihine geçti. Sadece bir şutunun girmediği üçüncü çeyrekte maçı kopartan Pacers'ta Dunleavy 31 sayı ile takımının en skoreri oldu. Collinson 29 sayı 6 asist ile sezon başından beri en iyi oyunlarından birini ortaya koyarken özellikle benchten gelen Hansbrough'un 20 sayı 9 ribauntu fazlasıyla etkiliydi. Denver'da takımın geneli kötü performans sergilerken bundan az da olsa sivrilen isim Afflalo oldu 17 sayı kaydederek.

Lakers'ın enfes sezon başlangıcı bir yana Hornets'in 7-0'lık şu başlangıcı herkese örnek olacak türden bir başarı. Clippers karşısında da üstün bir basketbol oynayan Hornets'te ilk beş oyuncularının yanı sıra benchten gelen Bayless ve Green'in performansları galibiyette etkili olurken Paul rölantide bir maç çıkartmış anlaşılan. Hornets'te bir tek David West'in beklenilenin altında kalmasına rağmen Ariza her yöne yaptığı katkılar ile kritik bir rol üstlendi galibiyete. Clippers'ta ise Kaman'ın ilk çeyrek bileğinin burkulması onlara büyük bir darbe oldu. Kaman'ın yokluğunda ekürisi Griffin'de etkisiz kalırken benchten gelen çaylak Aminu'nun performansı Clippers adına dikkat çekici nokta.

Batı'da play-off kovalayan ekiplrden biri olan Portland evinde Pistons'u konuk etti ve rahat bir galibiyet aldı. Pistons'ta Hamilton ve Gordon'un etkisiz kaldığı Stuckey'in ise bir yerden sonra tıkandığı bir maçta Portland'a karşı son çeyreğe kadar ayakta kalmaları da başarıdır. Portland'da ise Aldridge'in 19 sayı 17 ribaunt'luk performansından çok Roy'un son maçlarda isteksiz görüntüsü konuşulmalıdır. Roy'u tanımasak performansı bu kadar diyeceğiz ancak öyle olmadığını herkes biliyor. Yine de kazanılması gereken bir maçı kazandı Portland.

Nasıl Çirkin Görünürüm Modası #3: Beasley

Beasley dün geceki saç stili ile bir kez daha bu kategorimizde kendisine yer buldu. Alkışlıyoruz !!!
Nasıl Çirkin Görünürüm Modası

Heat 114-116 Jazz (Spoelstra Gururla Sunar)

Evinde şu ana kadar yenilgi görmeyen Heat çok rahat alabileceği bir maçı rezalet bir maç sonu oynayarak önce maçın uzatmaya gitmesine seyirci kaldı sonra da maçı Utah'a teslim etti. 114-116 ile deplasmandan galibiyetle dönen Jazz'da Millsap kariyer gecesini yaşadı.

Pota altı zaafiyeti olan Heat'in Al Jefferson ve Millsap gibi iki uzunla nasıl baş edeceğini merak ediyordum. Maçın hemen başında kısalarının avantajını kullanan Miami, Utah'ın düşük şut yüzdesi ve savunmasını birleştirerek maça çok iyi başladı. LeBron James'in bu ilk bölümde yıldızlaştığını söyleyebiliriz. Bir ara 7-7 ile berabere giden maçta Heat 15-0'lık seri yakalayarak 22-7'ye getiriyordu skoru. İlk çeyreğin sonlarına doğru toparlanıyordu Utah ama farkı sadece biraz aşağı çekebiliyorlardı. İlk çeyrek yalnızca 13 sayıda kalan Utah'ta Millsap 7 sayısı ile dikkat çekerken geri kalan beş ise kaçırdıkları ile dikkat çekiyordu zira Utah'ın ilk çeyrek ortalaması sadece %21! Heat'te James 4 sayı 6 ribaunt 3 asist 1 blok 1 topçalma ile 12 dakikada oyuna müthiş etki ediyor ve takımın serisini başlatan başrol oyuncusu oluyordu. Bosh'da ilk çeyrek dış şutlarıyla 7 sayıya ulaşıyordu.

İkinci çeyreğin ilk başlarında Utah biraz olsun bench katkısı ile ayakta durmaya çalışsa da James'in tekrar oyunun içine girmesi ve Wade'in saha içi isabetleri ile Heat tekrar farkı yakalyan taraf oluyordu. Özellikle James Jones'un benchten gelerek kaydettiği 9 sayı önemliyken bench olarak 16 sayı üreten Heat, Utah'a bu noktada büyük üstünlük sağlıyordu. Utah'ın tek çalışan bölgesi olan Millsap ilk devrede 13 sayı bırakıyordu Heat potasına. James ise ufaktan bir triple yoluna girmiş gibiydi daha maç başından ki devreyi de 6 sayı 6 ribaunt 7 asist ile tamamlıyordu.

Üçüncü çeyrek Utah'ın uyanış çeyreği oldu. İlk iki periyot 20 sayı barajını aşamayan Jazz bu kez 30 sayı bularak maçtan kopmadı ancak işin savunma yönününde eksikler olunca rakibi durduramadılar. Sadece çok atarak oyunun içinde kalan Jazz'da Millsap üçüncü çeyreği tek başına domine etti ve 18 sayı buldu. Toplamda 31 sayıya ulaşan Millsap'ın yanı sıra Deron Williams'ta sayı ve asistleri ile üçüncü çeyrek öne çıkan isim oldu. Son çeyreğe 12-2'lik bir seri ile giren Jazz farkı 3 sayıya indiriyordu ve maça ortak oluyordu. Bir ara öne dahi geçen Jazz'a karşılık veren Dwyane Wade oldu ve dört çeyrekte 29 sayı ile oynayan Wade buna rağmen maçı çeviremedi. Utah cephesinde son bir dakika basketbol melekleri işe karışırken Millsap'ın üst üste gelen üç üçlüğü ve ardından son saniyede yaptığı hücum ribauntu ve 2 sayısı maçı uzatmaya taşımaya yetiyordu. Uzatmada Heat adına rezil hücum ve savunma performansları vardı. Sadece Wade ile bir şeyler üretme çabasında olunca mağlubiyet kaçınılmaz oldu.

LeBron James, Heat kariyerinin ilk triple-double'ını yaptı. Maçın başından beri skor üretmeyi arkadaşlarına bırakan ve asistlere yoğunlaşan James gerektiği anda skorda da dümeni eline aldı ve dün gece takımı taşıyan isim oldu. Attığı basketten fazla asist yapan James ribauntlarda da takımının en iyisiydi. James'in bu dominant gecesinde Wade'in de skor gücüyle ona destek vermesi Heat'i rahat bir basketbol ile sonuca götürecel derken Millsap'ın muazzam performansı onları gölgeledi. James maçı 20 sayı 11 ribaunt 14 asist ile tamamlarken Wade'de uzatmada atılan sayıların tamamı da dahil olmak üzere 39 sayı kaydetti.

Utah'ta Millsap'ın muazzam bir performansı vardı. Zaten uzunları göze batacak kadar kötü olan iki takım var piyasada. Heat ve Suns. Bu takımları karşısına alan ekiplerin uzunları her maç kariyer gecesi yaşıyor. Millsap dün gece yapabileceği ne varsa yaptı. İçeri yüklendi, ikili oyun oynadı, dış şut attı hatta dahası var üç defa üçlük isabetini bile gördük Millsap'ın maçta. 46 sayı ile kariyer rekoru kırdı Millsap yanına da 9 ribaunt ekledi. Bereket Al Jefferson kötü bir günündeydi ki ikisinin birden iyi oynaması Heat pota altında büyük bir yıkıma yol açardı.

Deron Williams'ta üçüncü çeyrek Millsap'ın takımı hareketlendiren basketbolu ile kendine geldi. Son çeyrek kontrolü elin alan Deron faul sorunu nedeniyle oyun dışında kalana kadar Utah'ın tek lideriydi. Millsap ile ikili oyunları, rakibi zora sokan basketleri ve pasları ile Utah'ın geri dönüşünde Millsap ile beraber en çok çalışan isimdi ve maçı da 21 sayı 14 asist ile tamamladı. Krilenko kritik basketlere imza attı, savunmada James karşısında durmaya çalıştı ve ekstra işleri yapan isim oldu yine takımında. 16 sayı 9 ribaunt 7 asist ile istatistikleri de bunu gösteriyor.

Heat'te ise gündem yine bir şekilde Spoesltra'ya gelecektir bu maçtan sonra ciddi ciddi. Hayır Utah üçüncü çeyrek iyi oynamaya başlamış son bir gayret için anlarım ama sen oyuna tek bir müdahalede bile bulunmazsan bunda bir sorun var demektir. Saha kenarında seyirci gibi maçı izleyen ve tek bir hamle ile oyuna müdahale etmeyen Spoelstra bu mağlubiyetin tek sorumlusudur. Utah'ın bırakın kazanmayı maçı uzatmaya götürmesi için bile mucizelere ihtiyacı varken Millsap'ın elinden son bir dkaika kala üst üste üç üçlük yerken bir molada dahi buna önlem olacak bir şey söyleyemiyorsan bu takımın başında bir faciasın demektir. Maçı uzatmaya tek başına taşıdı Millsap üst üste gelen 11 sayısı ile ve Spoelstra sadece seyretti. Tamam rüzgar Utah'ın arkasına döndü bu basketle ama Miami açısından işler yine kötü değildi. Deron Williams 6.faulünü almış ve uzatmada Utah ondan yoksundu. Rakibin en önemli hücum gücü yokken sen bu beşinle hücum edemeyip üstüne maçı veriyorsan sorulacak sorgulanacak çok şey var demektir.

Saygıyla Anıyoruz !!

Bedenler ölür, fikirler ölmez...

9 Kasım 2010 Salı

9 Kasım - Nba'de Bu Gece


10 Kasım 02.00 Pacers vs Nuggets - NbaTv
10 Kasım 02.00 Nets vs Cavs
10 Kasım 02.30 Heat vs Jazz
10 Kasım 03.00 Hornets vs Clippers
10 Kasım 03.00 Bucks vs Knicks
10 Kasım 05.00 Blazers vs Pistons
10 Kasım 05.30 Lakers vs Wolves

7 maç var bu gece Nba'de. En dikkat çeken maç şüphesiz Heat-Jazz maçı olacak. Preseason'da harikalar yaratan ancak sezon başlangıcındna beri istenileni yapamayan Jazz, Heat karşısında galibiyet arayacak. Yürüyerek maç kazanan Lakers bunlara bir yenisini de Wolves karşısında ekleyebilir rakibin sancılı durumunu göz önüne getirirsek. Yine Portland'dan rahat kazanabileceği bir maç bekliyorum sahasında. Bucks-Knicks ve Nets-Cavs maçları çekişmeli geçmeye aday olan nadide maçlar. Denver dün Bulls'a karşı zorlu bir maç oynadı ve yorgun olacaktır ama kaybetmesi sürpriz olur. Hornets ise mükkemmel başladı sezona ve fikstürüne baktığında büyük bir sürpriz olmadığı takdirde kaybedilmemesi gereken bir maçı oynuyor.

Saunders Köpürdü !!


Oynadığı 5 maçtan sadece birini kazanabilen ve Doğu'da arkasına sadece Raptors ve Bobcats'i alabilen Wizards'ta sabah saatlerinde ilginç gelişmeler yaşandı. Sabah antrenmanına kısa bir süre sonra nokta koyan ve antrenmanı terk eden Saunders oyuncularının yeteri kadar istekli olmadığından şikayetçi. İstekli oyuncu istediğini ve onlara daha istekli olmaları için yalvarmayacağını belirten Saunders idmanı akşama aldıklarını ve birşeylerin artık düzelmesini umduğunu söyledi.

Wizards kadrosuna göre beklentilerin altında başladı bana kalırsa da. Wall iyi hoş oynuyor ama onun önderliğinde Wizards şu an maç başına ortalama 19 top kaybediyor. Topun değerini daha çok bilmeleri ve daha kontrollü hücum etmeleri gerek. Arenas'ın da dönmesiyle bakalım takımda bir farklılık oluşacak mı ?

Nba'de Bugün - 8.11.2010

Nba'de 6 maçla normal sezona devam edildi. Doğu Konferansı için oldukça önem arz eden maçta Orlando Magi evinde Hawks'ı konuk etti ve rakibini 93-89 ile eli boş gönderdi. Hawks müthiş sezon başlangıcının ardından üst üste 2.mağlubiyetini alırken Magic ise son üç maçından galibiyetle ayrılmış oldu. Karşısında Jason Collins'i bulan Howard 27 sayı 11 ribaunt ile galibiyette başrol oynarken üç numara pozisyonunda halen istenilen verim elde edilemeyen Lewis ise sadece 4 sayıda kaldı. Küçük maçların büyük oyuncusu Carter ise bu maçta sahneye çıkması gerektiğinin farkında olacak ki çıkıp 19 sayı attı ve son hücumda sorumluluk alarak maçı bitiren isim oldu. Hawks'da bir önceki gece Suns'a karşı pota altında iyi bir gece geçiren Horford bu maçta da 16 sayıya imzasını attı ancak galibiyet gelmedi. Crawford iki maçtır kötü oyununu sürdürürken Joe Johnson bu maçta da elinden geleni yapmış ancak başarılı olamamış.

Henüz deplasmanda galibiyet alamayan ancak evinde oynadığı basketbolla olumlu sinyaller veren Golden State ilk deplasman galibiyetini Raptors önünde aldı. Bu galibiyet onlar adına sevindirici olabilir ancak Ellis'i sakatlığa kurban vermeleri üzücü olsa gerek. Ellis sakatlanana kadar 28 sayıya imza atarken ekürisi Curry ise 34 sayılık bir performans sergiliyordu. David Lee yine pota altında iyi bir performans sergilerken bir gece önce övdüğüm Dorrel Wright ise bu maç 1/5 şut isabetinde kalıp etkili olamadı. Golden State'in özellikle ribauntlarda büyük üstünlük sağladığını da belirtmek gerekiyor. Raptors cephesine bakacak olursak Jarrett Jack'in fazlasıyla olumlu performansı Toronto'yu maç içinde tuttu. 24 sayı 8 asisti ile etkili olan Jack'in bunun yanında sadece 1 top kaybı yapması da kendisi adına olumluydu. Kleiza'da 20 sayısıyla etkili olurken dikkatimi çeken nokta Calderon ve Barbosa'nın benchten gelmelerine rağmen etkili olamamaları. Takım bu kadar kötü giderken onların şu performansı daha çok dipte kalmalarına yardımcı olur sadece.

Gecenin çekişmeli geçen maçlarından biri Dallas'ta oynandı. Dallas ligin şampiyonluk adaylarından Celtics'i evinde Nowitzki'nin 25 sayı 7 ribauntluk performansı ile mağlup etmeyi başardı. Dirk'in yanında özellikle Chandler'ın 12 sayı 13 ribauntluk performansı galibiyette etkili olurken sayısı olmasa da Kidd ve benchten gelerek özellikle ikinci çeyrek başında sergilediği iyi performans ile Barea'da iyi oynayan oyuncular sınıfında yer aldı. Terry ve Barea'nın bench desteğini arkasına alan Dallas'a cevap olarak sadece Pierce ve Rondo sahne almaya kalkınca Celtics için yeterli olmadı bu. Garnett özellikle dış şutlarıyla etkili olurken 18 sayı 15 ribaunt ile mücadele etti. Semih Erden'de 2.çeyrek iyi bir performans ortaya koydu ve maçı 6 sayı ile tamamladı.


Bu sezon özellikle geçen yılki oyunlarınnı aratan Charlotte Bobcats evinde bir yenilgi de Spurs'e karşı aldı. Maçın başında bir ara üstün olan Bobcats ilerleyen bölümlerde oyun üstünlüğünü Bobcats'e kaptırdı ve yenilgi kaçınılmaz oldu. Spurs'ta Manu 26 sayı 5 ribaunt 3 asist 2 top çalma ile harika bir gece geçirirken Duncan 14 sayı 10 ribaunt ile double-double yaptı. Ligimizde de forma giyen Gary Neal ise attığı 5 üçlük ile benchten önemli bir katkı verdi. Bobcats'te guard Agustin 7 sayı 6 ribaunt 6 asist ile komple bir performans ortaya koyarken 3/15 ile kötü şut yüzdesi ile skor bakımından düşük bir gece geçirdi. Bobcats'te Diaw ve Jackson etkili bir performans sergilerken bir kötü performans daha sergileyen G.Wallace takımını galibiyete taşıyamadı.

Çok değil 5 gün önce müthiş bir maç sonuna sahne olan ve 2 uzatma sonunda mucizevi bir şekilde Memphis'e karşı kazanan Phoenix'in şansı bu gece yanında değildi. Memphis bu sefer evinde ağırladığı Suns'a karşı maç boyu üstünlük sağladı ve kazanan taraf oldu. Bu sene boyunca her Suns maçında bahsettiğimiz gibi yine Suns pota altındaki zaafiyetten dolayı bu sefer de Zach Randolph müthiş bir performans sergiledi. 23 sayı 20 ribaunt ile mücadele eden Randolph galibiyeti getirdi. Grizzlies cephesinde 6 isim çift haneli sayılara ulaşırken Gay 22 sayı ile oynarken Conley ve Mayo 16şar sayı kaydetti. Suns'ta temsilcimiz Hidayet yalnızca 8 sayıda kalırken benchten gleen Warrick 16 sayı ile etkili oldu. Hawks maçında kendini bulan Nash bu maçta 16 sayı 11 asist ile double double yapsa da galibibiyete yetmemiş performansı. Grant Hill de yaşına rağmen müthiş performanslar sergilemeye devam ediyor. 19 sayı 12 ribauntle geceyi tamamlamış.

Gecenin zevkli geçen bir diğer karşılaşması United Center'da oynandı. Bulls evinde zorlu bir mücadele sonunda Bulls'u 94-92 mağlup etmesini bildi. Boozer'ın yokluğunda Bulls gayet iyi gidiyor. Oturmuş bir kadrosu olmasına rağmen yan parçaların yeni eklenmesinden dolayı takımın birbirine alışması anca gerçekleşti. Dün gece Rose ve Noah kötü yüzdelerle oynamalarına karşın Bogans-Gibson ve Deng'den önemli katkılar geldi ve yan parçaların bu performansları takımı galibiyete götürdü. Noah şut bakımından kötü bir gece geçirse de 13 sayı 19 ribaunt ile takımın iyilerindendi. Benchten gelen Ömer Aşık'ta 3 sayı 3 ribaunt ile galibiyete katkıda bulundu. Denver cephesinde ise Melo 32 sayı 8 ribaunt ile müthiş bir performans sergilemesine rağmen galibiyet yüzü göremedi. Nene'nin 3 maç aradan sonra takıma dönüşü de etkili olamadı Denver adına. Guard rotasyonunda Afflalo ve Billups yine gerekli katkıyı vermiş ancak benchten özellikle Harrington ve Smith'ten beklenen destek gelmeyince mağlubiyet kaçınılmaz olmuş.

Dampier Fa Oldu !!!


Eric Dampier'ın hikayesi çok garip bir hal almaya başladı. Bu yaz gittiği 3.takım olan Dampier sezonda henüz tek bir dakika süre forma giyebilmiş değil ve halen takım arıyor. Yaz başında takas olarak Bobcats yolunu tutan Dampier kulübün planları dahilinde olmadığı için serbest bırakılmıştı hemde Kwame Brown'a tercih edilerek. Komiklik de burada başlıyor aslında.

Bobcats'in bu hareketini bir çokları Heat'e kıyak olarak yorumladı ki piyasa da o dönem harıl harıl iyi bir pivot arayan Heat yönetiminin fırsat ayağına gelmişti. Dampier ile prensip anlaşması yapmalarına rağmen daha sonra bu oyuncudan vazgeçti Heat. Gerçi geride kalan maçlarda gördük ki pota altı büyük sıkıntı Heat'te ve istemedikleri Dampier'ı çok arayacaklar diye.

Sonrasında Houston ile anlaşan Dampier'ın sezon boyunca Yao'nun arkasında önemli süreler alacağını ve komple bir takım olan Rockets'in başarıya gitmesinde yardımcı olacağını söylemiştik. Ancak yine planlar tutmadı ve Rockets daha önce anlaştıklarını açıkladıklrı Dampier'ı serbest bıraktı. Yine ortada kalan Dampier oldu haliyle. Şimdilerde Suns ilgileniyormuş kendisiyle ki Dampier gelirse pota altında önemli işler yapabilir Suns'ta. Bir kere size probleminde önemli bir yol kat edilmiş olunur. Yine ilgilenen bir diğer takım Raptors olarak söyleniyor ama Dampier'ın yerinde olsam bu takıma şu günlerde gitmeyi hiç istemezdim. Dampier ile ilgilenmesi gereken ve gözle görülür bir şekilde ortada olan bir diğer takım ise şüphesiz ki Heat...

8 Kasım 2010 Pazartesi

Haftanın Oyuncuları: Paul&Howard

Nba'de 2.haftanın oyuncuları belli oldu. Doğu Konferansı'nda Dwight Howard bu ödüle layık görülürken Batı Konferansı'nda ise Chris Paul haftanın oyuncusu seçildi.

Orlando bu haftayı 3-0 ile geçerken üç maçta da Howard'ın üstün performansı vardı. Howard bu üç maçta ortalama 23.3 sayı 13.4 ribaunt ile oynarken özellikle Nets maçında 30 sayı 11i hücum 16 ribauntluk performansı dikkat çekiciydi. Chris Paul'a bakacak olursak Hornets'n müthiş başlangıcında baş rol oynayan isimlerden biri. Paul bu hafta 17.3 sayı 11 asist ile tamamladı. Paul özellikle lazandıkları Heat maçında 13 sayısı ve yanına eklediği 19 asisti ile önemli bir mesaj veriyordu kendilerini unutanlara karşı...

Hawks 114-118 Suns (Bench Farkı)

Sezona müthiş bir giriş yaparak Doğu'da zirveye yerleşen Atlanta Hawks dün gece evinde Phoenix Suns'ı ağırladı. Baştan sona maçta üstün olan taraf Suns oldu. Hawks bir ara ard arda üçlüklerle rüzgarı arkasına alsa da Suns kadar hücumda ve oyun içinde etkin değildi ve maçı Phoenix 118-114 kazanarak üst üste 2.galibiyetini aldı. Hawks ise 7.maçında sezonun ilk mağlubiyetini evinde almış oldu.

Maçın ilk çeyreği öylesine hızlı bir basketbola sahne oldu ki maçın tamamının böyle geçeceğini tahmin etmemek elde değildi. Bol bol fast-break izlediğimiz ilk çeyreğin en dikkat çekici isimi şüphesiz Grant Hill'di. 7 sayı ve 4 ribaunt ile oldukça istekli bir görüntü çizen Hill, Hawks savunmasına zor anlar yaşatıyordu. Suns'un pota altındaki zaafiyetini değerlendiren takımlardan biri de Hawks'dı. Her ne kadar Collins'in hücum gücü neredeyse hiç olmasa da Horford ve Smith Hawks adına skoru domine eden isimler oluyordu. İlk çeyrek Suns %50 Hawks ise %54'lük şut isabetleriyle başarılı bir çeyrek geçiriyordu.

Hızlı hücum basketbolu ve tempolu oyun işin ucunda olunca Nba'de bu işi iyi yapan ekiplerden biri olan Phoenix Suns yavaş yavaş farkını ortaya koyuyordu. İkinci çeyrek özellikle Hidayet'in üst üste üçlükleriyle rüzgarı arkasına alan Suns ilk devreyi 11 sayı farkla önde kapatıyordu. Suns'ta Hidayet 11 sayısı ile devrenin Suns adına en skorer oyuncusu olurken Nash'in yine çok yönlü oyunu ve benchten gelen Dudley ve Childress'in katkısı farkın gelmesinde önemliydi. Hawks'ta ise Horford bolca yüzdeli orta mesfeli şut kullanarak 18 sayı üretirken Smith ve Johnson 11 sayıyla onu takip ediyordu. Hidayet'in 3 Suns'un ise 6 üçlük kaydettiği devrede Hawks cephesinde dış şut isabeti sıfırdı. Hawks'ta genelde bench desteği ile öne çıkan Jamaal Crawford ilk devrede saha içi isabeti bulamıyordu.

Üçüncü çeyrek Hawks hücumları ritim kazanıyordu. Özellikle Joe Johnson'un hücumda sorumluluk almasıyla beraber Suns'u zorlayan Hawks bir ara 18 sayıya kadar çıkan farkı ard arda gelen üçlüklerle indiriyor seyircisini de havaya sokuyordu bu geri dönüşle. Ancak Joe Johnson'un dışında kendine gelen bir isim daha vardı 3.çeyrekte: Steeve Nash. Hawks'ın üçlüklerine bir bir cevap veren Nash rakibin iyice havaya girmesini önlüyor ve susturucu basketlere imza atıyordu. Nash'e rağmen Hawks 18 sayı geriden gelerek son çeyreğe 2 sayı geride giriyordu. Son çeyreğin ilk bölümü skor açısından kısır geçti. Suns'ta son çeyreğin ilk 6 dakikası bench oyuncuları mücadele ederken Nash-Hedo ve Richardson son 5.30 da oyuna giriyordu. Daha dinç olarak oyuna giren bu isimler maçı kopartıyordu.


Suns şu maç için bana biraz olsun ışık verdi. Tamam yine rakibin pota altı oyuncusuna muazzam bir gece yaşattılar ama Nash'in sezonun geri kalan maçlarına bakınca bu maçta daha bir istekli oynadığını gördüm. Pota altı kısmında Lopez'in hamlığı Hedo'nun undersize kalması zaten yeterince başlarına iş açıyor ama Suns'un bence en olumlu gözüken yanı bench derinliği. İki takımda benchleriyle oynadığı zaman Suns'un bariz üstünlüğü vardı ve Hawks cephesi hemen bir iki ilk bşe oyuncusu ile oyundaki beşe müdahele yapıyordu. Suns'un bu sene bir çok maçında bunu gördük. Bench'in en önemli ismi şüphesiz Dragic. Hem Nash'e katkı sağlıyor dinlenmesine yardımcı oluyor hem de bu ikinci beşin beyni olarak oynuyor. Dragic'in dışında Childress ve Frye'ın dış şutları sayesinde avantaj yakalayan Suns'ta Warrick ve Dudley ile beş tamamlanıyor. Cidden şu bench meselesiyle belki de bir çok maçın içinde olacaklar ve kazanacaklar şüphesiz dün gece olduğu gibi. Özellikle maçın en kritik anlarında son çeyrek ilk altı buçuk dakika benchi ile oynayan Suns as isimlerini diri olarak oyuna aldı ve maçı kazandıran etmen buydu belki de. Hidayet'ten de bahsetmek gerekirse Memphis maçında kendini fazlasıyla bulmuştu. Bu maçta da ikinci çeyrek gönderdiği üçlüklerle farkın açılmasını sağladı. Attığı sayıların yanında ribaunt ve asiste de katkı yaparak kendi adına olumlu bir gece geçirdi.

Hawks cephesinde Suns'un pota altındaki zaafları dolayısıyla 30 sayı 10 ribaunt ve 5 asist ile müthiş bir performansa imza atan Horford'a da değinmeden geçmek olmaz. Tamam pota altı zayıf falan ama Horford2un özellikle dış şutunda gösterdiği gelişmeye fazlasıyla şahit olduk dün gece. Bu arada Suns benchinden bu kadar bahsetmişken Hawks'ın da bu konuda nasıl olduğuna bir bakmak gerekli bence. Geçtiğimiz yıl ligin 6.adamı seçilen Crawford üçüncü çeyrek dışında maçta etkisizdi ve skora etki edemedi. Yine Zaza'da 8 dakika oyunda kalmasına rağmen çok etkili olamadı. Zaten bench sayılarını karşılaştırdığımızda da ortaya büyük bir fark çıkıyor. Hawks'ta Joe Johnson üçüncü periyodu adeta tek başına domine etti ve 15 sayı kaydetti. Dün gece attığı 34 sayı çok çok iyi gözükebilir ama geri dönüşü başlatan isim olan Johnson'un maç sonu sahne almaması da ilginçti. Maç son çeyrekte başa baş giderken daha çok sorumluluk almasını beklerdim.

Nba'de Bugün - 7.11.2010


Nba'de Lakers fırtınası esmeye devam ediyor. Evinde Portland'ı ağırlayan Lakers rakibini 121-96 gibi farklı bir skorla mağlup ederek 7.maçından da galibiyetle ayrıldı. Lakers artık öyle bir takım olmuş ki her oyuncu birbirini tamamlayacak şekilde oynuyor. Takımın yıldız ismi Kobe Bryant'ın 3/11 isabetle kaldığı gecede dahi takım zorlu bir rakibe karşı maç kazanabiliyor. Tabi burada sezona müthiş giren ve yaptığı 20 sayı 14 ribaunt 10 asist'lik triple-double Gasol'un payı büyük. Bench katkısı da maksimum olan Lakers belli ki rahat sonuca gitmiş. Portland'da ise Roy'un neden bu kadar kötü bir maç çıkardığını anlamak gerek. Yine de Batum ve Miller ile direnmeye çalışmışlar. Roy'un yanında Aldridge'da Gasol'e karşı hakimiyeti kuramayınca son kaçınılmaz olmuş.

Gecenin önem arz eden bir diğer maçında Celtics, Thunder deplasmanındaydı. Semih Erden'in şu ana kadar Nba kariyerinin en iyi maçını çıkartırken 9 sayı 4 ribaunt ile mücadele etti. Celtics'in süper bücürü Rondo 10 sayı 10 asisti ile iyi bir performans sergilerken Allen'ın 19 sayısı galibiyeti getiren etmendi. Thunder'da Kevin Durant ve Westbrook'un performansları galibiyete yetmedi. Durant'ın 34 sayısı normalde bu sezon çıtasını biraz olsun yükselten, takımı ve kendisi adına olumlu bir grafik çizen Westbrook'un 16 sayı 10 asist 4 top çalmalık performansı oldukça iyi sayılır. Tabi bu rakamların yanında sırıtan 8 top kaybının daha az seviyede olması gerek.

Bobcats'i yenerek morallenen Pistons dün gece de konuk ettiği Warriors'u The Place'dan eli boş gönderdi. Stuckey sakatlıktan dönüşü ile ayağının tozu ile 21 sayı 9 asist'lik bir performans gösterdi. Sezona formsuz giren ve bir ara benche çekilen Hamilton ise Bobcats maçında kaldığı yerden devam etmişve 27 sayı bırakmış Warriors potasına. Villanuva'nın benchten gelerek yaptığı double-double'da dikkat çekici. Warriors cephesine baktığımızda S.Curry kötü bir maç çıkardı ve bütün yük Ellis'e kaldı. Ellis 24 sayı ile oynamasına rağmen galibiyeti getiremedi. Warriors her ne kadar kaybetmiş olsa da sınıf atladıkları bir gerçek. Miami'de oynadığı 6 sezonda en yüksek sayı ortalaması 7.9 olan Wright'ın oynanılan 6 maçtaki sayı ortalaması ise 18. Ribaunt ve asist rakamlarında da ortalamalarının üzerinde olduğundan bahsetmeme gerek yok sanırım. Yerini buldu Wright'ta.

Henüz galibiyet alamayan Houston ise ilk galibiyetini dün gece formsuz Wolves karşısında elde etti. Galibiyetle tanıştan Houston'da Scola 24 sayı 8 ribaunt ile en etkili isim oldu. Martin 21 sayı üretirken Houston'un guard pozisyonunda çaylak Ishmael Smith ilk beş çıktı. 41 dakika da süre alan Smith 7 sayı 4 ribaunt 6 asist yaparak Brooks'un sakatlığında kendine pay biçmiş oldu. Üst üste beşinci maçını kaybeden Wolves'da 16 sayı 16 ribaunt ile oynayan Love ve benchten gelerek 12 sayı 11 ribaunt ile double-double yapan Sırp Nikola Pekovic en dikkat çekici performanslar.

7 Kasım 2010 Pazar

7 Kasım - Nba'de Bu Gece


8 Kasım 00.00 Hawks vs Suns - Ntv
8 Kasım 01.00 Pistons vs Warriors
8 Kasım 02.00 Rockets vs T.Wolves - NbaTv
8 Kasım 02.00 Thunder vs Celtics
8 Kasım 04.30 Lakers vs Blazers

Aslında programda 6 maç vardı. Knicks-Sixers maçı yaklaşık bir buçuk saat önce tamamlandı. Başladığında evde olamadığım ve anca ikinci yarısına yetişebildiğim için programa dahil etmedim. Sixers deplasmanda Knicks'i 106-96 ile geçti. Iguodala'nın oynamadığı maçta Holiday 19 sayı 8 asist ile iyi bir grafik çizerken Elton Brand'de çıkışını sürdürdü. Knicks'te ise Amare'nin 21 sayı 15 ribauntluk performansı vardı.

Günün diğer maçlarına bakacak olursak yaklaşık 50 dakika sonra Ntv'de Hawks-Suns maçı yayınlanacak. Zevkli bir maç için çok geç kalmadık sanırım... Son dönem oynadığı basketbolla dikkat çeken Warriors, Pistons deplasmanında. Sezona çok kötü bir başlangıç yapan Rockets evinde ilk galiiyetini arıyor. Gecenin 'baba' maçlarıda sona saklanmış. Thunder, evinde Celtics'i ağırlarken Blazers ise Lakers karşısına çıkıyor. Güzel maçlar var. Buyrun...

Oberto Basketbolu Bıraktı


Daha 2-3 hafta önce Portland ile sözleşme imzalayan ve 5 maçta da takımı ile maça çıkan Oberto sürpriz bir karar ile basketbolu bıraktığını açıkladı. Oberto kalbindeki rahatsızlığından dolayı basketbolu bıraktığını açıklamış. 5 sezondur Nba'de forma giyen Oberto'nun en başarılı dönemi Spurs forması alrında gerçekleşti. 2007 yılında Spurs formasıyla şampiyonluk yüzüğünü de parmağına takan Oberto geçtiğimiz hafta basketbolu bıraktı. Bu arada Portland'ın uzunları üzerindeki bu sakatlık belası üzerine güzel bir tez de yazılır aslında...

6 Kasım - Nba'de Bu Gece


7 Kasım 01.00 Wizards vs Cavs
7 Kasım 01.00 Bobcats vs Magic
7 Kasım 01.30 Heat vs Nets - NbaTv
7 Kasım 02.30 Bucks vs Hornets
7 Kasım 02.30 Spurs vs Rockets
7 Kasım 03.00 Jazz vs Clippers
7 Kasım 03.00 Mavericks vs Nuggets
7 Kasım 04.00 Kings vs Grizzlies
7 Kasım 04.00 Blazers vs Raptors

Cumartesi gecesi 9 maç var. Şampiyonluk adaylarından Heat'in maçı bu akşam NbaTv'de. Dün geceki Hornets yenilgisini unutturmaya çalışacaklar taraftarlarına. Magic geçtiğimiz sene play-off'larda maç vermediği Bobcats'e konuk oluyor. Hafta içi mükkemmel bir maça tanıklık etmiştik. Nuggets-Mavericks. Bu kez adres değişiyor ve takımlar kozlarını Dallas'ta paylaşıyor. Diğer iki Texas takımı da San Antonio'da karşılaşıyorlar. Jazz evinde Clippers'ı ağırlarken Portland, Batı Turnesi'nde bulunan Toronto'yu konuk ediyor. Dün gece iki uzatmada elindeki maçı veren Grizzlies ise Kings deplasmanında...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...