14 Ağustos 2009 Cuma

Q.Rich Miami'de

Az önce Twitter'da dolanırken YahooSports'tan Richardson'un Heat'e Blount karşılığı takas olduğu haberi geldi. Bu yaz takaslar sayesinde bavulunu açamadan başka bir şehrin yolunu tutan Richardson'un Heat'te gerekli süreleri alacağı da söylenmiş Yahoo tarafından.

Mark Blount zaten faydalı bir oyuncu değil Miami'ye, aslında hangi takımda oynarsa oynasın belli basketbol bilgilerinden yoksun olduğu için kademe atlaması mümkün olmayan bir oyuncu. Top kayıpları konusunda büyük problemi var. Bu sorununu bir türlü çözemedi ve takımına hücum konusunda büyük zararlar verebiliyor. Kariyerinin en iyi dönemlerini geçirdiği Wolves'e dönmek onun adına belki olumlu gelişmelere yol açabilir.
Diğer tarafta Q.Rich bu yazın istenmeyen çocuğu oldu. Kontratı Blount'un kontratına göre 2md daha kabarık ancak iki oyuncunun da son senesi bu açıdan bu farkın pek bir önemi yok. Hatta bir kez daha takas edilmesi bile gündeme gelebilir ilerleyen zamanlarda. Ancak çıkan habeler şu an için Richardson'un takımda kalıcı olacağını gösteriyor. Hücumda sıfır olan Blount yerine Richardson gibi dıl şutu olan bir ismi getirmek önemli. Yok yok yine de fazla iyimser bakmak yersiz.

The Kingdom


Geçtiğimiz gece seyretme fırsatı buldum bu filmi ki fena bir yağım değildi. İsmini Suudi Arabistan Krallığı'ndan alan film o bölgenin de gergin ve sıkıntı dolu atmosferini de izleyiciye her an yaşatmakta. Aslına bakacak olursak filmin girişi ve ilk dakikaları filmin farklı bir tür olacağını gösterir gibiydi ancak sonunda gösterdi ki hepimizin bildiği sıradan bir Hollywood filmiymiş.

Filmin başında Arabistan'da ardarda patlayan bombalarla gerilim hat safhaya ulaşırken Amerikan ajanlarının bölgeye gelmesiyle beraber film boyunca 'aha şimdi bir şey olacak' - 'ne zaman bir saldırı olacak' gerilimi ile filmi izliyorsunuz. Aslında filmin konusuna ve işleyişine bakarak 'yok artık' diyebileceğiniz bir iki olay olmuyor da değil ama dediğim gibi hiçte fena film değil. Hollywood filmi olduğundan elbette ki filmin sonunda Amerikalılar haklı çıkıyor, yani sonunu tahmin edebiliyorsunuz haliyle. Ancak filmin son sahnesi oldukça etkileyici. Bu davanın henüz bitmediği ve kolay kolay bitmeyeceği, bu kan davasının durdurulamayacağına yönelik önemli bir mesaj verilmiş.

Bugün izlediğim bir diğer film ise 21-Blackjack.. Aslında bu tip bir filme 2 saat fazlasıyla uzun gibi görünse de izlerken hiç sıkılmıyor insan. Konularıyla ders veren bu film yine de eğlencelik bir film olmaktan öteye gidemiyor, ancak yine de sonunda izleyiciyi ters köşe yapmasıyla artı puan toplamış olmalılar. ''winner winner chicken dinner''.. İzlenesi bir film..

Gündemden Kısa Kısa #4


  • Geçtiğimiz sezon Josh Childress'ı transfer ederek büyük sükse yapan Yunan ekibi Olimpiakos şimdi de Denver'dan Linas Kleiza'yı 2 yıl 12 md'a renklerine bağlamış. Bununla da kalmayan Olimpiakos Houston ile sözleşmesi sona eren ve bu yıl dönem dönem oynadığı oyunlarla beğeni toplayan gözü kara isim Von Vafer ile 2 yıl 10 md karşılığında anlaşmışlar. Kriz etkilememiş bunları anlaşılan..
  • Hornets ek vergiden kurtulmak amacıyla R.Butler'ı 2. tur draft hakkı karşılığı Clippers'a gönderdi. Clippers'ta bu sezon tek merak ettiğim isim haliyle draftın bir numaralı ismi Blake Griffin olacak. Yoksa benim gözümde bu sezonunun toplama Diyarbakırspor'undan farkı yok.
  • Bu sezon kadrosuna birbirinden iyi rol oyuncuları takviye eden Cavs sıradaki hamlesini Powe ile yapmış. Boston'un serbest bıraktığı Leon Powe playoff'larda yaşadığı diz sakatlığı yüzünden en geç Şubat gibi basketbol oynamaya başlayacak. Cavs'ın Powe'a 2 yıl için 1.2 md vereceği saçıklanmış, gayet makul. İlk sene belki fazla yararlanamayacaklar ancak sonrası için kendini yeniden gösterme imkanı bulacaktır.
  • Sıkça duymaya başladığımız Amare'nin takas dedikodularına bir yeni takım daha eklendi. Golden State ile Ellis&Amare odaklı takas paketleri sıkça konuşulurken şimdi de Denver'ın Amare ile ilgilendiği yazılmış.
  • Kerem Gönlüm'ün BBL final serisinin 5.maçından sonra kendisinden alınan örnekte Cathene adlı yasaklı bir madde bulunmuş. İkinci bir karara kadar Kerem'in oynaması yasaklanmış. Milli takım kampından da çıkartılmış.

10 Ağustos 2009 Pazartesi

Gönüllere Çağrı



Ülkemizde bugüne kadar düzenlenecek en büyük spor organizasyonu olan 2010 FIBA Dünya Şampiyonası’nda görev yapmak üzere, Organizasyon Komitesi, sporseverleri bu muhteşem organizasyonun bir parçası olmaya çağırıyor.


Gönüllü çalışanlar arıyormuş TBF. Faklı farklı kategorilerde bir dolu gönüllü çalıştırılacak. Birçok basketbolsever için mükemmel bir fırsat bu. Dünya'nın yıldızlarına yakın olmak için önemli bir fırsat. Görevli alınacak kategoriler şöyle:

  • Mihmandarlar
  • Basın Hizmetleri
  • Saha İçi Organizasyon
  • İstatistik Hizmetleri
  • Bilgi Teknolojisi
  • Ofis Hizmetleri
  • Ağırlama ve Bilgilendirme
  • Spikerlik
  • Halkla İlişkiler, Promosyon ve Satış Elemanları
  • Genel Yönlendirme ve Yer Gösterme Görevlileri
  • Doping Hizmetleri
  • Özel Organizasyonlar
  • Genel Hizmetler
Saha içi organizasyon için çok fazla başvuru olacaktır büyük ihtimalle. Sucu, top sorumlusu ya da yer silici için dil şartı aranmıyor. Ayrıca 12-16 yaş grubu arasından seçim yapılacak. İspanya-ABD finalinde yer silmek için sahaya çıktığımı düşünüyorum da inanılmaz geliyor. 10 tane süperstarın arasında yer siliyorsun.

İstanbul, İzmir, Ankara, Kayseri dörtlüsünden birinde yaşayanlar ya da turnuva süresince konaklayabilecek bir yeri bulunananlar bu fırsatı kaçırmasın diyorum. ne kadar doğru bilmiyorum ama başvuruların Aralık'a kadar devam ettiğini okumuştum.

Rezillik


Bundan 3-4 hafta önce Tobol'un stadında yaşanan elektrik problemine gülerken aynı şey bizim başımıza geldi Turkcell Süper Lig'de. Eee boşuna dememişler 'Burası Türkiye' diye.

Maç zaten henüz 50. saniyede gelen gol ile erkenden kopmuş. Fenerbahçe golün getirdiği rehavet ile yaslanıyor kontra arıyor. Denizli de zayıf hücum denemeleri ile illallah dedirtiyordu. İkinci yarı oyun biraz olsun oyun hareketlendi diyorduk ki elektrik kesintisi geldi. Denizli Atatürk Stadı'nın elektriğinin yarısı şehir trafosuna bağlıyken yarısı da jenaratör ile çalışabiliyormuş. Eh yarı karanlık bir halde maçta oynanamadı haliyle. 40 dakika maç 'ha devam edicek, ha bitti' derken durdu. Sonrasında kalan 30 dakika sahadaki tüm futbolcular için isteksiz bir havada oynandı ve sıkıcı bir maç oldu.

Maçın tek güzel yanı Alex'in akıl dolu paslarıyla 2 golü de adeta yaratması ve Güiza'nın sezona golleriyle merhaba demesi oldu. Maçın ilk ve son dakikasında gelen 2 gol arasında yaklaşık 150 dakika mesafe vardı. Bir diğer söyleyişle maç dün başladı bugün bitti. Böyle görüntüler Türk Futboluna hiç yakışmıyor. Olacak iş değil bu seviyede bir maçta bu kadar duraksama..

Son olarak Lig Tv'de Maraton'a bir izleyiciden gelen bir mesaj vardı onu belirtmek istedim. Maçta 2 golün arasının 150 dakika olduğunu belirten seyirci 'Bu süre içinde bir film izleyip tekrar maça dönsek kaçırdığımız çokta şey olmazdı demiş.' Doğru demiş..

9 Ağustos 2009 Pazar

Kurt Rambis


Minnesota T.Wolves sonunda koç arayışlarını noktalandırdı ve Phil Jackson'un asistan coach'u Kurt Rambis ile anlaştı. Henüz takım tarafından anlaşma şartları basına bildirilmediyse de 3 yıllığına Rambis'in Wolves'ta koçluk görevini sürdüreceği kaynaklar tarafından belirtildi.

Aslında Rambis'in Wolves'in başına geçmesi bir sürpriz oldu bana göre çünkü Rambis senelerdir Jackson'un koltuğunu bekliyordu. Belki de bu sene sonunda emekli olacaktı Jackson ancak Kurt Rambis yol ayrımını şimdiden yapmış bulunuyor. Wolves'te Mark Jackson'un da adı koç adayları arasında yer almıştı ancak Lakers'ın asistan coach'u Kurt Rambis ile anlaşmaya vardılar.

Edit: Anlaşma 4 yıllık 8 md olarak belirlenmiş.

James'ten Açık Kapı


NtvSpor'da yazan habere göre Cleveland'ın yıldız ismi LeBron James kulübün temmuz ortasında kendisine teklif ettiği yeni bir kontrata sıcak bakmadığını belirtmiş. 2006'da 5 yıllık bir anlaşmaya imza atan James "2006 yılında son yılı opsiyonlu bir kontrat imzaladım, eğer diğer seçeneklerimi açık tutmayacaksam o sözleşmenin bir anlamı kalmaz" şeklinde bir açıklamada bulunmuş.

Geçtiğimiz sezon bolca dedikodusu çıkmıştı Knicks ve LeBron'un.. Knicks olmasa dahi şu haberden sonra James'in de pek Cavs'ta kalma yanlısı olmadığını görebiliyoruz. 2007'de final yaptılar, denediler olmadı. Geçtiğimiz sezon şampiyonluğun en önemli adayıydı ve Final yapmasına kesin gözüyle bakıyordu ancak formda bir play-off dönemi geçiren Orlando'ya elenmekten kurtulamadılar.

Cavs bu sezon kadrosuna önemli isimler kattı. Bunların başında Nba'in en önemli pivotlarından biri olan Shaquille O'Neal var. Bunun dışında kadrolarını A.Parker ve J.Moon gibi iki bench ismiyle güçlendirdiler. Bu sene bir kez daha deneyecekler ve sezon sonunda elde edilecek başarı veya başarısızlık durumunda LeBron'un tercihi merakla beklenecek.

Hottest Heat Dancers: Odaymıs





Heat.com'u açtığımda karşıma geldi en üstteki resim. İlk dikkati üstüne çeken Katya olsa da ufak bi inceleme ile Odaymıs'in daha bi hatun olduğuna karar kıldım. Oylamada da zaten şu an önde götürüyor. Fotoğraflarını da paylaşalım..
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...