Clippers etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Clippers etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Ekim 2010 Pazar

Clippers'ın Dönüş Planı: Gençler


Los Angeles şehrinde Lakers'ın varlığı nedeni ile her zaman bir B takımı olarak lanse edilmiştir Clippers. Lakers gibi Nba'de başarıların mimarı bir takımla aynı şehri paylaşmak Clippers adına makus bir talih olsa gerek ki bir kaç yıl önce basketbol ve sonuç olarak Lakers'tan üstün olsalar bile isimleri her daim Lakers'ın arkasındaydı. Onlara karşı gösterilen bu basketbol saygısı da düzelecek gibi değil ama onların düzeltebilecekleri bir şeyler var. Doğru basketbolu oynayıp üst sıraları hedefleyen Batı'nın ciddi takımlarından biri olmak.

Aslında geçen yıl draftın bir numarası Griffin'in sakatlığı nedeniyle forma giyememesi hedeflerini bir yıl daha erteledi. Griffin'in sakatlığı sonrası ondan acaba yeni Oden mı olacak diye tedirgin bir beklenti olsa da hazırlık maçlarında gösterdi ki Clippers adına bu sezon en çok işleyen sınıf atlayacak oyuncularından biri olacak ve takımına maçlar kazandıracak. Griffin'in takıdaki varlığı Clippers ve hedefleri adına oldukça önemli olacaktır.

Bu yaz bir kaç görev adamını da kadrosuna dahil etti Clippers. Bunlardan birisi de Ryan Gomes. Basketbol bakımından oldukça iyi bir seviyede olan skora katkı yapabilen saunmasıyla rakip hücumcuları sindirebilen Gomes kariyeri boyunca hedefi play-off olan hiç bir takımda oynamadı. Belki bu sezon da Clippers için aynı durum söz konusu ama 3 yıllık kontrat içinde Gomes'in bu kadroyla play-off yarışında olacağını düşünüyorum.

Clippers'ın guard rotasyonuna bakınca Baron Davis - Eric Gordon ve drafttan seçtikleri Bledsoe ve Warren'ı da sayarsak dört isim göze çarpıyor. Buna rağmen Clippers kadrosuna Randy Foye'u ekledi. Bu tercih neden ve niye yapıldı bilmek zor ama bu guardlara süre paylaşımı nasıl yapılacak merak konusu. En azından Gordon ve Foye gibi isimler 2 numarada da takıma katkı sağlayabilecek isimler. Ki hazırlık maçlarında Davis-Gordon ikilisi ilk bşe çıkarken Foye'da hatırı sayılı süreler alarak bu ikilinin dinlenmesini sağlıyordu.


Clippers'ın bu off-season'da yaptığı en olumlu hamle belki de koç değişikliğiydi. Takımda artık miladını doldurmuş bir Dunleavy vardı ve yeni bir kan gerekiyordu. Rose yardımıyla olsa da Bulls'ta rüştünü ispat etmiş ve genç bir kadroyu nasıl pişirmesi gerektiğini bilen bir koç olan Negro ile anlaşmaları iyi bir hamle olarak nitelendirilebilir.

Pg - B.Davis / E.Bledsoe
Sg - E.Gordon / R.Foye
Sf - R.Gomes / R.Butler / A.Aminu
Pf - B.Griffin / C.Smith / B.Cook
C - C.Kaman / D.Jordan / J.Collins

Clippers'ın kadrosu son eklemelerle oldukça yetenekli, potansiyeli olan hücum gücü yüksek bir takım görünümüne büründü.Ancak savunmada neler yapacakları muamma yada benchten gelen oyuncuların neler yapabilecekleri. Yine de ilk beşi ile Batı'da önemli işler yapabilecek bir beş. En azından geçen yıllardaki gibi ligin dibinde olmayacaklar ve keyif veren bir basketbol izletecekler. Bu sene için zor olabilir ama bir kaç ekleme ile önümüzdeki sezon iyiden iyiye play-off yarışına ortak bir takım olarak izleyebiliriz onları.

10 Temmuz 2010 Cumartesi

Clippers'a 3 Yeni İsim


Del Negro'yu göreve getirdikten sonra kadro çalışmalarına hız veren Clippers yönetimi eski iki Wolves oyuncusu Randy Foye ve Ryan Gomes'in yanı sıra Brian Cook ile sözleşme imzaladı. Dün gece LeBron ile fazla meşgul olunca bu küçük detayları kaçırdık ancak Clippers kadrosuna oyuncu katmaya devam edince bir haberini geçeyim dedim. Del Negro'nun gelişi ile Foye seçeneği öne çıkmış olabilir. Negro kısaları sever ve Foye onun sisteminde önemli noktalara gelebilir. Foye, Clippers'tan 2 yıllığına 8.5 milyon alacak. Ryan Gomes hamlesini de olumlu bulduğumu söyleyebilirim. Gomes, Griffin'in arkasında iyi bir bench oyuncusu olarak oynayacaktır. Son olarak bu akşam Cook ile anlaştıkları açıklandı. 2 yıl 2.3 milyonluk bir veteran kontratı alacak Cook. Son senelerde performansı yerlerde olan biri için bile fazla belki...

7 Temmuz 2010 Çarşamba

Clippers'ın Yeni Koçu Del Negro


Clippers'ta uzun sürek koç belirsizliğinde dün son nakta koyuldu ve Del Negro Los Angeles ekibinin yeni koçu oldu. Şimdi Clippers Del Negro hamlesi ile belli bir sıçrama yapabilecek mi derseniz ben şüpheli bakarım bu olaya. Del Negro'nun üst düzey bir koç olduğunu düşünmüyorum. Hali hazırda bir Bulls kadrosunu zar zor play-off potasına sokan bir adam olarak Batı yakasında Clippers ile neler yapacak merak etmiyor değilim...

19 Şubat 2010 Cuma

Takaslar: Son 48 Saat !!

Antawn Jamison + Sebastian Telfair ----> Cleveland Cavaliers
Zydrunas Ilgauskas + Al Thornton + Emir Preldzic'in draft hakları + 2010 draft'ı ilk tur seçim hakkı ----> Washington Wizards
Drew Gooden ----> Los Angeles Clippers


Tracy McGrady + Sergio Rodriguez ----> New York Knicks
Kevin Martin + Jared Jeffries + Jordan Hill + 2011 draft'ının ilk turunda Knicks ile draft sıralarını değiştirme hakkı (1. sıra korumalı) + Knicks'in 2012 ilk tur draft hakkı (ilk 5 sıra korumalı) ----> Houston Rockets
Carl Landry + Joey Dorsey + Larry Hughes ----> Sacramento Kings

Nate Robinson + Marcus Landry ----> Boston Celtics
Eddie House + JR Giddens + Bill Walker + belirsiz (muhtemelen 2. tur) bir draft hakkı ----> New York Knicks




Marcus Camby ----> Portland Trail Blazers
Steve Blake
+ Travis Outlaw ----> Los Angeles Clippers

Tyrus Thomas ----> Charlotte Bobcats

Acie Law + Flip Murray + korumalı bir ilk tur draft hakkı ----> Chicago Bulls


Ronnie Brewer ----> Memphis Grizzlies
Korumalı ilk tur draft hakkı ----> Utah Jazz


John Salmons ----> Milwaukee Bucks
Joe Alexander + Hakim Warrick ----> Chicago Bulls


Dominic McGuire ----> Sacramento Kings
Nakit para + ilerideki yıllarda bir 2. tur draft hakkı ----> Washington Wizards


Jodie Meeks + Francisco Elson ----> Philadelphia 76'ers
Primoz Brezec + Royal Ivey + 2. tur draft hakkı ----> Milwaukee Bucks

Darko Milicic ----> Minnesota Timberwolves
Brian Cardinal ----> New York Knicks


Theo Ratliff ----> Charlotte Bobcats
Belirsiz şartlara bağlı bir draft hakkı ----> San Antonio Spurs

KonyalıPortlandlılar'a teşekkürler.

14 Ocak 2010 Perşembe

Griffin Başlamadan Bitirdi


Sezon başında sol dizinde stres kırığı oluşan ve 1.5 ay aradan sonra basketbola döneceği açıklanan Griffin için net haber sonunda geldi. Ancak bu ne basketbolseverlerin ne de play-off hedefi ile oynayan takımı Clippers'ın hoşuna gidecek türden oldu. Griffin geçirdiği operasyon dolayısıyla bu sezonu tamamiyle kapatmış oldu.

Clippers'ın laneti mi desek ne desek bilemiyorum şu işe. Sakatlıklardan en çok çeken kulüp belki de Portland'la beraber. Bir de Livingston örneği vardı; Clippers'ta oynarken sakatlanmış ve kariyeri neredeyse bitmişti.

Griffin 2009 draftının 1 numarasıydı. Tıpkı Oden gibi sezonu oynayaadan kapattı. Ancak pes etmeyip çalışmalı ve gelecek sezona hazır olarak girmeli. Yoksa büyük beklentilerle draft edilen biri olarak hayal kırıklığından öte gidemeyecek. Hem Oden'ın hemde Griffin'in önüüzdeki sezon daha iyi yerlere geleceğini öngörelim şimdilik... Yazık oldu Clippers'a ve Griffin'e..

30 Kasım 2009 Pazartesi

7 'Yedi'


Memphis Grizzlies İspanyol oyuncusu Marc Gasol'un oldukça verimli oynadığı Clippers önünde son çeyreğe 81-65 önde giriyor. O ana kadar herşey normal ve Clippers'ın hanesine neredeyse bir mağlubiyet daha eklenecek. Ancak son çeyrek parke üstünde o kadar berbat Memphis izliyoruz ki Clippers'ın müthiş geri dönüşüne şaşırmıyoruz bile. Üst üste gelen top kayıpları, arada potaya atılan şut denemeleri ile bizleri heyecanlandıran Memphis ne yazıkki bu şutlarla da airball piyasasını hareketlendiriyor. Son çeyrek Memphis hücumu olarak topu yarı sahadan geçirip rakibe teslim etmekten ibaret. Clippers adına 16 sayı geride girdiği son çeyrekte maç sonunda skorboard'da 10 sayılık bir galibiyet görülüyor. Son çeyrek skoru 33-7.. 7 sayı -yazıyla yedi- atabildi sadece Memphis son 12 dakikada. Ayıptır yahu. Sonuna kadar hak ettiler mağlubiyeti.

27 Ekim 2009 Salı

Griffin Sakata Geldi


Pre-Season'un son maçında yaptığı smacın ardından sakatlanan ve dizinde stres kırığı tespit edilen 09 Draftı 1 numarası Blake Griffin'in 6 ay parkelerden uzak kalması bekleniyor. Olayın yaşandığı pozisyonda şudur.

Clippers adına fazlasıyla kötü bir haber olduğu kesin. Son hazırlık maçında bir smaç uğruna 1.5 ay kaçıracak Griffin. Umarım iş daha da ciddileşmez ve onun performanslarını izleriz.

26 Haziran 2009 Cuma

Kısaca Draft


Evet. Tatildeyim, bloga hatta nete girme şansım yok. Anca böyle arada cafelerden gelebileceğim yaz boyunca.
Dün draft vardı. Tv'den takip etme fırsatım oldu. Beklenmedik seçimler yaşanmadı. Ricky Rubio'nun 5. sıraya kadar düşmesi beni şaşırttı ama bunun da draft öncesi yaptığı açıklamalarının da katkısı olduğu kesin. Minnesota draft öncesi Foye ve Miller'ı göndererek guard seçeceğinin sinyalini vermişti. Rubio ilaç olur onlara.
Ha bir de koca oğlan Shaq Cavs'a takas olmuş. Maşallah adam Kobe-Wade'den sonra şimdi de James ile beraber. Hadi hayırlısı bakalım. Rabbime sordum Clevelands dedi. Eee boşuna dememiş rabbim.. Ben bir de Suns'ta Ben Wallace'ın neler yapabileceğini merak ediyorum ya..
Orlando kadrosunu Carter ile güçlendirmiş, formayı da giydirmiş Carter'a ancak Lee'nin feda edilmesi yazık olmuş. Bu sene onlar için en büyük sürprizlerden biriydi. Carter'ın takıma katılımı ile Hedo konusu da iyiden iyiye patlak vermeye başladı. Yüksek ihtimal takımdan ayrılacaktır.
Spurs'ta Jefferson'u adeta çalmış. Hayırlısı olsun onlar adına da. Fena bir isim değil Jefferson.
Crawford'ta Hawks yolunu tutmuş. Zaten Nelson ile yıldızı barışmamıştı, cap için iyi hamle olmuş. Yalnız Crawford hamlesi Hawks'ın mevcut yapısını bozar mı bilemem. O konuda şüphelerim var.
Oğuz Savaş draftta seçilememiş bakalım gidebilecek mi Nba'e. Genç yaştan beri takip ettiğim bir isim ve gelişimini izlediğim biri ve Nba'e gitmesini çok isterim. Emir 57. sıradan Suns tarafından seçilmiş. Bir şekilde atmış oldu kapağı Nba'e. Onun da içeri drive'ları çok can yakıcı oldu bu sezon.
Haydi kalın şimdi sağlıcakla...

9 Aralık 2008 Salı

Clippers 88-95 Magic

Clippers derecesini gösteren bir takım mı ?
Soru budur.. Zaman zaman sergiledikleri performans gayet iyi olsa da maçın geneline bir türlü performanslarını tam anlamıyla yayamıyorlar. Üç dakika iyi iken diğer üç dakikanın ne getireceğine dair fikriniz olmuyor Clippers'ı izlerken.. İşte kafa kafaya giden -hatta 9 sayı önde olduğunuz- bir maçı nasıl kaybeder Clippers gördük..

Orlando iyi bir savunma ile maça başladı ve bu Clippers'ı zorladı özellikle ilk dakikalarda. Bogans'ın üçlükleri ve başarılı hücumları ile skorda bir anda öne fırlayan Magic ilk molaya 12 sayı önde girmişti bile.

Hedo hücumda aktif başladı. Gerek yaptığı asistler gerekse bulduğu skorlar ile hücumda tehlikeliydi ilk dakikalarda.

Howard, Magic pota altı için ne kadar önemlidir yahu. Bir ara aldığı darbeden dolayı soyunma odasının yolunu tuttu Howard ilk çeyreğin bitimine 1.30 kala..
Soyunma odasına gittiğinde 24-10 Magic lehine bir skor vardı. O kalan iki dakikalık zaman diliminde hücumda ısrarla boyalı alana yönelen Clippers istediğini aldı. Savunmada da rahatlardı o anlarda ve kötü başladıkları hatta umutlarının bir an yok olmaya yüz tuttuğu ilk çeyreği 26-19 gibi bir sonuçla iyi bitirerek maça tutundular.

Clippers ikinci çeyrekte fena değildi özellikle Mike Taylor ve Zach Randolph ile etkili olan Clippers farkı 4 sayıya kadar indirmeyi başardı. Zach Randolph hücumda etken olmaya başladı 2.çeyrek ile beraber. Randolph ilk çeyrekte skor üretememesine karşın ikinci çeyrek 13 sayı üreterek takımının geri dönüşüne en çok katkı sağlayan isimdi ve ilk yarı 48-42 Clippers üstünlüğü ile noktalandı.


Baron Davis hakkında da söylemek istediğim birşeyler var. Bu sezon izlediğim Clippers maçlarında bol bol şut kaçırmayı sürdürüyor Davis. Ki bu sene %50'nin üzerinde şut yüzdesiyle oynadığı -ki kariyer ortalamalarında hiç yakalamasa da en azından %50 yapardı- maç yok sanırsam. Dünkü maçtada attıklarından çok kaçırdıkları gözüme battı. Yani bu takımın skor opsiyonu açısından ilk tercihi olabilirsin ama atamıyorsan da takıma zarar vermeye gerek yok. Guard olarak topu paylaş çeşitli varyasyonlar yarat, en yararlısı bu olur.

İlk yarıda en dikkat çekici istatistik şüphesiz ribauntlar oldu. Clippers toplamda 30 ribaunt toplarken, Magic ise 18'de kaldı. Özellikle Clippers'ın hücum ribauntlarındaki aktifliği -Zach 6 off reb ilk yarı- ve sürekli ikinci şans yaratması öne geçmesinin başlıca nedenidir. Pota altında Howard'ın varlığına rağmen savunma ribauntu alamaz oldu Magic.

Nelson ile beraber Magic ikinci yarıya iyi bir giriş yaptı ve skoru eritti. Üst üste Nelson'un basketleri ile bir anda ivme yakalayan Magic üçlükleri ile rakibi zora soktu. Bogans maçın başında bulduğu üçlük isabetlerinin ardından ikinci devre başında da ceza kesen isimler arasındaydı üç sayı çizgisinin gerisinden.

Magic iyi başladı dedim ama maç bu dakikadan itibaren kafa kafaya gidecek bu belli. Magic'in serisinin ardından savunmada dozaj arttıran Clippers hızlı hücumlarla rakibini hazırlıksız yakalayıp skorlar üretti. Warriors gibi bir fast-break takımında bugüne kadar oldukça verimli gözüken Davis bu dakikalarda öne çıkan isim oldu.İkinci çeyrekte hakkında iki kelam ettiğim Baron'u da ilk defa adam akıllı oynarken görmüş oldum böylece. Gayet faydalı oynadı ikinci yarı..

Hidayet maça 4 sayı 3 asist ile başladı ilk 3 dakikada ancak maçın geri kalanında pek aktif değildi özellikle hücum yönünde. Boş şutları kaçırdı ve çok kötü bir şut isabet oranı yakaladı. Bugün gününde olmadığı açıktı ama savunmada Al Thornton'a karşı iyi bir savunma yaptı ve Thornton'un da yüzdesini aşağıda tuttu.

Orlando Magic dördüncü çeyreğe 10-0'lık seri ile başladı ve skorda dengeyi buldu. Son çeyrek skorun da dengeye gelmesiyle savunmalar daha bir sertleşti. Şut konusunda teredütler başladı. Son çeyrek iki dakika boyunca skor üretemedi iki takımda bir ara..

Clippers son çeyrek o kadar kötüydü ki rakibinin geriden gelip bir de fark yapmasına seyirci oldu. Hücum da hiç verimli dğeilken savunmaları hepten berbattı. Zach'in Howard'a yaptığı flagrant foul'un ardından serbest atışları bile başarıyla kullanan Howard kazanan tarafın Magic olacağının sinyalini verir gibiydi. Böyle kafa kafaya gidecek maçta olacak iş değil cidden. Bir ara box'a baktım maçın bitimine 4.39 kalmış ve son çeyrek skoru 21-2.. Yani 9 sayı geriden çeyreğe başlayan takım o anda 10 sayı ile öne geçmişti.

Flagrant foulun başlattığı seri ile 10 sayı öne fırlayan Magic'te bitime 3 d akika kala gelen Cook'un flagrant foul'u bu kez Clippers'ı maça ortak etti. Flagrant foul'un ardından farkı 3 sayıya kadar çekti Clippers..

Hedo son çeyreğe kadar tutuktu. Maçın başında bir ara sahneye çıktı ondan sonra göremedik. Hedo bu ama ne zaman sahneye çıkacağını iyi biliyor. Son çeyrek önemli katkılar sağlayan Hedo bitime 2 dakika kala önce Lewis'e asist yaptı ardından bir üçlükte kendi yolladı Clippers potasına ve ivmeyi ters çevirdiler. Clippers bu andan itibaren şutlarında isabet sağlayamadı ve maçı 95-88 kaybetti. Son çeyrek skoru da 29-13 bu arada..

Howard azmanını da maçın adamı seçiyorum.. Azman harbiden..
23 sayı 22 ribaunt 6 blok 4 asist.. Doğum gününde harika bir performans Howard'dan.. İyi ki doğdun Superman..

23 Kasım 2008 Pazar

Knicks Trade / Lac-Gsw


İki gündür yazamıyorum blog'a evde fazla duramadım ve güncelleyemedim. Evde duramadık ama gelişmeleri de takip etmekten eksik kalmadık. Cuma sabahı fırından sıcak sıcak çıkan dedikoduların kokusu etrafı sarmıştı. Al Harrington takas edilmek isteğini zaten bir-iki hafta önce dile getirmişti. Harrington ama bugün ama yarın takas edilecekti.


Knicks adına günün ilk takas haberi geldi. Crawford karşılığında Harrington'u aldı Knicks. Tabi ertesinde hemen bir Zach takası çıktı ki bu iki takası tek tek değerlendirirsek olmaz Knicks adına.
Şimdi öncelikle Crawford bu sene D'Antoni sisteminde hafif hafif sivrildi. Potansiyeli yüksek bir oyuncu. Guard mevkilerinde sorunsuz oynayabilecek bir isim. Şutör olarak guard olarak farketmez. Şimdi bu tip özelliklere sahip biri için karşılığında gelen isim Harrington.

Harrington'u bir haftadır pazarlamaya uğraşıyor Warriors. Harrington'un kariyeri de öyle düzlükte değil hani düşüşe geçmiş bir isim. Crawford gibi bir skorer ile bire bir takasını yapmak Warriors adına bir başarıdır. Şimdi öncelikle Harrington karşılığında takıma bir uzun yada saf bir guard kazandırılmak istenebilir ama Crawford'da fena değil. Zaten Don Nelson'un kafasındaki yapıda bizler gibi işlemiyor. O bu takıma Crawford'u kazandırır. Monta'nın dönüşü ile beraber ön alanda oldukça verimli guard ikilisi de olacaklardır.



Takasın gerçekleşmesinin hemen ardından Knciks adına bir ikinci takas haberi duyuldu. Bu sefer takımdan gönderilen isim Zach Randolph olmuştu.. Zach'in yanına eklenen Mardy ile beraber karşılığında geçmişte bir Nyk geçmişi olan Thomas ve Mobley alındı.

Crawford'un ardından Knicks en önemli bir diğer skorerini kaybetti. Craford dışta Zach ise boyalı alanda bu sene Knicks'in en önemli silahlarıydı. Ortlamaları da bunu göstermekte zaten. Knicks için Zach teklifleri yazdan beri sürmekte. İsteyen çok hatta bu takas aşamasına kadar Dallas'ta ısrarla istemişti. Şimdi Zach teklifleri bu şekilde artarken buna paralel olarak Zach'in performansı, ortalamaları da artmışsa daha iyi bir takas yapman gerekirdi.
Zach'in yerini doldurmak için sadece bir biten kontrat ve Crawford'dan açılan guard boşluğu içinse Mobley.. Suratım ekşidi be..

Takımlar adına takaslara bakacak olursak;

New York Knicks

Öncelikle hedeflerinin 2010 yazı olduğunu açık bir şekilde belli etti New York. İnsan düşünmüyor değil New York Clippers'tan veyahut Golden'dan gönderdiği isimler karşılığında yetenekli bir genç alamaz mıydı? Alırdı..

2010 yazı hedef olduğundan kontratlarda buna göre ayarlanmış. Tamam kontrat için yapılmış bir takas ancak 2010 sonrası kadro kurmak adına alınanlar Mobley-Thomas ve Harrington ile sınırlı kalmamalıydı.

2010'u aşan kontratlar sadece 4 tane Knciks'te. Curry ve jeffries muhakkak takımdan gönderilmeli. Hatta talibi varken Curry hemen postalanmalı ki sonra başları çok ağrıyabilir. Diğer kontratlar ise Chandler ve Gallinari. Gallinari'nin performansı önemli elbet ama Chandler'ı tutacaklardır takımda.

Crawford'un gidişi ile takımda guard boşluğu var. Mobley getirildi tkaıma Clippers'tan iyi kötü dolduracak yerini. Asıl önemli nokta guard rotasyonun da Duhon'un sorumluluğunun artması ve onunda bu bilince varmış olması.

Uzun rotasyonu açısından da tekrardan söyleyeyim, Knciks bu sezonki en formda oyuncusunu kaybetti. Elde kalan Curry'den zaten bir halt olmaz. Lee ise sezona çok iyi başlayamadı. Nyk artık Lee'nin iyiye gitmesini bekleyecek -hatta ona da takas yolu gözükebilir- ve Wilson Chandler'In gelişimini sürdürmesini..

Los Angeles Clippers

Zach'in takıma katılması ile beraber gündem de belirlenmiş oldu. Chris Kaman. Kaman'ın olimpiyatlardan bu yana süren bir formsuzluğu var. Clippers bu takasın ardından Kaman'ı taımdan göndermek istediğini duyurmuş oldu adeta henüz değerinden düşmemişken.

Zach onlara faydalı olacaktır. Öncelikle bu sezonki istatistikleri göz alıcı ve Davis gibi bir guard ile bu oyununu sürdürecektir. Şimdi öncelikli hedef Kaman'ı yollayıp bir skorer guard almak olacaktır muhtemelen.

Golden State Warriors

Golden State hakkında söyleyeceklerimi yukarıda söyledim zaten..
Crawford Nelson'un sistemime oldukça uyan bir guard oluşu ve Monta'nın dönüşü ile beraber oldukça verimli bir guard ikilisi oluşturabilirler.

Bunun dışında Harrington'un son dönemdeki düşüşünden yararlanarak belkide en iyi takas paketi ile yolladılar Harrington'u. Crawford'un takıma katkısı oldukça fazla olacaktır.

Golden State zaten oyunun savunma kısmına fazla yüklenmezdi. Crawford'un gelişi ile şimdi iyice elden gidecek oyunun savunma yöne. Elbette takımda savunma ve hücum ne kadar zıt isebaşarının gelmesi de bir o kadar zorlaşır. Golden State en azından her zaman olduğu gibi bizler için eğlenceli basketbol oynayacak..

16 Kasım 2008 Pazar

Mil vs Bos // Lac vs Gs

Nba'de dün gece iki maç izledik sağolsun NbaTv oldukça iyi bir saatte Clippers-Warriors maçını da yayınladı. Maç yorumlarına geçmeden İnenler-Çıkanlar yine yarına kaldı..

Celtics 102-97 Bucks OT


Redd-Villanueva gibi hücum yönünde iki silahı olmamasına karşın ve dün gece 2 uzatmalı bir maçın ardından Boston gibi elit bir takımın karşısına çıkıp bu şekilde direnen Bucks'un nefesi uzatma periyoduna yetmedi.

Redd-Villanueva'nın olmayışı hücumda ilk alternatif olarak Jefferson'a gitmelerine neden oldu ancak o ilk çeyrek vasat bir görüntü çizip boş şutları kaçırınca Bucks'un elinde fazla silah kalmadı. Ridnour'un ilk çeyrek skor açısından sürpriz katkı vermesi Bucks'un belinin erken bükülmesini önledi. Sessions'un da oldukça istekli olması ve iyi bir gece geçirmesi guard yönünden Bucks'u avantajlı hale getirdi.

Skiles'ta maçın geniş bir bölümünde Ridnour ve Sessions'u bir arada oynatarak verim almaya çalıştı. Zaman zaman Ridnour topu getirdi ve Sessions deliciliği ile penetre edip Boston savunmasını zorladı. Özellikle 4. çeyrek Sessions'un penetreleri ve aMoute'nin takipçiliği ile Bucks rakibini bir hayli zorladı.
Zaman zaman da Sessions topu getirerek kendini unutturan Ridnour'un skor üretmesine yardımcı oldu. Hücum da bir diğer alternatif ise Bogut oldu. Oyundan atılana kadar gayet verimli oldu. Pota altında rakiplerini zorladı ve iyi bir maç çıkarttı. Garnett'in zaman zaman pota altını karartmasına rağmen yılmadan Bucks, Celtics pota altını zorlamaya devam etti. Bogut'un oyundan atılmasının ardından özellikle aMoute'nin hücumdaki gayretleri görülmeye değerdi.
Son çeyrek Jefferson'da kendini toparladı. Özellikle taraftarında maçın iyice içine girdiği dönemlerde savunmadaki gayreti hücumdaki aktifliği ile alkış aldı. Uzatma bölümünde ise Bucks ve Celtics'de skor bulmakta sıkıntı çekti. Son 25 saniyeye Bucks 96-95 önde girse de maçı oradan Celtics'e verdi. Bu da tecrübe eksikliğinden kaynaklanıyor.

Celtics cephesine bakacak olursak Garnett iyi bir maç çıkaramadı. Yine kritik anlarda sahne aldı. Özellikle defansta gerektiği anda yaptığı sıkı savunma ile öne çıktı ama hücum alanında kötü bir yüzde ile oynadı. Ray Allen kırılma anlarında kritik şutlar kaçırmış -özellikle 3'lükler- ve hafiften Bucks'a çalışmış olsa da 27 sayıyla önemli bir katkı yaptı. Pierece yine son anlarda sahne aldı ve gemiyi kurtaran kaptan oldu.

Boston özellikle ilk çeyrek fazlaca to yaptı. Zaten şu an Nba'de en çok top kaybı yapan ikinci takım Denver'ın ardından. Hani top kayıpları bu kadar fazla olmasa özellikle ilk çeyrekte fark erken açılabilirdi.

Warriors 121-103 Clippers

Şimdi bu maçta Morrow'un bireysel performansından başka konuşulacak şey var mı bilemiyorum ama adam tek başına Clippers'ı duman etti. Hiç kaçırmayacak sandım izlerken adamı.
Öncelikle Clippers'ın sistemine bende bir anlam veremedim doğrusu. Baron'a da hak vermek lazım. Sonuçta tempoyu o belirliyor ancak nedendir bilemem Golden State gibi bir takıma karşı ısrarla hızlı oynadı Clippers. Baron ilk çeyrek hücum alanında ürettiği skor ve yarattığı basketlerle iyi bir devre geçirdi ama ikinci devre kaçırdığı şutlarla kredisini tüketti maç içinde.

Golden State'te Jackson yine olağanüstü bir maç oynadı. Üçlük yüzdesi o derece iyi olmayabilir ama maçta takımı adına tempoyu belirleyen ve tecrübesi ile yapılması gerekenleri ilk yapan isimdi. Maggette Clippers'a karşı oynadığı ilk maçında tutuk gözüktü bana. Zaten son dönnemde de biraz tutuk kendileri. Özellikle Thornton'dan yediği bir blok var ki aman allahım.. Çift el Monster Block vurdu Thornton.

Clippers'ta Mobley önemli bir skor katkısı verdi ilk yarı ama Godlen'ın temposuna ikinci yarı ayak uyduramayınca Clippers maçtan koptu. Kaman kötü başladığı maçı iyi bitirdi diyebilirim. Double-double yaptı yine. Double-double demişken Biedrins'i pas geçmek olmaz. Adam yine harika oynadı. Golden'ın tek başın ribaunt yükünü çekti.

2 Kasım 2008 Pazar

İnenler-Çıkanlar

Her hafta pazar günleri Nba'de haftanın inenler-çıkanlar'nı incelemek istiyorum. Bazı haftalar sarkabilir tabi duruma göre. Bu haftadan başlayalım hemen..

Houston Rockets: Artest'in takıma katılması ile daha bir toparlanmış gözüken Rox ilk üç maçından galip ayrılarak Günerybatı'nın zirvesine çıktı. Özellikle takım sağlıklı kalacağı takdirde çok can yakacağını gösterdi ki Yao ve T-Mac'in yanında işin savunma kısmını yapan ve Rox'un savunmasına bir derinlik katan Artest'te bulunuyor.

Los Angeles Lakers: Sezona Portland galibiyeti ile fırtına gibi girdikten sonra yazın en çok konuşulan takımı olan Clippers'ı da devirmeyi başardılar. Son olarak geçen yıl play-off ilk turunda süpürdükleri Denver'ı geçmeyi başararak 3-0 ile sezona giriş yaptılar. Benim ve birçoklarının şampiyonluk adayı Lakers bu sezona oldukça iyi başladı. Birde hemen ekleyeyim Farmar'da üç maçlık dönemde öne çıkan önemli bir isimdi.

New Orleans Hornets: Fikstürleri oldukça zordu. Warriors ve Suns deplasmanının ardından gelen Cleveland maçı. Ama Chris Paul ve ekibi bu zorlu fikstürü kayıpsız atlatmayı başardı üstelik Chandler gibi bir silahının bu maçları benchten seyretmesine karşın. Posey'de bu takımda iş yapabileceğini gösterdi. Gerek Suns gerekse Cavs maçlarında önemli katkılar yaptı..

Danny Granger: Pacers'ta O'Neal takası ve Dunleavy'nin kenarda oturması ile sezon başında da öngörüldüğü gibi Pacers'ı sırtlayan isim olmaya çalışıyor Granger. Detroit karşısında 33 sayı bulmasına rağmen takımı yenilirken dün gece de Celtics karşısında oynadığı iyi oyun ve bulduğu 20 sayı ile takımına galibiyeti getiren isim oldu. Şutunu da geliştirdiği açık..

Toronto Raptors: Az kalsın Raptorlardan bahsetmeyi unutuyordum. Sezona çok iyi bir giriş yaptılar. Özellikle O'Neal'ın takıma katılımıyla daha da sertleşen pota altında Chris Bosh geçen sezonlara oranla daha çok boş olan bulabiliyor ve iyi de bir giriş yaptı. Bunun dışında takımda guard pozisyonunu alan Calderon'da takımı çok iyi yönetiyor.



Derrick Rose: Draftın 1 numaralı ismi Rose'da çıkışta olan oyunculardan. Bulls adına ilk beş çıkan ve oynadığı 3 maçta beğeni kazanan Rose ilk beş çıkmaya devam eder ve bu performansını sürdürürse çok yakında süperyıldız seviyesine ulaşacaktır. İki gece önce Boston'da takımı dökülmesine rağmn ayakta kalan tek isim olan Rose dün gece de Memphis karşısında 26 sayı bularak galibiyeti getiren isim oldu.


Greg Oden: Düşenlerede bakmak lazım. Greg Oden henüz bir maç hatta 12 dakika oynamasına karşın benim listemde düşüşte. Hazırlık maçlarında oldukça iyi performanslar sergileyen Oden bir türlü resmi olarak şu ligde oynayamadı. Sezonun ilk maçında 12 dakika kaldıktan sonra sakatlandı ve 2 hafta oynayamayacağı belirtildi. İzlemek istiyorum şu adamı..

Los Angeles Clippers: Sezona yaptığı hamleler ile büyük umutlarla giren Clippers bir türlü galibiyetle tanışamadı bu sezon. Kopuk bir görüntüleri de var.. Baron Davis'in sakatlığı ciddi mi bilemiyorum ama onun da kendine çeki düzen vermesi gerek. Kötü başladılar sezona.

San Antonio Spurs: Zaman Spurs'un lehine işliyor. Ginobili'nin sakatlığı ile sezon başında sarsılan Spurs'te şu ana kadar galibiyetle tanışamadı. Batı'da ciddi rakiplerinden önce Suns'a sonrada Blazers'a kaybeden Spurs Parker ve Duncan'ın iyi oyunlarına rağmen kazanamıyor. Önlerinde bir Dallas maçı var bakalım o nasıl sonuçlanacak?

İnactive List: Koçlarda bu sezon buraya bol bol başvuruyor. Öncelikle D'Antoni Marbury ve Curry'yi kadroya almadı ve bu sezon istediği randımana ulaşamaması durumunda bu ikiliyi gözden çıkarabileceğini belli etti. Bunun dışında pre-season'da da formsuzluğu ile dikkat çeken ve ligin ilk maçında dökülen Sean May'de Larry Brown tarafından İnactive List'e yollanmış..

30 Eylül 2008 Salı

Clippers Media Day


Ölü sezonun en çok konuşulan takımlarından biriydi Clippers. Davis'i aldılar sonrasında Brand ve Corey gibi isimlerin ne olacağı merak konusuydu takımda. Neyse yeni bir sezona başlıyorlar.
Ellerinde Davis gibi oldukça vasıflı bir guard ve Camby gibi sıradan bir uzun var yeni parça olarak. Oldukça da iddialılar bilemiyorum neler yapacaklar.
Galeri için buraya bakabilirsiniz.

9 Ağustos 2008 Cumartesi

J-will Clippers'ta


J-Will için off-season'un başından beri senaryolar üretiliyor ortaya yeni dedikodular, duyumlar çıkıyordu. Avrupa'ya mı gidecek yoksa Nba'de yoluna devam mı edecek derken off-season'un en hareketli takımı olan Clippers ile anlaştı J-Will.

Clippers cidden iyi bir off-season geçiriyor. Magette ve Brand gibi iki yıldız ismini kaybetmesine rağmen takıma Baron Davis, Marcus Camby, Eric Gordon, Ricky Davis ve Steve Novak gibi isimleri katan Clippers son olarak Jason Williams'ı alarak takım adına gayet yararlı bir hamle yaptı.

Jason Williams şu yaştan sonra iyi bir ilk beş pg'si olamaz. Miami'de dökülmekteydi zaten özellikle ikinci yarılarda. Clippers'ta Baron Davis'in arkasında hem yeterli süreyi bulabilecektir hemde zaman zaman Baron ile oynayarak onun yükünü hafifletecektir. J-Will ayrıca Baron'un arkasında oldukça iyi duracaktır.

Bakalım Clippers elden giden yıldızlar yeni gelen isimler ile Batı'da play-off yarışında kendine nerede yer bulabilecek..

31 Temmuz 2008 Perşembe

Corey Maggette


Benim basketbolda en sevdiğim oyunculardandır kendisi,bu yazda çok özel dakikalar yaşadık gerçekten.Spurs'a gelecek mi gelmeyecek mi,kabul edecek mi etmeyecek mi derken tatlı bir heyecanın içinde buldum kendimi.Maggette'nin gelmesi hem bizi tekrardan en kuvvetli takımlar listesinde üst sıraya taşıyacaktı,hem de en sevdiğim adamlardan birisi olan Maggette benim takımıma Spurs'a gelecekti.Ama gerçekleşmedi tabii,en kuvvetli adaylardan biri olarak gözüküyorduk ortada ama Warriors Baron'u kaybettikten sonra misilleme mi düşündü yoksa gerçekten faydalı bir oyuncu almak için mi aldılar onu bilmek imkansız ama salary'de ki boşluklarının sayesinde bizden daha çok para vererek takıma kattılar onu sonuçta.Üzüldüm açıkcası, çünkü 2-3 yıllık hayalimin gerçekleşmesini çok az bir zaman kalmıştı ki gerçekleşmedi yine,bu saatten sonra da Maggette'nin Spurs forması giymesi imkansıza yaklaşıtı,Spurs dışında oynayıp,kalbimi bu kadar kazanan bir oyuncu olarak tarihte ismini alacaktır mutlaka Corey Maggette.

Warriors'da ki kariyerine gelecek olursak,faydalı olacağı açık ama sorun şu;aradığı başarılara burada ulaşabilecek mi ? Ki bunun cevabı kesinlikle hayır olacaktır çoğu basketbolsever tarafından,Warriors playoff'a son sıralardan kendini atabilirse sevinmeli bence.He gerçi ben şu şartlarda sekizincilik için onları ön planda görüyorum,Ellis bir numarada,Kaptan Jack. iki numarada,Corey üç numarada,Al dört numarada ve Biedrins beş numarada oynamak üzere fena bir takım değiller,yedekten de etkili oyuncuları olacak kendilerine göre.Corey'in istikrarı çok önemli olacak takım adına,umarım kendini iyice gösterir burada.He tabii Spurs maçlarında göstermesini temenni etmiyorum.Bir Corey yazısıyla giriyim dedim,kısacası Warriors onun oyunu için çok iyi bir yer olabilir ama başarı için yanlış adrese geldi,halbu ki Texas'da San Antonio onu beklemedeydi.

18 Temmuz 2008 Cuma

Clippers Bir Savaşçı Daha mı Alacak ?

Off-Season'da Warriors'tan Baron Davis'i alarak iyi bir hamle yapan Clippers gözünü Warriors'un bir diğer ismi Kelena Azubuike'ye dikti. Clippers ile Offer Sheet kontrat imzalayan Azubuike Warriors'un kontratı karşılaması halinde takımında kalacak.

Yalnız NBA kariyeine 10 günlük kontratlarla başlayan, NBDL'lerde basketbol yaşamını sürdürürken Warriors'un kadro sıkıntısıyla kontrat yaptığı ve kendini gösterme şansı bulan Azubuike aynı başarıyı Clippers'ta sergiler mi ? Warriors'un sistemi aslında tam ona göreydi ve zaman zaman oldukça başarılı maçlar çıkartabiliyordu. Eğer olurda Clippers'a giderse burada biraz zorlanabilir ama yine Baron'la oynamanın avantajını kullanacaktır.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...