Grizzlies etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Grizzlies etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Aralık 2010 Çarşamba

Grizzlies 98-96 Lakers (Lakers L3)

Üst üste gelen yenilgilerle dün gece Memphis karşısına çıktı Lakers. Deplasmanda Utah karşısında alınan yenilgi normal karşılanabilir ancak Staples Center'da Pacers'a kaybetmeleri ciddi sorunların işareti. Dün gece böyle bir ortamda Memphis deplasmanına konuk oldu Lakers ve kötü oynayarak bir yenilgi daha aldılar.

Maç ilk devre boyunca başa baş geçti. Memphis'te Conley ve Gasol'un etkili oyunları vardı ilk devrede. Lakers ise Gasol ve Kobe odaklı hücumlar ediyordu. Memphis'te ise özellikle Conley'in yüzdeli atışlarının yanında pota altında Zach&Gasol ile etkili oldu. Üçüncü çeyrek rakibin hücumda ritiminin bozulması ile öne fırlayan ve maç boyuna kadar üstünlüğünü kaptırmayan Memphis maçı kazanmayı bildi. Bir ara Shanon Brown şapkadan tavşan çıkartan bir basket ve hızlı hücum sayısıyla Lakers'a bir rüzgar kazandırsa da ayakları yere basan ve galiiyete uzanan taraf Memphis oldu.

Memphis'te galibiyeti getiren isim Conley oldu. Sezon başında aldığı kontratı tartıştık ettik ki halen de hak ettiğini düşünmüyorum ancak dün gece sezonun en iyi karşılaşmalarından bitini çıkarttı Conley. Kulandığı 13 şutta 10 isabet bulan Conley aynı zamanda 4te üçlük isabeti bularak 28 sayı ile maçı tamamladı ve takımının en iyisiydi. Conley'e aynı zamanda Rudy Gay ve benchten gelerek oldukça etkili olan Oj Mayo'nun da katılımı ile Memphis arka alanda fazlasıyla etkili oldu Lakers'a karşı. Pau Gasol'un fazlaca yorgun olmasına rağmen double-double yapmayı bildi ancak maç boyu kardeşi Marc'ı tutmakta onu potadan uzaklaştırmakta zorlandığını gördük. Marc'ın 10 sayı 9 ribaundu abisine göre etkisiz gözükse de maç içinde önemli anlarda fazlasıyla zorladı ve ekarte etti abisini.

Gasol'ün sürelerinin kısılması gündemde şu sırada. Sezona müthiş giren Gasol'un erken yorgunluğu bir sorun olabilir. Ancak Bynum dönene kadar Gasol'e mahkum durumdalar. Dünkü maçta da zaman zaman oyundan düştüğünü gördük. Hemen bir kaç gün öncesinde hafta sonunda Utah maçının sonlarında felaket seviyede yorgun gözüküyordu. Gasol'un sürelerinin kısılması için Bynum'un dönüşü bekleniyor acil bir şekilde.

Kobe Bryant'a değinmek istiyorum. Maçta bir şeyler üreteyim takımı kurtarayım derken takımı baltalayan isim oldu. Çoğu hücumda topu eline alan ve bire bir oynamaya çalışan Kobe'nin şut performansı rezil bir seviyedeydi ve takıma özellikle ikinci devre çok zarar verdi. Hani o üçgen hücumdur çizilen setlerdir vesaire nadiren görebildik bunları Lakers hücumunda. Savunmaya bakacak olursak

Lakers sezona müthiş bir giriş yapmasına rağmen Batı'da gün itibariyle dördüncü sıraya kadar geriledi bu yenilgiyle. Rotasyonda biraz sıkıntı yaşıyorlar ki Bynum'un dönmesi ilaç olacak takıma. Bunun dışında benchten gelen Barnes'ın da sezon başındaki gibi katkı vermediği açık. Lakers için bu kaybedilen üç maçın telafisi önlerinde nispeten kolay olan üç maçı almaktır. Bu akşam Rockets karşısında alınacak bir yenilgi işleri daha da kötü hale getirebilir.

6 Kasım 2010 Cumartesi

45 Kere Salaksın Grizzlies Yönetimi


Grizzlies'in -Gasol ve Mayo'ya sunması gereken kontratları hiç düşünmeden- 5 yıl için 45 milyon önerdiği adam ancak maç sonunda takımın ne zaman işi düşse takıma sırt çeviren bir adam işte. Sona 6 saniye kala Grizzlies 1 sayı gerideyken serbest atışlarındaki isteksizlik, birini kaçırarak galibiyete mal olması... Grizzlies o anlaşmayı yaparsa kafasını çok taşlara vuracak.

2 Kasım 2010 Salı

Yeni Kontratlar


NBA'de kontrat uzatma süresi sona ererken son dakika kontratlarına şahit olduk dün gece. Kimi takımlar son bir performans için kontratları yaz aylarına bırakırken kimi takımlar ise işlerini sağlama almayı tercih etti. Spurs'un Parker'la anlaşması buna bir örnek oldu. Dün gece de 3 tane kontrat haberi aldık. Öncelikle bunlara bakalım.

Atlanta Hawks pivotu Al Horford'a 5 yıl için 60 milyon dolar gibi bir rakam verdiği ve anlaşıldığı söyleniyor. Geçtiğimiz sezon All-Star seçilerek kumaşını gösteren ve ligin geleceği açısından önemli bir oyuncu olarak gördüğüm Horford'un böyle bir kontrata sahip olmasına sevindim ki kontratını hak ettiğini geçtiğimiz yıllarda gösterdi. Hawks'ın Joe Johnson ve Al Horford üzerine bir yakın gelecek planladığı da kesinleşmiş oldu.

Memphis ne yapmaya çalışıyor bilmiyorum. İlk beşlerine baktığımızda Conley'i önem sıralamasına göre son sıraya koyarım ben ki bu çoğu kesime göre öyledir. Chris Wallace bu konuda ne düşünüyordur bilemem ama Conley'e 5 yıl için 45 milyon dolar vermek bir kutu gofrete 500 dolar vermekle eş değer bana kalırsa. Peki bu yaz ne yapmışlardı Rudy Gay'e maksimum kontrat vermişlerdi. Bir sonraki yaz bu takımın geleceği olarak görülen Mayo ve Gasol'un nasıl bir kontrat alacağı ya da Grizzlies'in bu oyuncuları nasıl kandıracağı merak konusu. Bir de Zach Randolph'un da kontrat senesinde olduğunu hatırlatmak gerek. Conley ve Rudy'ye verilen bu kontratlar Memphis'i çöküşe, Nba'i lokavta, Conley'i emekliliğe götürecek cinsten bir kontrat. Hayırlısı olsun.

Son olarak Suns cephesinden sürpriz bir kontrat haberi geldi. Dudley ile 5 yıl 22.5 milyon dolar karşılığında anlaşmış Suns. Bakalım sonumuz hayırlı olur umarım. Lokavt'a beş kala...

2 Ekim 2010 Cumartesi

Wallace'a Rağmen Grizzlies


Grizzlies takımı Gm'liği Chris Wallace'a emanet edildiğinden beri bu takımın off-season'da ya da sezon içinde yaptığı hamleleri anlayabilen çıkmadı. Wallace'ın keskin tercihleri kimi zaman çok eleştrilse de kimi zaman iyi birer hamle olarak geri döndü. Son dönemin en çok konuşulan takaslarından birine imza atarak Gasol'u takımdan yollayan Wallace, Iverson ve Zach kumarını oynayıp Zach'i takıma kazandıran isim de aynı zamanda.

İşte böyle bir adamla kontrat yenileyerek off-season'a girdiler ve biraz cümbüş olacağı belliydi. İlk cümbüş ortamı off-season'da Rudy Gay'e maksimum kontratın verilmesiyle sağlanmış oldu. Rudy Gay gibi takımı tek başına taşıyacak kapasiteye henüz ulaşamamış ve yapabilecekleri belli bir oyuncuya maksimum kontrat vermek, hem de sınırlı free-agent bir oyuncu iken bu kontratı vermek Chris Wallace'ın işi olduğunu fark ettiriyor. Memphis'in geleceğini emanet edip maksimum kontratı alabilecek tek oyuncu var şu takımda o da Mayo'dur.

Memphis ayrıca off-seson'da takıma Tony Allen'ı kattı. 3 yıllık bir kontratla takıma katılan Allen'ın gelmesi yine kafaları karıştırdı. Gasol ve Randolph'un arkasına üçüncü bir uzunu bulamayan Memphis yönetimi forvet rotasyonunu doldurmakta hiç problem yaşamıyor. Ama yine de 3 yıl 10 milyon dolarlık kontrata ve savunması ile de ön planda olan Allen'ı takıma katmak Rudy Gay'in o (muazzam!) kontratından sonra gayet iyi gelmiş olmalıdır.


Pg - Conley / Vasquez
Sg - Mayo / Henry
Sf - Gay / Allen / Young
Pf - Zach / Arthur
C - Gasol / Thabeet / Haddadi

Geçtiğimiz sezon belli dönemlerde yakaladıkları çıkışlarla çok can yakan Memphis ekibinde takım performansının yanında günlük performanslarında çok etkili katkısı oluyordu. Takım olmayı becerebildiklerinde zaten problemleri yok. İki iyi uzuna sahipler ve kısaları da yabana atılır türden değil o yüzden bir sürpriz bekliyorum Grizzlies takımından ancak becnhe bakınca fazlasıyla eksiklik görüyoruz. Draftta seçilen Vasquez ve Henry önemli iki oyunu ve guard pozisyonunu sağlam almak adına yapılan olumlu bir terih.

Uzun rotasyonuna bakacak olursak geçen yıl beklemediği bir şekilde yüksek verimle oynayan Zach Randolph Memphis için çıtayı yükselten isimlerden biri olmuştu. Randolph ve Gasol'un beraberlikleri uyumlu bir şekilde devam ederse Memphis bu sezon önemli işlere imza atacaktır en azından play-off'u sonuna kadar kovalayacaklardır. Zach'in aksine kendini gösteremeyen Thabeet'in bu sezon artık kendi oyununu bulması ve Nba'e yabancı olmadığını göstermesi lazım. Haddadi bu yaz Dünya Şampiyonası'nda takımı adına olumlu oynadı ve önemli istatistiklere imza attı. Süre aldıkça değeri de artacaktır.

Sonuç olarak Memphis geçen seneki dağınık kadro ve oyun yapısı ile dahi benim dikkatimi çekmişti ve şimdi play-off yapabileceklerini düşünüyorum. Takım olabilirlerse bir çok şeyi başarabilirler. Tabi bir de Rudy Gay'in aldığı kontratı hak ederek oynaması gerekecek bu sezon :)

13 Temmuz 2010 Salı

Nba'den Kısa Kısa


* Lakers ile bu sezon kontratı biten ve kendine takım arayan Farmar bu yaz bol bol kontrat dağıtan Nets ile anlaştı. Farmar 3 yıl 12 milyon dolarlık bir kontrat ile Nets kadrosuna katıldı. Harris'i yedekleyecek iyi birini bulan Nets'te şimdi sorulacak soru şu. Acaba Farmar koç Avery Johnson ile geçinebilecek mi ?

* Lakers'ın bir diğer guardı Derek Fisher'ın geçtiğimiz cuma 'Heat Welcome Party' de görülmesi ve Riley ile görüşemesinin ardından Heat'e gideceği konuşuluyordu ancak o tekrardan Lakers ile anlaşmaya varmış. Kontratı ile ilgili henüz bir bilgi yok. Ancak Lakers'ın Fisher'ı elinde tutması önemli bir olay, özellikle play-off'larda sergilediği üst düzey performans ile maksimum katkıyı verebilecek bir isim Fisher.

* Bu sezon özellikle play-off'larda yaptığı savunma ile ön plana çıkan Tony Allen 3 yıl 10 milyonluk bir kontrat ile Grizzlies ile anlaşmaya varmış. Açıkçası Celtics'in onu elden bırakacağını düşünmüyordum son sergilediği performanslardan sonra ama benim için de sürpriz oldu. Grizzlies'in da elindeki malzeme iyi olmaya başladı hafiften.

* New Orleans Hornets geçtiğimiz kış takas ettiği Aaron Gray'i kadrosunda tuttu. 2 yıllık bir kontrat ile Gray takımda tutuldu.

2 Temmuz 2010 Cuma

Gündemden Kısa Kısa


Nba'de Free-Agent pazarı açıldı piyasada da hareketlilik başladı. Ancak bir çok takım 2010 yazına cap'lerini boşaltarak girmelerine rağmen saçma sapan bir şekilde paralarını savurarak ilginç hamleler yaptılar. Bir çok isme gereğinden fazla para verilirken pazarın asıl isimlerinin gideceği takımlar ise henüz netleşmedi.

* Öncelikle sınırlı free-agent olan Rudy Gay'e Memphis yönetimi 5 yıl için yaklaşık 82 milyon dolar veriyor. Gay maksimum kontratı hak edecek biri mi muamma ama Mepmhis organizasyonunda ise bu parayı alması çok büyük şaşkınlık yaratmamalı. Şu devirde kimsenin bu adama çıkıp bu maksimum kontratı vereceğini sanmıyordum. Memphis yönetimi oyuncuya yapılan kontratı karşılasa daha karlı çıkardı. Hayırlı olsun diyelim Gay'e..

* Darko Milicic. Minnesota ile 4 yıl 20 milyon dolarlık bir anlaşmaya imza atmış. Bu da büyük ihtimalle Al Jefferson takasına ön ayak olacak bir hamledir Minnesota adına. İleride daha hareketli günler olabilir pota altı rotasyonunda kurtlarda.

* Bucks ise guard rotasyonunda oyuncusu Salmons ile prensip olarak anlaşmaya vardı. Henüz resmi açıklama gelmese de kaynakların verdiği bilgilere göre 4 yıl 40 milyon dolar civarı bir para ile anlaşılmış durumda Salmons ile. Bucks ise en sürpriz hamlesini Drew Gooden'e kontrat vererek yaptı. 29 yaşında ve veteranlığa yüz tutmuş Gooden'a 5 yıl 32 milyon dolar vermek biraz fazla müsrifliğe kaçmış durumda. İlginç bir hamle Bucks adına.

* Chris Bosh'un büyük ihtimalle seneye olmayacak olması Toronto'da elleri ayakları birbirine dolandırmış gibi. Amir Johnson'a 5 yıllık 34 milyon dolar bir anlaşma sağlamışlar. Geçen sezon 6 sayı 5 ribaunt ortalamaları ile mücadele eden biri için fazlasıyla iyimser bir kontrat olmuş.

* Cleveland Cavaliers'ta Byron Scott resmi olarak açıklandı. Takımın yeni koçu Scott olacak. Belki bir sene daha boş gezse Lakers'ın koltuğuna oturabilirdi. Bakalım LeBron takımda olursa şampiyonluk için iddialı bir ekip olabilirler ama LeBron olmazsa eldekilerden ne yapacak merak konusu.

30 Kasım 2009 Pazartesi

7 'Yedi'


Memphis Grizzlies İspanyol oyuncusu Marc Gasol'un oldukça verimli oynadığı Clippers önünde son çeyreğe 81-65 önde giriyor. O ana kadar herşey normal ve Clippers'ın hanesine neredeyse bir mağlubiyet daha eklenecek. Ancak son çeyrek parke üstünde o kadar berbat Memphis izliyoruz ki Clippers'ın müthiş geri dönüşüne şaşırmıyoruz bile. Üst üste gelen top kayıpları, arada potaya atılan şut denemeleri ile bizleri heyecanlandıran Memphis ne yazıkki bu şutlarla da airball piyasasını hareketlendiriyor. Son çeyrek Memphis hücumu olarak topu yarı sahadan geçirip rakibe teslim etmekten ibaret. Clippers adına 16 sayı geride girdiği son çeyrekte maç sonunda skorboard'da 10 sayılık bir galibiyet görülüyor. Son çeyrek skoru 33-7.. 7 sayı -yazıyla yedi- atabildi sadece Memphis son 12 dakikada. Ayıptır yahu. Sonuna kadar hak ettiler mağlubiyeti.

3 Kasım 2009 Salı

Krallar Saraylarında Başarılı


Kings 127-116 Grizzlies

Allen Iverson sağolsun NBA TV, Kings'in Arco Arena'daki ilk maçını televizyondan seyretme imkanını sundu bize. Kral Martin ve yardımcıları da sağolsun ilk galibiyetimizi alabildik.

Kings'in çıktığı ilk beşin felaket durumda olması maçın başında Grizzlies'in büyük üstünlük kurmasına sebep oldu. Ne yaptığı belli olmayan May'in yerine Hawes'un girmesi Kings'in yavaş yavaş toparlanmasını sağladı. Yavaş yavaş farkı azaltan ev sahibi, kevin Martin'in hücumda mükemmel oynamasıyla ilk çeyreğin sonunda 7 sayı geride kenara geldi, ilk yarının sonundaysa 56-54 öndelerdi. 3. ve 4. çeyreklerde oyun eşitlendi. Zach Randloph ve Kevin Martin'in mükemmel oyunları ARCO Arena seyircilerine keyifli bir maç seyrettirdi. Jason Thopson'ın faul sorunlarının da yardımıyla müthiş bir maç çıkaran Zach Randloph, son dakikada Kenny Thomas'ın üzerinden attığı şutla Grizzlies'i iki sayı öne geçirdi. Moladan sonraysa topu oyuna sokmak için gelen isim sürprizdi: Kevin Martin. Eli çok sıcak olan Martin'in topu alıp kendi şutunu yaratmasını bekliyordum. Böyle olmadı. Hawes kenardan aldığı topu Udrih'e harika bir asist olarak gönderdi. Udrih'e eşitliği sağlamak kalmıştı. Son saniyede atılan Grizzlies topu işe yaramadı ve maç uzatmaya gitti.

Uzatmanın başı da maçın en başı gibiydi. Kings skor üretmekte zorlanıyordu. Sonra Zach Randloph'un üst üste iki faulle kenara gelmesiyle Grizzlies hücumu tepetaklak oldu. Hawes-Nocioni-Casspi-Martin-Udrih beşinin hücumda verimli olmasıyla Kings ilk galibiyetini ARCO Arena'da taraftarlarının önünde aldı.

Maçın yıldızı Kevin Martin'di. 27-14 saha içi isabetle 48 sayı-5 sayı-4 asistle hücumda takımına çok iyi liderlik etti. Eli her zaman sıcaktı. Şutu erkende atsa, setin sonunda da atsa hep isabet buldu. Uzatmada da Zach Randloph'un üstüne çok iyi gitti ve 6. faulünü aldırarak Kings'in savunmada rahalamasını sağladı. Ayrıca savunmada da çok çaba harcadı. 4 top çaldı ama savunmadaki katkısı bundan daha fazlaydı. Bu yıl hem hücumda hem de savunmada verimli olmaya devam ederse, nihayet bütün Kings taraftarları onu lider olarak görecektir. Gerçekten "Kral Martin" olabilir sezonun sonunda, kings sonuncu olsa bile.

Martin'e en fazla yarım eden isim Hawes'du. Orta mesafeden çok etkili olarak onu savunan kim olursa çaresiz bıraktı. Savunmayı boşlasa da yaptığı 2 blokta enfesti. 21 sayı-11 ribaunt-7 asistle oynadı. Son hücumdaki asistiyle de galibiyetin kahramanlarından oldu. Bir daha kenardan gelmemesini diliyorum.

İki Avrupalı Udrih ve Casspi beklenenin üstünde katkı verdiler. Udrih, Evans'ın yedeği olarak oyuna girdi ve onun yapamadığı herşeyi yaptı. 16 sayı 6 asistle oynadı, takımı enfes önetti, maçı uzatmaya taşıyan basketi attı. Casspi'yse özellikle savunmadaki gayretiyle dikkat çekti. Hücumda dayerini bildi ve verimli oldu.

Nocioni özellikle kıs beşe dönülen uzatmada çok etkili olup maçın kopmasını sağlayan isim oldu. Faul problemiyle uğraşan Thompson, bileğindeki sakatlığıyla uğraşan Evans ve neyle uğraştığı konusunda bir fikrim olmayan May bu gün Kings'in en kötüleriydi. Kenny Thomas'sa Thompson'ın faul problemi yüzünden oyunda kaldığı sürede iyi bir mücadele sergiledi. Ama onun iyi mücadelesi de ancak bu kadar oluyor tabii.

Grizzlies cephesindeyse Zach Randloph başından sonuna kadar maçın yıldızıydı. 30-16 yapmasının dışında savunmada da etkili olmaya çalıştı, görevden kaçmadı. Uzatmada 6. faulünü almasaydı Grizzlies maçtan kopar mıydı? Hiç sanmıyorum.

Mike Conley ve OJ Mayo hücumda biraz tedirgindiler sanki. İkisi de anormal bir performans ortaya koymasa da arkalarında bekleyen Allen Iverson'ın etkisi ikisinde de hissedildi.

Rudy Gay bu gün -özellikle normal sürede- yarar sağlamak, yıldız olmak şöyle dursun, zararlı oldu takımına. Çok basit şutları kaçırdı. Etkili olamadı.

Ve Allen Iverson... İlk defa Grizzlies formasıyla izledim onu. Gerçekten tedirgin oynuyor. Geçen yıl onun Pistons'a çok büyük darbe indirdiğini söylüyorlar. Tamam bunu söyleyeneler haklı da Pistons'ın Ivy'e indirdiği darbe? Adam çaylak sezonundan bile daha tedirgin oynuyor. Özellikle ilk girdiğinde şut atmaya kalkışmadı (Tek birşut, o da atmasa ayıptı, öyle bir durum). Ne içeri penetre etti ne de içeriye pas indirmeye çalıştı. Aldığı topu diğer kısaya verdi. maçın sonundaysa gayet verimli bir şekilde 5/9 isabetle 11 sayı üretmeyi başarmıştı. Açıklamalarından falan kendine güvendiği sonucu çıkıyor ama sahadaki hali öyle değil. Bunda da Pistons sezonunun etkisi çok büyük.

İki takım da ligin kötüleri arasındaydı. Özellikle Kings yine sezonun en büyük sonunculuk adayı. Ve bu iki takımın maçı "Kötülerin İyi Maçı" şeklinde adlandırılabilecek bir maç oldu.

12 Eylül 2009 Cumartesi

2 Temmuz 2009 Perşembe

Son Dakika !!

Akşam saatlerinde Detroit'e gelen ve kontrat görüşmelerinde bulunan Ben Gordon ve Charlie Villanueva sonunda istedikleri kontratı alarak yeni takımlarına imza attılar. Ben Gordon 5 yıllık 55 milyon dolara imza atarken Villanueva'da 5 yıl 35 milyon dolarlık bir anlaşma imzaladı.

Detroit'e iki yeni oyuncu hayırlı olsun. Bu hamlelerin ardından gördük ki artık Hedo ile bir bağları kalmadı. Zaten Hedo konusunda da ilginç gelişmeler yaşandı bu gece. Öncelikle takımda Rip Hamilton gibi bir isim zaten varken Ben Gordon'la anlaşmak yeni hamlelerin de habercisidir. Özellikle Rip merkezli bir takas beklemekteyim artık Pistons'tan. Daha önce de Rip takası gündeme gelmiş Gordon dedikodularında Dumars'ta 'Kimse dokunulmaz değildir' diyerek mesajı vermişti. Kısa rotasyonunu ardından uzun rotasyonu da Villanueva'nın uzun vadeli kontratı ile ilginç bir hal aldı. Sheed'in durumunu merakla bekliyorum artık. Bakalım bir türlü verim alamadıkları Prince'de takas paketlerinden birine dahil olur mu ? Hey gidi Pistons.. Toronto Raptors'ta Villanueva'nın tercihini yapması ile beraber Kleiza ismi ön plana çıkmaya başlamış. Cavs'ta da Villanueva'nın ardından Artest sesleri yükseliyor. Shaq-LeBron-Artest.. Enteresan olacaktır..


Hedo konusuunda da gece boyu önemli gelişmeler yaşandı. Portland koçu McMillan'ın Orlando'ya kadar gidip Hidayet'le buluşması aslında Portland'ın bu işi ne kadar ciddiye aldığının göstergesi. Öyle ki Hedo ve Portland arasında prüz de kalmamıştı. Hedo istediği 5 yıl için 50 milyonluk kontratı alacaktı Portland'dan. Ancak ilerleyen saatlerde Toronto'dan gelen bir haber ortalığı karıştırdı. Toronto açık çekle Hidayete 5 yıl için 60 milyon öneriyordu. Her fırsatta 'Geleceğimi düşünmeliyim ve en iyi kontratı öneren takıma gideceğim' diyen Hedo'nun ne yapacağı merak konusu. NtvSpor'da Wade'in Hedo ile görüştüğü haberi de çıkıyorsa Heat'de boş yere ilgilenmiyor Hedo ile. Belki onlarda bir teklifle çıkabilirler. Ancak ortaya Hedo için açık arttırma çıkarsa neler olacağını düşünemiyorum bile. Hedo şu an sadece beni gururlandırıyor. Ancak ben mantığını kullanıp Portland'a gitmesinden yanayım. Toronto'da kariyeri daha iyi noktaya gitmez ancak Portland ile bu şans daha fazla ki belkide yeni koçu olacak McMillan'ın Orlando ziyareti de Blazers'ın bu konuda ne kadar istekli olduğunun göstergesi. Ancak Hedo konusunda o kadar da istekli olmayan bir isim var Blazers cephesinde. Rudy Fernandez.. Rudy Hedo'nun olası kontratına ses çıkartmış ve isyan etmiş. Belki de kendi kontratı ile karşılaştırdı ve takımdaki dengelerin bozulabileceğinden bahsetmiş. Hadi bakalım göreceğiz neler olacak Hedo konusunda.

Gecenin en taze haberi de draftta ilk iki sırada seçim yapan iki ekipten geldi. Clippers ve Memphis'in girdiği takas sonucu Q.Rich Clippers'a, Z.Randolph ise Memphis'e takas olmuş. Draft gecesi Milicic karşılığı Richardson'u kadrosuna katan Memphis şimdi de aynı oyuncuyu takas ederek Zach'i kadrosuna kattı. Yani aslında mantıklı Milicic yerine Randolph gibi bir ismin bulunması. Hoş onun gibi isimler yalnızca kontrat senelerinde oynar ya neyse.. Şimdi Hasheem Thabeet, Marc Gasol ve Zach Randolph üçlüsü ellerinde. Thabeet feda edilmez ama Memphis'in takasa halen açık bir takım olduğu da açık. Clippers ise dış alanına önemli bir ismi katmış oldu. Richardson, Knicks gibi dağınık bir organizasyonda verimli olmayı başarmıştı. D'Antoni etkisi de bunda faktördür muhakkak ancak Clippers'ta da başarılı olabileceğini öngörüyorum ben.

20 Ocak 2009 Salı

Grizzlies 79-87 Pistons


Bir tarafta gençlerden oluşan Memphis kadrosu diğer tarafta ise tecrübeli isimlerin bir araya geldiği Detroit kadrosu. Daha maçın başında kağıt üzerinde belli bir sonuç vardır ya öyle bir durum. Memphis ve Detroit'in maça çıkmadan önce 5 maçlık bir yenilgi serileri var. Durum bu sefer farklıymış. Kadrosu iyi olan takımında sorunları varmış..

Maç Rox-Denver maçına göre kısır geçti. Ya da fırtına öncesi sessizlik diyelim. Haliyle birazdan Suns-Celtics ve Cavs-Lakers maçları var. Kısır bir maç oldu. İlk çeyrek 20 sayı üretti Detroit bunlardan 12'si harika bir çeyrek geçiren Iverson2un elinden geldi. Iverson özellikle sağ dip noktadan bol bol ekmek yedi. Pistons'ta Prince çok kötü bir gece geçirdi. Gerek Iverson gerek Stuckey elinden geldiğince ona pozisyon hazırladı ama Prince 2/12 gibi kabus gibi bri şut yüzdesi ile maçı tamamladı.

İkinci periyot başlarken Detrit'te Rip etkenliğini artırıken Memphis cephesinde ise Warrick'in benchten gelip takıma enerji katma çabaları vardı. Ki işe de yaradı. Warrick kısa Pistons beşine karşı etkili oldu ve double-double ile maçı bitirdi. Kısa beş demişken Gasol'de bunun avantajını iyi kullandı ve hücum ribauntlarında oldukça aktifti. Maç boyu Memphis'i oyunda tutan etmenlerden biriydi. Zaten Memphis boyalı alandan bulduğu sayılardaki üstünlüğü ile de bunu gösterdi.

İlk çeyrek muazzam bir performans sergileyen Ivy son çeyrek yine sahne alan isim oldu ve maçı Pistons'a kazandırdı. Detroit'in ihtiyacı olduğu anda sahne alan Ivy son hücumların başrolündeydi. Pistons son çeyrek savunmayı da bir hayli katılaştırdı. McDyess ve Sheed ikilisi ile pota altını karartan Pistons Memphis'i dış atışlara zorladı. Oj-Gay gibi isimler de bu alanda başarısız olunca son anlarda galip taraf Pistons oldu. Genç olan Memphis kadrosu tecrübeli Pistons'a karşı son çeyrek yalnızca 10 sayı üretebildi.

Çekişmenin olduğu bir maç oldu. Çekişme demişken sıradaki maçlara da akalım hemen. Suns maçı başladı Celtics ilk dakikadan savunmada hücumda farkını hissettirmeye başladı.

10 Ocak 2009 Cumartesi

Darius Miles


Son dönemde Miles Nba'in yeni meşgalesi oldu. Öyle ki Miles'ın forma giyeceği herhangi 2 maç ligin geleceğini etkileyecek bir duruma yol açmış olacak.

Darius Miles'ın sezon başında 10 maçlık bir cezası vardı Nba yönetimi tarafından verilen. Fajat buna karşın yazın anlaşma imzaladığı Boston ile 6 preseason maçına çıkmıştı. Boston'un serbest bırakması ve GM Ainge'nin ''Miles sağlıklı'' şeklinde açıklamalar yapması Miles'a biraz piyasa sağladı. Memphis'te ilerleyen dönemlerde Milicic'in sakatlığı yaşanınca ve kadroda bir derinlik arayışına girilince Chris Wallace Miles'a yöneldi ve 10 günlük kontrata imza attı. Bugüne kadar herşey normal değil mi ?
Mühim olan nokta Memphis'te 2 maç sahaya çıktıktan sonra garanti kontrat yapmamak için bir kez daha serbest bırakılan Miles bugün bir kez daha Memphis ile 10 günlük kontrata imza atmış. Ve bu 10 gün içinde forma giyip süre alacağı iki maç olursa Portland'ın canı fena yanacak.

Biraz önceye dönelim. İki yıl önce Miles Portland forması altında bir sakatlık geçirmişti. Daha sonra Nba tarafından atanan bir doktor Miles'a ''kariyer bitirici sakatlık'' teşhisi koydu. Bu teşhisle beraber Miles'ın kalan kontratı sigorta şirketi tarafından ödenecek ve Portland cap'inde gözükmeyecekti. Ancak bir sezon içinde çıkacağı 10 maç Miles'ın doktorların koyduğu bu teşhisi çürütmesi anlamına geliyor. Miles önümüzdeki günlerde iki maça daha çıkar ise 18 milyon dolarlık kontratını sigortadan almaya devam edecek lakin para bu defa Portland cap'inde yer alacak.

İşte bu durum Portland'ın canını fazlasıyla sıkmakta. Öyle ki herkesin ağzını sulandıran 2010'da free-agent olacak oyunculardan birini kapmak isteyen Portland'a büyük bir darbe oldu bu olay. Portland zaten şu an çekirdek kadrosu ile önümüzdeki üç-beş yıl içinde nice yerlere gelecek bir takım. Üstüne bir de 2010'da takıma eli yüzü düzgün birini katsalardı büyük yol kat edeceklerdi. Chris Wallace'tan ilk defa akıllıca bir hamle gördüm. Belki Miles 10 gün sonunda bir daha kontrat bulamaz ama bu olay zaten şu an korkutucu bir kadroya sahip olan Portland'ın daha da güçlenmesini önler. Belden aşağı mı vurdu Chris amca ne.. :)

11 Aralık 2008 Perşembe

Üçlü Takas


Chris Wallace'ın girdiği her takasta bir hinlik aramak lazım oldu sanki. Memphis-Hornets ve Wizards arasında üçlü bir takas oldu dün gece. Memphis elini işlere fazla bulaştırmadan ilk tur draft hakkı alıp sıyrıldı olay geniş çapta Wizards ve Hornets arasında. İşin içinde Chris Wallece olunca da insan garip karşılıyor haliyle.

Şimdi takasa göre A.Daniels -yanında bir 2.tur draft- Hornets yolunu tutarken Wizards Memphis'ten J.Crittenton ve Hornets'tan Mike James'i kadrosuna kattı. Memphis ise bir adet ilk tur seçim hakkına sahip oldu.

Bakıyorum da Hornets turnayı gözünden vurmuş. Chris Paul'u yedekleyebilecek gurad sıkıntısı çektiler genelde. M.James'den de verim alınamadı uyuşmadı bir türlü James'in oyunu ile Hornets sistemi. Zaten b usene de dakikaları baya baya azaldı ki karşılığında Daniels'ı almak önemli bir hamle. Paul'un gözünü arkada bırakmayacak biri gelmiş oldu böylece. Geçen seneki Pargo görevini görür her ne kadar onun kadar etken olamayacak olsada.

Wizards cephesine bakarsak ne yaptıklarını anlayamadım ama Crittenton'u almak önemli. Crittenton önemli ama karşılığında verilene bakacak olursak aman aman. Bu sene zaten kötü bir konumda Wizards ve ne kadar ileriye gidebileceği de meçhul. Yukarılardan seçecek olurlarsa oturup bir soğuk su içsinler yada Javaris'in patlamasını beklesinler. James'i aldılar ama onunda son dönemdeki performansı ortada. Aman zaten Dee Brown'un ilk beş çıktığı bir takımdı şimdi Mike çıkıverir ne olacak. Takas sonrası boşluk yaratmak için Dee'de serbest bırakılmış zaten.

C.Wallace aslanım benim. Wizards ile el birliği ederek Hornets'i güçlendirme çabalarına girse de çaktırmadan ilk tur draft hakkı alıvermiş. Önemli tabi bu ilk tur draft hakkı onlar için.

1 Kasım 2008 Cumartesi

Nba - Gecenin Maçları

Haftasonu şu Nba olayı cidden çok zevkli bir hal alıyor. Bir kere sabah okula gitme derdi yok sorunsuz şekilde izliyorsun maçları. Hoş ben yine geceyi tamamlayamadım ama her maça biraz biraz bakmaya çalıştım.

Öncelikle ilk olarak Sixers-Knicks maçını izlemeye başladım ki tamamına yakınını izledim. Öncelikle maç hakkında şunu söylemek istiyorum ki dışardan hücum etmekte Nba'in en kötü takımlarından biri olan Sixers'a karşı içerden bu kadar çok açık verme öküzlüğünü ancak Knicks yapabilirdi herhalde. Elton Brand'i hatta Dalembert'i göklere çıkardılaar. Bir de maçın başından beri ısrarla Brand'ı Zach ile savunma girişimleri var ki aman aman..

Tamam Knicks bu maçta çok çok çok kötü bir yüzdeyle şut atmış ve çemberi dövmekten beter etmiş olabilir ama savunmada bir direnç bekliyor insan. D'Antoni'nin takımıdır hızlı basketbol olacak elbet ama savunma olmadan birşeyleri başarmak imkansız artık.. Guard savunması da akıllara zarar. Sixers guardları istediği gibi maçı yönetti..

Öncelikle Miller fazla gözükmesede ilk çeyrek kritik işler yaptı. Sonrasında ise maçta ibrenin Sixers lehine dönmesini sağlayan Lois Williams ile Willie Green'in resitali başladı parkede. Knicks elbet bunlarada seyirci kaldı. Bu ikili benchten gelerek takıma önemli bir ivme kattı ve farkın açılmasında etkili oldular. Sixers maçı kazanmayı garantilediği üçüncü çeyrekte yine Miller'a başvurdu ve Miller'ın çeyreği domine eden oyunu ile maçın nihayeti belli oldu.

Sixers'ta saydığım isimler dışında Iguodala ve Dalemberti'de beğendim. Brand'in gelişi ile Dre'nin kullandığı toplar biraz sekteye uğramış olabili ama yine elinden gelenin en iyisini sahaya vermeye çalışıyor. Knicks'de ise beğendiğim tek isim pota altında en azından mücadele veren David Lee oldu.

Maçta Sixers adına tek olumsuz not seyirciydi. Bu takımın seyircisiyle arasında birşey var sanacak gören de ama nedense salon dolmuyor. Dolsa da ruh yok.. Hadi Raptors maçında şehrin bir diğer takımının şampiyonluk günüydü gelinmedi maça ama bu maça nedne gelinmiyor. Geçen seneki play-off'larda da hiç iyi bir renk katmamışlardı seyirci olarak.


Boston-Chicago maçına göz atma fırsatı buldum ama sürekli Sixers maçına bakma isteği ve o sıralarda nettende oldukça heyecanlı maçlar takip etmem dolayısı ile sağlıklı veriler elde edemedim. Ama şunu söylemeliyim ki bu takımın savunması bir harika.
Boston'da her ne kadar savunma bir hayli üst seviyede cereyan ettiyse de Bulls'un hücumu da bir hayli düşük seviyedeydi. Tamam rakip iyi savunma yapıyor olabilir ama boş şutlar bile girmemeye başladı Bulls'ta. Gecenin tek istisnai durumu çaylak Rose'du..

Sixers maçının sonucu artık belli olmuşken Kanada'ya uzandım ve müthiş bir heyecan fırtınasına tanık oldum. Son 2 dakikasını takip edebildim Toronto-Warriors maçının lakin buna rağmen Sixers maçında alamadığım o hazzı aldım. Seyirciyi hissettim eminim ki parkedeki oyuncularda hissetmişlerdir. Bosh takımını ipten aldı ve zafere taşıdı. Bu sene yine durdurulması çok zor olacak hele ki yanında Jermaine varken.

Az kalsın unutuyordum Memphis'i.. Yahu bu takım nasıl geri döndü öyle ve nasıl kazandı şu maçı. Orlando'da ne var bilemiyorum sezona çok kötü başladılar. Önce Atlanta şimdide Memphis.. Halbuki uzun süre önde götürdüler maçı ancak Gay ve Mayo'nun performansları maçı dengelemiş son topa kadar getirmiş. Hidayet dün gece gerçekten iyi bir maç çıkarttı ve bu sezonda boş durmayacağını gösterdi. Ancak o son topu kenardan çıkaramamasına anlam veremedim. Suç onda değil elbet ama Magic'de son topu kullanmak adına topu almak için hareketlenen yok. Neden Hedo çıkartıyorsa kenardan.. Eh top Memphis'e geçti maçın kahramanı Gay'de güzel bir buzzer ile galibiyeti söktü..


Bir de Miami'den bahsedeyim. Bir türlü maçı izleyebileceğim link bulamadım bulduklarım da nedense hep başka maç çıktı.. Neyse izleyemedim ama galip gelmemiz güzel olmuş evimizdeki sezon açılışında.
Center olmadan oynuyoruz ama Haslem'de layıkıyla başarıyor pivot işini. İki maçtır takımın en iyi istatistiklerini yapıyor kendince bana göre.. Wade'de değinmek lazım ki artık döndü Wade bunu dün akşam gördük. Nasıl bir maç çıkarmış Wade öyle kardeşim..
27 dakikada 20 sayı 8 asist 4 ribaunt 4 top çalma 4 blok.. Vay be..
Beasley'de ilk beş çıkmasına rağmen fazla süre alamadı ama maç koptuktan sonra uzun süre sahada kaldı ve iyi istatistikler çıkarttı. Bir sözümde Marion'a.. Ne olur böyle devam et be..

30 Eylül 2008 Salı

Grizzlies Media Day



Nba'de takımların media day organizasyonları devam ediyor.
Memphis Grizzlies ekibi de bugün objektiflerin karşısındaydı ve sezon öncesi formalarını giyip fotoğraf çektirdiler.
Oj Mayo'ya ilgi büyüktü.
Kısa bir galeriye ulaşmak için burdan buyrun.

5 Eylül 2008 Cuma

Çaylak Marihuana'sı..


Heat'in yeni çaylağı Mario Chalmers ve Memphis Grizzlies'in çaylağı Darrell Arthur marihuana ile yakalanmış. Otel odalarında uyuşturucu bulunan iki oyuncuya 20.000$ ceza ve yeni sezon içinde maç cezası verilecekmiş.

Amerikada bu meleti kullanmayan yok neredeyse. Rezillik bir olay bence. Tamam yakalanmayanlarda vardır elbet kullananlardan ama yenmemesi lazım böyle bir bokun..
Geçen sene Noah'da aynı duruma düştü ama unutuldu gitti. Umarım bunlarında öyle olur.. Muhtemelen..

9 Ağustos 2008 Cumartesi

Smith - Grizzlies ?


Sınırlı Fa konumundaki Josh Smith'in Memphis'in 58 milyon $'lık teklifine 'evet' dediği belirtildi kaynaklar tarafından. Kontratın yılı ile ilgili bir bilgi yok ama muhtemelen 4 veya 5 yıllıktır.

İşin ilginç tarafı Josh Smith için neden Batı'yı tercih etti. Elton Brand gibi bir isim bile Batı'dan Doğu Yakası'na geçti play-off başarısı için. Sorulacak soru Smith gibi zaten geçen yıl Celtics karşısında önemli işler yapmış oyunun iki yönünde de etkili olabilen yetenekli bir ismin zorlu Batı'ya ve Memphis'e neden 'evet' demiş olması.

Hawks muhtemelen smith gibi bir oyuncuyu elinden kaçırmayacak ve kontratı karşılayacaktır şu durumda..

Edit: Mesajı 3 saat önce atmıştım ki Hawks tarafından Smith'in 5 yıl 58 milyon $'lık kontratla takımlarında kalacağı açıklanmış..
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...