11 Mayıs 2009 Pazartesi

Slumdog Millionaire


''Kim 500 Milyar İster'' zamanında ülkemizde de yayınlanmış ve reyting rekorları kırmıştı. Hatırladığım kadarıyla son iki soruya kadar gelebilen iki yarışmacı olmuştu. Hatta çeşitli ana haber'lere dahi konu oldular yarıştıkları sırada. İlgi uyandıran kendini izlettiren aynı zamanda öğreten de bir yarışmaydı.

2009 yılının en iyi film Oscar'ını alan Slumdog Millionaire'in de konusu izlediğimiz yarışmadan ve yarışmacılarından pek farklı değil. Filmin giriş sahnesi çok enteresan. Tüm soruları bilebilen bir kenar mahalle çocuğu. Bu nasıl başarılır;

A- Hile Yaptı
B- Şanslıydı
C- O Bir Dahiydi
D- Bu Kaderiydi

Filmin tarzı bana Sihirbaz'ı anımsattı. Orada da olay sondan başlıyor ve bir anlatıcı ile şekilleniyordu. Burada da son soruya cevap verecekken süresi dolan Jamal'ın sorgu sahneleriyle başlıyoruz filme. Yarışmanın sunucusu bu kadar soruyu bilmesine imkan vermeyerek kahramanımızı hile yaptığı gerekçesi ile ihbar etmiştir. Jamal'ın sorgu sahneleri ile film başlıyor ve Jamal'ın bildiği soruların hikayelerini anlatmaya başlamsıyla filmin içinde kendimizi buluyoruz.


Hayattan kasıt aslında tamamiyle bir mücadele. Rahata hiç bir zaman erişememiş, yarışma programına dahi tammiyle şansıyla çıkmış bir kahraman ile karşı karşıyayız. Çocukluk dönemi çevresindeki yaşam o kadar kısıtlı ve zorlu ki izlerken onu yaşıyor ve hissediyorsunuz. Afrika'nın kenar mahallelerini anlatan Savaş Tanrısı, Kanlı Elmas gibi yapımlara benzetsem de filmi arkasında dönen ve film sonuna kadar merakla izleidğimiz Milyoner olma hikayesi de filmi başka bir boyuta taşımış.

Aslında film Hindistan'ı fazlasıyla yeriyor. Hindistan'ın kenar mahalleleri, irili ufaklı çeteleri, çocuk dilendiren zalimleri ile berbat bir yaşamın içinde buluyoruz bir anda kendimizi. Neyse ki filmin arasına izleyiciyi sıkmayacak bir şekilde aşkta serpilmiş ki bu hikayenin de nereye varacağını merak ediyorsunuz.

Sonuç olarak Oscar'ı hak edip hak etmediği konusunda bir fikir bildiremem çünkü henüz çok tartışılan Benjamin Button'u izleme fırsatım olmadı. Ancak film hiç fena bir yapım değil. Eh 8 oscar almış o kadar da olsun yani. İzleyin vakit kaybetmezsiniz.

Unutmadan. Doğru cevap D..

1 yorum:

Mehmet Dinler dedi ki...

Konferans finalinin aynı şekilde geçeceğini bekleyenler, çok bekleyecekler... :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...