10 Kasım 2008 Pazartesi

Fenerbahçe 4-1 Galatasaray


Maç öncesi yine her zamanki gibi heyecan yüksekti en azından bende öyleydi. Maç öncesi atmosferini yaşayamadım dershanedeydim. Eve geldim iki dakika atıştırıp kuruldum Tv'nin karşısına. Tribünde yine organizasyon var. The Lord Of İstanbul yazıyor tribünde. Ne güzel bir mesajdır o.. Bu arada bu mesajı da bir Fenerbahçeli olarak yazıyorum. Taraflı olabilir biraz.

Maç başladı ama golüde kalemizde görmemiz bir oldu. Noluyoruz derken Selçuk imdadımıza yetişti. Önce sağdan gelen köşe vuruşunda tehlike yarattı ve sinyali verdi ancak Emre Aşık ikinci kornerde yine onu bıraktı ve Selçuk güzel bir vuruşla topu ağlara yolladı. Zaten şu derbilerde golden sonraki dakikalar her iki taraf içinde önemli. Bir takım golü bulmanın rahatlığındayken diğer takım ise bir an önce golü bulup durumu kurtarmaya çalışır.

Alex'in olmadığı belliydi kadroda bunun üzerine kadro tahminlerinde Emre ilk 11 başlıyordu. Josico ve Selçuk'u bir arada oynatmak radikal bir seçimdi Aragones'ten. Üstüne bir de bu sezon 90 dakika oynamamış Deivid. Orta sahaya şöyle bir bakınca hücum gücü yönünden kötü gözüküyordu ve hafta içindeki maçı hatırlayınca bu maçtada mı kapanacak bu takım yahu dedirtiyordu. Ama beni yanılttı Fenerbahçe orta sahası. Selçuk hayatının futbolunu oynadı belki de. Josico'da geldi geleli ilk kez kendini gösterdi bu derbi maçında. Lincoln ve Arda'yı da baya baya kilitledi Fenerbahçe. Bir zaman geçtikten sonra sinirler bu oyuncularda hat safhadaydı. Deivid ise sezon başında ayağının kırılmasına rağmen kırılan ayağı ile 90. dakikada çok şık bir gol atıyordu. Bu sene 90 dakika oynamayan biri için bu dakikada böyle bir güçte olmak cidden önemli.


Galatasaray'da ikinci yarı başında yapılan değişikliği anlamadım. Baros'u sağda başlatarak bir hata yaptın Skibbe'de Ümit'i ne diye sahadan çekersin. Orayı karıştıracak edecek tek isim o belkide takımda. Nonda çok mu faydalı oldu yada LigTv'de duyduğum kadarıyla hastalığı nedeni ile haftada en fazla 70 dakika oynaması gereken Kewell'mı ? Manasız değişiklikler.. Ki zaten Galatasaray hiç hazırlanamamış bu maça. İki gün önce Benfica maçında izlediğim takım bu mu dedim izlerken. Şut atmaktan aciz. Şöyle maça bakınca bütün toplarda Fenerbahçe'nin önünde mi kalır demeyin. Galatasaray topa hamle yapmaktan acizdi. Fenerbahçe komple bir takım görüntüsündeydi dün. 3-1'den sonra oldukça hareketli bir defans uygulaarak Galatasaray dahil tüm izleyenleri şaşırttı. Ama bu takım bunları yapabiliyor işte. Fenerbahçe'nin 3-1'den sonra kapandığı anlarda da bir üstünlüğü olmadı Galatasaray'ın. Baskı altına dahi alamadılar Fener'i. Üstüne Güiza'nın mutlak şekilde kaçırdığı pozisyon dahil bir çok kontra atak yakaladı Fenerbahçe o dakikadan sonra.


Maç zaten bitmişti ya 3-1'den sonra Deivid'in muhteşem golü de üzerine kaymak oldu. Maç sonunda ise taraftar ve futbolcular oldukça neşeli bir şekilde galibiyeti kutladı. Taraftar zaten harikaydı yine dün gece. Gerek maç öncesi yaptıkları şovları ile gerekse maç içinde tezahüratlarda fazla aşırıya kaçmadan oldukça seviyeli bir şekilde takımlarını destekleyip maç izlemeleri.

Fenerbahçe ihtiyacı olan bir galibiyet aldı. Yine Kasım ayında farklı bir Galatasaray galibiyeti ile.. Umudum bu maçtan sonra çıkışa geçmemiz..

2 yorum:

Berkan Karadurmuş dedi ki...

Geçen yıl yengeç dansı yapılmıştı ve o kıskaçlar Samiyen de....

Yine aynı senaryo olacak belli oldu bu.

KASIMLAR SİZİN OLSUN, MAYISLAR BİZİM!

Kaan Mert dedi ki...

Oğlum maçtan önce çpk konuşan sen değil miydin..
İçiniz gidiyo şurda maç kazanmak için ama neyse.
Güzel derbi oldu..
Galatasaray tanınmamak için turuncu giymiş ama Fener yine tanıdı zaten sorun yok :D

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...