9 Aralık 2008 Salı

Clippers 88-95 Magic

Clippers derecesini gösteren bir takım mı ?
Soru budur.. Zaman zaman sergiledikleri performans gayet iyi olsa da maçın geneline bir türlü performanslarını tam anlamıyla yayamıyorlar. Üç dakika iyi iken diğer üç dakikanın ne getireceğine dair fikriniz olmuyor Clippers'ı izlerken.. İşte kafa kafaya giden -hatta 9 sayı önde olduğunuz- bir maçı nasıl kaybeder Clippers gördük..

Orlando iyi bir savunma ile maça başladı ve bu Clippers'ı zorladı özellikle ilk dakikalarda. Bogans'ın üçlükleri ve başarılı hücumları ile skorda bir anda öne fırlayan Magic ilk molaya 12 sayı önde girmişti bile.

Hedo hücumda aktif başladı. Gerek yaptığı asistler gerekse bulduğu skorlar ile hücumda tehlikeliydi ilk dakikalarda.

Howard, Magic pota altı için ne kadar önemlidir yahu. Bir ara aldığı darbeden dolayı soyunma odasının yolunu tuttu Howard ilk çeyreğin bitimine 1.30 kala..
Soyunma odasına gittiğinde 24-10 Magic lehine bir skor vardı. O kalan iki dakikalık zaman diliminde hücumda ısrarla boyalı alana yönelen Clippers istediğini aldı. Savunmada da rahatlardı o anlarda ve kötü başladıkları hatta umutlarının bir an yok olmaya yüz tuttuğu ilk çeyreği 26-19 gibi bir sonuçla iyi bitirerek maça tutundular.

Clippers ikinci çeyrekte fena değildi özellikle Mike Taylor ve Zach Randolph ile etkili olan Clippers farkı 4 sayıya kadar indirmeyi başardı. Zach Randolph hücumda etken olmaya başladı 2.çeyrek ile beraber. Randolph ilk çeyrekte skor üretememesine karşın ikinci çeyrek 13 sayı üreterek takımının geri dönüşüne en çok katkı sağlayan isimdi ve ilk yarı 48-42 Clippers üstünlüğü ile noktalandı.


Baron Davis hakkında da söylemek istediğim birşeyler var. Bu sezon izlediğim Clippers maçlarında bol bol şut kaçırmayı sürdürüyor Davis. Ki bu sene %50'nin üzerinde şut yüzdesiyle oynadığı -ki kariyer ortalamalarında hiç yakalamasa da en azından %50 yapardı- maç yok sanırsam. Dünkü maçtada attıklarından çok kaçırdıkları gözüme battı. Yani bu takımın skor opsiyonu açısından ilk tercihi olabilirsin ama atamıyorsan da takıma zarar vermeye gerek yok. Guard olarak topu paylaş çeşitli varyasyonlar yarat, en yararlısı bu olur.

İlk yarıda en dikkat çekici istatistik şüphesiz ribauntlar oldu. Clippers toplamda 30 ribaunt toplarken, Magic ise 18'de kaldı. Özellikle Clippers'ın hücum ribauntlarındaki aktifliği -Zach 6 off reb ilk yarı- ve sürekli ikinci şans yaratması öne geçmesinin başlıca nedenidir. Pota altında Howard'ın varlığına rağmen savunma ribauntu alamaz oldu Magic.

Nelson ile beraber Magic ikinci yarıya iyi bir giriş yaptı ve skoru eritti. Üst üste Nelson'un basketleri ile bir anda ivme yakalayan Magic üçlükleri ile rakibi zora soktu. Bogans maçın başında bulduğu üçlük isabetlerinin ardından ikinci devre başında da ceza kesen isimler arasındaydı üç sayı çizgisinin gerisinden.

Magic iyi başladı dedim ama maç bu dakikadan itibaren kafa kafaya gidecek bu belli. Magic'in serisinin ardından savunmada dozaj arttıran Clippers hızlı hücumlarla rakibini hazırlıksız yakalayıp skorlar üretti. Warriors gibi bir fast-break takımında bugüne kadar oldukça verimli gözüken Davis bu dakikalarda öne çıkan isim oldu.İkinci çeyrekte hakkında iki kelam ettiğim Baron'u da ilk defa adam akıllı oynarken görmüş oldum böylece. Gayet faydalı oynadı ikinci yarı..

Hidayet maça 4 sayı 3 asist ile başladı ilk 3 dakikada ancak maçın geri kalanında pek aktif değildi özellikle hücum yönünde. Boş şutları kaçırdı ve çok kötü bir şut isabet oranı yakaladı. Bugün gününde olmadığı açıktı ama savunmada Al Thornton'a karşı iyi bir savunma yaptı ve Thornton'un da yüzdesini aşağıda tuttu.

Orlando Magic dördüncü çeyreğe 10-0'lık seri ile başladı ve skorda dengeyi buldu. Son çeyrek skorun da dengeye gelmesiyle savunmalar daha bir sertleşti. Şut konusunda teredütler başladı. Son çeyrek iki dakika boyunca skor üretemedi iki takımda bir ara..

Clippers son çeyrek o kadar kötüydü ki rakibinin geriden gelip bir de fark yapmasına seyirci oldu. Hücum da hiç verimli dğeilken savunmaları hepten berbattı. Zach'in Howard'a yaptığı flagrant foul'un ardından serbest atışları bile başarıyla kullanan Howard kazanan tarafın Magic olacağının sinyalini verir gibiydi. Böyle kafa kafaya gidecek maçta olacak iş değil cidden. Bir ara box'a baktım maçın bitimine 4.39 kalmış ve son çeyrek skoru 21-2.. Yani 9 sayı geriden çeyreğe başlayan takım o anda 10 sayı ile öne geçmişti.

Flagrant foulun başlattığı seri ile 10 sayı öne fırlayan Magic'te bitime 3 d akika kala gelen Cook'un flagrant foul'u bu kez Clippers'ı maça ortak etti. Flagrant foul'un ardından farkı 3 sayıya kadar çekti Clippers..

Hedo son çeyreğe kadar tutuktu. Maçın başında bir ara sahneye çıktı ondan sonra göremedik. Hedo bu ama ne zaman sahneye çıkacağını iyi biliyor. Son çeyrek önemli katkılar sağlayan Hedo bitime 2 dakika kala önce Lewis'e asist yaptı ardından bir üçlükte kendi yolladı Clippers potasına ve ivmeyi ters çevirdiler. Clippers bu andan itibaren şutlarında isabet sağlayamadı ve maçı 95-88 kaybetti. Son çeyrek skoru da 29-13 bu arada..

Howard azmanını da maçın adamı seçiyorum.. Azman harbiden..
23 sayı 22 ribaunt 6 blok 4 asist.. Doğum gününde harika bir performans Howard'dan.. İyi ki doğdun Superman..

1 yorum:

Adsız dedi ki...

howard ı lakersda görmek isterim :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...