26 Eylül 2010 Pazar

Boozer Gitti, Kahn Piyangosu Vurdu


Nba'in pota altında en iyi bitiriciliği olan isimlerinden biri olan Carlos Boozer'ın çalışma konusundaki eksikliklerinden dolayı performanslarının bir günü birbirine tutmaması her zaman takımda bir sorun teşkil etmiştir. İki-Üç yıldır takımdan gidecek ilk isim olarak öne çıkan ancak takımda kalıp basketboluna devam eden Carlos Boozer kontratını bitişi ile beraber daha önceden de yaptığı gibi Chicago'ya giderek Utah'tan ayrıldı.

Carlos Boozer'ın gidişi belki Chicago taraftarlarına çok iyi bir haber olarak geldi ama işin garibi Utah taraftarları da Boozer'ın gidişinden memnun olmalılar. Artık nöbetçi golcü kimliğinden sıyrılmak isteyen bir Millsap ile mücadele edecekler. Memo'nun da sakatlığının etkisi ile dört numaraya iyiden iyiye kapak atarsa tek kişilik performanslarını bile görebiliriz Millsap'ın. Ki buna da kumaşı gayet müsait olan bir oyuncu. Boozer'ın gidişi ve Memo'nun da formunu bulana kadarki döneminde Millsap ilk beşteki yerini sağlama alabilir.

Bugün Suns yazısında Amar'e'nin gidişi ile yerine gelen Warrick'in Suns'u aynı seviyelere ulaştıramayacak olmasından bahsetmiştik. Bu yaz aynı duruma düşen takımlardan biri olacaktı Utah Jazz ama tam zamanında Boozer'ın gidişinin ardından imdatlarına Wolves Gm'si Kahn yetişti. Jefferson için Koufos gibi birini ve gelecekteki draft haklarını verdiler. Bedavaya tekrar şampiyonluk için oynayabilen bir kadroyu tekrar oluşturdular. Özellikle bir çok oyuncunun Doğu'ya gitmesi ile Batı'da önemli söz sahibi olabilecek bir takım Jazz...

Boozer'ın yerine Jefferson'u koymak Utah'ı bence daha ilerilere götürecektir. Big-Al tek başına skor üretebilmesinin yanı sıra blok tehtidinin de üst seviyede olması ile Boozer'a nazaran daha komple bir uzun olarak öne çıkıyor. Millsap ile yakalayacağı uyum da bu konuda önemli ancak ikilinin korkulu bir pota altı ikilisi olacağını öngörebilirim.

Utah'ın kadrosuna gelen isimler dışında giden isimlerde mevcut. Korver ve Matthews takımdan ayrılan isimler oldular. Dolayısıyla takımda bir şutör eksikliği göze çarpabilir. Bu konuda da hem şut özelliği hem de pis işleri yapabilecek bir oyuncu olma özelliği ile ortaya çıkan ve Lakers'a çalım atarak Raja Bell'i aldılar. Bell'de belki sezon içinde değil ama sorumlulukların arttığı günlük performansların önem kazandığı play-off döneminde takıma fazlasıyla yardımcı olabilir.

Pg - Deron / Watson / Price
Sg - Bell / Miles
Sf - Krilenko / Hayward
Pf - Millsap / Elson
C - Al-Jeff / Memo / Fesenko

Takım kadrosuna bakacak olursak üç numara da sıkıntı yaşayabilirler sezon içinde ama rotasyonla oraya oyuncu kaydırmaları yapabilirler. Deron Williams'ın varlığı zaten guard bölgesini kurtarırken uzun rotasyonuna bakınca bile bu takımın üst seviyelerde oynaması gerektiğini düşünüyor insan. Ancak üç yıldır Lakers'a denk gelen Jazz play-off yarışında bir adım daha fazla atamadı üç yıldır.

Krilenko'nun bu sezon içinde büyük ihtimalle takasını bekliyorum ki eğer önemli hedefleri varsa bu takası da boş geçmemeleri gerekecektir. Krilenko'nun kontratı karşılığında hem play-off tecrübesi olan hem de kısa sürede takıma katkı sağlayabilecek oyuncuların takıma katılması gerekir. Bu sene en kötü ikinci turu görür diyorum Jazz için ancak Batı Finali şu an biraz sürpriz geliyor. Boozer'ın yerine Jefferson'u koymaları ve Korver gibi bir şutörü kaybetmelerinden dolayı bence hala yerlerinde saymaları kimseyi şaşırtmaz. Ama ne olursa olsun bedavadan Jefferson hamlesi ile günü kurtardılar ve play-off için iddialı bir takım görünümde sezona giriyorlar.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...