29 Eylül 2010 Çarşamba

Jackson'ın Hakkı 3'tür


Basketbolu takip etmeye başladığım yıllarda Hidolu Kings'e yaptıklarından sonra Shaq'ın gidişiyle Gasol'ün gelişi arasında "Oh olsun, canıma desin" tarzında birkaç sene geçiren sonrasındaysa arka arkaya 3 final ve arka arkaya 2 şampiyonluk gören Lakers, bu sezonun da en büyük 3 şampiyonluk adayından biri. Geçen yıl Play-Off her tur bir vites daha artıran Kobe-Gasol-Bynum üçlüsüün yanındaki tecrubeli kadroyu muhafaza ederek üstüne ufak tefek eklemeler yapan Lakers'ın bu sezon da finale ulaşıp ulaşamayacağı büyük merak konusu.


Lakers geçen sezonu NBA Finali 7. maçında kupayı kaldırdıktan sonra aktif sayılabilecek bir yaz dönemi geçirdi. Kobe'nin ameliyatı, Fisher ve Farmar'ın kontratlarıyla ilgili çıkan sorunlar, Phil Jackson'ın Three Peat aşkına kontratında fedakarlığa gidip gitmeyeceği sorunsalı, gelenler, gidenler derken LA'de yaz, New York'taki kadar aktif geçti.

Öncelikli sorunlar son iki sezonun Finaller MVP'si Kobe'nin ameliyatı ve koç Phil jackson'ın kontratıydı. İkisi de olumlu sonuçlandıktan sonra sırada Farmar ve Fisher ile anlaşmak vardı. Farmar takımla anlaşamayıp liderlik özelliklerini (!) gösterebileceği Nets'e giderken, 2010 Play-Off'larının Sheed ile birlikte en önemli X-Factor'ü Fisher ile anlaşıldı. Farmar'ın yerine Blake takıma eklenirken, bir sürpriz sayesinde takıma katılan Matt Barnes ve veteran uzun Theo Ratliff deeklenen diğer isimler oldular.

Eklenenlere kısaca bakmak gerekirse, üçünün de sistem içinde faydalı olacak, eksiklere cuk oturan oyuncular olduğunu söyleyebilirim. Yıllardır takımın en büyük sorunu Parker, Fisher, Farmar gibi aşırı istikrarsız oyun kurucularla idare etmek zorunda olmasıydı. Blake'in Farmar'a göre en büyük katkısı beklenen/alınan oranı sanırım. Süper potansiyel falan değil sonuç olarak sadece set içinde gelen boş şutları kullanması ve top çevirmede bütün yükü Kobe'nin üzerinden alması isteniyor. Yaşı kemale ermiş ve sadece Play-Off katkısı için takımda tutulan Fisher'ın normal sezonda takım taraftarlarını ifrit etme olayı da en aza indirildi böylece. Matt Barnes da Artest'i yedekleyecek ilk oyuncu olacak. Geçtiğimiz yıllarda bu işi yürüten Walton'dan daha istikrarlı, daha iyi bir şutu var ve daha ucuza oynuyor. Theo Ratliff ise bir son adam olarak en azından soyunma odasında Mbenga'dan daha çok yararlı olabilecek bir oyuncu. 3 tane orta seviye oyuncu ama üçü de öyle cuk oturuyor ki sistemin açıklarına, Lakers'ın balı da zaten işine tam yarayan parçaları hep alabilmesi. GM başarısı ve şans...

Takım

Blake/Fisher/Brown
Bryant/Vujacic
Artest/Barnes/Walton
Gasol/Odom
Bynum/Ratliff

İlk yazdığım isimlerin beş çıkmasını bekliyorum. Artest'in istirarsızlıktaki istikrarı devam ederse Barnes'ın süreleri -normal sezonda- onun önüne geçebilir. Bynum sakatlık problemleri devam ederse Barnes 4 numaraya kayabilir. Sakatlıklarından birinin etkisinden kurtulmuş ve dinlenmiş bir Kobe Bryant daha verimli olacaktır şutlar açısından bakarsak. Milli takımda ilk 5 oyuncusu olarak dünya şampiyonluğu yaşayan Odom'un da daha verimli olabileceğini söyleyebiliriz. Oyun kurucular hakkındaki fikirlerimi daha önce söylemiştim. Sasha ile Artest'ten kurtulsalar sempatik kadro aslında...

Gelecek Sezon

Lakers yine bir sezonu daha zirve mücadelesi içinde geçirecek. Suns, Thunder, Mavericks, Spurs ve Nuggets gibi takımlarla geçen seneki gibi nefis bir mücadele izleyeceğiz Batı'da. Lakers geçtiğimiz iki sezonun aksine en baştan fark atıp Play-Off'a doğru boylu boyunca uzanabileceğini düşünmüyorum. Batı'nın 1. sırası 2 sezondur olmadığı kadar tehlikede onlar için.

Play-Off'ta ise hedef elbette şampiyonluk. Daha önce 3 tane 3 Peat yapmayı başarmış olan Phil jackson 4. 'nün de eşiğinde. Ama hem kendi konferansları çok çekişmeli olacak hem de Doğu uzun zamandır hiç olmadığı kadar güçlü. Son şampiyonunun zor sezonunu kaçırmayın derim.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...