3 Aralık 2010 Cuma

Cavs 90-118 Heat (James'ten Sus Payı)

LeBron James'in tv ekranlarında Cleveland'ı terketmesi, 7 sezon formasını giydiği takımı yüzüstü bıraktığı yorumlarını da beraberinde getirmişti. Fikstür belirlendiğinden beri en çok konuulan maç 2 Aralık'ta oynanacak Cavs-Heat maçıydı. James'in eski taraftarlarının önüne çıkacağı gün yani. Son on-on iki gündür de maçın atmosferi, tansiyonu yükseldi. İki taraftan da gelen açıklamalar sayesinde. Ancak James her tepkiye gerekli ceabı sadece 30 dakikada yaptıklarıyla sahada verdi ve Heat, Cavs karşısında hiç zorlanmadan galibiyete ulaştı.

Maç henüz başlamadan atmosferi ile dikkat çekiyordu. Pankartlar giyilen t-shirtler bir salon dolusu kin kusmaya gelmiş insan. Maç öncesi bu atmosferi yaşamak bile yeterdi insana yani. James ise sahada ısınırken yalan gülümsemelerle etkilenmedim havası veriyordu ama biraz traş olduğu fazlasıyla açıktı. Maç başlayınca gördük etkilenip etkilenmediğini. İlk boş şutunda isabet bulsa da daha sonraları bi iki zorlama şut ya da normalde sorululuk alacağı noktalarda topu Wade'e teslim ederek başladı.

Cleveland taraftarı manyak inanarak gelmişti maça. Amaçları her ne kadar James'i yuhalamak yermek olsa da hafiften kendi takımlarına da gaz verdiklerini söylemek gerek. Biraz da Heat'in pota altı dağınıklığından faydalanan Byron Scott ilk dakikalarda dayadı oyunu Hickson'un üzerine, meyvesini de aldı tabi. Jamison'un dahi el üstü üçlük attığı ve rüzgarı arkasına aldığı bir dönemde Cavs'a cevap olarak sahneye James çıktı. Üst üste 6 sayı yaparak takımını öne geçirdi ve salonu sessizliğe boğdu. James'in en mutlu olduğu anlarda o anlardır zaten. Basket sonrsı salondaki müthiş sessizlik. James'te kısa süreli o gerginliğini atarak maçta etkisini göstermeye başladı.


İlk çeyreği yuhalamalar, ıslıklar ve tepkiler arasında geçiren James ilk çeyrekte 10 sayı 4 ribaunt 5 asist gibi oldukça iyi rakamlara imza atarak zaten mesajı çaktı seyirciye. Wade'in skora önemli desteği vardı ancak takımı düzlüğe çıkaran Byron Scott'un üçlük çizgisinde iki defa üst üste James Jones'u boş bırakması oldu. 16-0'lık seri yakalayan Heat'e cevap üçlükleriyle Gibson'dan geldi. 31-23 ilk çeyreği önde kapattı Heat ve aradaki sınıf farkını göstermiş oldu.

İlk çeyrekte önce Wade ve sonrasında James'in sahneye çıkmasıyla rahat oynayan Miami'de ikinci on iki dakikalık bölümde Chris Bosh sahne aldı ve 8 sayı üreterek Cavs'ın geri dönüş çabalarını sonuçsuz bıraktı. Zaman zaman pota altında zorlanan Bosh'un karşısında bu maç Jamison olunca hücumda ve savunmada işleri de kolaylaşıyor tabi biraz. Benchten gelerek kısa sürede iyi katkı veren bir diğer oyuncu da Chalmers'tı. Heat devreye 19 sayı ile önde girmeyi başarıyordu Cavs karşısında ve seyircide de iyiden iyiye yuhalamalar azalma belirtisi gösteriyordu.

İkinci devreye Wade ve James ikilisi öyle bir başlangıç yapıyordu ki beş dakikada maçı kopartıyordu. 30'lu sayılara ulaşan farkı Cavs'ın zaten eritmeye mecali yoktu bariz bir şekilde. Maçın son 16-17 dakikası boş yere oynanmış oldu. Bizde zevkli bir maç beklerken bununla yetindik eheh. Üçüncü periyot bir ara James 31 Wade'de 22 sayıdaydı yani toplamda 53. Bu dönemde Cavs'ın toplam ürettiği sayı 51'di. Bu biraz maçı özetliyor sanırım. Heat son çeyreğe 30 sayıyla önde girmeyi başardı. Üç çeyrekte atılan 95 sayı var ve en ufak bir mücadele olmadan çok rahat bir şekilde kazanmayı garantiliyor Heat. LeBron James ise üçüncü çeyrek tek başına 24 sayı üreterek hem 'siz kimi yuhalıyorsunuz' mesajını veriyor hem de maçı garanti altına alıyordu. Peki James'in tek başına 24 sayı ürettiği çeyrekte Cavs ne yapıyordu? 25 sayı...

Son çeyrek beklemediğim şekilde Wade ve Bosh oyundaydı. 30 sayılık farkı Heat çeyrek boyu sayı atmasa bile Cavs'ın kapatması zorken niye böyle bir tercih yaptı Spoelstra bilemiyorum. Son çeyrek istatistikleri geliştirmekten başka bir şeye yaramadı. James Jones biraz daha fazla üçlük attı Dampier House Powe gibi oyuncular süre buldu. Dördüncü çeyrek bundan ibaretti.


Bu maç ne yaptığını bilen bir takım vardı sahada. Hani zaman zaman yine sadece bireysele yönelik hücumlar izledik ancak maçın atmosferinden dolayı gelen birebirler oldu. Heat üç çeyrekte 95 sayıya ulaşarak hücumdaki verimliliğini de göstermiş oldu ki bunun yanında savunmada da çok hafif bir kemer sıkmayla rahatça galibiyete yürüdüler.

LeBron James müthiş bir performans sergiledi. 30 dakika sahada kaldı sadece tek başına üçüncü çeyreği domine etti ve yaptıklarıyla henüz devre olmadan taraftarı susturmayı başardı. Hani baya büyük bir kinden bahsediyoruz burada ki Cavs taraftarı günlerdir bu maçı bekliyordu. Buna rağmen devreyi bulmadan onca insanı susturmak büyük iştir. LeBron çıktı baskı altında çatır çatır oynadı basketbolunu. Wade'de onun yanında özellikle ribauntlara fazlasıyla destek sağladı. Dördüncü çeyrekte kısa bir süre oyunda kalsa da Wade'de oynaıdğı 33 dakikaya oranla fazlasıyla verimliydi. Öyle ki tüm gözler James'in üzerindeyken çaktırmadan triple'ı yapıp işini görecekti.

Cavs'ta ise bir cacık yoktu kaba bir tabirle. Zaman zaman Gibson ile Heat serilerini durduran ve biraz olsun umut sağlayan Cleveland maçın üçüncü çeyreği bitmeden havluyu atmıştı zaten sahaya. Hani şu takıma bakınca James'in 7 yıldır yaptıkları muazzam geliyor insana. James'siz Cavs rezillikten öte bir şey değil çünkü. Byron Scott'un da koçluk yapacağı bir yer değil. Hornets koçuyken Lakers için adı geçiyordu bir ara nereden nereye. Gibson'da bol bol şut sallıyor koçum benim buldu boş alanı karışanı edeni de yok oynuyor topla bol bol, helal olsun.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...