31 Ekim 2010 Pazar

Cavs 104-107 Kings (Evans Galibiyete Götürdü)


Bir maç izledik ama birbirinden farklı iki devre ve iki oyun vardı sahada özellikle Cavaliers için. İlk devrede atılan 67 sayı biraz olsun şutların girmesi ve yüksek yüzdeli oyuna bağlıydı ancak ikinci devre hücumda zorlanan zıt bir grafik çizen Cavaliers bu 24 dakikada sadece 37 sayı -yani ilk devrenin yarısı kadar- buluyor ve maçı kendi elleriyle rakibe teslim ediyordu.

Tabi bu maçı sadece Cavs'ın kötü oyununa bağlamak olmaz. Cavs ilk devre çok iyi oynarken de ikinci yarı dökülürken de Kings her dakika basketbolun doğrularını uygulamaya çalışıyor, sistem içinde hücum ediyordu. Zaten ilk yarının görüntüsüne bakacak olursak devreyi 14 sayı geride kapatan bir takımı eleştirebiliriz ancak Sacramento eleştirilecek bir oyun oynamıyordu ilk devre boyunca. Cavaliers şanslı olan taraftı çok yüzdeli oynadılar ve skorda bir anda öne fırladılar.

Üçüncü çeyreğe 14 sayıda geride başlayan Kings doğru basketboluna devam etti. Savunma dozajını biraz olsun arttırması ve Cavs'ın yüzdesinin düşmesiyle beraber 14 sayılık fark eridi. Kings periyot bitmeden öne geçiyor ve son çeyreğe de 2 sayı üstünlükle giriyordu. Byron Scott oyuna müdahale anlamında bu anlarda zayıf kalırken maç sonrası da korkunç bir çeyrek yaşadıklarını dile getiriyordu. Cavaliers geçtiğimiz sezon LeBron benche geldiğinde bu isimler ile skorda sıkıntı çektiğini hepimiz biliyorduk. Yine bu sıkıntıları yaşadılar. Ama artık LeBron'un bu takımda olmadığı ve kazanmaları için savaşmaları gerektiği gerçeğine inanmalılar. Gibson benchten gelerek önemli bir katkı verdi ve liderlik rolünde bu maç takımı taşıdı ancak yetmedi.

Diğer tarafın lideri Evans'a bakacak olursak komple bir yıldıza dönüşmüş durumda Evans. Kings'de Martin'in olduğu dönemler Martin sadece skora katkı yapıyor diğer alanlara pek katkı veremiyordu. Cılız olduğundan da kimi maçlarda çabuk sindiği de oluyordu. Evans'ın çaylak yılında gösterdiği gelişimle beraber Kings Martin'den vazgeçti ve takımı Evans'a emanet etti. Evans'da bu güveni boşa çıkarmayan performanslar ortya koyuyor. Bu maç kritik anlarda sahne aldı 21 sayı attı ama önemli olan 7 ribaunt 6 asist ile takımına yaptığı diğer katkılar. Kings'de çaylak isim Cousins'de ışık verenlerden. İçeri driveları ile rakip pota altını zorlayan Cousins double-double yaparak maçın kazanılmasında önemli bir etkendi. Sezona iyi bir giriş yaptığını da göz önüne alırsak Kings kumaşı iyi olan bir çaylağı daha takıma kazandırmış diyebiliriz.

Kritik anlar demişken Kings'in dikkat etmesi gereken konulardan biri de bu olmalı bence. Son 5 dakika kala Kings 105 sayıya ılaşmıştı. Yani son beş dakika maçın en kritik anlarında sadece -yazıyla iki- sayı bulabildi Kings. Karşısında Cavaliers değil de daha dirençli eli yüzü düzgün bir takım olsa şu maçı kazanamayabilirlerdi.

Cavaliers'ı bu maçta her ne kadar iki devre baz alındığında zıt bir oyun ortaya koymuş olsa da ortaya konulan mücadele ve istekli oyun dolayısıyla beğendim. Byron Scott'ta bu kısıtlı kadrodan en iyi verimi almaya çalışıyor. J.J Hickson gibi potansiyeli olan bir forvet ile önemli işlere imza atabilirler, sonuçta uzun süredir beraber oynamaya alışkın bir takım Cavaliers.

Ve son olarak... Ben Cavaliers'ı güzel formalarıyla bilirdim lan. Nba'in en kötü forması bence onların iç saha formasıdır şu an...

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...