6 Kasım 2010 Cumartesi

Hornets 96-93 Heat (Hornets W5)

New Orleans Hornets lige zorulu bir fikstür ile başlamasına karşın beşinci maçından da galibiyetle ayrıldı. Denver-San Antonio-Huoston gibi ekipleri devirerek mesaj veren Paul ve arkadaşları son olarak dün gece evlerinde sezona şampiyonluk hedefi ile giren Miami'yi ağırladı. Maç başından beri kontrolü elinde tutan ve iyi bir oyun ortaya koyarak maçı 96-93 kazandı Hornets ve üst üste beş galibiyetle zirveye oturdu.

Öncelikle ilk periyot Hornets adına sahada mthiş bir oyun ortaya koyan bir isim vardı: Chris Paul. Her hücumda parmağı olan süper bücür bir çok basketin altına ya kendisi imza atıyor ya da yaptığı asistler ile takım arkadaşlarına katkıda bulunuyordu. Hornets dersine iyi çalışmıştı. Bosh'un tutacağı Okafor üzerinden oynanılan oyunlar ile ilk çeyrek Okafor 11 sayıya ulaştı.

İkinci çeyrekle beraber Heat'in atağa kalkma çalışmaları vardı ancak bir türlü skorda Hornets'i yakalayamıyorlardı. Maç boyunca sorun buydu. Üst üste bir iki basket atarak farkı makul seviyelere indiren ve oyuna ortak olan Heat aynı dakika içinde savunmasında açıklar vererek yine farkı açılmasını sağlıyordu. Haslem-House-Ilgauskas ve Jones gibi benchten gelen isimleriyle ikinci çeyrek etkili olmaya çalışan Heat devreye 9 sayı farkla geride giriyordu: 50-41

İlk devre ne hücumda ne savunmda adı geçen Bosh ikinci yarıya iyi başlıyor ve üst üste uzun mesafeli şutlarıyla Hornets savunmasını zorluyordu. LeBron James'in ikinci devrenin hemen başında Paul'e vurduğu muazzam blok belki de tv başında beni ateşlemeye hırslandırmaya yetiyor ama bu parkedeki oyunculara pek yansımıyordu. Hücum konusunda sıkıntı olmasa da Heat adına savunma konusunda sıkıntı vardı. Belinelli ve Smith'ten ekstra basketler bulan Hornets farkı iyi oyunuyla beraber korumayı başarıyordu.

Son çeyrek Wade ve James'in de sahne almasıyla Heat bir ara öne dahi geçiyordu ancak maç boyu sergilediği performans maçı kazanamayacağını gösteriyordu zaten. Nitekim yine bu noktada Hornets öne çıkan taraf oldu ve hak ettikleri maçı kazanmayı bildiler.

Hornets'te Chris Paul maçı 13 sayı 19 asistle bitirdi ve maçı takımına kazandıran isim oldu. Akıllı tercihleri ve skor katkısı ile galibiyette başrol oynayan isimdi. Ayrıca Paul savunmada da 5 top çalma yaparak etkisini gösterdi. Paul'un yanında dikkat çekilmesi gereken isim bu maçta Okafor'du. Sanırım bu sezon Heat'in oynadığı her maç rakip uzunları bu satırlarda överek yazacağız. Takımda Paul gibi bir guard olmasının da avantajı ile pota altında önemli pozisyonlar yaratıldı kendisine. Okafor'da kendisine hazırlanan bu pozisyonları harcamadı ve 26 sayı ile takımının en skorer ismi oldu. 26 sayısının yanında 13 ribaunt aldığını da belirtmek gerek ki Bosh'un 1 ribaunt ile oynadığını düşünürsek Okafor oldukça iyi bir iş çıkarttı pota altında.

Juwan Howard'ı yaşından gereği bir kenara koyuyorum ancak Chalmers ve Stackhouse neden rotasyonda olmaz anlamıyorum. Stackhouse'un da belli seviye de yaşı var ama geçen sene Bucks'ta oynadığı oyunu hepimiz biliyoruz. Pekala şu takıma da maksimum katkı verebilir. Arroyo ve House hiç savunma yapmazken Chalmers ve Stackhouse denenmeliydi bence.

Bu maç Belinelli istatistik olarak dikkat çekmese de Hornets'e tam anlamıyla oturmuş bir sg olduğunu savunabilirim. Hornets sağlam kadro kurmuş ve bu beşte beş kesinlikle sürpriz değil. Ariza'da takıma yavaş yavaş ısınıyor. Son üçlüğü maçı kazandıran basketti ve son topu kullanması da takımdaki yerini ifade ediyor zaten. Benchten gelen Jason Smith'te kendini çok iyi geliştirmiş. Uzun olmasına rağmen dış şutları fazlasıyla iyi. Smith'in 2007 draftında Heat tarafından seçildiğini de unutmamak gerekir.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...