31 Ekim 2010 Pazar

Nets 78-101 Heat (Big 3'ün Gecesi)

Lige iyi bir başlangıç yapan ekiplerden biri olan New Jersey Nets evinde Miami Heat'i konuk etti. Big 3'ün başarılı bir maç çıkardığı akşamda Heat galibiyete rahat uzandı. Maçın dördüncü periyodu formaliteden oynanırken 101-78 ile maçı kazanan Heat üst üste 3.galibiyetini almış oldu.

Maça Bosh'u kullanarak başlayan Heat hücumda ilk dakikalarda Bosh odaklı sayılar buldu. Ama bu bana Orlando'nun Howard odaklı oynamasını anımsattı. İlk üç-beş hücum top Bosh'a inerken sonralarında unutuldu Bosh. Buna rağmen zaman zaman hücumda sorumluluk alan Bosh 18 sayısını 8/10 isabetiyle buluyor ve hücum konusunda mesaj veriyordu. İşin savunma kısmındaysa rakibin en önemli silahlarından olan Lopez gibi hüum gücü yüksek birini savunma göreini üstleniyordu Bosh. Ancak savunması hiç bir zaman belli bir sertliğe gelememiş olan Bosh ilk çeyrek Lopez'in 11 sayısına izin verdi. Wade hücumda fazlasıyla etkiliydi ve skorerliğinin yanında ribaunt ve asistleriyle de katkı verdi. İlk çeyrek hücumda yüzdeli oynayan ve Nets'i Lopez dışında durdurmayı başaran Miami 11 sayı farkla öne fırlıyordu.

İkinci çeyrekte geçtiğimiz yıllarda Cavs tarafından görüdüğümüz organizasyonları gördük. James ve Ilgauskas kaynaklı hücumlarla bu çeyreğe de iyi başlıyordu Heat. Ilgauskas'ta kısa sürede 8 sayıya ulaşıyordu. Benchten bir önceki Orlando maçında da iyi katkılar getiren Ilgauskas bu maçta da etkisini hissettiriyordu. İkinci yarıda da basketlerine devam eden Lopez'in yanı sıra Favors'ta benchten önemli katkı veriyordu. Nets ilk devre boyunca attığı 42 sayının 23'ünü Lopez&Favors ikilisinden buluyordu, yani uzunlarından. Şu istatistiği görünce Dampier'ı ne akla hizmet istemediğimizi bir kez daha gözden geçirmek gerek.

Devreyi Heat 58-42 ile 16 sayı farkla önde kapatıyordu. Hücumda sorun yaşamayan Heat'in savunmadaki tek zaafından sayı üretmeyi başaran Nets farkın daha da çok olmasını önlüyordu. İlk devre boyunca Heat, Harris'in sahne almasına izin vermedi. Onun yerine benchten gelen Terrence Williams 8 sayısı ile katkı veriyordu. Miami ise benchten Ilgauskas ve James Jones'tan katkı alıyordu. Wade-James ve Bosh toplamda 41 sayıya imza atarken 14/19 gibi yüksek isabet oranı ile oynuyorlardı.

İkinci yarı oyunu rölantide götüren Miami skor bulması gerektiği an buluyor rakibin farkı azaltmasına izin vermiyordu. Harris üçüncü çeyreğin başlarında biraz kıpırdar gibi oldu ama gerisini getiremedi. Heat son çeyreğe büyük bir farkla 24 sayı ile önde girdi. Son çeyreği tamamiyle 'gabarage time' olan maçta Wade-Bosh ve James son periyot oyuna girmedi. Arroyo sayılarının büyük bir kısmını bu bölümde buldu. Rotasyon dışında olan ve son 3 dakika oyunda olan Chalmers-Magloire ve Stackhouse üçlüsü son 3 dakika yerine son çeyreğin tamamında oyunda olabilirdi denenmek amacıyla.

Sonuç olarak Miami zorlanmadan kazandı. Zorlanmadan kazandı ama kazanırkende bir çok s.o.s vermedi değil. Öncelikle Bosh'un pota altında zayıf kaldığı apaçık ortada. Lopez bu maçta Nets biraz olsun oyunun içinde olsa hayatının ekmeğini yerdi. Bosh'un maç boyu sadece 1 -yazıyla bir- ribaunt alması da açıklanacak bir olay değil. Hepsini geçtim rakibe 19 hücum ribaundu ile 19 kez fazla hücum etme fırsatı tanıdık. Bu tip hataları başka takımlar havada kapar, dikkatli olmak lazım.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...