13 Ağustos 2008 Çarşamba

Pekin 08 - Basketbol


Pekin - 08'deki basketbol maçlarını Eurosport ve Trt'nin yayınladığı kadar takip edebiliyoruz. Dünkü programın en ilgi çeken maçlarından biri benim için İspanya-Çin maçıydı. İspanya ilk maçını farklı kazandı ve avantajlı bir konumda çıktı maça ancak Çin ekibinin kazanması gereken bir maçtı ilk 4'e girebilmeleri için.

Trt'nin yayın programlarından şikayetçi bir çok spor-sever bulabiliriz. Akşam 19.00 itibari ile bant yayınlara geçiyolar ve programlarında açıkladıkları Çin-İspanya maç saati 03.00..
Maç 03.40 gibi başladı ve ilk devre tam ikinci devre özet şeklinde yayınlanarak 04.35 sularında canlı güreş müsabakalarına geçildi. Sen bant programını bile aksatabilmekteysen ve Türkiye'de eskrim spornu severler parmak sayısını geçmezken 2.5 saat eskrim yayınlıyorsan bunda bir iş vardır. Çin-İspanya maçını şurada basketbolu seven herkez izlemek ister. Gecenin bir vakti televizyon başına kurulan bir insan 45 dakika eskrim mi izleyecek yani. Yok artık..

Neyse maça dönelim.. Çin bu maçtada benim beklediğim gibi pek Yao üzerinden oynamadı. Yao'da aslında iyi bir maç çıkartamadı. Pota altında etkindi ancak yüzde bakımından kötü bir gece geçirdi. Yine Amerika maçının iyilerinden Sun Yue'de kötü bir maç çıkarttı. Yine de dış şutları yine gerektiği kadar soktular, oyunlarını sahaya yansıttılar ve son dünya şampiyonu İspanya önünde gayet başarılı bir performans sergilediler. Maçın çoğunda da öndeydiler. Ancak tecrübesizlik maçı kazanmalarına engel oldu. Bugüne kadar hep yumuşak oyunu karşısında eleştirdiğim Gasol'ü ilk defa oldukça etkili gördüm. Yao Ming karşısında harika bir performans sergiledi ve takımının en iyisi oldu. Yine Fernandez'de ibrenin İspanya tarafına dönmesini sağlayan oyunculardandı. İspanya önce uzatmaya taşıdı maçı sonrada tecrübesiyle kazandı.

Çin için bundan sonra çeyrek final yolu Almanya maçından geçiyor. Yunanistan maçı da var önlerinde ancak asıl kazanılması gereken maç Almanya onlar için.


Almanya-Yunanistan maçı ise ne Trt'nin ne de Eurosport'un programında yer almıyordu ancak Trt sürpriz yapıp maçı yayınladı. Eh bizde kaçırmadık haliyle.. Almanya bu turnuvada beklenileni veremiyor açıkçası. Zaten o eski turnuvalardaki performanslarını yakalamalarını da beklemiyordum.

Almanya maç boyunca basit hatalar top kayıpları ile boğuştu. Hücumda istenilen verim yoktu. Savunmada bir ara alan savunmasıyla dikiş tutturmaya çalıştılar ancak başarı da gelmedi orada. Nitekim maçı da 87-64 gibi farklı bir skorla kaybettiler.

Almanya'nın maçta var olduğu anlarda da öyle aman aman bir basketbol oynadığı yok. Dış şut bakımından verimliydiler belli bir dönem ancak şutlar kaçmaya başlayınca farkta gitgide arttı.
İkinci çeyreğin başında yakalanan 14-1'Lik Yunanistan serisi maçı neredeyse kopartmıştı zaten.
Almanya geri dönmek adına hamle dahi yapamadı. Yunanistan ilk maçtaki farklı yenilginin ardından bu maça öyle bir konsantre olmuş ki fark 20'li sayılarda olduğu halde ön alanda baskılarını savunma gayretlerini sürdürdüler.

Yunanistan'da Diamantidis hücumda fazla rol almadı. Halbuki oyunda olduğu her anda Alman guardları Roller ve Hamann'a karşı müthiş bir fizik üstünlüğü vardı. Savunmada Almanlar zaman zaman Dirk ve Kaman ile de tutmaya çalıştılar Diamantidis'i.

Almanya'da Dirk iyi bir görüntü sergilemedi. Boyalı alana ilk yüklenmesini üçüncü çeyreğin sonuda gerçekleştirdi o derece kötüydü. Bir diğer Nba patentli yıldızları Kaman'ın da iyi bir maç çıkarttığını söylemek zor. Özellikle maçın kırılma anlarında tek başına bir şeyler yapma arzusu ile önünde iki-üç Yunanı varken gereksiz yere drive'lar yüklenmeler gerçekleştirdi. Yunanistan'da yakaladığı öldürücü serileri bu tip tıo kayılarından hızlı hücumlarla buldu.



Arjantin ilk maçta Litvanya önünde iyi bir görüntü vermemişti. Karşısında dün Avustralya vardı ancak rakipleri de onların düzeyini görebilmemiz için yeterli olmadı bence.

Arjantini pek iyi görmüyorum ben bu tunuvada. Ama yine de son şampiyon tehlikeli olabilirler. Arjantin maça iyi bir başlangıç yaptı farkı hemen çift haneli rakamlara çıkarttı. Ginobili takımın diğer isimlerine nazaran dün iyiydi. Takımı oynattı gerektiğinde sahne aldı vs.. Özellikle içeri penetreleri ile dış bölgede bekleyen boş oyuncuları iyi buldular. Hem Manu hem Scola bu işi iyi yaptı ve kilidi açan isimler oldular.

Avustralya farkı eritmek için zaman zaman ipleri eline aldı ve Arjantin'i baya baya zorladı ancak basit top kayıpları onlarında başına dert oldu Almanya gibi. Pota altında ritimde buldular ara ara ancak olmadı yakalayamadılar skorda Arjantin'i.

Avustralya dış şutlar bazında maçın başında oldukça kötü başlayınca nerdeyse her hücumda topu uzunlara indirdiler. Üçlük atma fobisi gibi birşey oluştu sanki takımda o anda. Gereksiz yere uzunların drive'ları pota altını zorlamaları, takımın dengesini bozan oyunlar ile Avustralya bu bakımdan da Arjantin'in ekmeğine yağ sürdü adeta.

Şu maçı izledikten sonra Mills'ten bahsetmemek olmaz. Avustralya'da en çok göze çarpan isimdi. Gerek savunma da gerek hücumda en üst düzeyde performansını sergiledi. Arjantin'i en çok zorlayan oyuncuydu Mills. Takımının da en skoreri oldu. Hazırlık maçında Amerika'ya karşıda oldukça iyi ibr maç çıkartmıştı Mills.

Arjantin maç kazandı ancak Hırvatistan gruplarında dolu dizgin. Bakalım orda da sürpriz bir yenilgi alırlarsa işi zora sokabilirler.


Amerika-Angola maçını tv göstermedi. Eh Amerika maçlarını yayınlamak için İspanya-Yunanistan gibi maçları bekliyorlardır büyük ihtimalle. Amerika iyi-hoş gidiyor 2'de 2 yaptılar ancak büyük bir sorun var başlarında. Savunma. Angola'dan bile potalarında 76 sayı gördüler. Çin maçında da savunma anlamında pek iyi bir görüntü vermemişlerdi. Bakalım yarın Yunanistan önünde ne yapacaklar ?

Rusya'da kendini tehlikeye attı gibi görünüyor son Hırvatistan yenilgisi ile. Hırvatlar hem Avustralya'yı hemde Rusya'yı yenerek çeyrek finale kapağı attılar gibi. Rusya'nın önünde ise kritik Litvanya-Avustralya ve Arjantin maçları var.

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...